İmmünoterapi
Kanser tedavisinde immünoterapi, bağışıklık sistemi hücreleri olan makrofajlar, doğal öldürücü (NK ) hücreler, sitotoksik T-lenfositler, dentritik hücreler gibi bakteri, virüs ve vücutda oluşan atipik hücreleri yok eden immün sistem hücrelerinin aktifleştirilmesi ve etkilerinin güçlendirilmesi yoluyla yapılan bir tedavi şeklidir. Kısacası bağışıklık sisteminin güçlendirlmesi ile yapılan bir tedavi şeklidir. İmmünoterapi yanında diğer bir biyolojik tedavi şekli, kanser hücrelerinin yüzeyindeki reseptörleri veya içindeki hücre büyümesi ve çoğalmasında etkili olduğu gösterilen belli hedeflerin inhibe edilmesini sağlayan hedefe yönelik tedavilerdir. Hedefe yönelik tedaviler, immünoterapi yöntemi olan monoklonal antikor ile veya küçük molekül ilaçlar ile yapılır.
Uzun yıllar boyunca Türkiye ve dünyada kanser hastalıklarının tedavisinde sitotoksik ilaçların kullanıldığı kemoterapi ve radyoterapi tedavileri yaygın olarak kullanılmıştır. Son 15 yıl içinde her yıl giderek artan sıklıkta, kanser aşıları, sitokinler, monoklonal antikorlar, konjugat antikorlar, kanser hücresi içi ve yüzeyindeki belli hedeflere yönelik ilaçlar gibi biyolojik ajanlar, kemoterapi ve/veya radyoterapi tedavilerine eklenerek veya tek başlarına kullanarak kanser tedavisinde daha uzun sağkalım süreleri ve şifa oranları elde edilmiştir.
Kanser Hastalıklarının Tedavisinde Kullanılan İmmünoterapi Tedavi Tipleri
- Kanser hücresi yüzeyindeki reseptörlere tutunarak antikor bağımlı hücresel sitotoksisite aracılığı ile immün sistemi aktive eden veya kanser hücresinin damarlanmasını artıran kanda dolaşan büyüme faktörlerini baskılayan monoklonal antikor tedavileri,
- İmmün sistemin kontrol noktası inhibitörleri (checkpoint inhibitörler) ,
- Daha sıklıkla kullanılan dentritik hücre ve tümör hücre antijenin kullanıldığı kanser aşı tedavileri, olarak kanser immünoterapisini üç başlıkta toplayabiliriz.
Günümüzde çok iyi tedavi sonuçlarının elde edildiği diğer önemli bir biyolojik tedavi şekli, kanser hücresi içindeki belirli hedefleri inhibe ederek kanseri tedavi eden hedefe yönelik tedavilerdir. Tüm dünyada ve Türkiye’de yukarıda bahsedilen biyolojik kanser tedavilerinin kemoterapi tedavilerine eklenmesi ile veya tek başlarına kullanılarak çok daha uzun süreli sağkalım süreleri ve şifa oranları elde edilmektedir.
Son 10 yılda kemik iliği-kan ve lenf kanserleri, çok sayıda solid organ kanserlerinde kanser immünoterapisi ve hedefe yönelik biyolojik tedaviler sıklıkla kullanılmakta ve daha iyi sonuçlar elde edilmektedir. Solid organ kanserlerinden meme kanseri, kalın barsak kanseri, malign melanoma, böbrek hücreli kanser, akciğer kanseri, yumurtalık ve rahim ağzı kanseri, beyin, baş boyun kanserleri, gibi bir çok kanserde immünoterapi ve hedefe yönelik biyolojik tedaviler kullanılarak çok daha iyi tedavi sonuçları elde edilmektedir.
Bahsedilen Bu Tip Tedavilere Birkaç Örnek Verelim
İleri evre her-2 /neu pozitif meme kanseri hastalarında monoklonal antikorlar pertuzumab ve trastuzumabın kemoterapiye eklenmesi ile 37 ayı geçen çok daha uzun sağkalım süreleri elde edilmiştir. Yine aynı tür meme kanseri hastalarında TDM-1 (trastuzumab emtansin ) tedavisi ile yaklaşık ek olarak medyan dokuz ay kadar daha sağkalım süreleri artırılmıştır. İleri evre malign melanoma hastalarında önceki yıllarda yalnızca kemoterapi tedavisi ile sınırlı sürede sağkalım elde ediliyor iken son beş yılda kanser immünoterapisi olarak kullanılan immün chechpoint inhibitörleri ( ipilimumab, nivolumab, pembrolizumab vb) ve dabrafenib gibi hedefe yönelik ilaçlar ile çok daha uzun süreli sağkalım süreleri elde edilmektedir. İleri evre küçük hüceli dışı akciğer kanserinde (PDL-1 ekspre eden) pembrolizumab ve nivolumab gibi chechpoint inhibitörleri ve erlotinib, crizotinib gibi hedefe yönelik biyolojik tedaviler ile çok daha uzun süreli sağkalım süreleri elde edilmektedir. Kemoterepinin faydasız olduğu ileri evre böbrek hücreli kanserlerde önceki yıllarda aylar ile ifade edilen sağkalım süreleri, son yıllarda hedefe yönelik bir çok ilacın ve monoklonal antikor tedavilerinin bu kanserde yerini alması ile 3-4 yılı geçen sürelerde sağkalım süreleri elde edilmektedir. Benzer uzamış sağkalım kanser sürelerini bir çok solid kanser için örneklendirebiliriz. Son 10 yıl içerisinde immünoterapi ve hedefe yönelik tedavilerin kanser tedavisinde yerini alması ile kemoterapi ve/veya radyoterapi ile elde edilen başarıların çok daha üstünde iyileşmiş sonuçlar elde edilmektedir. Günümüzde modern kanser tedavisi araştırmaları en çok bu konularda yapılmaktadır. Yakın gelecekte bir çok kanser tedavisinde kemoterapinin yerini immüno-onkolojik tedaviler alacaktır.