Gut hastalığı halk arasında “padişah ve zengin hastalığı” olarak bilinir. Bunun sebebi, Orta Çağ’a dayanmaktadır. O dönemde aşırı beslenme ve alkol tüketimine bağlı olarak padişahların bu hastalığa yakalanması, hastalığın bu şekilde anılmasına yol açmıştır. Aynı zamanda “damla” olarak da bilinir. Latince “gutta” kelimesi damla anlamına gelir ve geçmişte gut hastalığının eklemlere damla damla düşen bir zehir olduğu düşünülmüştür. Suboptimal diyet (meyve, sebze, tam tahıl, kuruyemiş ve tohumların yetersiz tüketimi) ve obezite/diyabet, gut gelişiminde önemli rol oynar. Beslenme alışkanlıklarının kalıcı olarak değiştirilmesi büyük önem taşır.
Gut, eklemlerde ağrı ve şişmeye neden olan bir tür iltihaplı artrittir. Genellikle bir veya iki hafta süren alevlenmelerle seyreder ve ardından belirtiler kaybolur. Gut atağı, genellikle gecenin bir yarısı başparmağınızda yanma hissiyle uyandırabilir. Etkilenen eklem sıcak, şiş ve o kadar hassastır ki üzerine örtülen çarşaf bile dayanılmaz bir acıya neden olabilir.
Proteinlerde bulunan bazı maddeler, ürik aside dönüştürülerek vücuttan atılmaktadır. Ürik asidin atılamaması ya da fazla üretilmesi durumunda, bu asit kanda ve vücutta birikmeye başlar. Ürik asidin eklemlerde birikmesi iltihaplanmalara yol açar. Bu iltihaplanmalar ise “gut hastalığı” olarak tanımlanır. İltihaplar zaman zaman böbreklerde de birikebilir. Bu durum hem böbreklere zarar verir hem de taş oluşumuna neden olabilir.
Gut hastalığının nedenleri arasında sadece düzensiz beslenme ve alkol tüketimi değil, şiddetli hastalıklar, böbrek rahatsızlıkları, ilaç tedavileri, cerrahi operasyonlar ve genetik faktörler de yer alır. Bu hastalık, kadınlara oranla erkeklerde daha sık görülürken, kadınlarda ise genellikle menopozdan sonra ortaya çıkmaktadır.
Gut hastalığında et tüketimi tamamen yasak değildir; ancak sınırlı tutulmalıdır. Dalak, işkembe, kaz eti, ördek eti, yürek, salam, sosis, sardalya, küçük balıklar ve kabuklu deniz ürünleri gibi yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Az yağlı kuzu ve dana eti, hindi, tavuk ve bazı balık türleri belirlenen miktarlarda tüketilebilir. Yanında yenilen az yağlı yoğurt ise ürik asit dengesini düzenlemeye yardımcı olur.
Tarihsel olarak gut hastalığı, aşırı beslenme ve alkol tüketimiyle ilişkilendirilmiştir. Bu nedenle “kralların hastalığı” olarak da adlandırılmıştır. Günümüzde ise gut küresel bir sağlık sorunu haline gelmiştir.
Tedaviye ek olarak, gut hastalarına yaşam tarzı ve diyet değişiklikleri önerilir. Suboptimal diyet (meyve, sebze, tam tahıl, kuruyemiş ve tohumların yetersiz tüketimi) ve obezite/diyabet, gut gelişiminde önemli rol oynar. Beslenme alışkanlıklarının kalıcı olarak değiştirilmesi büyük önem taşır.
Gut diyeti şu amaçlarla önerilir:
Beslenme önerileri:
Gut, vücuttaki ürik asidin birikerek eklemlerde iğne şeklinde kristaller oluşturması sonucu meydana gelir. Bu durum ağrıya, şişliğe, kızarıklığa ve eklem hareketlerinde değişikliklere yol açar. Ancak ürik asit seviyesi yüksek olan herkeste gut gelişmez.
Ürat, vücut dokularında ve bazı gıdalarda bulunan purinlerin parçalanmasıyla oluşur. Normalde ürat idrar yoluyla atılır. Ancak vücut fazla ürat üretirse ya da yeterince atılamazsa, kandaki ürat düzeyi yükselir ve bu da eklemlerde kristal birikimine neden olur. Bu kristaller, gut alevlenmeleri adı verilen iltihaplı durumlara yol açar. Kişide gut geliştirme riskini artırabilecek faktörler şunlardır:
Ayrıca bazı sağlık sorunları da gut riskini artırabilir:
Bazı ilaçlar da gut riskini artırabilir:
Gut hastalığının en yaygın belirtisi, etkilenen eklemdeki şiddetli ağrıdır. Genellikle ilk gut atağı ayak başparmağında meydana gelir, fakat ayak bilekleri, dizler, dirsekler, bilekler ve parmaklar da etkilenebilir. Ataklar genellikle gece başlar ve ağrı kişiyi uykudan uyandıracak kadar şiddetlidir. Etkilenen eklem şişer, hassaslaşır, ısınır ve kızarır.
Gut alevlenmeleri; alkol, bazı ilaçlar, fiziksel travmalar veya hastalıklar gibi tetikleyicilerle ortaya çıkabilir. Ataklar genellikle bir veya iki hafta içinde iyileşir. Bazı kişilerde bu ataklar sık görülürken, bazılarında yıllarca tekrar etmeyebilir. Ancak tedavi edilmezse, alevlenmeler zamanla daha sık ve uzun süreli olabilir. Hastalık ilerledikçe eklem hareketliliği azalabilir.
Atak halinde gelen ağrıların bazı evreleri olabilir; bu evrelerde ağrı olmayabilir, ancak daha sonra tekrar başlayabilir. Ağrı genellikle ayak başparmağında başlar ve oldukça şiddetlidir; kişiyi uykudan uyandırabilir. Ancak diğer eklem bölgelerinde de görülebilir. Böbreklerin sebep olduğu gut rahatsızlığı ise idrarda ve böbrekte taş oluşumu nedeniyle karın ve bel ağrıları şeklinde kendini gösterebilir. Eklemlerde biriken ürik asit, şişmelere ve zaman zaman deformasyonlara yol açabilir. Kızarıklık ve hareket kısıtlılığı da gut hastalığının belirtileri arasındadır.
Tedavi edilmezse gut hastalığı, kalp yetmezliği, kalp krizi ve felç gibi kardiyovasküler sorunların riskini artırabilir. Bu nedenle mutlaka tıbbi takip gerektirir.
Gut, kronik bir hastalık olarak kabul edilir ve tam bir tedavisi yoktur. Ancak ömür boyu sürecek tedavi planları ve yaşam tarzı değişiklikleriyle kontrol altına alınabilir ve semptomlar azaltılabilir.
“Gut hastalığı nasıl tedavi edilir?” sorusuna net bir cevap verebilmek için öncelikle hastalığın nedeninin belirlenmesi gerekir. Yapılacak kan testi ile kandaki ürik asit seviyesi tespit edilir. Ürik asidin olması gereken en yüksek seviyesi 7 mg/dl’dir. Bu değerin üzerindeki seviyelerde gut hastalığından şüphelenilebilir. Röntgen ve ultrason ile şişliklerin görülmesinden sonra kesin tanı için şiş eklemlerden sıvı alınması gerekebilir.
Tanı konulduktan sonra tedavi, gut hastalığının evresine göre değişir. Yeni başlayan ataklar için öncelikle ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçlar verilir. Akut dönem geçtikten sonra ise ürik asit atılımını artırıcı ya da üretimini azaltıcı ilaç tedavisi uygulanır. Bu ilaçlar, mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Bunun yanı sıra hastanın beslenme ve yaşam tarzına dikkat etmesi gerekir. Bol su içmek, fazla kilolardan kurtulmak ve hafif egzersizler yapmak tedaviye yardımcı olur.
Antioksidan bakımından zengin olan ceviz, gut hastaları için önerilen bir besindir. Polifenol, melatonin ve E vitamini içeriği sayesinde sadece gut değil, birçok hastalıkta da faydalıdır. Ceviz, ürik asidin vücuttan atılmasına yardımcı olur ve arındırıcı etki gösterir.
Gut hastalığıyla başa çıkmak için doktorun önerdiği beslenme şekli ve yaşam tarzı alışkanlık haline getirilmelidir. İç hastalıkları uzmanlarının ilgilendiği gut hastalığı için dikkat edilmesi gerekenler şunlardır: