Doz Yoğunluk Ayarlı Radyoterapi: IMRT
Kanser tedavisi alanındaki teknolojik gelisimin en son duraklarından biri IMRT teknolojisi. Bu sayede kanserli hücrelere maksimum radyasyon dozu verilirken, ısın almaması gereken çevre dokulara minimum düzeyde ısın verilerek, yüksek korunma saglanabiliyor.
Bilim, günümüzden yaklasık 110 yıl önce radyoaktif ısınları kesfetti. Alman fizikçi Wilhelm Conrad Röntgen'in 1895 yılında X ısınını bulmasından kısa bir süre sonra bu güçlü ısınlar, tümör tedavisinde kullanılmaya baslandı. Radyoaktif ısınların tedavi amacıyla kullanıldıgı tıp alanına radyoterapi adı veriliyor. Radyoaktif ısınlar etkilerini, yönlendirildikleri bölgedeki kanser hücrelerini yok ederek gösteriyor.
Yüksek dozda radyasyon tümör hücrelerini öldürüyor ya da büyümelerini engelliyor. Radyoterapi sırasında, tümör hücreleri yok edilmeye çalısılırken çevre dokulardaki saglıklı hücreler de radyasyondan etkilenip zarar görebiliyor; radyasyona baglı olarak erken dönemde ya da geç dönemde bazı yan etkiler ortaya çıkabiliyor. Erken dönemde ortaya çıkan yan etkiler genellikle tedavi sırasında görülen istahsızlık, bulantı, kusma, yorgunluk gibi sistemik etkilerin yanı sıra,ishal, deri reaksiyonları olabilir.
Normal hücreler, tümör hücrelerinde bulunmayan kendini onarma mekanizmasına sahip oldukları için genellikle kısa bir süre içinde kendilerini yenileyebiliyor. Fakat bazen, tümörün vücuttaki yerine ve radyasyon tedavisi sırasında verilen radyasyon dozunun büyüklügüne göre tümör çevresindeki dokular kendini onaramıyor ve organ hasarları olusabiliyor. Bu etkiler aylar sonra ortaya çıkabiliyor ve genellikle geri dönüsü olmuyor. Radyoterapinin basarısı; kullanılan yönteme, radyasyon onkologunun bilgi ve deneyimiyle verdigi tedavinin sıklıgına ve siddetine, kullanılan cihaz ve donanımlara göre degisebilmekte.
Kanser hastalıgına multi-disipliner bir anlayısla yaklasan Medicana Internatinal Hospital Ankara Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Bölümü'nde en gelismis radyoterapi cihazları kullanılıyor. Kanserin radyoterapi ile tedavisinde kullanılan ve bu alandaki teknolojik gelisimin en son duraklarından biri olan IMRT (Intensity Modulated Radiotherapy / Doz Yogunluk Ayarlı Radyoterapi) Medicana Ankara'nin kanserle savastaki en önemli silahlarından biri.
Ülkemizde sayılı merkezlerde bulunan IMRT cihazı ile sadece tümörlü bölgeye yönelik, istenilen dozda radyoaktif ısın verilebilmekte. Bu cihazla kanserli hücrelere maksimum doz verilirken, ısın almaması gereken çevre dokulara minimum düzeyde ısın verilerek, yüksek korunma sağlanabiliyor.
Radyoterapide çesitli ısın alanları kullanılıyor, bu alanlar 2,3,4 ya da daha fazla olabiliyor. Bu alanlarda ısın degisik açılardan ve degisik dozlarda verilir. Tümöre maksimum doz verilmeye çalısılırken çevre dokulara da minimal doz verilmesi amaçlanır. Bu amaçlara yönelik sürekli olarak planlama sistemleri, cihazlar gelistiriliyor. Bunlardan biri de çok yapraklı kolimatör denilen sistemdir. Amaç tümördeki dozu artırarak, çevre dokulardaki dozu azaltmaktır.
IMRT bugün için, radyasyon tedavisinde gelinen en üst noktalardan biridir. IMRT ile radyoterapide lineer akseleratör denilen cihazlar kullanılıyor ve bu radyoterapi cihazlarının geçmisi 20-25 yıl öncesine dayanıyor. Son birkaç yılda bu cihazın bir takım özellikler eklenerek gelistirildigini, bu gelisimlerden biri de çok yapraklı kolimatör sistemi adı verilen sistemdir. Bu cok yapraklı sistem çok önemlidir. Çünkü radyoterapi yaparken bazen 8-9-10 ısın alanı kullanmak zorundasınız. Çok yapraklı sistem, sadece tümör bölgesinin açılmasını saglayarak istenilen noktaların korunmasına olanak vermektedir. Biz tümörün tedavisinden önce çok ayrıntılı, bir milimetreye yakın incelikte tomografik kesitler alırız ve her tomografik kesitin üzerinde, tümörü, çevresindeki duyarlı dokuları işaretleriz. Bunları işaretledikten sonra, cihazla tümörün vücut içinde konumunu gösteririz. Ondan sonra, örnegin tümöre 60 Gy, ama yanındaki böbrege de 20 Gy verilmesi istendiginde nasıl bir doz dagılımıyla bunun saglanabilecegine bakarız. Cihaz bizim verdigimiz verileri optimal kabul ederek, buna göre hangi açılardan, hangi alanlarla ısın verilmesi gerektigini hesaplar.
IMRT Hangi Organlarda Kullanılıyor?
Radyasyon tedavisinin geldigi son nokta olarak tanımlanan IMRT, kanser tedavisinde hemen her organda kullanılabilmekte. Ancak dünyada en sık olarak bas-boyun, prostat, akciger ve bazı beyin tümörlerinde kullanılıyor.
Planlama Sistemi Önemli
IMRT'nin en önemli özelliklerinden biri de planlama sistemi. Medicana Ankara Hastanesinde IMRT su asamalardan geciyor: Planlamaya hastanın BT, MR ve PET görüntüsünü alarak baslaniyor. Üçünü bu cihazla çakıstırıp, kullanılıyoruz. Doktor tarafindan riskli organlar ve tümör çiziliyor. Sonucta hedeflenen hacime ne kadar doz verilecegi, hangi enerji ile nasıl koruma yapilacagi belirleniyor. Tümörü çizerken farklı, organları çizerken farklı modeller kullanıliyor. Tümörün ne kadar doz istedigini, çevre dokuların hangi miktardaki ısını tolere edecegini doktor belirliyor. Daha sonra bilgisayara verilen komutlarla, doz dagılımı çıkariliyor. Planlama sisteminde kullanılan algoritmalar var. Planlama süresi 8-10 saat kadar sürüyor. Isını vermeden önce yapilan isin dogrulanmasi gerekiyor. Yapilan planlamanın cihaz tarafından dogru algılanıp algılanmadıgını belirlemek gerekiyor.
Tedavi Doğrulanabiliyor
IMRT'nin önemli özelliklerinden birinin de yapılan tedavinin dogru olup olmadıgının kontrol edilmesine olanak tanımasıdir. Yapılan tedavinin gerçekten dogru olup olmadıgını kontrol etmek çok önemli. Burada medikal fizikcilere onemli gorevler dusuyor. Doktorlarla tartısılan ve onaylanan planları, hasta tedaviye girmeden önce ölçüm araçlarıyla kontrol ediliyor. Ayrıca tedavi ettigimiz alanın dogru olup olmadıgını kontrol edebilme imkanına sahibiz.