Patoloji laboratuvarında test edilmek üzere, memeden küçük bir doku örneği alma işlemi, meme biyopsisi olarak adlandırılmaktadır. Bu işlem, meme kanseri olup olmadığını belirlemek için şüpheli olarak görülen bölgeyi test ederek, teşhis koymayı ve değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Meme biyopsisi işleminin birkaç yolu bulunmaktadır. Doktorlar meme biyopsisi sırasında, şişmiş ve sert kitleleri, lenf bezindeki birtakım değişiklikleri veya mamogram ve ultrason görüntüleme sırasında fark edilen meme dokusundaki anormallikleri tanımlamaya ve teşhis etmeye çalışırlar. Meme biyopsisinden elde edilen laboratuvar raporu, ilave olarak belirlenmesi gereken cerrahi müdahale ve diğer tedavi ihtiyaçlarının olup olmaması konusunda yardımcı olur.
Meme biyopsisi tanı koymak için meme dokusundan örnek alma işlemini içerir.
Rutin olarak yaptırılması gereken meme muayenesi, mamografi veya ultrason gibi işlemler sırasında şüpheli ve anormal bir durumla karşılaşıldığı takdirde, doktor meme biyopsisi yöntemlerinden birinin uygulanmasını isteyebilir. Temel olarak iki tür meme biyopsisi işlemi vardır. Bunlar; iğne biyopsileri ve cerrahi biyopsiler olarak bilinir. Meme biyopsisi işlemi yaklaşık 15-20 dakika sürmektedir. Morarma ve karıncalanma gibi yan etkiler normal olarak kabul edilmekte ve hastaya herhangi bir zarar vermemektedir. İşlem sonrası kişiler aynı gün içerisinde hastaneden taburcu edilirler. Sonuçların çıkması ise 3 günden 1 haftaya kadar uzayabilir.
Bir uzmanın meme biyopsisi işlemine karar vermesine yardımcı olabilecek birkaç faktör bulunmaktadır. Memedeki şüpheli alanın yerine, boyutuna ve nasıl bir yapıda olduğuna bağlı olarak meme biyopsisi uygulanışı farklılaşmaktadır. Cerrahi ve iğneli olmak üzere iki temel meme biyopsisi türü vardır.
Meme biyopsisi işlemine ihtiyaç duymak, kişinin kanserli olduğu anlamına gelmez. Aslında çoğu meme biyopsisinin sonuçları iyi huyludur yani kanserli değildir. Meme biyopsisi işleminde iyileşme süresi genellikle çok kısadır. Ancak kanama veya morarma oranına bağlı olarak da bu süre değişiklik gösterebilir. Kalın iğne ile uygulanan biyopsi, ince iğne biyopsisine kıyasla daha fazla morarmaya neden olur. İşlem sonrası morarmaların tamamen iyileşmesi ise birkaç hafta sürebilmektedir. Beklenen iyileşme süresi ile ilgili doktorunuz size gerekli bilgileri aktaracaktır. Meme biyopsisi hakkında bilinmesi gereken diğer bir konu ise acı verici bir işlem olmamasıdır. İğneden dolayı hafif bir rahatsızlık, basınç veya çekme hissi duyulmasının yanı sıra meme biyopsisi, şiddetli ve dayanılmaz ağrılar yaratmayan bir işlem olarak bilinmektedir.
Hastalarda işlem sonrası ağrı, doku içinde kanama ve enfeksiyon olabilir. Bu sebeple olası durumlar hakkında bilgi sahibi olmak ve bunlar hakkında işlem öncesi doktordan bilgi almak gerekir. Hastalarda meme biyopsisi işlemi ile ilgili yaygın olarak bilinen endişelerden biri, iğneyle yapılan müdahalenin kanserin diğer bölgelere yayılmasına veya büyümesine neden olabileceğiyle ilgilidir. Hastaların bu tarz endişelere kapılması normal karşılansa da meme iğnesi biyopsisinin kanserin yayılmasına neden olduğuyla ilgili kanıtlanmış herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
Meme biyopsileri sonrası duş veya yara ile ilgili nasıl bakım yapılacağı doktor tarafından verilen tavsiyeler izlenerek yapılmalıdır. İhtiyaç durumunda ağrı kesici kullanmak için reçete alınabilir. Meme biyopsileri sonrası işlemin yapıldığı bölgede bikaç gün boyunca mavi veya siyah morlukların bulunmasıda normal bir durumdur.