Uyurken düşme hissi, doktorların ve bilim insanlarının hipnik seğirme (veya hipnagogik sarsıntı) veya miyoklonik sarsıntı olarak adlandırdığı şeydir. Hipnik seğirmeler "Uyku başlangıcı" olarak da bilinir. Genellikle uykuya dalarken meydana gelen güçlü, istemsiz kasılmalardır. Vücuttaki bu sarsıntı, uyanıklık ile uyku arasındaki dönemde kişiyi irkilterek uyandırabilir. Bu tür bir his normaldir ve insanlar uykunun daha derin evrelerine girmeden önce bile ortaya çıkabilir. Yaygın nedenleri arasında kafein, stres, gece geç saatlerde egzersiz ve uyku eksikliği bulunur.
Doktorlar ve bilim insanları vücudun bunu neden yaptığından tam olarak emin değiller, ancak bununla ilgili birkaç teori bulunmaktadır. Bunlardan biri, uykudan önce kasların gevşerken beynin olup biteni yanlış anlaması. Kasların gevşemesi normal, ancak beyin, bir anlığına düştüğünüzü sanıyor. Buna karşılık beyin, düşmeden önce "kendinizi yakalamak" için kaslarınızın kasılmasına neden oluyor ve bu da vücudunuzun sarsılmasına yol açıyor.
Aşağıdakiler dâhil olmak üzere bazı risk faktörleri hipnik seğirme yaşama olasılığınızı artırabilir:
Kafein ve nikotin, özellikle aşırı miktarlarda veya yatmadan hemen önce alındığında, uyku düzenini bozabilir ve hipnik seğirme yaşama olasılığını artırabilir. Uykusuzken kahve içmek uyanık kalmak için geçici bir çözüm olabilir; ancak uzun vadede uyku ve nihayetinde uyku yoksunluğu üzerinde olumsuz etkileri olabilir.
Genel olarak, egzersiz uyku söz konusu olduğunda neredeyse her zaman faydalıdır. Düzenli egzersizin uyku kalitesini artırdığı kanıtlanmıştır. Ancak egzersiz, yorgun hissetmekten ziyade daha uyanık hissetmenizi sağlayan enerji verici bir aktivitedir. Bu nedenle, akşam geç saatlerde çok yoğun egzersiz yapmak hipnik seğirmelere yol açabilir.
Kronik uykusuzluk, diğer uyku bozuklukları veya sadece kötü bir gece uykusu nedeniyle uyku sorunu ve genel olarak düzenli uyku eksikliği, uyku yoksunluğuna yol açabilir. Kötü ruh hali ve odaklanma gibi diğer istenmeyen yan etkilerin yanı sıra, uyku yoksunluğu hipnik seğirme riskinizi artırabilir.
Hem günlük stres hem de teşhis edilmiş anksiyete bozuklukları uykusuzluğa katkıda bulunabilir ve bu da hipnik seğirme riskini artıran bir tür uyku yoksunluğuna yol açar. Stresli veya endişeli olduğunuzda, kortizol seviyeleriniz uyku sırasında yüksek kalır ve bu da uykuyu daha az dinlendirici hale getirir. Kaygılı düşünceler sizi geceleri uyanık tutabilir, uykuya dalmanıza engel olabilir ve uyanıklık ile uyku arasındaki geçişi bozarak hipnik seğirmeyi tetikleyebilir. Sık sık hipnik seğirme yaşayan bazı kişilerde uykuyla ilgili kaygı bile gelişebilir ve bu da uyku yoksunluğu ve daha fazla hipnik seğirme yaşama olasılıklarını artırır.
Uykuda sıçrama hissi genellikle hipnik seğirmelerden, yani uyku başlangıçlarından kaynaklanır. Beynin kas gevşemesini düşme olarak yanlış yorumladığı ve bunun sonucunda uyanıklıktan uykuya geçişte ortaya çıkan kontrol edilemeyen kas spazmlarına neden olduğu düşünülmektedir. Genellikle zararsızdırlar ve düzenli uyku döngüsünün bir parçasıdırlar. Ancak bazı durumlarda altta yatan sorunlarla ilişkili olabilir. İşte dikkate alınması gereken bazı noktalar:
Eğer hipnik seğirmeler sıklıkla (gecede birkaç kez) meydana geliyorsa ve uykuyu önemli ölçüde bozuyorsa, daha ileri araştırma gerekebilir. Bunlara uyku sırasında uzun süreli titreme veya karmaşık davranışlar gibi diğer alışılmadık hareketler de eşlik ediyorsa, aşağıdaki gibi bir bozukluğa işaret ediyor olabilir:
Uyku sırasında istemsiz bacak hareketlerini içerir.
Rüyaları canlandırmakla karakterize edilir, sarsıcı hareketler veya şiddetli hareketler içerebilir.
Nadir durumlarda, eğer sarsıntılar şiddetli veya uzun süreli ise, nöbetlerle ilişkili olabilir.
Gündüz aşırı uyku hali, yorgunluk veya konsantrasyon güçlüğü uyku apnesi gibi daha ciddi bir uyku sorununun belirtisi olabilir.
Eğer bu uykudan uyanmalardan rahatsız oluyorsanız veya sık sık bu durumu yaşıyorsanız, işte uygulayabileceğiniz birkaç ipucu: