Enfeksiyon hastalıkları toplumda sık görülen ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen sağlık problemleri arasında yer alır. Son yıllarda COVID-19 salgınının dünya çapında yaşamın hemen her alanını etkilenmesiyle enfeksiyon hastalıklarına karşı toplumsal duyarlılık ve farkındalık artmıştır. Basit yöntemlerle enfeksiyon etkenlerinin bulaşmasının önüne geçilmesi ile hastalıkların kontrol altına alınabilmesi mümkün olduğundan toplumun bu konuda bilinçlenmesi önemlidir. Günümüzde bu bağlamda güncelliğini koruyan ve sık görülen enfeksiyon hastalıklarından biri influenzadır.
İnfluenza Nedir?
İnfluenza, halk arasında grip olarak da bilinen ve virüs kaynaklı oluşan, çoğunlukla solunum yollarında hastalığa neden olan bir enfeksiyon hastalığıdır. Tüm dünyada en sık görülen enfeksiyon hastalıklarının başında gelen influenza insanların yanı sıra kuşlarda ve memelilerde de enfeksiyona neden olabilir.
İnfluenza her ne kadar genellikle tedavisiz izlemde birkaç gün içinde tamamen gerileyen ve selim bir seyre sahip klinik bir tabloya sahip olsa da bazı hasta gruplarında daha ciddi enfeksiyon tablolarına neden olarak yaşamı tehdit edecek hale gelebilir. Virüsün belirli biyokimyasal özellikleri nedeniyle tam koruyucu bir aşı üretilemediğinden tarih boyunca influenza kaynaklı pandemiler ve epidemiler ortaya çıkmıştır. Bu salgınlarda önemli sayıda hasta hayatını kaybetmiştir.
İnfluenza Neden Olur?
İnfluenza hastalığı aynı isme sahip çeşitli virüslerden ileri gelir. Toplumda influenza enfeksiyonuna yol açan virüsler genellikle influenza A ve influenza B virüsleridir. İnfluenza virüsleri genellikle havada asılı kalan damlacıkların solunum yoluyla alınması, damlacıkların kontamine ettiği yüzeylere temas sonrası solunum yollarına dokunulması yoluyla bulaşır. Virüs oldukça bulaşıcı olduğundan kısa sürede salgınlara neden olabilir. Hastalığın ortaya çıkışından önce hastalar virüsü bulaştırabilir ve semptomlar kaybolana kadar bulaşıcılık devam edebilir.
İnfluenza virüsüyle karşılaşan hastalarda üretilen antikorlar sayesinde kişi, aynı tip virüsle karşılaşma sonrasında hastalığın oldukça hafif geçirebilir veya hiç hastalanmayabilir. Bununla birlikte virüsün genetik özellikleri nedeniyle oldukça sık mutasyona uğraması ve biyokimyasal özelliklerini değiştirebilmesi sonucu her yıl yeniden grip salgınları ortaya çıkabilir. Influenza geçiren bir hasta farklı bir tür virüsle karşılaşması halinde yeniden grip olabilir. Yine aynı sebeple influenzaya karşı evrensel türde bir aşı geliştirilememiştir. Bunun yerine her yıl salgın geliştirme ihtimali yüksek tespit edilen virüs suşlarına karşı aşılar üretilir ve özellikle yüksek risk gruplarının aşılanması sağlanır.
Daha şiddetli enfeksiyonlara karşı açık olduğundan aşağıdaki özelliklere sahip kişilere grip aşısı uygulanması önerilir:
- İleri yaş: 65 yaş ve üstü bireylerde solunum sisteminin kapasitesinde azalma görüldüğünden, hastalığın semptomları daha şiddetli gelişebilir.
- Yaşam şartları: Askeri birlikler, bakım evleri gibi toplu yaşam alanlarında yaşayan bireylerde virüs yükü arttığından hastalık şiddeti artabilir.
- Bağışıklık sisteminde zayıflık: Kanser, AIDS, bağışıklık baskılayıcı ilaç kullanımı gibi bağışıklık sistemini zayıflatan durumların varlığında grip tablosu ciddi sonuçlar doğurabilir.
- Kronik hastalık: Diyabet, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği gibi kronik hastalıkları olan kişilerde hastalığa bağlı etkiler ciddi sağlık sorunları yaratabilir.
- Gebelik: Hamilelikte fizyolojik koşulların değişmesine bağlı olarak grip daha şiddetli hastalık tablosuna neden olabilir.
- İlaç kullanımı: 19 yaş ve altında düzenli aspirin kullanması gereken hastalarda grip enfeksiyonunun gelişmesi halinde reye sendromu adı verilen ve karaciğer dokularında harabiyet yol açan sağlık problemi görülebilir.
İnfluenza Hangi Belirtilere Yol Açar?
İnfluenza virüsü temel olarak üst solunum yollarını oluşturan burun, geniz, sinüsler, yutak ve gırtlak bölgelerini etkiler. Ancak şiddetli hastalık tablosu gelişen vakalarda enfeksiyon daha da ilerleyerek alt solunum yollarını bronşlar ve akciğer dokusunu etkileyebilir. Bunun dışında virüsün kan dolaşımına geçmesi ile sindirim sistemi de etkilenebilir.
İnfluenza enfeksiyonunun seyrinde aşağıda özetlenen belirtiler görülebilir:
- Ateş
- Halsizlik, yorgunluk
- Terleme, üşüme ve titreme
- Baş ağrısı
- Yaygın kas ağrısı
- Burun akıntısı, geniz akıntısı veya gözlerde akıntı
- Kuru ve inatçı öksürük
- Boğaz ağrısı
- Bulantı, kusma, ishal
- Nefes darlığı
- Göğüs ağrısı
İnfluenza tablosunun şiddetli olduğu durumlarda gribin yol açtığı enfeksiyonun üzerine ikincil hastalıklar eklenebilir. İnfluenza seyrinde aşağıdaki komplikasyonlar görülebilir:
- Zatürre (pnömoni – akciğer enfeksiyonu)
- Bronşit
- Astım alevlenmesi
- Kulak enfeksiyonları
- Kalp problemleri
- Solunum yetmezliği
İnfluenza Tanısı Nasıl Konur?
İnfluenza enfeksiyonunun tanısı özellikle hekim tarafından yapılan klinik inceleme sonrası konabilir. Hastadan alınan öykü ve yapılan fizik muayene sonrası elde edilen bulgular klinik tanı için yeterli olabilir. Hekim gerekli görürse enfeksiyon tablosunun doğrulanması ve influenza etkeninin saptanmasına yönelik çeşitli testlerden yararlanılabilir.
İnfluenza virüsü tespit edilirken burun ve ağız mukozalarından alınan sürüntü testlerinde PCR tekniği kullanılır. Sürüntü örneğinde virüs genetik materyalinin bulunması halinde teşhis kesinleşir. Buna ek bazı kan testleri ile hastada enfeksiyonun varlığı değerlendirilebilir.
İnfluenza Tedavisinde Neler Yapılır?
İnfluenza hastalığı virüs enfeksiyonuna bağlı olduğundan tedavide antiviral ilaçlar kullanılır ve semptomatik tedaviler uygulanır. Oseltamivir, zanamivir gibi antiviral ilaçlar virüse doğrudan etki göstererek enfeksiyonun giderilmesine yardımcı olur. Bunun dışında hastalığın ateş, halsizlik, kas ağrısı gibi belirtilerinin giderilmesinde antienflamatuar ilaçlar, nazal dekonjestanlar, antiseptik gargaralar da kullanılır. Ciddi komplikasyonların eşlik ettiği şiddetli enfeksiyon tablolarında ikincil enfeksiyonların tedavi edilmesi amacıyla antibiyotikler tedaviye eklenebilir. Hastalık seyrinde görülen bulantı, karın ağrısı şikayetlerinin giderilmesi için antiemetikler ve spazm giderici ilaçlar tedaviye eklenebilir.
İnfluenza enfeksiyonuyla mücadelede en etkili yöntem bulaşıcılığın önlenmesi ve aşılanmadır. Her yıl salgın döneminden önce başta risk grupları olmak üzere toplumun aşılanması önerilir. Bunun dışında virüs hava yolu ve damlacık yoluyla bulaştığından düzenli el yıkanması, semptomların varlığında hastanın izole edilmesi, maske kullanılması ve sosyal mesafeye dikkat edilmesi hastalığın kontrol altına alınmasında oldukça etkilidir.
İnfluenza Nedir? Teşhis & Tedavi Yöntemleri Hakkında Sık Sorulan Sorular
İnfluenza, halk arasında grip olarak da bilinen ve virüs kaynaklı oluşan, çoğunlukla solunum yollarında hastalığa neden olan bir enfeksiyon hastalığıdır.
Virüs hava yolu ve damlacık yoluyla bulaştığından düzenli el yıkanması, semptomların varlığında hastanın izole edilmesi, maske kullanılması ve sosyal mesafeye dikkat edilmesi hastalığın kontrol altına alınmasında oldukça etkilidir.