Septisemi kaynaklı bir hastalık türü olan kanda enfeksiyon durumu, yeterince önlem alınmadığı takdirde ciddi sonuçlar doğurabilir. Üstelik bu sorunun kaynağını birçok farklı neden oluşturabilir. Yenidoğanlardan ileri yaş gruplarına kadar farklı kitlelerde gözlemlenebilen bu durum doktor kontrolünde tedavi edilebilir.
Kanda Enfeksiyon Nedir?
Kanda enfeksiyon, bir enfeksiyonun başlattığı zincirleme reaksiyon sonucunda vücudun kendi hücre ve dokularına zarar vermesi durumudur. Sepsis olarak da isimlendirilen bu durum, hayati tehlike arz eden tıbbi rahatsızlıklar kategorisinde yer alır. Çoğu sepsis vakası, hasta herhangi bir tıbbi yardım kurumuna gitmeden önce başlar. Rahatsızlığın başlangıç noktası hastadan hastaya değişmekle birlikte akciğer, idrar yolu, deri veya gastrointestinal sistem olabilir.
Kanda enfeksiyon, her yaş grubundan insanda gözlemlenebilir. Yüksek risk altında olan kişiler ise 65 yaş üstü ile bir yaşın altındaki bebeklerdir. Bağışıklık sistemi normalden zayıf, yakın zamanda ciddi hastalık geçiren ve hastaneye kaldırılan kişilerde de sepsis ihtimali yüksek olarak nitelendirilir. Tüm bu risk gruplarına ilaveten diyabet, akciğer hastalığı, kanser ve böbrek hastalığı gibi kronik tıbbi rahatsızlıkları olanlarda, geçmişte sepsis tanısı konmuş kişilerde kanda enfeksiyon riski normalden yüksektir.
Sepsis, hayati tehlike arz eden bir hastalık olmasının yanı sıra çoğu zaman tanı koyulması zaman alabilir. Özellikle bebeklerde ve küçük yaştaki çocuklarda kanda enfeksiyon durumunu gözlemlemek zor olabilir. Benzer şekilde demans hastalarında, öğrenme güçlüğü yaşayan ve iletişim yetenekleri kısıtlı kişilerde sepsis olasılığı gözden kaçabilir.
Kanda Enfeksiyon Belirtileri Nelerdir?
Kanda enfeksiyon, üç aşamalı ciddi bir sağlık sorunudur. Rahatsızlığın başlangıç aşamasında gözlemlenen belirtilerin ilki, ateşin 38°C’nin üzerinde seyretmesidir. Ateşin yükselmesini takiben hastada üşüme, ürperme ve titreme durumları gözlemlenebilir. Kalp atış hızının dakikada 90’ın üzerine çıkması, ilk evreye özgü belirtilerden bir başkasıdır. Kanda enfeksiyonun diğer genel belirtileri, nefes darlığı ve solunum hızının dakikada 20’nin üzerine çıkması olarak sıralanabilir.
Kanda enfeksiyon ilk aşamada teşhis edilip gerekli önlemler alınmazsa ağır sepsis durumu gerçekleşir. Ağır sepsis gelişimi ile birlikte ilk evrede gözlemlenen belirtilere aşağıda bulunan tablodakiler eklenir.
İkinci Evre Kanda Enfeksiyon Belirtileri
- İdrara çıkışta azalma ve idrar yaparken yanma, acı hissi
- Solunum fonksiyonlarının daha da bozulması ve nefes darlığı
- Cildin solgun ve benekli görünüm alması
- Düzensiz kalp ritmi
- Zihinde bulanıklık ile bilişsel fonksiyonlarda azalma
- Vücut ısısında düşme ve hipotermi
Hastalığın son aşamasına gelindiğinde, yani septik şok halinde yukarıda sıralanan tüm belirtilerin yanı sıra kan basıncında aşırı düşüş gözlemlenir. Kanda enfeksiyonun son evresinde organ yetmezliği riski dramatik seviyelere çıkabilir.
Sepsis Neden Meydana Gelir?
Herhangi türde bir enfeksiyon sepsis oluşumunu tetikleyebilir. Kanda enfeksiyona sebep olan durumların başında zatürre gibi akciğer hastalıkları, yaralar ve yanıklar gelir. Böbrek, mesane ve idrar sisteminin diğer kısımlarında, sindirim ile dolaşım sistemlerinde oluşan enfeksiyonlar da sepsisin meydana gelmesinin altında yatan diğer başlıca nedenlerdir. Kadın doğum rahatsızlıkları ise sepsis ile komplike en sık gözlemlenen bulaşıcı olmayan sağlık sorunlarıdır.
Kanda enfeksiyon oluşumuna sebep olan etkenleri daha spesifik biçimde sıralayabilmek mümkündür. Örneğin; kanda enfeksiyon sorununa neden olan sebepler arasında ishalli hastalıklar ve alt solunum yolu enfeksiyonları öne çıkar.
Kanda enfeksiyon, kimi kişilerde çeşitli patojenlere bağlı olarak meydana gelebilir. Sepsisin önde gelen nedenlerine bakıldığında, grup B steptokok kaynaklı enfeksiyonun hem yenidoğanlar hem de anneler için ciddi bir risk niteliği taşıdığı söylenebilir. Benzer bir diğer risk faktörü ise birçok farklı kaynaktan bulaşabilen koli basilidir.
Kanda Enfeksiyon Nasıl Teşhis Edilir?
Bir kişiye kanda enfeksiyon tanısı konulabilmesi için öncelikle altında yatan sebeplerin belirlenmesi gerekir. Bu amaç doğrultusunda hastalık riski taşıyan kişiden kan örnekleri alınır. Standart uygulamadan farklı olarak bu süreç kapsamında iki farklı bölgeden kan örneği alımı gerçekleştirilir. Testlerde yoğunlaşılan başlıca konu, hangi organlarda fonksiyonel bazda bozulma meydana geldiğinin belirlenmesidir.
Testlerde bozulan organ fonksiyonlarına ek olarak oksijen değerleri, elektrolit dengesizlikleri ve pıhtılaşma sorunları incelenir. Eğer kişinin vücudunda yara oluşumu mevcutsa salgılardan örnek alımı ile kan testleri desteklenir. Kimi vakalarda, bakteri tespiti amacıyla bu iki farklı test türünün yanı sıra idrar örneğinin incelenmesi yöntemine başvurulabilir. Öksüren kişilerden balgam örneği toplanması, ultrason, röntgen, MR da daha net teşhis için zaman zaman başvurulan diğer yöntemler arasındadır.
Sepsis Nasıl Tedavi Edilir?
Kanda enfeksiyon ne kadar hızlı belirlenirse tedavisi de o kadar hızlı ve kolay biçimde gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla belirtilerden herhangi biri veya aynı anda birkaçı gözlemlenmeye başlandığında hastanelerin acil kliniklerine başvurulması önemlidir. Erken dönemlerde yapılan teşhis sonucunda antibiyotik tedavisi ve intravenöz sıvı takviyesi çoğunlukla hastalığın ileri safhalara geçişini önler.
Başlangıç aşamasındaki tedavi süreçleri, sterilizasyon koşullarına sıkı sıkıya uyulması şartı ile standart biçimde sürdürülebilir. Kanda enfeksiyon belirlenen ileri seviye hastalar ise yoğun bakım servislerinde gözlem altında tutulur. Bu tür hastalar, solunum güçlüğü çekmeleri durumunda makine desteğine alınabilir. Bazı vakalarda enfeksiyonlu dokunun vücuttan uzaklaştırılması için ameliyat zorunlu hale gelebilir.
Doğru zamanda hastaneye başvurulması durumunda kandaki enfeksiyonun giderilebilmesi mümkündür. Ancak bu süreç zaman alır. Hastalık iyileşse bile fiziksel ve duyusal semptomlar sürebilir. Sepsis sonrası sendrom olarak adlandırılan bu etkiler; yorgunluk hissi, uykuya geçişte zorlanma, iştahsızlık, sık hastalanma, değişken ruh hali, kâbus görme şeklinde sıralanabilir. Bazı kişilerde, kanda enfeksiyon tedavisinin ardından travma sonrası stres bozukluğu gözlemlenebilir.
Kanda Enfeksiyon Oluşumu Nasıl Önlenebilir?
Kanda enfeksiyon oluşumu riskinden uzak kalmak için yaşam ve çalışma ortamlarında hijyen seviyesi ideal seviyede tutulmalıdır. Enfeksiyonlardan kaçınmak için aşağıda yer alan önlemlerin uygulanmasına özen gösterilebilir.
Kanda Enfeksiyon Riskinden Uzak Kalmak İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Elleri düzenli yıkamak ve rutin duş alma alışkanlığı edinmek
- Tüketim öncesinde meyve ve sebzeleri yıkamak, hayvansal gıdaları güvenilir kaynaklardan satın almak
- Kirli su ve sağlıksız tuvalet kullanımından kaçınmak, bunlar ile temas halinde cildi arındırmak
- Yerel ve ulusal sağlık yetkilileri tarafından önerilen aşıları yaptırmak
- Sağlıklı ve dengeli beslenmek, düzenli uyumak
- Yenidoğanların bulunduğu ortamların sterilizasyonuna özen göstermek ve mümkünse anne sütüyle düzenli beslenmelerini sağlamak
Kanda Enfeksiyon Nedir? Tedavi ve Teşhis Süreci Hakkında Sık Sorulan Sorular
Kanda enfeksiyon ne kadar hızlı belirlenirse tedavisi de o kadar hızlı ve kolay biçimde gerçekleştirilebilir. Erken dönemlerde yapılan teşhis sonucunda antibiyotik tedavisi ve intravenöz sıvı takviyesi çoğunlukla hastalığın ileri safhalara geçişini önler.