Herediter anjioödem; uzuvlarda, yüzde, bağırsak sisteminde ve solunum yolunda tekrarlayan ve şişmeye neden olan nadir bir genetik durumdur. Ataklar, 2 ila 5 gün sürer ve genellikle tedaviye gerek kalmadan düzelir. C1 inhibitör proteininin eksikliğinden veya işlevsiz bir inhibitör proteininden kaynaklanabilir. Özellikle erken aşamada tespit edilmediği takdirde ölümcül olma potansiyeline sahiptir.
Herediter Anjioödem Nedir?
Herediter (kalıtsal) anjiyoödem, SERPING1 veya faktör 12 genlerindeki mutasyonların neden olduğu nadir görülen otozomal dominant bir hastalıktır. Bu bozukluk derinin altında, bağırsakların ve akciğerlerin astarında şişmeye neden olur. Etkilenen hastalarda tekrarlayan karın ağrısı veya şişlik gelişebilir; bu durum gırtlağı da kapsadığında ölümcül olabilir. Genellikle hastalığı ağırlaştıran bilinen bir tetikleyici yoktur. Bununla birlikte bazı durumlarda küçük bir travma, şişliği ağırlaştıran bir faktör olabilir.
Herediter Anjioödem Neden Olur?
Herediter anjioödem; nedenine göre tip I, tip II ve tip III olmak üzere üç farklı şekilde sınıflandırılır. SERPING 1 gen mutasyonu tip I ve tip II kalıtsal anjioödemin ortaya çıkmasından sorumludur. Bu gen, C1 inhibitör proteininin yapımında görev alır. Bu protein vücudun inflamatuar tepkisini kontrol etmekten sorumludur. Tip I bu inhibitörün seviyesinin düşmesine neden olurken tip II ise anormal seviyelerde seyretmesine neden olur.
Kusurlu bir C1-inhibitör proteini doğru şekilde çalışamadığında biyokimyasal bir dengesizlik meydana gelebilir. Bu, istenmeyen proteinlerin üretilmesine neden olarak kılcal damarlar adı verilen küçük kan damarlarının sıvılarını çevre dokulara salmasına ve dolayısıyla ödeme neden olur.
F12 gen mutasyonu, tip III kalıtsal anjioödem ile ilişkilidir. Bu gen, pıhtılaşma faktörü XII proteininin yapımında görev alır. Pıhtılaşma faktörü XII, kanın pıhtılaşma mekanizmasında ve bradikinin üretiminde önemli bir rol oynar. Bradikinin, iltihabı destekleyen bir peptittir. F12'deki genetik mutasyon nedeniyle pıhtılaşma meydana geldiği için bradikinin üretiminde artış meydana gelir. Bu, kan damarlarının sızdırmasına ve vücutta iltihabi atakların ortaya çıkmasına neden olur.
Atakların çoğu görünürde bir neden olmadan gerçekleşir. Ancak kaygı, stres, küçük travmalar, ameliyat ve soğuk algınlığı veya grip gibi hastalıklar tetikleyici olabilir. Diş prosedürleri veya ağız boşluğuna yönelik herhangi bir travma, hastaları hava yolu ataklarına karşı duyarlı hale getirebilir.
Aşağıdaki durumlarda ataklar tetiklenebilir:
- Kaygı veya stres
- Travma
- Ameliyat
- Solunum yolu hastalıkları
- Adet
- Gebelik
- ACE inhibitörleri (yüksek tansiyon için kullanılan bir ilaç) ve oral kontraseptifler gibi bazı ilaçlar
Herediter Anjioödem Belirtileri Nelerdir?
Herediter anjioödem nedeniyle meydana gelen şişlik; en sık dudakları, dili, yüzü, elleri, ayakları, kolları ve bacakları etkiler. Bu şişlikler ağrılı olabilir ancak kaşıntılı değildir; şişliklerin kurdeşen veya ürtiker ile ilişkisi yoktur. Hava yolunda meydana geldiğinde ise nefes darlığına yol açabilir.
Herediter anjioödem belirtileri çoğu hastada çocukluk döneminde görülür ve ergenlikle birlikte semptomlar kötüleşebilir. Genellikle 3-4 gün süren ataklar, tedavi olmayan kişilerde 1-2 haftalık aralarla meydana gelebilir. Bunların sıklığı ve süresi, kalıtsal anjioödemi olan kişiler arasında değişebilir.
Anjioödem atakları, etkilenen kişilerde travma, stres ve menstrüasyon veya hamilelikle ilişkili hormonal değişiklikler tarafından tetiklenebilir. Androjen tedavisi, atakların sıklığını ve şiddetini azaltabilir ancak çocuklarda ve hamile kadınlarda yan etkilere neden olabilir.
Herediter Anjioödem Nasıl Teşhis Edilir?
Herediter anjioödem tanısı bir kan testi veya genetik test ile konur. Bu, vücuttaki C1-INH protein seviyelerinin belirlenmesini sağlar. Ayrıca; semptomlar, belirli ilaçlara nasıl tepki verildiği ve aile geçmişi gibi diğer bilgiler de dikkate alınır.
Hastalığı doğrulayan C1 inhibitörü kantitatif ve C1 inhibitörü fonksiyonel olmak üzere iki spesifik test vardır. Buna göre:
- Tip I: C1-INH düzeyi düşüktür ancak işlevseldir.
- Tip II: C1-INH seviyeleri normaldir ancak düzgün çalışmaz.
- Tip III: Tüm C1-INH laboratuvar testleri normaldir ancak kişide hala semptomlar vardır.
C4 seviyesini de içeren diğer laboratuvar testleri ise bir atak sırasında hastalığın teşhis edilmesini sağlayabilir. C4 düzeyleri atak sırasında yükselir, atak sonrasında hemen düşer ve ataklar arasında normaldir.
Herediter Anjioödem Tedavisi Nasıl Yapılır?
Herediter anjioödem ataklarının tedavisi; atağın sıklığına, şiddetine ve vücutta görüldüğü bölgeye bağlıdır. Semptomların şiddeti kişiden kişiye ve zamanla değişebilir. Dikkate alınan diğer faktörler ise hastaların günlük rutini, özellikle yetişkinlerde çalışma koşulları ve kullanılan mevcut ilaçlardır. Bu nedenle kişiye özel bir tedavi planlanması gerekir.
Profilaktik tedavi olarak da bilinen koruyucu tedavi, hastaların daha az şiddetli atak geçirmesine yardımcı olmak için düzenli olarak ilaç almayı içerir.
İsteğe bağlı tedavide ise atak semptomlarının tedavi edilmesi için kullanılan ilaçları kapsar. Bu, akut tedavi olarak da bilinir. Acil durumlarda, özellikle nefes darlığının iyileştirilmesi için adrenalin, antihistaminikler ve steroidler kullanılabilir ancak ataklar, bazı durumlarda bu ilaçlara yanıt vermeyebilir. Solunum tıkanıklığının olduğu nadir durumlarda doktor entübasyon ya da trakeostomi yapabilir. İlaçlar, karın ağrısı yaşayan hastaların iyileşmesine yardımcı olabilir.
Hastalığın tedavilerinden biri C1 esteraz inhibitör proteininin infüzyonunu alarak protein seviyesinin normale dönmesini sağlamaktır. Bu, özellikle kendiliğinden düzelmeyen şiddetli vakalarda yararlanılan bir yöntemdir. İlaç, doğrudan damar içine verilir.
İkatibant adı verilen bir ilaç da acil durumlarda herediter anjioödemin akut ataklarında kullanılabilir ancak bu yöntem, yalnızca C1-esteraz inhibitörü eksikliği olan kişiler için uygundur. Bu ilaç, acil bir durumda, eğitim alan hasta ya da bakıcı tarafından enjeksiyon yoluyla uygulanabilir.