Günümüzün önemli sağlık sorunlarının başında gelen kanser hastalığına yönelik farkındalık artış göstermektedir. Bu sebeple çeşitli klinik belirtilere sahip kişiler endişelenebilir. Bunun sonucunda ise belirtilerin neye işaret edebileceğine dair merak ve bilgilenme ihtiyacı görülür. Kadınlarda memede ağrı ve şişkinliğin neden oluştuğu konusu, kadınlarda sık görülen meme kanseri ile ilişkilendirilebilir.
Meme dokusu kadınlarda ergenlik dönemiyle birlikte eşey hormonlarına önemli ölçüde duyarlılık gösteren süt salgı bezleri ve bezlere ait kanallarla birlikte, yoğun yağ ve bağ dokusu içeriği ile özelleşmiştir. Kadın fizyolojisinde, doğurganlık dönemleri boyunca hormon düzeylerinin aylık döngüsel değişimi söz konusudur. Bu durumun sonucunda meme dokusu gibi hormona duyarlı dokular da bu değişime uygun olarak sürekli farklılaşır. Benzer şekilde hormon düzeylerini etkileyen hamilelik ve emzirme gibi dönemlerde de meme dokusu büyük oranda değişime uğrar. Tüm bu süreçler ise çeşitli meme rahatsızlıklarının gelişmesi açısından risk oluşturur.
Meme dokusu, göğüs kaslarıyla ve aynı bölgede yer alan çeşitli damar-sinir dokularıyla yakın komşuluğa sahiptir. Bu sebeple, memede hissedilen ağrı ve şişkinlik şikayetleri meme dokusunu oluşturan vücut bölgelerinden kaynaklanabileceği gibi çevre dokulara ait hastalıklarda da ortaya çıkabilir.
Klinikte mastalji olarak da bilinen meme ağrısı, temelde adet döngüsüne göre ortaya çıkmasına bağlı olarak döngüsel ve döngüsel olmayan olarak ikiye ayrılabilir. Döngüsel meme ağrısı (mastalji) temelde adet kanaması ve hormon sistemi ile ilişkilidir. Döngüsel olmayan meme ağrısı ise memenin travmalarında veya diğer hastalıklarında ortaya çıkar ve sürekli devam eden ağrılar olarak izlenir. Bunun yanında bazı hastalarda meme ağrısı hassasiyet olarak hissedilebilir ve memede dolgunluk veya şişkinlik şikayeti bu duruma eşlik edebilir.
Klinikte kadınların göğüs bölgesinde ağrı ve şişkinlik ile karşılaştığı sık görülen hastalıklar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Adet döngüsüne uygun olarak zamana bağlı kan düzeyleri ile östrojen ve progesteron düzeylerinde değişimler, meme dokusuna ait hücrelerin büyüme ve gelişmelerini etkiler. Bunun bir sonucu olarak adet döngüsünün belirli dönemlerinde memede hassasiyet, ağrı veya şişkinlik hissedilebilir. Özellikle adet düzensizliği olan kadınlarda hormon seviyelerinin düzensiz seyretmesi nedeniyle meme ağrısı şikayeti daha sık görülebilir.
Hormon seviyelerindeki düzensizlikle ilişkili olarak, memeyi oluşturan dokuların farklı dönemlerde büyüme ve gelişme göstermesi sonucu meme içinde kistler veya fibrotik dokular ortaya çıkabilir. Bu ise memede hem lastik kıvamda, hareketli, iyi sınırlı, yumuşak kitlelerin hissedilmesine hem de memede ağrı ve şişkinlik şikayetlerinin gelişmesine yol açabilir. Genç kadınlarda görülen meme kitlelerinin en sık nedeni olan memenin fibrokistleri tamamen iyi huyludur ve kanserleşme göstermez.
Kadınların günlük hayatta tükettiği besin ögelerine göre memede hassasiyet, ağrı veya şişkinlik şikayetleri belirebilir. Özellikle yağlı ve işlenmiş gıdaları fazla tüketen kişilerde meme şikayetlerinde artış izlenebilir.
Göğüs kaslarının fazla kasılması, tekrarlayan güç gerektiren hareketlerin yapılması, zedelenmesi gibi durumlarda göğüste hissedilen ağrı meme kaynaklı olarak algılanabilir. Yine büyük boyutlu meme dokusuna sahip kadınlarda vücut postürünün korunması için sırt, boyun ve omuz kasları fazla çalıştığından ağrı şikayeti hissedilebilir.
Meme çevresinde yer alan toplardamarların çeşitli nedenlerle damar içi pıhtılaşmasına uğrayarak dolaşım yetmezliğine uğraması durumunda memede ağrı ve şişkinlik hissedilebilir.
Meme dokusunun fiziksel travmaya uğraması sonucu memenin yağ dokularında hasar ve nekroz gelişmesi ile birlikte hem meme içi sert kitle hissedilebilir hem de ağrı ve şişkinlik şikâyetleri gelişebilir.
Hormon ilaçları, antibiyotikler veya antidepresanlar yan etki olarak meme ağrısı ve şişkinliğe neden olabilir.
Diğer sebeplere göre daha nadir olarak, memenin iyi veya kötü huylu kitlelerinde çevre dokulara baskı sonucu meme ağrısı ve şişkinlik gelişebilir.
Emzirme döneminde süt salgısının artışına paralel olarak meme başı ve süt bezlerinde iltihaplanma (mastit), meme başında egzama ve hassasiyet, memede süt dolgunluğu veya bebeğin ağzının meme başına tam oturmamasına bağlı gelişen travma sonucunda meme ağrısı ve şişkinlik şikayetleriyle karşılaşılabilir.
Memede hissedilen ağrı ve şişkinlik şikayetlerinin varlığında, hekim tarafından hastanın detaylı fizik muayenesinin yapılması ve çeşitli ek görüntüleme yöntemleriyle incelenmesi sonucu belirlenen teşhise göre tedavi planlaması yapılır. Bu bakımdan hormon düzensizliği ile ilişkili rahatsızlıklarda, hormon seviyelerinin yeniden döngüsel düzen içinde seyredebilmesi için ilaç tedavilerinden yararlanılabilir. Ciddi fibrokistik hastalıklarda kistler ince iğne aspirasyon ile boşaltılabilir veya operasyonla çıkarılabilir. Hastanın beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi tedavinin önemli bir parçasıdır. Emzirmeyle ilgili problemlerde ise soruna bağlı olarak emzirmeye devam edilmemesi, meme başının nemlendirilmesi ve gerektiğinde antibiyotik gibi ilaç tedavilerine başvurulması gerekebilir.