Akciğer kanseri hastalarının gerek tanı aşamasında gerekse hastalık süresince dikkat etmesi gereken en önemli konulardan biri metastazdır. Diğer organlara yayılan kanser hücreleri, hastanın sağlığını olumsuz yönde etkilemekte ve kanserin tedavi şemasının değişmesine neden olabilmektedir.
Akciğerde oluşan kötü huylu kanser hücreleri, kan ve lenf damarları aracılığı ile vücudun diğer organlarına yayılma eğilimi gösterir. Kanserli hücrenin akciğer dışındaki dokulara ya da başka bir organa sıçramasıyla oluşan duruma akciğer metastazı adı verilmektedir.
Metastaz gelişen organa göre bulgular farklı olabilir. Bazen sayıca az olan veya çapı küçük olan metastazlar bulgu vermeyebilir. Bu nedenle metastazın erken döneminde saptanması zordur. Akciğer kanseri tanısı almış olan kişilerin kontrollerini aksatmamaları, olası metastaz alanlarının düzenli olarak tarama ve kontrol altında tutulması gerekmektedir.
Bağışıklık sisteminin en önemli parçalarından biri olan lenf bezleri, akciğer kanserinin metastaz yapması sonucu büyüyebilir. Koltuk altında ve boyundaki lenf bezlerinin büyümesi elle veya ultrasonografi ile tespit edilebilirken, nefes borusunun etrafındaki lenf bezlerinin büyümesi bilgisayarlı tomografi veya PET-CT ile saptanabilir. Tanı sırasında lenf bezlerinde metastaz olması, akciğer kanserinin evresinin ilerlediği anlamını taşır.
Böbrek üstü bezlerinde akciğer metastazı olduğunda aşırı halsizlik, yorgunluk, tansiyon düzensizliği görülebilir. Bezlerin üzerine yerleşen kitle, adrenalin hormonunun düzenli şekilde salgılanmamasına yol açar. Bu da erken yorulma, iştah ve tat kaybı gibi şikayetlere neden olur.
Akciğerden karaciğere metastaz olduğunda iştahsızlık, aşırı doygunluk, mide bulantısı, kusma, sarılık, karın sağ üst kısımda, göğüs sağ alt kısmında ağrı olabilir.
Baş ağrısı, baş dönmesi, halüsinasyon görme ve denge bozukluğu, bayılma ve kasılma nöbetleri gibi belirtiler ise akciğer kanserinin beyin metastazının belirtileri olabilir. Akciğer kanserinin çapı ve lenf bezlerine yayılma oranı arttıkça beyin metastazı olasılığı da artmaktadır.
Kemik metastazı varlığında tutulan kemik bölgesinde ağrı, yürüme güçlüğü, kemik erimesi ve kemik kırılması gibi belirtiler olabilir.
Akciğer kanseri hemen her organa metastaz yapabilir. En sık metastaz yaptığı organlar lenf bezleri, böbrek üstü bezi, beyin, karaciğer ve kemiktir.
Nadiren kalın bağırsak, mide, böbrekler, pankreas ve ince bağırsak gibi metastaz eğilimi düşük organlarda da bağışıklık sistemi zayıfladığında metastaz görülebilir.
Akciğer kanseri metastazları tanı anında olabileceği gibi, ilerleyen dönemlerde de gelişebilir. Tanı sırasında uzak organlara metastaz yapmamış olma oranı, yani erken evre akciğer kanseri oranı yaklaşık %20’dir. Hastaların %30’unda bölgesel metastaz, %50’sinde ise uzak organ metastazı mevcuttur.
Akciğer kanseri sinsi olarak ilerler. Akciğer dokusunda duyusal sinirler bulunmadığı için akciğer kanseri erken evrede bulgu vermez. Genellikle tesadüfen çekilen grafi veya tomografide saptanırlar. Erken evrede metastaz bulunmaz, ameliyat ile bu dönemde kanserden tamamen kurtulma ihtimali yüksektir.
Akciğer kanserinin diğer organlara metastaz yapması, hastalığın ikinci evresinden sonra görülmektedir. Kanser ilk evrede akciğer içerisinde büyür. Kanserin çevresindeki lenf bezlerine sıçraması ile ilk metastaz gerçekleşir ve hastalık ikinci evreye geçer. Bu evrede halen en etkili tedavi ameliyattır.
Tümör çapı artıp, etrafındaki akciğer zarına, göğüs zarına, kaburgaya, büyük damarlara yayılırsa veya ana nefes borusunun etrafındaki lenf bezlerine sıçrarsa 3.Evreye geçmiş olur. Bu durumda direk olarak yapılacak olan ameliyatın kanserden kurtulmaya bir faydası olmaz. Bu gruptaki hastalardan uygun olarak seçilmiş olanlarına “kemoterapi, immünoterapi, radyoterapi, ameliyat” seçeneklerinden biri veya birden fazlası kullanılabilir.
Akciğer ile göğüs boşluğu arasında kalan plevra boşluğuna yayılırsa, hastada plörezi adı verilen su toplaması görülmektedir. Kanserin Dördüncü evreye geçtiğini gösterir. Karaciğer, böbrek üstü bezi, beyin ve kemikler gibi uzak organlara yayılım olması da 4.evrenin göstergeleridir. Bu evrede sadece sınırlı sayıdaki hastaların ameliyat şansı mevcuttur. Oligometastaz denilen sınırlı sayıda ve organda metastazın olduğu bu durum dışında, 4.Evrede kemoterapi, immünoterapi ve bazen de radyoterapi seçenekleri kullanılır.
Akciğer metastazında dördüncü evrede tamamen iyileşme ihtimali düşüktür. Evre 4A’da %10, Evre 4B’de %1’dir. Bu oran, metastazın hangi organlara yayıldığına göre uzayıp kısalabilmektedir. Günümüzde tıbbın gelişmesi ile immünoterapi, akıllı ilaçlar ve kombine tedavi uygulanan Evre 4 hastalarda ortalama 20 aylık yaşam süresine ulaşılmıştır. Dördüncü evrede tamamen iyileşen birçok hasta bulunmaktadır. Bu yüzden akciğer kanserinde dördüncü evreye ulaşılması, tedavinin tamamen sonlandırılması anlamına gelmemektedir.