İş stresi yalnızca çalışanların sağlığını ve refahını değil, aynı zamanda kurumların üretkenliğini de etkileyen oldukça önemli bir sorundur. Çeşitli nedenlerle görülen iş stresi, genellikle işle ilgili taleplerin kişinin kapasitesini aştığı durumlarda ortaya çıkar. Örneğin iş saatleri ya da sorumluluklar kişinin yönetebileceğinden daha fazlaysa kişi kendini baskı altında hissedebilir. İş arkadaşları, patronlarla çatışma ya da işten çıkarılma gibi nedenler de strese yol açabilir. Bununla birlikte bir kişinin stresli olarak nitelendirebileceği bir durum bir başkası için zorlayıcı da olabilir. Kişinin psikolojik durumu, genel sağlığı ve yaşam biçimi gibi çeşitli faktörler iş stresi yaşayıp yaşamamasını etkileyebilir.
Örgütsel stres ya da iş stresinin ne olduğundan önce stresin tanımına bakmak gerekir. Stres, kişinin karşılaştığı tehlikeli ya da mücadele etmesi gereken durumlara vücudun verdiği bir tepkidir. Fred Luthans ise örgütsel stresi, “fiziksel, psikolojik ve/veya davranışsal sapmalara yol açan dış koşullara verilen bir uyum tepkisi” olarak tanımlar. Bununla birlikte Luthans stresin her zaman zarar veren, kötü veya kaçınılması gereken bir şey olmadığını belirtir. Stres kaçınılmazdır ancak burada anahtar, kişinin stresle nasıl başa çıktığıdır.
İş stresi, kişinin bilgisi ve yetenekleriyle eşleşmeyen, başa çıkma yöntemlerini zorlayan iş talepleri ya da baskılarla karşılaştıklarında gösterilen tepkidir. Stres çeşitli çalışma koşullarında ortaya çıkabilse de bir çalışan üstlerinden ya da iş arkadaşlarından yeterli destek alamadığı takdirde stresin etkileri kötüleşebilir.
Çağdaş çalışma ortamlarının getirdikleri de iş yerinde baskıyı arttırabilir. Kişisel özelliklere bağlı olarak bu baskı; kişinin daha motive, tetikte, öğrenebilir ve çalışabilir hâle gelmesine katkıda bulunabilir. Ancak bazen bu baskı yönetilemez ya da aşırı hâle geldiğinde strese sebep olur. Bu da çalışanın hem sağlığına hem de iş performansına zarar verebilir.
İş stresi; çalışma sisteminin zayıf olması, meslektaşlar arasındaki çekişmeler, yönetimin kötü olması gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Yapılan araştırmalara göre en stresli iş; çalışanların bilgi ve yeteneklerinin eşleşmediği aşırı taleplerin, herhangi bir seçim ya da kontrol fırsatının ve desteğin çok az olduğu işlerdir. Luthans örgütteki stres kaynaklarını dört ana başlıkta toplar:
İs stresi ayrıca yaygın olarak uzun çalışma saatleri, ağır iş yükü, iş için verilen yetersiz süre, kaynak ve ekipman eksikliği, taciz ve iş yerinde yaşanan travmatik olaylar nedeniyle görülür. Bir çalışanın aşağıdaki şu durumlarda iş stresi yaşama olasılığı daha düşüktür:
İş stresi; kişide fiziksel, psikolojik veya davranışsal semptomlara yol açabilir.
Bu semptomların yaşanması hâlinde stresin nasıl yönetileceğinin öğrenilmesi ve hatta gerekirse bir uzmandan yardım alınması önemlidir. Aksi takdirde iş stresi daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
İş stresi yaşayan bir kişi stresle başa çıkmak için şu adımları izleyebilir:
Yapılan araştırmalar, iş stresinin sağlık üzerinde pek çok olumsuz etkisi olduğunu göstermiştir. Örgütsel stresin yol açabileceği sağlık sorunları şunlardır:
Çalışanların iş sürecinde kontrol yetkisinin olmaması strese neden olan önemli bir faktördür. Yapılan araştırmalar, bu faktörün kardiyovasküler hastalıkların riskini artırdığını öne sürmüştür.
Yapılan çalışmalara göre iş stresinin sırt, omuz, kollar ve ellerde kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları gelişmesi riskini artırdığı düşünülmektedir.
İş stresi; depresyon, anksiyete bozukluğu ve tükenmişlik sendromu gibi durumlara yol açabilir. Birçok araştırma, çeşitli meslekler için bu gibi sorunların görülme oranında farklılıkların olmasının nedeni olarak iş stresi seviyelerindeki farklılıkları göstermiştir. Meslekler arasında ekonomik ve yaşam tarzı gibi noktalarda farklılıklar olması da bu sorunlara yol açabilir.
Konu hakkında daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulsa da stresli çalışma koşullarının iş yeri güvenliği noktasında eksikliklere yol açarak iş yerinde yaralanmalara zemin oluşturduğuna inanılmaktadır.
Yapılan bazı araştırmalar, çalışma koşullarının stresli olması ile intihar, kanser, ülser ve bağışıklık sorunları arasında bir ilişki olduğunu düşündürmektedir. Ancak yine de konu hakkında daha çok çalışmaya ihtiyaç vardır.