Vücudumuz günlük yaşamda karşı karşıya kalınan pek çok koşula tepkiler gösterir. Bu tepkilere göre kişi sağlığını muhafaza ederken, koşulun daha iyi yönetilmesi temin edilir. Vücudun gösterdiği tepkinin sürekli hale gelmesi veya orantısız şekilde gerçekleşmesi halinde vücut sağlığı olumsuz etkilenebilir ve bazı sağlık problemleri meydana gelebilir.
Stres; vücutta belirli biyolojik, fiziksel ve bilişsel reaksiyonların gelişimini tetikleyen, kişiyi anlık olarak bir tehditle veya mücadele gerektirecek bir sorunla karşı karşıya bırakan koşullarda ortaya çıkan durumu ifade eder. Stres oluşturan bir koşulda vücut savaş ya da kaç cevabı göstererek kendini koşula hazırlar. Buna göre kişi ya strese neden olan koşulla mücadele edecek ya da o koşuldan uzaklaşacaktır.
Stres günlük hayatta çok çeşitli koşullara bağlı olarak ortaya çıkabilir. Topluluk önünde konuşma yapmak, iş yerinde verilen bir görevi son gününe kadar yetiştirmek, düğün organize etmek, üzücü bir olay yaşamak veya fiziksel olarak ciddi bir travmaya maruz kalmak gibi durumlarda vücutta stres yanıtı gelişir. Ancak stres yanıtının orantısız şekilde gelişmesi, stres koşulu sona erdiğinde stres yanıtının devam etmesi ya da sık sık stres yaşanması gibi durumlarda vücut sağlığı olumsuz etkilenmeye başlar ve birtakım rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.
Strese neden olan bir olayla karşılaşıldığında, vücut stres yaratan durumla mücadele için kendini hazırlar ve bazı biyokimyasal olaylar zinciri meydana gelir. Bu bakımdan vücutta stres halinde çeşitli hormonlar salgılanır ve hormonlara bağlı bazı fizyolojik mekanizmalar hayata geçirilir. Stres yaşayan kişilerde aşağıdaki gibi biyolojik tepkiler izlenebilir:
Bu mekanizmalar kişinin stresli olayla mücadele edebilmesi için vücut tarafından geliştirilse de stres yanıtının orantısız şekilde gerçekleşmesi, stres yaratan durumun ortadan kalkmasına rağmen stres yanıtının devam etmesi ya da sık sık stres yaşanması halinde vücutta bazı sorunlar ortaya çıkar. Bu sorunlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Yaşam sürecinde anlık stres durumlarında vücudun geliştirdiği stres yanıtı fizyolojik bir durum kabul edilir ve normal şartlar altında sağlık problemine yol açmaz. Akut stres olarak kabul edilen bu durumda vücudun olağan dışı yanıt göstermesi ya da ciddi vücutta fiziksel veya ruhsal yıkıma yol açabilecek strese maruz kalınması halinde ise önemli sağlık problemleri ortaya çıkabilir.
Akut stresin dönemsel olarak sık tekrarlanması halinde de vücudun fiziksel ve ruhsal sağlığı olumsuz etkilenebilir. Tekrarlayan akut stres vakaları yaşanması halinde stres yanıtı uzun süreli olarak vücutta etkisini devam ettirir ve sağlık bozulabilir. Uzun dönem boyunca stres yanıtının devam ettiği kronik stres halindeyse belirli sağlık sorunlarının gelişimi mümkündür. Stres yanıtına yol açabilen koşullar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Strese bağlı klinikte görülen semptomlar hastanın genel durumu, ek hastalıkları, stresi tetikleyen olay ve süresi, vücudun gösterdiği tepki şiddeti gibi farklı koşullara bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bazı kişiler stresli bir durumda önemli bir semptom göstermeden olayı yönetebilirken, kimi kişiler az stres yanıtı gelişmesi beklenen bir olayda ciddi sağlık problemleri gösterebilir. Stres yanıtı gelişen hastalarda aşağıdaki klinik belirtiler farklı düzeylerde izlenebilir:
Stres tedavisinde ilk aşama hastanın stres yaratan duruma karşı uygun şekilde reaksiyon göstermesini ve stres yönetiminin temin edilmesini sağlamaktır. Yaşam boyu stres yanıtının gelişmesini önlemek mümkün olmadığı gibi vücudun doğal bir yanıtı olması nedeniyle stresin baskılanması tedavide hedeflenmemektedir. Tedavide asıl amaç doğal olarak gelişen stres yanıtının optimal koşullarda kalması yolunda adımlar atmaktır.
Stres belirtileri tetikleyen durumun belirlenmesi ve mümkünse bu durumu tetikleyen kaynağın ortadan kaldırılması veya kaynaktan uzaklaşılması tedavide ilk adımdır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda stres yanıtına yol açan kaynağın stresi azaltacak şekilde düzenlenmesi gerekir.
Kaynak kontrolünün yanı sıra stres belirtileri gösteren kişilerde sağlıklı ve dengeli beslenmenin sağlanması, yeterli ve kaliteli uyku alışkanlığının kazanılması, tütün ve alkol tüketiminden kaçınılması, düzenli egzersiz yapılması, sosyal yaşama önem verilmesi, kişisel bakıma vakit ayrılması gibi yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Strese bağlı ciddi klinik belirtiler gösteren hastalarda psikolojik destek verilmesi, gerekli hallerde ilaç tedavisinin başlanması gerekir.