
Selülit, uyluk, kalça ile karın bölgesindeki cilt yüzeyinde çukurlaşma ve yumrululuk şeklinde kendini belli eder. Bu durum, özellikle ergenlik sonrasında kadınlarda daha sık görülürken, erkeklerde nadir olarak ortaya çıkar.
Selülit, cilt altındaki yağ dokusunun lokalize olarak dışarı doğru itilmesi, yağ dokusunu bozan kafes ya da ağ benzeri lifli bağ dokusu gibi nedenlerle oluşur. Selüliti tamamen yok etmenin kesin bir yolu yoktur; ancak görünümünü azaltabilecek bazı uygulamalar vardır. Düzenli egzersiz ile kas geliştirmek ve yağ oranını azaltmak, bacaklardaki selülit görünümünü iyileştirebilir.
Selülit nedir?
Selülit, uyluk, karın ve kalça bölgelerinde yağ birikimi sonucu ortaya çıkan, cildin yüzeyinde engebeli, buruşuk ya da çukurlu bir görünüm yaratan bir durumdur. Kadınlarda erkeklere oranla daha yaygın olarak görülür ve çoğunlukla ergenlik dönemi ya da daha ileri yaşlarda ortaya çıkar. Selülitin oluşumuna katkıda bulunan faktörler şunlardır:
Cildin kolajen yapısının zayıflaması, bu da cildin incelmesine ve elastikiyetini kaybetmesine neden olur, genetik faktörler, kötü beslenme alışkanlıkları, vücutta sıvı birikimi, yeterli su tüketmemek, kan dolaşımının yetersiz olması, şişmanlık, östrojen ve kortizol başta olmak üzere hormonal değişiklikler, fiziksel aktivite eksikliği. Bunlara ek olarak, ciltte sarkma, kırışıklık ve koyu lekeler gibi başka değişikliklere de neden olabilecek etkenler şunlardır:
- Hormonal dengesizlikler
- Aşırı stres
- Otoimmün hastalıklar veya diyabet gibi mevcut tıbbi durumlar
- Alerjiler
- Sigara kullanımı
- Uzun süreli güneş maruziyeti
- Toksik maddelere maruz kalma
- Yaş ilerledikçe cildin elastikiyetinin azalması, selülit görünümünün daha belirgin hale gelmesine yol açar.
Selülit neden olur?
Selülit bir hastalık olarak kabul edilmez ve herhangi bir iç tıbbi durumla doğrudan ilişkili değildir. Genellikle yalnızca cilt görünümündeki değişiklik nedeniyle estetik bir sorun olarak değerlendirilir. Kesin nedeni bilinmemekle birlikte, üç temel fiziksel faktörün birleşimi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir:
- Cilt altındaki yağ dokusunun lokalize olarak dışarı doğru itilmesi
- Yağ dokusunu bozan kafes ya da ağ benzeri lifli bağ dokusu
- Mikrosirkülasyon ve lenfatik sistemden kaynaklanan, deride lokalize sıvı birikimi
- Ayrıca kadınlık hormonu östrojenin, yağ dağılımına etkisi nedeniyle selülit görünümüne katkıda bulunduğu düşünülmektedir.
Selülitin dereceleri nelerdir?
1. derece selülit: Ödemli selülit olarak adlandırılır. Ciltte hafif düzensizlikler bulunur, kırışıklık hafif seviyededir veya yalnızca bölge sıkıştırıldığında küçük çukurlaşmalar görülebilir.
2. derece selülit: Lifli selülit aşamasıdır. Ciltte daha belirgin deri altı nodüller oluşur ve sıkıştırıldığında portakal kabuğu görünümü ortaya çıkar.
3. derece selülit: Yumuşak sklerotize selülittir. Bağ dokusu lifli duruma göre daha sert olabilir; ancak cilt, ileri sklerotize aşamaya kıyasla daha az kırışık görünür.
4. derece selülit: Sklerotize (ileri) selülit aşamasıdır. Ciltte daha büyük, çıkıntılı ve derin nodüller vardır. Portakal kabuğu görünümü dinlenme hâlinde bile belirgin olup, rahatsızlık ve hatta ağrıya neden olabilir.
Selülit en çabuk nasıl geçer?
Birçok kişi, selülit görüntüsünden duyduğu rahatsızlık nedeniyle tedavi yollarına başvurur. Selülit tedavisinde farklı yöntemler mevcuttur: endermoloji, kriyolipoliz, yağ dokusunu azaltan ve dolaşımı düzenleyen mezoterapi, ultrason, karboksiterapi, vakum terapi, elektroterapi, pressoterapi, lenf drenaj ve lazer tedavileri bunlardan bazılarıdır.
En etkili yöntem olarak, yağ dokusu arasındaki fibröz bantları kıran lazer tedavisi kabul edilmektedir. Lazer uygulaması, cildin daha pürüzsüz ve düzgün görünmesini sağlar, kan dolaşımını artırarak selülitin azalmasına yardımcı olur.
Bunlara ek olarak, egzersiz, kilo kontrolü, sağlıklı beslenme, masaj uygulamaları ve topikal kremler ile de selülitin sebep olduğu görüntü iyileştirilebilir. Hangi tedavinin uygun olduğuna, kişinin vücudundaki selülit yoğunluğu ve yayılımı değerlendirilerek karar verilir.