Ateş Nedir? Neden Olur?

Ateş Nedir? Neden Olur?



Ateş bir hastalık değil, vücudun bağışıklık sisteminin harekete geçtiğini gösteren bir çeşit bağışıklık cevabıdır. Vücudun beyaz kan hücreleri üretmeye başladığının işaretidir.

Normal sınırlardaki vücut ısısı yetişkinler için 36,1 ile 37,6 derecenin arasıdır. Çocuklarda bu dereceler daha yüksek olabilir. Ayrıca ateşin ölçüldüğü yere göre de sayılar değişiklik gösterebilir. Normal vücut ısısı gün içinde de değişiklik gösterebilir. Öğleden sonra ve akşamüstü saatlerinde vücut ısısı en üst seviyesine ulaşırken sabaha karşı vücut ısısı düşmektedir. Gün içinde vücut ısısı 1 derece farklılık gösterebilir.



Ateş Nedir?

Ateşe bakteri ya da virüslerin yanı sıra pek çok başka hastalık da sebep olabilir. Vücutta meydana gelen bağışıklık sistemi cevabının hipotalamusu etkilemesi sonucu, vücut ısısı kısa süreliğine yükselir. Bu da kişilerde ateş olarak kendini gösterir. Ateş, bağışıklık sisteminin bir şey ile mücadele ettiğinin bir göstergesidir.

Ateş koltukaltı, ağız, kulak ve makattan ölçülebilmektedir. Her bölgede ölçüm farklılıkları gözlenebilir. Ölçüm öncesi sıcak ya da soğuk bir şey yenmesi durumunda ağızdan yapılan ölçümler doğru sonuç vermeyebilir. Koltukaltı ölçümlerinde de daha düşük ısılar bulunabilir.

Ateşin Belirtileri Nelerdir?

Ateşi çıkan kişilerin en belirgin şikâyeti titreme ve üşümedir. Perifer damarlarda daralma sonucu el ve ayak gibi uzuvlarda üşüme meydana gelir. Kaslarda da kasılmaya bağlı olarak seğirmeler gözlenir. Kişilerin kalp atışları ve buna bağlı olarak metabolizmaları hızlanır. 37 dereceyi geçen ateşlerde metabolizmada %10-12 oranında artış gözlenir. Vücudun sıvı ve kalori ihtiyacı artar. Kalp ve solunum sistemine ek yük bindiği için vücut yorulur ve halsiz düşer.

Ateşin en sık görülen belirtileri aşağıdaki gibidir:

    • Titreme
    • Üşüme
    • Kalp atışlarında hızlanma
    • Terleme
    • Baş ağrısı
    • Kas ağrısı
    • İştah kaybı
    • Halsizlik ve yorgunluk
    • Acı hassasiyetinin artması
    • Uyuşukluk
    • Konsantrasyon bozukluğu


Bu belirtilere aşağıdaki semptomlar eşlik ediyorsa acilen bir hastaneye başvurmak gereklidir:

    • Işığa karşı aşırı hassasiyet
    • Boyunda sertlik ve ağrı
    • Döküntü
    • Nefes darlığı
    • Bulantı
    • Kusma
    • Dehidrasyon
    • Baş dönmesi
    • Karın ağrısı
    • Kas krampları
    • Zihinde bulanıklık
    • Nöbet


Ayrıca ateşle birlikte idrara çıkarken acı duyma, yetersiz, koyu renkli ya da kötü kokulu idrar da ciddi bir durumun göstergesi olabileceğinden dolay bir uzmana görünmekte fayda vardır.

Ateşin Nedenleri Nedir?

Normal şartlar altında bir enfeksiyon kaynaklı hafif ateş belirtilerinin 1 ile 3 gün içerisinde kendiliğinden kaybolması, ateş düşürücülere cevap vermesi ve kişinin sağlığına kavuşması beklenir. Ancak devam eden ve tekrarlayan ateş, derecesi yüksek olmasa bile ciddi bir enfeksiyonun habercisi olabilir ve ciddiye alınmalıdır.

38 dereceye kadar olan ateş hafif ateş olarak kategorize edilirken, 39 derecenin üzeri yüksek ateş olarak kabul edilir. Ayrıca gelişim biçimi ve süresine göre ateş akut, subakut ve kronik olarak üç türe ayrılır. Aniden ortaya çıkan ve 7 günden az süren vakalar akut, 7-14 gün arası süren ateş subakut ve 14 günden fazla süren ateş kronik olarak değerlendirilmektedir.

Yetişkinlerde ateşin en sık karşılaşılan nedenleri arasında;

    • Solunum yolu enfeksiyonları,
    • Bakteriyel ya da viral enfeksiyonlar (kulak, akciğer, cilt, boğaz, mesane, böbrek vb.),
    • Mantar enfeksiyonları,
    • Gıda zehirlenmeleri,
    • Sıcak çarpması veya güneş yanığı,
    • Enflamasyon (örneğin romatoid artrit),
    • Sinek, böcek sokmalarına bağlı enfeksiyonlar (Lyme, sıtma, kırım kongo kanamalı ateşi vb.) gösterilebilir.

Ancak hipertiroid, otoimmün hastalıklar, bazı kanser türleri, tümörler gibi daha ciddi sağlık sorunları da ateşe neden olabilmektedir. Ayrıca madde bağımlılığı ve alkolü bırakma süreçlerinde de ateş görülebilir.

Bazı ilaçlar ve tedaviler de kişilerde ateşe neden olabilir. Bazı antibiyotikler, kuduz, tetanos, zatürre gibi aşılar, steroidler, kemoterapi ve radyoterapi ya da hastalara organ nakli sonrası verilen ilaçlar ateşe neden olabilmektedir.

Daha önce ciddi bir hastalık geçirmiş olan kişilerde ya da kronik hastalığı olan kişilerde, yüksek ateş riskli durumlara neden olabilir. Bu sebeple kronik hastalık sahibi kişilerin yüksek ateş durumunda hastaneye başvurmaları önemlidir.

Özellikle aşağıdaki hastalıklara sahip kişilerin dikkat etmeleri gerekmektedir:

    • Astım
    • Romatoid artrit
    • Diyabet
    • Otoimmün hastalıklar (Crohn hastalığı, Lupus vb.)
    • Kardiyovasküler hastalıklar
    • Anemi
    • Karaciğer, böbrek hastalıkları
    • Serebral palsi
    • Multipskleroz
    • Kronik akciğer hastalıkları
    • HIV, AIDS


Ateşle Mücadelede Yapılması Gerekenler

Ateş bir hastalık değil, başka bir hastalığın belirtisi olarak ortaya çıktığından dolayı tedavisi altta yatan sebebe göre değişmektedir. Enfeksiyon durumlarında, enfeksiyonun tedavisi ateşin düşmesini sağlamaktadır. Ancak organ hasarı ya da nöbete neden olmaması için ateşin kontrol altına alınması önemlidir.

Yüksek ateşin parasetamol, ibuprofen ya da salisilat cinsi ilaçlar ve buna ek olarak soğuk kompres ile düşürülmesi sağlanmalıdır. Hafif ateş durumunda iyi beslenme, hafif egzersizler ve düzenli uyku vücudun bağışıklık sisteminin çalışmasına destek olduğu için, enfeksiyonla savaş süresinin kısalmasını ve ateşin düşmesini sağlayabilir.

Ateşle mücadelede sıvı alımı çok önemlidir. Su, meyve suyu, çorba, kemik suyu gibi yiyecek ve içecekler mideyi yormadan hem sıvı hem de gerekli kalorinin alınmasını sağlar. Ayrıca yetişkinlerde ılık banyo ve oda ısısının düşürülmesi gibi uygulamalar da kişinin ateşin belirtileri ile daha kolay baş etmesine olanak tanır.

Çocuklarda Ateş

Çocuklarda normal vücut ısısı 36,1 ile 37,6 dereceleri aralığında belirlenmiştir. Bunun üzerindeki durumlarda ateşten söz etmek mümkündür. Çocuklarda da yetişkinlerde olduğu gibi vücut ısısı gün içinde farklılaşabilir. Vücut ısısı çocuklarda akşam saat 17.00 ile 19.00 arasında en yüksek seviyeye ulaşırken, gece 24.00 ile sabah 06.00 saatleri arasında en düşük seviyesindedir.

Çocuklarda ateş derecelerinin sınıflandırılması şöyledir:

Çok hafif ateş: 37 - 37,5 derece arası

Hafif ateş: 37,5 – 37,9 derece arası

Orta yüksek ateş: 38 – 38,5 derece arası

Yüksek ateş: 38,5 – 39,5 derece arası

Çok yüksek ateş: 40 derece ve üzeri

Çocuklarda ateş, ortalama 2 yaşa kadar kolaylık açısından makattan ölçülür, ancak sonrasında yetişkinlerde kullanılan yöntemlere geçilir. Günümüzde yaygınlıkla dijital termometreler ile ateş ölçümü yapılmaktadır.

Üç yaştan küçük çocuklarda ateş ciddi bir enfeksiyonun belirtisi olabilir.

Çocuklarda Ateşin Belirtileri Nedir?

Çocuklardaki belirtiler yetişkinlere göre farklılık gösterebilir.

  • Huzursuzluk,
  • Sayıklama,
  • Halüsinasyonlar,
  • Döküntü çocuklarda ateşin önemli belirtileri arasındadır.

Bunlara ek olarak nefes alıp vermede zorlanma, yutkunma güçlüğü, boyunda sertleşme, bıngıldakta kabarıklık, kusma ve ishal gibi daha ciddi belirtilerin görülmesi durumunda vakit kaybetmeden doktora başvurulması gereklidir. 

Çocuklarda yüksek ateş tehlikelidir. Yüksek ateş, farklı yaş gruplarında farklı riskler taşır. 40 derecenin üzerine çıkan ateşte özellikle 6 ay ile 6 yaş arası çocuklarda havale (febril konvülsiyon) riski bulunmaktadır. Çocuklarda uykuya meyletme, bilinç kaybı, döküntü gibi belirtiler havale işareti olabildiği için böyle belirtiler görüldüğünde en kısa sürede acile başvurulması gerekmektedir.

Bebeklerde yanaklarda kızarıklık, dokunulduğunda ciltten yayılan sıcaklık hissi ve vücudun nemli ya da terli olması ateş belirtileri arasındadır.

Febril Konvülsiyon/Febril Nöbet (Havale)

6 ay ile 6 yaş arasındaki çocuklarda havale riski bulunmaktadır. Basit ve kompleks olmak üzere iki tür febril nöbet vardır. Febril nöbetlerin yaklaşık %80-85’i basit nöbetlerdir. Basit nöbetlerin süresi birkaç saniye ile 5 dakika arasında değişebilir. Kol ve bacaklarda seğirme, gözler açıkken bilinç kaybolması, vücutta katılık, düzensiz nefes, istemsiz dışkılama gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu nöbetler 24 saat içinde bir defadan fazla gerçekleşmez.

Kompleks nöbetler ise 5 dakikadan daha uzun süren, 24 saat içerisinde tekrarlı biçimde gelen ve sonrasında epilepsi gibi ciddi hasarlara neden olabilen nöbetlerdir.

Çocuklarda Ateşin Nedenleri Nedir?

Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da ateş, çoğunlukla bir enfeksiyon sonucu gelişmektedir. Sıkça görülen sebepler aşağıdaki gibidir:

  • Kulak enfeksiyonu
  • Gastroenterit (Bağırsak enfeksiyonu)
  • Solunum yolu enfeksiyonları
  • Diş çıkarma

Ancak ateş daha ciddi durumların göstergesi de olabilir.

    • Menenjit
    • Böbrek enfeksiyonları
    • Zatürre bunların arasında sayılabilir.

Çocuklarda Ateş Nasıl Düşürülür?

Çocuklarda da yetişkinlerde olduğu gibi soğuk uygulama ve ilaçlar vasıtasıyla ateş dürülmekte ve sonrasında altta yatan sebebe uygun bir tedavi uygulanmaktadır. Soğuk uygulama için çocuğun 29,4 ile 32 derece arası bir suya sokulması gerekir. Soğuk uygulama esnasında suya alkol katılmaz.

Kullanılabilecek ilaçlar yetişkinlerde olduğu gibi parasetamol ve ibuprofen tarzı ilaçlardır. Ancak doz ayarlaması çocuğun kilosuna göre yapılmalı, yetişkinlerle aynı dozda ilaç kullanılmamalıdır. Salisatların ise çocuklarda kullanımı uygun değildir.

Yetişkinlerde Ateş

Yetişkinlerde hafif ateş kendi başına önemli bir belirti değildir. Eşlik eden belirtilere bakılması gerekmektedir. Normal türde ateş, çoğunlukla vücutta basit enfeksiyon durumundan kaynaklanır; birkaç gün içinde kendiliğinden kaybolur veya ateş düşürücüler ile kolaylıkla kontrol altına alınabilir. Ancak geçmeyen, giderek artan ateş ve eşlik eden birden fazla semptom olduğu durumda bir sağlık kuruluşuna başvurulması gereklidir.

Ne Zaman Doktora Başvurmak Gerekir?

Yetişkinlerde ateşin 39 derecenin üzerine çıkması halinde,

3 yaş altı çocuklarda ateşin 38 derecenin üzerine çıkması halinde,

Çocuklarda ateşe öksürük, ishali kusma, döküntü eşlik ettiğinde,

Nöbet durumunda,

Yetişkinlerde ve çocuklarda sıcak çarpması halinde,

Ateş düşürücülerin ateşi düşürmede faydasız kalması durumunda acile başvurulması gereklidir.

Oluşturma: 24.09.2020 11:55
Son Güncelleme: 22.12.2021 01:58
Oluşturan: Medicana Web ve Yayın Kurulu
+A A-