Yenidoğanda Kalp Anomalileri

Yenidoğanda Kalp Anomalileri



Yenidoğan bebeklerin önemli kısmı dünyaya gözlerini sağlıklı bir şekilde açarken, bir kısmı ise özel olarak ilgilenilmesi gereken bazı sağlık sorunlarıyla doğabiliyor. Kalp anomalisi de bu sağlık sorunları arasında önemli bir yer tutuyor. Genellikle kalp damarları, kulakçık ve karıncık bölgesinde görülen yenidoğan anomalileri, kalp ve damar yapısında bazı sorunlara yol açabilmektedir. Bu sorunlar ise uzman ellerinde gerçekleşen cerrahi müdahaleler sayesinde büyük ölçüde çözüme kavuşturulmaktadır.

Yenidoğan Kalp Anomalisi Nedir?

Diğer bir deyişle doğumsal kalp hastalıkları şeklinde tanımlanabilen kalp anomalisi, çocuğun bebeklik döneminde hatta anne karnındayken yaşadığı kalp kaynaklı rahatsızlıklardır. Dünyaya gelen bebeklerin ortalama %3’lük diliminde görülen kalp anomalisi, titiz bir tedavi süreci ile sağlığına kavuşmaktadır. Özellikle günümüzde tıp tekniklerinin gelişmesi de kalp anomalisinin korkulacak bir hastalık olmasının önüne geçmektedir.

Yenidoğanda Kalp Anomalisinin Nedenleri Nelerdir?

Yenidoğan bebekte kalp anomalisi görülmesinin pek çok nedeni bulunmaktadır. Genetik (kalıtsal) nedenlerin yanı sıra çevresel (dışsal) etkenler de kalp anomalisinin oluşmasına neden olabilmektedir.

Genetik nedenler içerisinde en fazla görülen unsur, ailedeki bir kişinin kronik kalp rahatsızlığı yaşamasıdır. Anne, baba, dede, nine gibi yakın akrabalar için daha önce teşhisi konulan hastalık, kalıtsal yapı nedeniyle bir üst kuşağa taşınabilmektedir. Ayrıca annede şeker gibi devamlılığı bulunan bir hastalığın olması ve akraba evliliği gibi gerekçeler ve yenidoğan bebekte kalp anomalisinin nedenleri arasında yer almaktadır.

Yenidoğanda kalp anomalisini oluşturan çevresel nedenler ise genel olarak annenin dikkat etmesi gereken bazı hususların atlanması neticesinde karşımıza çıkmaktadır. Doktor tavsiyesi dışında ilaç kullanımı, yan etkileri nedeniyle anne karnındaki bebeğe zarar verebilmektedir. Ayrıca hamileliğin ilk dönemlerinde geçirilen viral enfeksiyonlar da bebekte kalp hastalığı oluşumunu tetiklemektedir. Röntgen ışını, radyasyon, alkol ve uyuşturucu kullanımı da kalp anomalisine neden olan dışsal unsurlar arasında bulunmaktadır.

Yenidoğanda Kalp Anomalisinin Çeşitleri Nelerdir?

Yenidoğan bebeklerde kalp anomalisi, hastanın kalbindeki sorunun yeri ve boyutuna göre değişkenlik göstermektedir. Kalp ve damarda meydana gelen anomalinin tıbbi tespiti de çeşitli bulgular ışığında gerçekleşmektedir.

Patent duktus arteriozus (PDA)

Doğum öncesinde bebeğin kalbinden çıkan atardamarların arasında duvar görevi gören ek bir damar oluşmaktadır. Doğumdan sonraki ilk saatlerde ise bu koruyucu damarın görevi sona erdiği için kendiliğinden kapanmaktadır. Patent duktus arterious (PDA) hastalarında, normalde kapanması gereken üçüncü damar açık kalır. Eğer koruyucu damar kendiğinden kapanmazsa, bebeğin akciğerine oksijenle zenginleştirilmiş kan yerine kirli kan pompalanma ihtimali çok yüksektir.

Atriyal septal defekt (ASD)

Gebeliğin ilk döneminde oluşan bazı komplikasyonlar, kalp kulakçıkları arasında açıklık olmasına neden olabilmektedir. Bu açıklıktan dolayı kalbin sağ tarafında oksijen fakiri kan olması gerekirken temiz kan transferi gerçekleşir. Akciğere giden kirli kan ise sağlığa uzun vadede ciddi zararlara sebep olmaktadır.

Ventriküler septal defekt (VSD)

Atriyal septal defekt ile benzer sürece sahip olan ventriküler septal defekt, kulakçık yerine kalp karıncığı arasında boşluk oluştuğunda ortaya çıkar. Sol taraftaki temiz kanın bir kısmı sağ tarafa geçtiği için akciğere pompalanan kan miktarı önemli ölçüde azalmaktadır. Ayrıca atardamarda basınç arttığı için akciğer ve kalbin normal şekilde çalışmasında da sorun yaşanabilmektedir.

Atriyoventriküler septal defekt (AVSD)

Atriyoventriküler septal defekt ise atriyal septal defekt ve ventriküler septal defekt’in aynı anda yaşanması durumunda gerçekleşmektedir. Bu anomali türünde kalbin hem kulakçık, hem de karıncık kısmında açıklık meydana gelmektedir. Oluşan açıklıklar, kalp kapakçıklarının tam olarak olgunlaşmamasından kaynaklanır. Kalpten pompalanan temiz ve kirli kan karıştığı için akciğer ve vücut organlarında yetmezlik görülmektedir.

Pulmoner stenoz (PS)

Halk arasında akciğerde daralma olarak bilinen pulmoner stenoz (PS), kalp ve akciğeri birbirine bağlayan damarın daralması sonucu gerçekleşir. Damar daraldığı için kalp akciğere ihtiyaç duyulanın üzerinde kan pompalama ihtiyacı duymaktadır. Bu da kalbin gerekenden çok daha fazla yorulmasına neden olmaktadır.

Aort stenozu (AS)

Aort yetmezliği şeklinde adlandırılan stenoz, aort kapağının gereğinden fazla dar olması nedeniyle gerçekleşmektedir. Bu durumda aort tamamen kapanmadığı için bir miktar zengin kan tekrar kalbe aktarılır. Dolayısıyla kalbin içerisindeki kanın pompalanma işlemi normalden daha hızlı şekilde gerçekleşir.

Aort koarktasyonu (AoCoA)

Bu hastalıkta kalpten çıkan kanı vücuda taşıyan ana atardamar normalden daha dar şekilde gelişmiştir. Bu nedenden dolayı da vücuda iletilen kan hem daha yavaş akmakta, hem de atardamara zarar vermektedir. Ayrıca aort damarındaki daralmanın şiddetine göre hastada nefes darlığı, iç çekilmesi, ani terleme ve iştahsızlık gibi sorunlar yaşanabilmektedir.

Fallot tetralojisi (TOF)

Halk arasında mor bebek sendromu olarak adlandırılan fallot tetralojisi, kalpten pompalanan temiz kan ve kirli kanın birbirine karışması sonucu oluşmaktadır. Akciğere kirli kan gittiği için çocukta nefes daralması oluşmaktadır. Ayrıca vücut da ihtiyaç duyduğu temiz kanı alamaz ve çeşitli bölgelerde morarmalar görülür. Hastalık adını da bu nedenden dolayı almıştır.

Büyük arterlerin transpozisyonu (TGA)

Kalp arterlerinde transpozisyon oluşması, akciğer atardamarı ve aort üzerinden geçen damarın birbirine ters şekilde bağlanması sonucu meydana gelmektedir. Aort kalbin sağ karıncığına bağlandığı için düşük oksijen oranına sahip olan kan vücuda pompalanır. Akciğer atardamarı ise sol karıncığa bağlandığı için oksijen zengini kan geldiği yere geri iletilmektedir.

Triküspit atrezisi (TA)

Kalbin sağ karıncığı ve sol kulakçığı arasında yer alan triküspit kapağının tam olarak gelişmediği durumlarda kalpte atrezi oluşmaktadır. Bu tür durumlarda kan kalbin karıncık ve kulakçıklarından geçip ait olduğu noktaya ulaşır. Karıncık ve kulakçıkların ihtiyaç duyduğu kan geç ulaştığı için ise vücutta morarma ve nefes darlığı görülmektedir.

Pulmoner atrezi (PA)

Akciğer atardamarının kapağı oluşmadığı durumlarda pulmoner atrezi meydana gelmektedir. Bu nedenle sağ karıncıkta biriken kanın akciğer atardamarından taşınması mümkün olmamaktadır. Ayrıca kan sirkülasyonunun olmadığı karıncık zamanla küçüldüğü için kalp yetmezliğine de neden olabilmektedir.

Trunkus arteriozus

Trunkus arteriozus anomalisinde kalpten çıkan atardamarlardan bazıları eksiktir. Kalpten akciğere giden tek bir atardamar bulunur ve bu atardamar akciğere kan taşımakta yetersiz kalmaktadır. Ayrıca akciğerde atardamarın bulunması gereken yerde delik oluştuğu için basınç yükselir, bunun sonucunda ise hipertansiyon oluşur.

Total pulmoner venöz dönüş anomalisi (TAPVD)

Kalpten akciğere taşınan oksijen zengini kan, sol karıncık dışında bir konumdan taşındığı için vücut içerisine karışmaktadır. Oksijen fakiri kan ise sol karıncık ve aorta taşındığı için akciğere pompalanmaktadır. Kalp anatomisinde yaşanan sorun nedeniyle akciğerde kan göllenmesi görülmekte, bu da çoğu zaman vücuttaki organlara zarar verebilmektedir.

Hipoplastik sol kalp sendromu (HLHS)

Kalpteki gelişimi olumsuz yönde etkileyen anomali; kalbin sol bölümündeki aort, sol karıncık ve mitral kapakçığının tam olarak gelişmemesinden kaynaklanır. Sağ karıncıktan gelen kan, iki kulakçık arasındaki delik üzerinden akciğer atardamarına taşınmaktadır. Kanın aorta geçişi de bu delik aracılığıyla gerçekleşmektedir. Sol karıncık işlevsiz kaldığı için aradaki deliğin kapandığı birkaç gün içerisinde yenidoğan bebek hayatını kaybetmektedir. Dolayısıyla cerrahi müdahalenin bir an önce gerçekleşmesi gerekmektedir.

Yenidoğanda Kalp Anomalisinin Tedavisi

Günümüzde tıbbın gelişmesi ile doğuştan kalp rahatsızlıklarının tedavisi de yüksek oranda başarıyla sonuçlanmaktadır. Doğumdan sonra acil işlem gerektiren durumlarda yenidoğan bebek aynı gün içinde ameliyata alınabilmektedir. Ayrıca birden fazla aşama barındıran ve kapsamlı tedavi gerektiren rahatsızlıklarda da takip çok önemlidir. Kardiyoloji uzmanı ve kalp damar uzmanı, hastanın durumunu düzenli olarak izleyerek ameliyata kadar gereken ilaç tedavisini organize etmektedir.

Yenidoğanda Kalp Anomalisi Ne Zaman Tespit Edilir?

Yenidoğan bebeklerde kalp anomalisinin tespiti kadar tespit süresi de oldukça kritiktir. Çünkü bu tarz durumlarda hastanın hayatta kalması için adeta zamanla yarışılmaktadır. Üçüncü haftadan itibaren kalp gelişimini tamamladığı için anomali anne karnında kolayca tespit edilmektedir. Ancak tespit için gereken fetal ekokardiyografi işlemi, en erken 16. haftaya giren bebeklerde yapılabilmektedir. Hastalığın tam olarak teşhisi ise 22. haftaya kadar konulmaktadır.

Fetal ekokardiyografi işlemi ile bebeğin kalbinde herhangi bir sorun olup olmadığı kolayca anlaşılmaktadır. Üfürümün yanı sıra doğuştan meydana gelen kalp damar hastalıkları da bu yöntem aracılığıyla teşhis edilmektedir. Bunun yanı sıra fetal ekokardiyografi bebeğe ve anneye herhangi bir zarar vermediği için oldukça güvenilirdir.

Yapılan tarama işlemi sonucunda bebekte kalp anomalisi tespit edilirse tedavi için anne karnında da işlem uygulanabilmektedir. Ayrıca kalp duvarında oluşan küçük delik ya da açık damar gibi rahatsızlıklar bir süre sonra kendiliğinden iyileşmektedir. Sonrasında ise doğuma kadar hastalığın tekrarlanmaması için ilaç tedavisi başta olmak üzere bir dizi tedbir alınabilmektedir.

Oluşturma: 02.10.2020 02:53
Son Güncelleme: 10.01.2022 10:40
Oluşturan: Medicana Web ve Yayın Kurulu
+A A-