Çocuk veya pediatrik kalp cerrahisi, genellikle doğumsal kalp hastalıklarının tedavisine odaklanmış, uzmanlık gerektiren cerrahi işlemlerdir. Bu rehberde, pediatrik kalp cerrahisinin ne olduğunu, hangi durumlarda yapıldığını, ameliyat sürecini, riskleri ve iyileşme surecini ele alacağız. Çocukların sağlıklı bir yaşam sürdürmeleri adına bu bilgilerin aileler için önemli olduğunu düşünüyoruz.
Çocuk Kalp Cerrahisi Nedir?
Çocuk kalp cerrahisi, çocuklarda doğumdan itibaren mevcut olan kalp kusurlarının veya doğumdan sonra edinilmiş kalp hastalıklarının tedavisinde ameliyata ihtiyaç duyulduğunda uygulanır. Çok farklı kusur veya hastalık vardır. Bu hastalıklar, kalpteki küçük delikler gibi basit sorunlardan, kalbin birçok bölümünü içeren karmaşık hastalıklara kadar değişebilir. Bazı doğumsal kalp hastalıklarında bebeğin doğumdan sonraki birkaç gün içerisinde ameliyat gerekirken, bazıları aylar veya yıllar sonra ameliyat edilebilir. Yine bazı doğumsal kalp hastalıklarında tek ameliyat tam bir düzelme sağlarken bazılarında aşamalı ameliyatların yapılması gerekir.
Tanısal görüntüleme, yoğun bakım ve cerrahi tekniklerdeki gelişmeler, bu ameliyatların çok daha küçük yaşlarda yapılmasına olanak tanıyarak, sonuçları önemli ölçüde iyileştirdi.
Çocuklarda Kalp Ameliyatları Hangi Durumlarda Yapılır?
Çocuklarda kalp cerrahisi, genellikle aşağıdaki durumlarda gereklidir:
Doğumsal kalp hastalıkları: Bunlar doğumda mevcut olan hastalıklardır.
Ventriküler septal defekt (VSD), atriyal septal defekt (VSD), fallot tetralojisi (TOF), pulmoner stenoz, aort koarktasyonu, büyük arterlerin transpozisyonu, hipoplastik sol kalp sendromu, atriyoventriküler septal defekt başlıca sayılabilecek doğumsal kalp hastalıkları arasındadır.
Edinsel kalp hastalıkları: Bu hastalıklar doğumdan sonra gelişen hastalıkları kapsar.
Romatizmal kapak hastalıkları, infektif endokardit vb.
Ameliyat Öncesi Hazırlık
Ameliyat öncesi dönem, hastalar için mümkün olan en iyi sonuçların alınmasını sağlamak amacıyla titiz planlama ve hazırlık gerektiren kritik bir aşamadır. Bu dönem, genel sağlık durumunun değerlendirilmesini, hastanın detaylı tıbbi geçmişinin incelenmesini, gerekli kan testlerinin ve görüntüleme tetkiklerinin yapılmasını kapsar. Hastaya özgü faktörlerinin ameliyat sonrası ne tür risklere neden olabileceğinin titizlikle belirlenmesi ve bu konuda hazırlıklı olunması önemlidir.
Ailelere ameliyat süreci hakkında detaylı bilgi verilir. Hasta, eğer anlayabilecek yaşlarda ise hastalar da bilgilendirilmeli ve uygun bir dille süreç anlatılmalıdır.
Kalp ameliyatı geçiren çocuklar, tıbbi prosedürlerle ilişkili psikolojik strese karşı savunmasızdır. Çalışmalar, çocukların hastaneden taburcu olduktan sonra bile uzun süre devam edebilen stres, uyku bozuklukları ve ayrılık kaygısı gibi tepkiler verebileceğini göstermiştir. Psikolojik hazırlığın, pediatrik hastalar için kaygıyı azaltmada ve sonuçları iyileştirmede etkili olduğu çalışmalarda gösterilmiştir.
Ebeveynlerin de önemli düzeyde stres ve kaygı yaşadığı unutulmamalıdır. Özellikle de annelerin ruh sağlığı, çocuğun iyileşmesini ve iyi hissetmesini doğrudan etkilediği için çok önemlidir. Araştırmalar, kalp ameliyatı geçiren çocukların annelerinin yüksek düzeyde kaygı yaşadıklarını, bunun da çeşitli psikiyatrik belirtilere yol açabileceğini göstermiştir. Bu etkileri azaltmak ve hem çocuk hem de aile açısından sonuçları iyileştirmek amacıyla gerekirse ebeveynlere psikiyatrik destek verilmelidir.
Cerrahi Süreç
Kalp ameliyatları genel anestezi altında gerçekleştirilir. Bu ameliyatların önemli bir kısmında kalp-akciğer makinesi kullanılır. Kalp-akciğer makinesinin kullanıldığı ameliyatlar açık kalp ameliyatı olarak adlandırılır.
Kalp ameliyatları için hastanın göğüs kemiği (iman tahtası) orta hattan kesilir. Kanın hastadan alınıp, hastaya verilmesinin sağlayan bağlantılar yapılır. Kalp-akciğer makinesi hastanın kanını alarak oksijenlendirir ve tekrar hastanın vücuduna pompalar. Cerrahi ekip kalbi durdurup, gerekli tamirleri yaparken, makine de hem kalbin hem de akciğerin işini yapacaktır. Cerrahi tamir bittikten sonra kalp tekrar çalıştırılır ve hasta makineden ayrılır. Sonrasında göğüs kemiği ve ardından da cilt birleştirilir.
Bazı doğumsal kalp hastalıklarının tamiri, kaburga kemikleri arasından(kemik kesilmeden) göğüs boşluğuna girilerek yapılır. Bu yaklaşım torakotomi olarak adlandırılır. Aort koarktasyonu veya PDA gibi kısıtlı sayıda hastalıkların tamiri bu yöntemle yapılabilir.
Minimal İnvaziv Kalp Cerrahisi
Kalp ameliyatlarında artan başarı oranı, tam bir cerrahi onarım ile çocukların büyük çoğunluğunda normal bir yaşam beklentisi ve iyi bir yaşam kalitesi sağladı. Ancak kozmetik kaygılar, daha az invaziv olan cerrahi tekniklere olan ilgi ve talep, minimal invaziv kalp cerrahisi tekniklerinin gelişmesini sağladı.
Minimal invaziv pediatrik kalp cerrahisinin temel amacı, tedavinin her aşamasında operasyonun travmasını azaltmaktır. Hasta için makul bir kozmetik sonuç hedeflenirken, cerrahi başarıdan ödün verilmez. Bu amaçla birkaç farklı yaklaşım ve teknik uygulanmaktadır.
Kliniğimizde aksiller/vertikal torakotomi (koltuk altı) olarak adlandırılan yaklaşım ile minimal invaziv kalp ameliyatlarını gerçekleştiriyoruz. Bu yaklaşımda kesi meme dokusundan uzaktır. Özellikle kız çocuklarında meme dokusu gelişimi esnasında oluşabilecek asimetri riski minimalize edilmiş olur. Yara izi kolun altında kaldığı için kozmetik kaygı azaltılmış olur. Ayrıca 4 kg ağırlığındaki bebeklerde dahi uygulanabilir bir yöntemdir.
Son yıllarda minimal invaziv yöntemle yapılan ameliyat sayısı artmış ve endikasyonlar genişlemiştir. Artık ASD, VSD, Parsiyel Pulmoner Venöz Dönüş Anomalisi, Komplet Atriyoventriküler Septal Defekt, Parsiyel Atriyoventriküler Septal Defekt gibi doğumsal kalp hastalıkları bu yöntemle ameliyat edilebilmektedir.
Ameliyat Sonrası Bakım ve İyileşme Süreci
Ameliyat sonrası dönemde, çocukların sağlık durumu ve hayati fonksiyonları gösteren parametreler yakından izlenir. Bu amaçla hastalar ameliyat sonrası yoğun bakıma alınır ve takibi yapılır. Hastaların büyük kısmında yoğun bakım süreci, 1 ila 3 gün arasında değişmektedir. Ancak hastaların bir kısmında bu süreç 7 güne kadar uzayabilirken, kompleks kalp cerrahisi geçiren hastalarda süreç haftalar veya birkaç aya kadar uzayabilir.
İyileşme Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Çocuklar hastaneden taburcu edilirken ebeveynlere, çocukları için hangi aktivitelerin uygun olduğu, çocukların kullandığı ilaçların nasıl verileceği öğretilir. Çocukların okula veya kreşe ne zaman başlayacağı konusunda aileler bilgilendirilmelidir. Ayrıca aşıların da bir süre ertelenmesi gerekmektedir.
Çocukların takipleri çocuk kardiyoloğu tarafından yapılır. İlk kontrol ameliyattan 3 veya 4 hafta sonra yapılır. Sonrasında ise kontrol aralıkları (3, 6,12 ay) çocukların klinik durumuna göre belirlenir.
Riskler ve Komplikasyonlar
Her cerrahi müdahalede olduğu gibi çocuk kalp ameliyatları da bazı riskler ve komplikasyonlara sahiptir. Deneyimin artması, teknoloji ve cerrahi tekniklerin gelişmesine paralel olarak cerrahi başarı oranları artmış, komplikasyonlar ve ölüm riski oldukça azalmıştır. Ancak hastalığa özgü riskler ve yapılan kalp ameliyatlarının kompleks yapısı nedeniyle, pediatrik kalp cerrahisi diğer cerrahi girişimlere kıyasla hayati riski yüksek girişimler olduğu unutulmamalıdır.
- En sık görülen olası komplikasyonlar:
- Kanama
- Enfeksiyon
- Aritmiler (Ritim bozuklukları)
- İlaçlara karşı gelişen reaksiyonlar
- Solunum yolu reaksiyonları veya enfeksiyonları
Uzun Dönem Takip ve Bakım
Kalp cerrahisi sonrası hastaların uzun süreli takip ve bakımı, optimal sağlık sonuçlarının ve iyi bir yaşam kalitesinin sağlanması açısından kritik öneme sahiptir. Tüm cerrahi girişimlerde olduğu gibi kalp cerrahisi geçiren hastalar da geç dönem komplikasyon potansiyeline sahiptir.
Kilo alımı, büyüme ve gelişmeleri yakından takip edilmelidir. Medikal tedaviye ihtiyacı olan hastaların tedaviye yanıtları değerlendirilir ve gerekirse tedavileri düzenlenir. Ayrıca nörolojik ve psikolojik takipleri önemlidir, gerekli durumlarda nöropsikolojik destek için ilgili bölümlere yönlendirilmelidir. Yapılan birçok çalışma uygun takip ve bakımın, hayatta kalma oranlarını ve yaşam kalitesini önemli ölçüde arttırılabileceğini göstermiştir.
Sonuç
Çocuk kalp cerrahisi, doğumsal kalp hastalığının tedavisinde ve hastaların yaşam kalitesinin iyileştirilmesinde hayati bir rol oynar. Deneyimlerin artması, cerrahi teknikler, ameliyat sonrası bakımdaki ilerlemeler, sürece ailelerin de dahil edilmesi ve gerekli bilgilendirmelerin yapılması sonuçları olumlu yönde etkilemiştir. Devem eden araştırmalar, teknolojik gelişmeler ve doku mühendisliği alanındaki ilerlemeler sonuçların daha da iyi olacağı yönündeki umutları arttırmaktadır.