
Pnömotoraks, havanın göğüs boşluğuna girerek akciğere baskı yapması ve bu nedenle akciğerin kısmen ya da tamamen çökmesi durumudur. Tanı koymada en önemli tetkik göğüs röntgenidir; bu görüntüleme yöntemi, çökmüş akciğeri saptamak için yeterlidir. Pnömotoraks riski, bazı akciğer hastalıklarında artar. Bu hastalıklar arasında astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), kistik fibrozis, tüberküloz ve boğmaca yer alır. Bazı durumlarda ise hiçbir belirgin neden olmaksızın pnömotoraks oluşabilir. Bu tür durumlara "spontan pnömotoraks" denir. Açık pnömotoraks ise göğüs duvarında oluşan bir açıklık nedeniyle hava, doğrudan akciğerleri çevreleyen plevral boşlukta biriktiğinde meydana gelir. Pnömotoraks geçiren hastaların yaklaşık yüzde 50’sinde yeniden aynı durum ortaya çıkabilir. Ancak başarılı bir tedaviden sonra uzun vadede ciddi komplikasyonlar görülmez. Altta yatan bir hastalık söz konusuysa ya da kişi sigara içmeye devam ediyorsa, tekrar yaşanma ihtimali daha yüksek olabilir.
Pnömotoraks (akciğer çökmesi) nedir?
Pnömotoraks, akciğerlerin çevresindeki boşlukta (plevral boşluk olarak adlandırılır) hava birikmesi sonucu akciğerin çökmesidir. Bu durum, çeşitli sağlık sorunlarından kaynaklanabilir ve bazı belirtiler yaşamı tehdit edici olabilir. Bu nedenle mutlaka ciddiyetle ele alınmalıdır. Pnömotoraks, özellikle sigara kullanan bireylerde daha sık görülür. Ayrıca, nadir görülen bazı genetik akciğer hastalıkları da bu duruma yatkınlık yaratabilir. Tedavi sürecinde genellikle, fazla havayı boşaltmak amacıyla kaburgalar arasına bir iğne veya göğüs tüpü yerleştirilir.
Pnömotoraks düzelir mi?
Pnömotoraks geçiren hastaların yaklaşık yüzde 50’sinde yeniden aynı durum ortaya çıkabilir. Ancak başarılı bir tedaviden sonra uzun vadede ciddi komplikasyonlar görülmez. Altta yatan bir hastalık söz konusuysa ya da kişi sigara içmeye devam ediyorsa, tekrar yaşanma ihtimali daha yüksek olabilir.
Pnömotoraks türleri nelerdir?
Pnömotoraks, plevral boşlukta biriken havanın akciğere baskı yapması sonucu ortaya çıkar. Bu durum çoğunlukla akciğerin yalnızca bir bölümünün çökmesine yol açar. Tansiyon pnömotoraks ise, akciğer çevresinde artan hava basıncı nedeniyle kalp ve akciğerlerin işlevini durdurabilir; bu tablo, tıbbi açıdan acil müdahale gerektirir. Akciğer çökmesi temel olarak iki ana gruba ayrılır:
Spontan pnömotoraks
Bu tip pnömotoraks, herhangi bir travmatik etken olmaksızın ortaya çıkar. Küçük çaplı spontan pnömotorakslar kendiliğinden iyileşebilirken, daha büyük olanları cerrahi müdahale gerektirebilir. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, sigara içenlerde görülme sıklığı daha yüksektir.
Travmatik pnömotoraks
Yaralanmalar veya tıbbi işlemler sonrasında meydana gelen pnömotoraks türüdür.
Pnömotoraks (akciğer çökmesi) belirtileri nelerdir?
Pnömotoraks belirtileri genellikle ani şekilde başlar ve en sık görüleni göğüs ağrısıdır. Diğer semptomlar şunlardır:
- Anormal derecede hızlı kalp atışı
- Fiziksel efor sırasında nefes darlığı
- Öksürük
- Soğuk terleme
- Göğüste sürekli ağrı ve baskı hissi
- Nefes almakta zorlanma
- Nefes alırken keskin ağrı, hızlı ve yüzeysel solunum
Pnömotoraksın olası komplikasyonları nelerdir?
Pnömotoraksın olası komplikasyonları şunlardır: Akciğer ödemi, tedavi sürecinde oluşabilecek hasar ya da enfeksiyon, solunum yetmezliği, kalp yetmezliği.
Pnömotoraks nasıl tedavi edilir?
Pnömotoraks, bazen başka bir hastalığın seyri sırasında ya da tıbbi işlemler esnasında gelişebilirken, kimi zaman hiçbir belirgin neden olmadan da oluşabilir. Göğüs ağrısı, öksürük ve nefes darlığı gibi belirtilerle ortaya çıkan bu durum, acil tedavi gerektirir.
Tedavinin temel amacı, akciğerdeki baskıyı azaltmak ve yeniden şişmesini sağlamaktır. Uygulanacak tedavi, çökme nedenine, şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir. Tedavide, göğüs boşluğundaki havayı dışarı atmak için kaburgalar arasına bir tüp yerleştirilir. Bu tüp, havanın boşaltılmasına ve akciğerin tekrar genişlemesine yardımcı olur. Bazı hastalarda, akciğer çevresindeki havanın daha hızlı emilmesi için ek oksijen desteği gerekebilir. Gelecekte benzer bir durumun yaşanmasını önlemek amacıyla cerrahi girişim uygulanabilir.