Omurga Kırıklarının Tedavisi Nedir?

Omurga Kırıklarının Tedavisi Nedir?



Omurga kırıkları genelde trafik kazası veya yüksekten düşme gibi yüksek enerjili travmalara veya osteoporoz, omurga tümörü, omurga enfeksiyonu gibi kronik hastalıklara bağlı oluşur. Omurganın ortasında spinal kanal denilen potansiyel boşlukta omurilik dediğimiz merkezi sinir sistemi uzantısı bir sinir ağı olduğundan, omurga kırıkları ile beraber omurilik yaralanma ihtimali vardır ve bu durum felç ile sonuçlanır. Bu yaralanma bel ve sırt bölgesinde olduğunda hastanın belden aşağısında felç olurken, boyun bölgesinde olduğunda hem kollarda hem de bacaklarda felç oluşur. Bu yüzden omurga kırıkları mutlaka bir omurga cerrahı tarafından değerlendirilmeli ve tedavi kararı ve takibi yine bir omurga cerrahı tarafından yapılmalıdır.

Omurga kırıkları en sık torakolomber bölge dediğimiz bel ile sırt bölgeleri bileşkesinde olur. Bunun dışında, boyunda da omurga kırıkları oluşabilir. En sık nedenler trafik kazaları, yüksekten düşme, darp ve sportif yaralanmalar olarak sayılabilir.

Osteoporoz, tümörler, enfeksiyonlar, kemik hastalıkları benzeri sebeplerle oluşan kırıklar yetmezlik kırıklarıdır. Aslında bir kırığa sebep olacak bir travma olmamakla birlikte, kemik yapısı ileri derecede zayıfladığından, omurlar normal şartlarda maruz kaldıklarında taşıyabildikleri yüklenmeleri artık taşıyamaz hale gelir ve bu sebeple patolojik kırıklar oluşur. Her bir omurga kırığı tipinin farklı tedavi yöntemi vardır. Tedavi yöntemleri arasında ilaçlar, korseler, yatak istirahatleri, fizik tedavi yöntemleri ve cerrahi tedavi yöntemleri bulunur. Mutlaka bir omurga cerrahı tarafından değerlendirilmeli ve tetkik, tedavi ve takibi omurga cerrahı tarafından yapılmalıdır.

Omurga Kırıklarının Teşhisi Nasıl Konur?

Omurga kırığından şüphelenildiğinde ilk yapılması gereken omurganın bir an önce tespit edilmesi ve hareketsiz tutulmasıdır. Aksi takdirde felç olma ihtimali artar. Bir üst merkeze sevk edildikten sonra hasta mutlaka omurga kırıklı hastaya özel yaklaşım yöntemleri eşliğinde dikkatlice detaylı olarak muayene edilmeli, nörolojik hasar olup olmadığı kontrol edilmelidir. Sonrasında ise duruma göre röntgen, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme yöntemler ile omurganın görüntülemesi yapılmalıdır. Omurga yaralanmalarına çok sayıda farklı bölgede ve omurganın diğer bölgelerinde eşlik eden kırıklar ve yaralanmalar olabilir.

Hangi Hastalıklarda Omurga Kırıklıkları Sık Görülür?

  • Kanser,
  • Kemoterapi-Radyoterapi,
  • Kortikosteroid kullanımı,
  • Tiroid fonksiyon bozuklukları,
  • Kronik hastalıklar (böbrek, karaciğer ve diğer organların rahatsızlıkları),
  • Vitamin eksiklikleri,
  • Yetersiz veya yanlış beslenme,
  • Aşırı alkol kullanımı.


Omurga Kırıklarının Türleri Nelerdir?

  • Patlama kırıkları: Genellikle yüksekten düşmelerle oluşan yaralanmalardır. Omurun ön kısmında bulunan gövdenin tamamını ilgilendiren ve omurilik kanalına kadar uzanan kırık hatlarının olduğu yaralanmalardır. Kompresyon kırıklarına nazaran omurilik yaralanma ihtimalinin daha fazla olduğu kırıklardır.
  • Kompresyon kırıkları: Osteoporoz veya nispeten daha düşük enerjili yüksekten düşme veya trafik kazalarında öne ani eğilme ile oluşan kırıklardır. Kaynama oranları yüksektir. Omurilik yaralanmasına sebep verecek tipler olan Chance kırıklarından ayırıcı tanıları yapılmalıdır.
  • Chance kırıkları (emniyet kemeri yaralanmaları): Genellikle trafik kazalarında emniyet kemerlerinin gövdenin alt kısmını sabitleyip üst kısmının salınımını önleyememesine bağlı oluşur. Ani öne eğilme ile gövde üst kısmı öne doğru salınımını yaptığında omurun ön kısmında patlama kırığı ile birlikte kemik boyunca ilerleyen ve en arka kısmına kadar uzanan kırıklar oluşur. Aynı mekanizma ile bazen sadece diskleri ve yumuşak dokuları içeren bazen de hem kemik hem de diskoligamentöz yapıları içeren yaralanmalar olabilir. Oldukça hareketli kırıklardır. Omurilik felci yapabilirler.
  • Kırıklı çıkıklar ve rotasyonel yaralanmalar: Bu tip yaralanmalarda omurgadaki kırıklara yanlara veya öne ya da arkaya doğru çıkıklar da eşlik eder. En tehlikeli ve omurilik felcinin en sık karşılaşıldığı yaralanma tipi budur.

Yukarıda saydığımız kırıklar daha çok torakalombe bölge dediğimiz, boynun altında kalan kısımdaki kırıklarda görülen tiplerdir. Boyunda ise daha farklı tipler oluşur. En sık görülen tipler;

  • C1 (atlas, 1. boyun omuru) kırığı: Genelde Jefferson patlama kırığı şeklinde baş üzerine düşmelerle oluşan kırıklardır. Transver ligamant dediğimiz bağda bir yaralanma olmadığında genelde ameliyatsız yöntemlerle tedavi edilebilirler.
  • C2 (aksis, 2. boyun omuru) kırığı: En sık karşılaşılan yaralanma tipi Hangman kırığıdır. Aslında bir tür spondilolistezis, yani omurgada kayma tipi bir yaralanmadır. Bir kısmı cerrahi dışı yöntemlerle tedavi edilirken, özellikle de ileri yaştaki kişilerde ve omurilik felci riski taşıyan yaralanmalarda ameliyatlı çözümler uygulanmalıdır.

C2 altı kırıklarda daha çok patlama kırığı, gözyaşı damlası kırığı ve kırıklı çıkıklar görülür. Bu kırıkları daha da detaylandırmak mümkündür. Fakat genellikle omurilik felci ve uzamış ağrı riski taşıyan kırıklardır ve cerrahi tedavi gerektiren tehlikeli kırıklardır. Mutlaka bir omurga cerrahı tarafından detaylı olarak değerlendirilerek yönetilmesi gereken durumlardır.

Omurga Kırıklarının Tedavisi

Omurga kırıklarının çok büyük bir kısmı cerrahi dışı yöntemlerle tedavi edilebilir. Bunun için genellikle kırık tipine göre özel korseler kullanılır. Omurgada ciddi miktarda deformiteye, omurga eğriliğine sebep olan kırıklarda veya mevcut kırığa bağlı çökmenin ilerleyeceğinin öngörüldüğü zaman, omurilik hasarı olduğunda, instabil olarak değerlendirilen, yani omurilik felcine sebep olabileceği düşünülen kırıklarda ve de 3-6 ay geçmesine rağmen kaynamadığı düşünülen kırıklarda cerrahi tedavi düşünülmelidir.

Cerrahi tedavide kırık tipine göre kullanılabilecek değişik yöntemler mevcuttur. Özellikle de osteoporotik kırklar ve bazen tümörlerde kullandığımız vertebroplasti ve kifoplasti teknikleri kırılmış olan omurun içine çimentolama dediğimiz polietilmetakrilat malzemesi doldurularak yapılan yöntemlerdir. Diğer sık kullanılan bir yöntem ise vidalama ve rod adı verilen özel çubuklarla omurganın önünden veya arkasından açık veya kapalı olarak yapılabilen tespit yöntemidir. Kırığın şekline göre bazen ek özel ve kompleks ileri müdahaleler gerekebilir.

Omurga Kırıkları Ameliyatı Sonrası

Özel bir durum gerçekleşmediği sürece hastalar ameliyat sonrası ek yaralanmaları yoksa ameliyat sonrası kırık tipine göre 1-3 gün içinde taburcu olabilirler. Bazı durumlarda her ne kadar omurganın bir ortez ile tespitine devam edilmesi gerekse de, genel olarak hastanın bir an önce ayağa kalkıp yürümesi ve günlük aktivitelerine en kısa sürede başlaması arzulanır ve rehabilitasyonu bu şekilde planlanır. . Hastalar taburcu olduktan sonra genellikle 3-6 hafta arası gibi bir sürede okul veya işlerine kontrollü bir şekilde dönebilir ve hayatlarına kaldıkları yerden devam edebilirler. 15. Gün, 6. Hafta, 3. ay. 6. ay ve 1. yılda kontroller yapılır. 6. Haftadan itibaren basit egzersizlere, 3. Aydan itibaren temassız sporlara, 6-9. Ay civarında da ameliyat öncesi aktivitelerin hemen tamamına dönebilirler. Fakat bu süreler omurga cerrahı gerekli gördüğünde modifiye edilebilir.

Prof. Dr.
Okan Özkunt
Ortopedi ve Travmatoloji
MEDICANA ATAKÖY
Profili Gör
Oluşturma: 27.01.2023 12:47
Son Güncelleme: 27.01.2024 01:02
Oluşturan: Okan Özkunt
+A A-

İlgili Bölüm Hekimleri