Sağlıklı bir kişinin vücudunda, gün içerisinde çeşitli fizyolojik süreçler meydana gelir. Söz konusu süreçlerin sonunda vücuttan dışarı atılması gereken çeşitli biyokimyasal maddeler oluşur. Bu maddelerden biri olan kreatinin seviyesi, yapılması son derece basit testlerle kontrol altında tutulur. Testlerden alınan sonuçlara göre vücuttaki kreatinin seviyeleri doktor tarafından değerlendirilir ve gerekli durumlarda farklı tedavi yöntemlerine başvurulabilir.
Kreatinin Nedir?
Kreatinin, kas dokusunun fizyolojik süreçte parçalanması sonucunda ortaya çıkan atık maddedir. Azotlu bileşik, kreatin fosfat yıkımının son ürünü olarak nitelendirilebilir. Atık madde, başlangıçta kas hücrelerinden kana yayılır. Bileşik, böbreklerde gerçekleşen glomerüler filtrasyon yoluyla vücuttan atılır.
Kreatinin, kasların onarılmasına yardımcı olan hücre sinyallerinin gönderimini sıklaştırır. Onarım hızı ile doğru orantılı olarak vücuttaki kas kütlesi artar. Biyokimyasal madde, aynı zamanda egzersizle birlikte hücrelerde enerjinin temel kaynağı olan ATP depolarının hızla yenilenmesine yardımcı olur. Ayrıca kas hücrelerindeki su miktarını yükselterek kas gelişiminin engelleyen miyostatin seviyelerini azaltır.
Kreatinin miktarı, kişinin fiziksel özellikleri ile doğrudan ilişkilidir. Madde, kas kütlesi yoğun kişilerde yüksek miktarda bulunur. Kas yapısının yanı sıra ırka, fiziksel aktivite yoğunluğuna, cinsiyete ve yaşa bağlı olarak da bünyedeki kreatinin miktarı kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Biyokimyasal atığın en önemli özelliği, böbreklerdeki boşaltım fonksiyonunun nasıl çalıştığına dair fikir vermesidir. Hatta bu konuda BUN’a (Kan Üre Azotu) göre daha güvenilir bir referans niteliği taşır. Çünkü biyokimyasal belirteç, beslenme düzeni ve sıvı alımı gibi faktörlerden çok daha az oranda etkilenir. Kreatinin seviyelerinin ölçümü, böbrek hastalıklarının teşhisinde ve izlenmesinde önemli rol oynar.
Kreatinin Değeri Nasıl Ölçülür?
Kreatin seviyeleri, kişiden kan veya idrar örneği alınarak ölçülür. Bu iki seçenekten ağırlıklı olarak kan örneği testi (serum kreatinin) tercih edilir. Çünkü kandaki kreatin miktarı, böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesi sürecinde çok daha tutarlı sonuçlar verir. İncelenecek örneğin alınması, son derece basit bir prosedürden ibarettir. Dirseğin iç kısmından geçen damarlardan alınan az miktarda kan, testin gerçekleştirilmesi için yeterlidir.
Kandaki kreatinin miktarını gösteren test sonuçları, laboratuvarda birkaç saatlik incelemenin ardından raporlanır. Test sonuçlarını gösteren raporda “CREA” şeklinde belirtilen biyokimyasal maddenin değeri, desilitre başına miligram (mg/dL) cinsinden ifade edilir. Genel olarak normal kreatinin düzeyleri erkeklerde 0,7 ila 1,2 mg/dL’dir. Kadınlarda ise ideal düzey 0,5 ila 1 mg/dL arasında değişebilir.
Test sonuçları, bazı faktörlerden dolayı normalden yüksek veya düşük çıkabilir. Kreatinin seviyesinin yüksek çıkmasına neden olabilecek başlıca faktörler şu şekilde sıralanabilir:
- Yüksek miktarda et tüketimi
- Kreatin takviyesi almak
- Yüksek yoğunluklu egzersizler
- Yoğun kas kütlesi
- Simetidin, kobisistat, dolutegravir, fenofibrat, ritonavir veya trimetoprim içerikli ilaçların kullanımı
Test sonuçlarının normalden düşük çıkmasına etki edebilecek faktörler ise şunlardır:
- Vegan veya vejetaryen beslenme düzeni
- Düşük kas kütlesi
- Hamilelik
- Ampütasyon, kas erimesi vb. hastalık geçmişi
- Şddetli karaciğer hastalığı (Siroz)
Yukarıda sıralanan kriterler dışındaki başka nedenlerden dolayı da kreatinin seviyeleri düşük veya yüksek çıkabilir. Bu durumda doktor, ek incelemeler yaparak çeşitli hastalık ihtimallerini değerlendirmeye alabilir.
Kreatinin Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?
Yapılan kan testi sonucunda, bazı kişilerin kreatinin seviyeleri normalden düşük çıkabilir. Söz konusu durum, böbrek fonksiyonları açısından bir endişe kaynağı niteliği taşımaz. Buna karşılık düşük kreatinin seviyeleri, kişinin kas sağlığı veya beslenme durumu hakkında bilgi sağlar. Biyokimyasal bileşen miktarının ideal seviyenin altında olması; kilo kaybı, halsizlik, baş dönmesi, yorgunluk gibi belirtilerle varlığını hissettirebilir.
Kreatinin düşüklüğü, kas zayıflığı ve egzersiz yaparken performansta azalma sorunlarına yol açabilir. Baz durumlarda böbrek fonksiyonları ile birlikte vücuttaki su ve elektrolit dengesi bozulabilir.
Kreatinin Yüksekliği Ne Anlama Gelir?
Kreatin seviyesinin yüksekliği, böbreklerin ideal şekilde çalışmadıklarının göstergesi olabilir. Söz konusu işlev bozukluğunun nedenleri şu şekilde listelenebilir:
- Böbrek Enfeksiyonu: Diğer adıyla piyelonefrit, kreatinin yüksekliğine yol açan bir tür idrar yolu enfeksiyonudur. Hastalığın belirtileri; ateş, sık ve yanma ile idrar yapma, kötü kokulu idrar, mide bulantısı, kusma, titreme, ağrı, koyu, kanlı ve bulanık idrar şeklinde sıralanabilir.
- Glomerülonefrit: Kanı filtreleyen böbrek yapılarının iltihaplanması durumudur. Böbrek yetmezliğine yol açabilen hastalık; yüksek tansiyon, pembe/kahverengiye yakın renkte kanlı idrar, yüksek protein seviyesine bağlı köpüklü idrar, yüz, el ve ayaklarda sıvı birikmesi gibi semptomlara sebep olur.
- Böbrek Taşları: Bu tür yapılar, idrarın böbrekte birikmesine neden olur. Bunun sonucunda hidronefroz meydana gelir. İdrar yolunu kapatan tümörler de benzer etki yaratabilir.
- Böbrek Yetmezliği: Akut ve kronik böbrek yetmezliği, kreatinin yükselmesine sebep olan başlıca etkenlerdendir.
- Diyabet: Tip 1 ve Tip 2 diyabet, böbreklerde yük oluşturabilen hastalıklar arasındadır. Şeker hastalığı teşhisi konmuş kişilerde, kreatinin test sonuçları normalden yüksek çıkabilir.
- Kalp Hastalıkları: Ateroskleroz (Damar sertliği), konjestif kalp yetmezliği gibi hastalıklar, böbreklerdeki kan akışını olumsuz etkileyebilir. Bu durum, uzun vadede böbrek yapılarında hasara neden olurken kreatinin yükselmesine zemin hazırlayabilir.
- İlaç Toksititesi: Antibiyotikler ile kardiyovasküler, kemoterapi, idrar söktürücü, lityum ve proton inhibitör pompa ilaçları böbreklerde yük oluşturabilir. Bozulan böbrek fonksiyonları ile birlikte biyokimyasal bileşeninin miktarında yükselme gözlemlenebilir.
Kreatinin Durumuna Göre Tedavi Nasıl Yapılır?
Kreatinin seviyelerini normal düzeye çıkartmak için uygulanacak tedavi planı, sorunun kaynağını oluşturan etkene göre farklılık gösterir. Kreatinin yükselmesi için genelde ilaçla tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Eğer değerlerin düşmesine beslenme yetersizliği sebep oluyorsa, doktor protein destekli bir diyete geçiş önerisinde bulunabilir. Kas kütlesini güçlendirmeye yönelik önerilerin ilk sırasında ise uzman kontrolünde yapılacak egzersizler gelir.
Yüksek kreatinin seviyelerinin normale döndürülmesi içinse durum biraz daha farklıdır. Örneğin, test sonucunun yüksek çıkmasının altında yatan sebep böbrek enfeksiyonu vb. bir durumsa, antibiyotik tedavisine başlanabilir. Yüksek tansiyon gibi faktörleri ortadan kaldırmak amacıyla da ilaçla tedavi tercih edilebilir. Kişinin beslenme alışkanlıklarından doğan bir yükselme söz konusu ise protein yerine bitkisel lif odaklı diyete geçiş önerilebilir.