Günümüzde yoğun iş hayatı ve aktif sosyal yaşamla birlikte fiziksel rahatsızlıklar kadar psikolojik rahatsızlıklar da sık görülen problemler arasında yerini almıştır. Psikolojik rahatsızlıklar, sahip olduğu özellikler ve klinik belirtilere göre çeşitlilik gösterir. Bu anlamda, hastalıkların sınıflandırılması adına çeşitli yöntemler belirlenmiştir. Psikolojik rahatsızlıklar arasında sık görülen ve ilk yapılan sınıflandırmalarda yer alan sağlık sorunlarından biri de psikonevroz adı verilen durumdur.
Psikonevroz Nedir?
Psikonevroz; mevcut klinik yaklaşımda kullanılmasa da daha öncesinde çeşitli psikolojik rahatsızlıkların tanımlanmasında kullanılan bir terimdir. Günümüzde psikolojik rahatsızlıkların daha kolay tespit edilebilmesi ve tedavinin etkili bir biçimde gerçekleştirilebilmesi adına iki farklı sınıflandırma yönteminin kullanıldığı söylenebilir:
- Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından tanımlanan, tüm dünyada yaygın bir şekilde kullanılan ve “Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders” adı verilen DSM sistemi
- Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından geliştirilen, dünyada resmi tanı sınıflama sistemi olarak kabul edilen ve “International Classification of Diseases” adı verilen ICD sistemi
DSM sistemi; belirli aralıklarla Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yeniden düzenlenerek kılavuz halinde yayınlanır. Bu anlamda, günümüzde DSM-5 kriterlerinin ruhsal sorunların tanımlanmasında sıklıkla kullanıldığını söylemek mümkündür. DSM-3’ten itibaren kılavuzlarda psikonevroz terimi yer almamaktadır; bunun yerine psikonevroz içinde değerlendirilen bozukluklar kendisine has tanımlar ve farklı isimlerde kılavuzda açıklanmıştır. Ancak, psikonevroz halen ICD-10 sisteminde yer alan bir terimdir. Bu farklılık nedeniyle, psikonevroz tanımı konunun uzmanları tarafından farklı şekillerde ele alınır veya bu tanımın bazı durumlarda klinik açıdan kullanılması tercih edilmeyebilir.
Psikolojik rahatsızlıklar, temelde iki başlık altında sınıflandırılır. Hasta tarafından gerçeklik algısında bozulma görülüp görülmemesine bağlı olarak, hastalıklar psikoz veya nevroz olarak iki sınıfta incelenir. Psikotik hastalıklar; hastanın gerçeklik algısının bozulmasına bağlı olarak gerçekte var olmayan sesler duyma, imgeler görme veya inançlara sahip olma gibi halüsinasyon ve hezeyan olarak kabul edilen unsurlara rastlanan hastalıklardır. Ancak, nevrotik hastalıklarda, kişiler çeşitli sebeplere bağlı olarak bazı kişisel ve çevresel faktörlere karşı anormal psikolojik tepki ve davranışlar gösterse de hastanın gerçeklik algısı korunur ve çoğunlukla hastalar yaptıkları bu davranışların bilincindedir.
Bu bağlamda, psikonevroz teriminde değerlendirilen hastalıkların gerçeklik algısının bozulmadığı endişe, korku, saplantı, depresyon veya takıntı gibi duygularla iç içe olduğu söylenebilir. Tanım olarak psikonevroz, “kişide içsel çatışmaya yol açan ruhsal hastalıkları” kapsar. Bir diğer tanıma göre, “kişinin bulunduğu çevreye yeterli uyum sağlayamaması, yaşam tarzında buna yönelik gerekli değişiklikleri uygulayamaması ve daha zengin, karmaşık ve tatmin edici bir kişilik özelliği kazanamaması” olarak da kabul edilebilir.
Aşağıdaki psikolojik bozukluklar sıklıkla psikonevroz tanımı içerisinde değerlendirilir:
• Obsesif-kompulsif bozukluk
• Anksiyete bozuklukları
• Histeri
• Fobi olarak değerlendirilen korku bozuklukları
• Dürtü kontrol bozuklukları
• Basit depresyon gibi bazı duygudurum bozuklukları
Psikonevroz Nedenleri Nelerdir?
Nevrotik davranışlar, uygun olmayan psikolojik dürtüler ve bunlara bağlı gösterilen anormal davranışlar olarak tanımlanabilir. Buna göre aşağıdaki durumların görülmesi halinde, kişiler nevrotik davranışlar geliştirebilir:
• Bedensel veya ruhsal ihtiyaçların giderilememesi
• Çeşitli anormal davranışları göstermeye zorlanma
• Yoğun duygusal stres
• Kişinin bireysel iç çatışmalar yaşaması
• Aşırı kaygıya neden olan büyük travmatik olaylar
• Çocukluk döneminde yaşanan çeşitli düzeylerdeki gelişim bozuklukları
• Bazı kronik veya kalıtımsal hastalıklar
Nevrozlar sıklıkla psikotik bozukluklarla karşılaştırılarak incelenir. Bu anlamda, çeşitli özellikleri açısından psikonevroz içerisinde değerlendirilen rahatsızlıkların psikotik rahatsızlıklardan ayrıldığı noktalar bulunur. Genellikle nevrozla sonuçlanan psikiyatrik rahatsızlıklara ait özellikler şu şekilde sıralanabilir:
• Nevrotik kişiler, toplum hayatına kolaylıkla uyum sağlayabilir.
•Nevroz sonucunda, kişide ileri derecede kişilik bozukluklarına rastlanmaz.
•Nevrotik bozukluklar genellikle hastanede yatış gerektirecek düzeyde şiddetli psikolojik rahatsızlıklarla sonuçlanmaz. Bununla birlikte, uzman doktor ve klinik psikologdan yardım almak, hastanın hayat kalitesinin iyileştirilmesi ve rahatsızlığın giderilmesi açısından oldukça önemlidir.
• Nevrotik bozukluklar kişinin gündelik yaşamını olumsuz etkileyerek iş hayatı ve sosyal yaşamda çeşitli zorluklar ve sorunlara yol açabilir.
Psikonevroz Tedavisinde Hangi Yöntemler Kullanılır?
Psikonevroz; günümüzde kendisine özgü DSM tanımları olan çeşitli hastalıkların yer aldığı bir grup rahatsızlığı tanımladığından, mevcut klinik yaklaşımda psikonevroz kapsamındaki hastalıkların tedavisinde çok çeşitli tedavi yöntemleri uygulanabilir. Bu doğrultuda, uzman psikiyatrist tarafından hastalardan ayrıntılı hastalık öyküsü alınır ve detaylı psikolojik muayene yapılır. Aynı zamanda, hastalara birtakım psikolojik tanı testleri uygulanabilir. Tüm bunlardan elde edilen verilere göre kesin hastalık tanısı konur.
Tedavide sıklıkla başvurulan yöntemler ise şu şekildedir:
• İlaç tedavisi: Altta yatan sebebe bağlı olarak, antidepresan veya sakinleştirici etkiye sahip çeşitli ilaçlara başvurulabilir.
• Psikoterapi: İlaç tedavisi rahatsızlığın giderilmesi için tek başına yeterli olmayacağından, tedavi planına mutlaka psikoterapik yöntemler de dahil edilmelidir. Bu bakımdan, en sık kullanılan yöntem bilişsel davranışçı terapi olmakla birlikte, tedavi sürecinde farklı psikoterapik yöntemler de kullanılabilir.