Cinsiyet ve yaş fark etmeksizin herkeste görülebilen mesane taşlarının genel olarak böbrek taşları ile karıştırıldığı söylenebilir. Mesane taşları genellikle kendiliğinden ortaya çıkmayan ve bir hastalık ya da böbreğin durumuna bağlı olarak gelişen taşlardır. Prostat büyümesi, prostat kanseri gibi hastalıkların yanı sıra böbrek taşları da mesaneye düşmek suretiyle mesane taşına neden olabilecek faktörler arasında yer alır. Bazı durumlarda belirti gösteren mesane taşları günümüzde hızlı bir şekilde teşhis edilmekte ve ilaçlar ya da cerrahi yöntemler kullanılarak tedavi edilebilmektedir.
Mesane Taşı Nedir?
İdrar kesesi ya da idrar torbası olarak da adlandırılan mesane, böbreğin ürettiği idrarı depolayan ve belli bir kapasiteye ulaştıktan sonra üretra kanalı aracılığıyla idrarın boşaltılmasını sağlayan organdır. Bazı durumlarda idrarda taş oluşumuna neden olabilen normalden daha yüksek oranlarda kalsiyum, magnezyum ve oksalat gibi mineraller görülebilir. Bu minerallerin idrar torbasında birikmesi ve çökmesi ile oluşan sert kitlelere ya da kümelere ise mesane taşı adı verilir.
Mesane Taşı Neden ve Nasıl Oluşur?
Mesane, normal şartlar altında taş oluşumunun görüldüğü organlar arasında yer almaz. Mesane taşlarının temel nedeninin genel olarak böbrek ve üretrada bulunan taşların idrarla birlikte mesaneye taşınması olduğu söylenebilir. İdrar torbasına taşınan çok küçük taşlar burada önce kristalleşip daha sonra da kümelenerek mesane taşlarını oluşturur.
Prostat kanseri, iyi huylu prostat büyümesi (benign prostat hiperplazisi) ve idrar kanal darlığı gibi hastalıklar bazı durumlarda idrar torbası çıkışının tıkanmasına neden olduğundan, mesanenin tam olarak boşaltılmasını engeller. Bu durumda hastaların mesanelerinde idrar yaptıktan sonra belli bir miktarda idrar ve atık madde kalır ve bu atık maddeler de çökerek mesane taşı oluşumuna neden olabilir.
Bazı vakalarda ise mesane taşları, doğrudan idrar kesesinin içinde gelişen enfeksiyonlara bağlı olarak oluşur.
Mesane içinde yabancı maddelerin varlığı da taş oluşumuna sebep olabilecek durumlar arasında yer alır. Ameliyatlardan sonra kullanılan sondanın kalıntıları ve dikişlerden kalan artıklar, çeşitli nedenlerle takılan ve çıkarılmayan stentler gibi nedenlere bağlı olarak mesane içinde kalan yabancı maddeler de taş oluşumu için uygun ortamı yaratır.
Mesane taşlarında bu nedenlere bağlı olarak bazı risk faktörlerinin öne çıktığını söylemek mümkündür. Normalden daha geniş olan ve zamanla giderek daha da genişleyen prostat bezi, mesane taşı oluşumunda en önemli risk faktörüdür. Bu nedenle, erkeklerin düzenli yaptırması gereken kontrollerini aksatmaması mesane taşının erken teşhisinde büyük bir önem taşır.
Böbrek taşları da mesane taşı oluşumu açısından diğer önemli risk faktörlerinden biridir. Böbrek içinde üreyen taşlar yayılarak gelişip büyümek için mesane içine yerleşebilir. Böbrek taşının yanı sıra zayıflayan mesane duvarı da risk faktörleri arasında yer alır.
Cinsiyet de mesane taşı oluşumunda bir risk faktörü olarak sayılabilir. Erkeklerde kadınlara göre daha yüksek oranlarda mesane taşı oluşumu görüldüğü söylenebilir. Bu durumun en önemli nedeni erkeklerde idrar yolunun kadınlara göre daha dar olmasıdır. Kadınlarda ise daha geniş olan idrar yolu sayesinde mesane taşları daha kolay dışarı atılabilir ve bu durum da tıkanıklık ve taş oluşma riskini düşüren bir faktördür.
Mesane Taşı Belirtileri Nelerdir?
Mesane taşları her hastada belirti göstermeyebilir, ancak hastalarda yaygın olarak görülen belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
- İdrar yaparken yanma ve ağrı hissi
- İdrarda açık ya da koyu renkte kan görülmesi
- İdrar yaparken zorlanma
- Sık tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları
- Erkeklerde testis ve penis bölgesinde ağrı
- Kadınlarda vajinal bölgede ağrı
- Normalden sık idrar yapma isteği
- İdrarı tam olarak boşaltamama
- Normalden daha koyu renkte ve kötü kokulu idrar
- Alt karın bölgesinde ağrı
- Enfeksiyon durumunda yüksek ateş ve titreme
İlk başta ağrı ve idrar yaparken hissedilen yanma gibi belirtilerin şiddeti, mesane taşının boyutlarına ve yerine bağlı olarak değişiklik gösterir.
Bazı durumlarda ise hastaların herhangi bir belirti göstermediği görülür. Bu durum mesane taşlarının idrar kanalında tıkanıklığa neden olmadığına ya da mesanede enfeksiyon görülmediğine işaret eder. Bu anlamda belirtilerin doğrudan taş(lar)ın sebep olduğu idrar yolu tıkanıklıkları ile ilişkili olduğu söylenebilir.
Mesane Taşı Tanı Yöntemleri Nelerdir?
Mesane taşı teşhisinin konulabilmesi için ürolojik muayene yapılması gerekir. Belli belirtiler gösteren bireylerin genel sağlık durumları incelendikten sonra hastalara fiziksel muayene yapılır. Muayene sırasında mesanenin yanı sıra böbrekler ve erkeklerde testisler, prostat ve penis de kontrol edilir. Fiziki muayene sırasında, aynı zamanda elle idrar torbasının yer aldığı alt karın bölgesine bastırıldığında genel olarak hastalarda ağrı hissi oluşup oluşmadığına da bakılır.
Elle yapılan muayenenin ardından hastalardan idrar ve kan tahlili istenir. İdrar tahlilinde idrarda kanama ve/veya enfeksiyon bulgularının olup olmadığına bakılır. İdrar yolu enfeksiyonuyla birlikte mesane ve böbrek fonksiyonlarının ne durumda olduğu da yapılan tahliller sonucunda anlaşılabilir.
Kesin tanı için görüntüleme yöntemlerinin tercih edildiği söylenebilir. Aynı zamanda, bu yöntemler kullanılarak mesane taşının boyutları ve yeri hakkında da detaylı bilgi elde edilebilir. Ultrasonografi, röntgen, anjiyografi, manyetik rezonans (MR), bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans spektroskopisi mesane taşı konusunda kullanılan görüntüleme yöntemleri arasında yer alır.
Mesane Taşı Hangi Yöntemlerle Tedavi Edilir?
Mesane taşlarının büyük çoğunluğunun nedeni prostat büyümesi, idrar kanalı darlığı ve prostat kanseri gibi bazı hastalıklardır. Bu nedenle, tedavi planı yapılırken mesane taşına neden olan hastalığın tam olarak belirlenmesi ve buna uygun bir tedavi yöntemi seçilmesi gerekir. İdrar yollarında darlık oluşturan ve mesane taşının ardında yatan hastalığın tedavi edilmesinin ihmal edilmemesi gereken bir durum olduğu unutulmamalıdır.
Bununla birlikte, mesane taşının tedavisi taşın boyutuna, yerine ve taşların sayısına göre değişiklik gösterir. Genel olarak 0.5 cm’nin altındaki taşların idrar kanalından kendiliğinden düşmesi beklenir. Bu amaçla cerrahi olmayan bazı ek tedavi yöntemleri uygulanabilir. Taşların idrar yolundan sorunsuz bir şekilde düşebilmesi için hastaların bol sıvı tüketmesi ya da sıcak duş alması tavsiye edilir.
Bazı durumlarda hem ağrı varsa azaltmak hem de taşın düşmesini hızlandırmak amacıyla farmakolojik tedavi yöntemlerinden de yararlanılır. Genel olarak hastalara ağrıların yatışması için ağrı kesici ilaçlar ve idrar kanalının taşın geçebileceği kadar açılması için de kas gevşetici ilaçlar verilebilir.
Bu küçük boyutlu mesane taşları yukarıda bahsedilen yöntemlerin de yardımıyla vücut dışına atılabilse de boyutları 0.5 cm’den büyük olan taşlarda farklı tedavi yöntemlerinin kullanılması gerekebilir.
Ses Dalgaları ile Taşın Kırılması (ESWL)
Dışarıdan uygulanan ve cerrahi müdahale gerektirmeyen ESWL yöntemiyle ses ya da şok dalgaları sayesinde mesane taşının kırılması amaçlanır. Genel olarak 0.5 cm’den büyük ve orta büyüklükte taşlarda bu yöntem sayesinde başarılı sonuçlar elde edildiği söylenebilir. Kırılan taş idrar kanalına girdikten sonra kendiliğinden dışarı atılır.
Mesane Taşı Ameliyatı
Cerrahi yöntemler genel olarak mesane taşlarının 3 cm’den büyük olduğu ya da çok sert bir yapıya sahip olduğu durumlarda tercih edilir. Sistoskopi yönteminin kullanıldığı kapalı ameliyatta idrar yolundan girilerek lazerle ya da mekanik tekniklerle mesane taşı kırılır. Günümüzde taşları kırmak amacıyla genellikle lazer işleminin tercih edildiğini söylemek mümkündür.
Aynı zamanda, bu yöntem, erkek hastalarda prostat ameliyatıyla bir arada yapılabilir. Mesane taşının yaygın nedeni olan prostat büyümesini de cerrahi müdahale sırasında tedavi etmek mümkündür. Bu sayede, hastalar hem prostat büyümesi hastalığından hem de mesane taşından ek cerrahi operasyona gerek kalmadan kurtulabilir.
Mesane taşının dev olarak da adlandırılan çok büyük boyutlu olduğu bazı durumlarda ise açık ameliyat yöntemi tercih edilmektedir.
Mesane Taşı Tekrarlar mı?
Mesane taşı, ardında yatan nedenler ortadan kaldırılmadığı sürece tekrar etme ihtimali olan bir rahatsızlıktır. Bazı hastalarda zaman içinde ilk oluşumdan daha fazla sayıda taş görülebileceği de unutulmamalıdır. Mesane taşlarının tekrar etme olasılığının olup olmadığının anlaşılması amacıyla ilk tedavi sonrasında elde edilen taşların analiz edilmesi büyük önem taşır.
Bu analizlere göre mesane taşının tekrar etme riski yüksekse, hastaların yaşam tarzlarında bazı değişiklikler yapması bu riskin azalmasını sağlayabilir. Gün içinde tüketilen su miktarını artırmak, lif oranı yüksek, kalsiyum ve oksalat oranı düşük besinler tüketmek ve genel olarak sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek mesane taşı oluşma riskini azaltan önemli faktörler arasında sayılabilir.