Adenokanser Nedir?
Adenokanser (adenokarsinom) vücudun mukus üreten glandüler hücrelerinde görülen kanser türlerine verilen isimdir. Adenokanserin sık görülen türleri arasında meme kanseri, kolorektal kanser, akciğer kanseri, pankreas kanseri ve prostat kanseri yer alır.
Adenokanser Belirtileri
Herhangi bir kanser türünün göstereceği belirtiler, kanser hücrelerinin etkilediği organa bağlı olarak değişiklik gösterir. Adenokanser türlerinde, genellikle kanser ilerleyene kadar hiçbir belirti görülmez ya da sadece ayırt edici olmayan belirtilere rastlanır.
Amerikan Kanser Derneği'ne göre, adenokanser sınıfına dahil edilebilecek kanser türleri şu şekilde sıralanabilir:
- Meme kanserlerinin çoğu
- Kolorektal kanserlerin yaklaşık yüzde 96'sı
- Küçük hücreli olmayan akciğer kanserlerinin yüzde 40'ı
- Pankreas kanserlerinin yaklaşık yüzde 95'i
- Prostat kanserlerinin neredeyse tamamı
Belirli Adenokanser Türlerinde Ne Gibi Belirtiler Görülür?
Meme Kanseri
Meme kanseri, genellikle semptomlar kendini göstermeye başlamadan önce, erken aşamada mamografi çekilmesiyle tanısı konabilen bir kanser türüdür. Bazı durumlarda, kişinin kendi kendine yaptığı muayene sırasında, göğüste veya koltuk altında hissedilen bir yumruyla meme kanserinin kendini belli ettiği söylenebilir. Meme kanserinden kaynaklanan yumru her zaman olmasa da genellikle sert ve ağrısızdır.
Meme kanserinin diğer belirtileri arasında aşağıdakiler yer alır:
- Memede kitle
- Memenin şeklinde veya boyutunda değişiklik
- Göğüste çukurlu veya büzülmüş görünümde cilt
- Kanlı, sadece bir göğüsten veya ani başlayan meme başı akıntısı
- Meme ucu retraksiyonu (meme ucunun içe çökmüş olması, küçülmesi)
- Meme ucunun kırmızı veya pullu olması
Kolorektal Kanser
Kalın bağırsakta ya da rektumda görülen bu kanser türü, sorun yaratacak kadar büyümemişse veya tarama testi sırasında erken tespit edilmişse, hiçbir belirti göstermeyebilir.
Kolorektal kanserlerde kanama genellikle dışkıda kan şeklinde görülür. Ancak, kanın miktarı, görülemeyecek kadar az olabilir. Dışkıda görünür hale gelen kan, parlak kırmızı veya kestane renginde olabilir.
Kolorektal kanserin diğer belirtileri ise şunlardır:
- Karın ağrısı veya karın krampları
- İshal, kabızlık veya bağırsak hareketlerinde görülen diğer değişiklikler
- Gaz, şişkinlik veya bağırsaklarda doluluk hissi
- Açıklanamayan kilo kaybı
Akciğer Kanseri
İlk belirti, genellikle kanlı balgamla birlikte görülen kalıcı öksürüktür. Belirtiler ortaya çıktığında, akciğer kanseri genellikle ileri evrelere ulaşmıştır ve vücudun başka yerlerine metastaz yaparak yayılmış olabilir.
Akciğer kanserinin belirtileri arasında şunlar sayılabilir:
- Göğüs ağrısı
- Nefes almada zorluk
- Ses kısıklığı
- İştahsızlık ve kilo kaybı
- Hırıltılı solunum
Pankreas Kanseri
Pankreas kanseri, genellikle ileri evreye kadar belirti vermeyen bir kanser türüdür. Karın ağrısı ve kilo kaybı, pankreas kanserinin belirgin belirtileri arasında yer alır. Kaşıntı ve sarılık (ciltte ve gözlerde sararma) da erken belirtiler arasında sayılabilir.
Pankreas kanserinin diğer belirtileri ise şunlardır:
- İştah kaybı
- Sırt ağrısı
- Göğüste ağrılı yanma hissi
- Mide bulantısı ve kusma
Prostat Kanseri
Prostat kanserinin ayırt edici bir belirtisi yoktur. İleri aşamalarda ortaya çıkabilecek belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
- Kanlı idrar
- Özellikle geceleri sık idrara çıkma
- Erektil disfonksiyon (iktidarsızlık, sertleşme problemi)
- Zayıf veya durup bir anda başlayan idrar akışı
Adenokanser Nasıl Teşhis Edilir?
Muayene sırasında doktor hastanın tıbbi geçmişini sorar ve gereken testler öncesinde fiziksel muayene yapılır. Kanser teşhisi için yapılan testler, kanserli hücrelerin görüldüğü bölgeye bağlı olarak değişse de sık kullanılan üç tanı yöntemi şu şekildedir:
Biyopsi: Tespit edilen anormal kitleden doku örneği alınır ve bu örneğin kanserli olup olmadığının belirlenmesi için doku, laboratuvar ortamında incelenir. Ayrıca, kanserin, doku örneği alınan yerde mi başladığı ve metastaz olup olmadığı gibi sorulara da yanıt aranır.
BT (Bilgisayarlı Tomografi): Bu tarama, adenokanser belirtisi olarak nitelendirilebilecek anormal kitleleri değerlendirmek için vücutta tümörden etkilenen bölgenin 3 boyutlu olarak görüntülenmesini sağlar.
MR (Manyetik Rezonans): Bu teknikle vücuttaki organların ayrıntılı görüntüsü elde edilebilir ve kitlelerin veya anormal dokuların varlığı tespit edilebilir.Kanser teşhisini doğrulamak için genellikle biyopsi yapılır. Kan testleri tanı için yardımcı olmayabilir, ancak tedavinin ne şekilde ilerlediğini izlemek ve metastaz varlığını tespit etmek için kullanılabilecek yararlı bir yöntemdir. Laparoskopide ise ince, ışıklı bir dürbün ve kamera aracılığıyla kanserli hücrelerin olduğu bölgeler içeriden incelenir.
Vücudun belirli organlarında ve bölümlerinde kanser teşhisine yardımcı olan bazı tarama testleri ve tanı yöntemleri ise şunlardır:
Meme Kanseri
Meme kanseri tanısında yukarıda sayılan üç tanı yönteminin dışında, sıklıkla mamografi ve ultrason yöntemlerinden faydalanılır. Mamografide, kanserin saptanması için meme röntgeni çekilir. Ultrason yönteminde ise yüksek ses dalgalarıyla kitlenin daha ayrıntılı bir şekilde görüntülenmesi sağlanır.
Kolorektal Kanser
Kolorektal kanser tanısında yaygın olarak kullanılan yöntem kolonoskopidir. Bu yöntemde, kitleyi belirlemek veya biyopsi almak için kalın bağırsak, fiber optik kamerayla içeriden incelenir.
Akciğer Kanseri
Akciğer kanseri tanısı konulurken pek çok farklı yönteme başvurulabilir. Örneğin, bronkoskopi yönteminde, şüpheli kitle aramak/değerlendirmek veya biyopsi almak için ağızdan akciğerlere doğru uzanan fiber optik kameralı ince bir boru aracılığıyla kanserli hücreler incelenir. Sitolojik inceleme adı verilen yöntemde ise kanserli hücrelerin tespiti için balgamdan veya akciğerin etrafındaki sıvıdan alınan hücreler, mikroskop altında incelenir. Bu yöntemlerin dışında mediastinoskopi adlı yöntemde kalple akciğer arasındaki alana özel bir cihazla ulaşılarak lenflere biyopsi yapılır. Son olarak torasentez (plevral musluk) yönteminde ise kanserli hücreler araştırılırken, akciğer etrafındaki sıvı ya da hava birikimini gidermek için toraksa ince bir iğne sokulur.
Pankreas Kanseri
Pankreas kanseri tanısında en sık kullanılan yöntemlerin başında ERCP adı verilen yöntem gelir. Bu yöntemde, ağız yolundan kameralı ve ince uçlu endoskopi cihazıyla pankreasa kadar ulaşılır ve bu bölgeye renkli bir sıvı uygulanarak detaylı görüntüleme sağlanır, gerekirse biyopsi de yapılabilir. Parasentez adı verilen yöntem ise karında biriken sıvının giderilmesi ve örnek hücrelerin incelenebilmesi için ince bir iğneyle sıvının boşatılması işlemine verilen isimdir.
Prostat Kanseri
Prostat kanseri tanısında kullanılan yöntemlere baktığımızda, prostat kanseri ile ilişkili olabilecek durumlarda, kanda PSA (Prostat Spesifik Antijen) değerinin normal seviyenin üzerinde olup olmadığı PSA testi aracılığıyla tespit edilebilir. Bu test, tarama testi olarak veya tedavinin ne kadar etkin olduğunu takip etmek için kullanılabilir. Transrektal ultrason veya prostat ultrasonu olarak adlandırılan yöntemde ise prostat bezi dokusunun görüntülenebilmesi için rektuma ultrason probu yerleştirilir.
Adenokanser Nasıl Tedavi Edilir?
Adenokanserlerde tedavi süreci, tümörün tipine, boyutuna ve özelliklerine, metastaz (yayılım) veya lenf nodu tutulumu olup olmadığına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Artık adenokanser tedavisinde tümörün genetik özelliklerine göre akıllı ilaçlar ve ya immunoterapi kullanılmaktadır.
Vücudun belirli bir bölgesine yerleşmiş durumda olan kanser, genellikle ameliyatla veya radyoterapiyle tedavi edilir. Kanser metastaz yaptığında, kemoterapinin tedavi sürecine dahil edilmesi gerekir.
Tedavi Seçenekleri
Adenokanser tedavisinde başlıca üç tedavi yöntemi kullanıldığı söylenebilir:
- Cerrahi müdahaleyle tümör ve çevresindeki doku vücuttan alınabilir.
- Vücutta bulunan bütün kanser hücrelerini yok eden intravenöz ilaçların kullanıldığı kemoterapi, kanser tedavisinde sıklıkla kullanılan ve başarılar sonuçların elde edildiği bir yöntemdir.
- Tek bir bölgeye yoğunlaşan kanserli hücrelerin yok edilmesi için radyoterapiden de yararlanılabilir.
- İmmunoterapi
- Hedeften tespitler