Alerji, bünyenin bazı maddelere verdiği reaksiyon olarak basitçe tanımlanabilir. Alerjik reaksiyonlar, vücutta çeşitli belirtiler ile kendini gösterir. Alerjiler toz ve güneş gibi dış etkenlerden kaynaklı olabileceği gibi direkt ağız yolu ile bünyeye alınan gıdalardan da kaynaklanabilir. Yaygın görülen besin alerjilerinden biri de çilek alerjisidir. Antioksidan ve C vitamini açısından oldukça zengin olan çilek, alerjiye yatkın ve hassas bünyelerde çeşitli reaksiyonlara neden olabilmektedir.
Çileğin ait olduğu meyve familyasında var olan bir proteinden kaynaklanan çilek alerjisi, pek çok farklı sebepten kaynaklı olarak vücutta belirti gösterebilir. Çilek alerjisinin görülmesindeki başlıca sebep, çileğin ağız yoluyla tüketilmesi ve direkt olarak sindirim sistemine karışmasıdır. Ancak çilek alerjisinin ortaya çıkmasında tek sebep çileğin gıda olarak tüketilmesi değildir. Şampuan, el kremi, vücut spreyi veya dudak koruyucu gibi kozmetik ürünlerin çilek içermesi ve cilde teması da aynı şekilde alerjik tepkilere yol açabilir.
Çilek alerjisi olan kişilerin gösterdiği belirtiler arasında aşağıdaki gibi listelenebilir:
Bazı kişilerde ve durumlarda çok daha ciddi reaksiyonlar gelişebilir. Çilek alerjisi nedeniyle gelişebilecek daha ciddi reaksiyonlar aşağıda listelenmiştir:
Anafilaksik şok, çilek alerjisi sonucunda görülebilecek en ağır durumdur. Kan basıncı, solunum ve bağışıklık sistemi gibi kritik sistemleri etkisi altına alan bu şok durumunda en kısa sürede tedavi uygulanması gerekir. Bu nedenle çilek alerjisi olup çileğe maruz kalan kişilerin en hızlı şekilde hastaneye ulaştırılması ve kişi için gerekli tetkik ve tedaviye başlanması gerekir.
Alerjik bünyeye sahip olan bireylerin hangi yabancı maddeye alerjilerinin olduğunu anlamaları her zaman kolay olmayabilir. Söz konusu alerjik reaksiyonların ortaya çıkışı, kişinin çilek tükettiği zaman diliminden hemen sonraya denk geldiğinde akıllara çilek alerjisi ihtimali gelmelidir.
Çilek alerjisinin, hiç çilek tüketmeden ve bu deneyimleri yaşamadan da varlığının anlaşılması mümkündür. Besin intolerans testleri ve çeşitli alerji testleri ile çilek alerjisinin önceden tespiti ve kişinin beslenme düzenini bu bilgi doğrultusunda şekillendirmesi mümkün olur. Genellikle deride yapılan besin alerjisi testi veya kan testi ile gıda alerjileri tespit edilir. Bu sayede dil ve ağız dokusu veya geniz şişmesi gibi durumlardan kaynaklanabilecek olası tehlikeli ihtimallerin önüne geçilebilir.
Çilek alerjisi sebebiyle gelişebilecek alerjik reaksiyonlardan korunmanın en iyi yolu, çilekten ve çilekli ürünlerden kaçınmaktır. Bu ürünler arasında dondurulmuş çilek, çilek reçeli, çilekli sakızlar ve şekerler, kuru çilek ve çilekli pasta gibi farklı besinler bulunur. Ayrıca çileğin ait olduğu meyve familyasında yer alan karadut, böğürtlen ve ahududu gibi besinlere karşı da temkinli yaklaşmak ve bünyenin bu meyvelere verdiği tepkileri de incelemek gerekir. Satın alınan her ürünün etiketini dikkatlice okumak ve içinde düşük yüzdeli dahi olsa çilek olmadığından emin olmak, çilek alerjisi belirtilerinden korunmaya büyük oranda yardımcı olur. Bazı durumlarda, çileği pişirmek içerisindeki protein yapısını farklılaştırdığından alerjik reaksiyon görülmemesini sağlayabilir. Ancak bu durumda da pişmiş çilek tüketiminde dikkatli olunması ve herhangi bir tepki oluşup oluşmadığını gözlemlemek, vücutta pişmiş çileğe reaksiyon görüldüğünde de en kısa zamanda bir alerji uzmanına başvurmak gerekir.
Tüm gıda alerjilerinde olduğu gibi çilek alerjilerinde de kesin sonuç veren bir tedavi şekli bulunmaz. Çilek alerjisi olduğu anlaşıldığında mutlaka bir doktora danışmak gerekir. Doktorunuzun reçete ettiği alerji ilaçları ile çilek alerjisi belirtilerini en aza indirmek veya tamamen ortadan kaldırmak mümkün olur. Ancak solunum yolunun tıkanması veya kalp atışında hızlanma gibi hayati tehlike yaratabilecek ağır belirtiler söz konusu olduğunda ve anafilaksik şok gibi durumlarda ilaç enjekte edilmesi gerekeceğinden tedaviye mutlaka hastane ortamında ve alerji uzmanı eşliğinde devam edilmesi gerekir.