Whipple Ameliyatı Nedir ve Hangi Kanserin Tedavisinde Kullanılır?

Whipple Ameliyatı Nedir ve Hangi Kanserin Tedavisinde Kullanılır?



Whipple Ameliyatı Nedir?

Whipple ameliyatı; pankreas başı, safra yolunun son kısmı, on iki parmak bağırsağı ve safra, pankreas sıvılarının on iki parmak bağırsağa döküldüğü alandan kaynaklanan kanserlerin tedavisinde başvurulan ameliyattır. Çoğunlukla bu karmaşık bölgenin kanserlerinin tedavisi için başvurulan bir tedavi yöntemi olmasına karşın bazen de kanserden ayrılamayan kronik pankreatitler, pankreas başında yerleşimli kistik hastalıklar (özellikle IPMN) gibi iyi huylu hastalıkları da tedavisinde başvurulan tedavi yöntemidir. Üç organın birleşim yerindeki kavşaktan (pankreas, on iki parmak bağırsağı ve safra yolu) gelişen kanserlerin tedavisinde bu üç organın birbirinden ayrılarak ameliyat edilmesi mümkün olmadığından bu bölgedeki kitlelerde bu kavşak bir bütün olarak çıkarılır.

Pankreatikoduodenektomi olarak da bilinen Whipple, adını 1930’lu yıllarda bu ameliyatı gerçekleştiren Amerikan Doktor Allen Whipple’den almıştır. O yıllarda %30 düzeyinde olan ameliyat sonrası yaşamı kaybetme oranı günümüzde deneyimli merkezlerde %1,5-3’ler düzeyine inmiştir. Ancak hala bu konuyla özel olarak uğraşmayan merkezlerde bu oran %10-15’ler düzeyindedir. Sadece bu alanda çalışmayı tercih eden cerrahlar dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de pankreas cerrahisinin düşük risklerle yapılmasını sağlamaktadırlar. Bu konuda yapılan çok sayıda çalışmada pankreas cerrahisinde deneyimli cerrahi merkezlerin elde ettiği sonuçlar ile deneyimsiz merkezler arasında önemli farklar vardır.

Pankreas Kanseri & Whipple Ameliyatı

Sindirim sisteminin bir parçası olan ve mide arkasında enlemesine yerleşmiş şekilde bulunan pankreas yaklaşık 15 cm uzunluğunda bir organdır. Çeşitli hormonlar ve enzimler salgılamakla yükümlü olan pankreas, salgıladığı İnsülin ve Glukagon hormonları ile kan şekerini düzenler. Bu iki hormon bir denge içinde çalışır, dengenin bozulması durumunda diyabet yani şeker hastalığı gelişir. Ayrıca pankreas salgıladığı enzimlerle de özellikle yağlar olmak üzere protein ve karbonhidrat sindirimine yardımcı olur. Pankreasta oluşan kanser pankreasın her yerinde olabileceği gibi genellikle baş bölgesinde gelişim göstermektedir. Pankreas baş ve boyun kısmı, önemli damarlar ile komşuluk göstermektedir. Amerikan Kanser Derneğinin yayınlamış olduğu verilere göre pankreas kanseri tüm kanser teşhislerinin %3’ünü oluşturur. Ancak hastalığın belirti vermeden hızla büyümesi ve yayılması sebebiyle kansere bağlı ölümlerin de %7’sini kapsamaktadır.

Sinsi ve hızlı ilerleyen pankreas kanserinde bulgular çok belirgin değildir, ilk bulgu çoğunlukla sarılık, karın ağrısı ve karnın sağ üst kısmında ele gelen şişliktir. Çok zengin lenf ve sinir ağlarına sahip olan ve bulunduğu yer itibariyle de zor belirti veren pankreas kanseri, erken dönemde yakalanması oldukça zor olan bir kanser türüdür. Bulgular çoğunlukla 3 organın oluşturduğu kavşaktaki organ tıkanıklıkları akabinde görülür. Tanıda geçikme olması durumunda, kitlenin çevredeki önemli damarları etkilemesi, sarması durumunda pankreas kanserinde bazen hasta whipple ameliyatına uygun olamamaktadır. Bu durumlarda tümör konseylerinden çıkacak kararlar ile hastaya öncesinde Radyoterapi ve Kemoterapi verilip akabinde eğer uygunsa ameliyat edilebilir.

Whipple Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Whipple ameliyatı genel cerrahlar için zor ve tecrübe gerektiren bir ameliyattır. Klasik Whipple’da midenin bir kısmı, 12 parmak bağırsağı ve ince bağırsağın bir kısmı, pankreasın başı bazen gövdesi de, safra yolunun bir kısmı, safra kesesi ve pankreasın etrafındaki lenf bezleri çıkartılır. Gelen safranın mide içeriğinin ve pankreas sıvısının işlemine devam etmesi için mide, pankreas ve safra yolu ince bağırsakla ağızlaştırılır. Whipple ameliyatı açık, laparoskopik ve robotik yapılabilir.

Mide aslında hem girişinde hem de çıkışında gözle görünür bir kapak olmasa da, kapak gibi davranan bir adele sistemine sahiptir. Bu kapağın olması sindirim sistemi için gereklidir. Pilor denilen bu kapağın ameliyat esnasında korunması sonrasında oluşabilecek sindirim sistemi şikayetlerinin önlenmesini sağlar. Kanserin yerleşimine göre bu özel kapağın korunması için “Pilor Koruyucu Whipple” ameliyatı uygulanmaktadır. Pilor koruyucu Whipple’da ise mide çıkartılmaz, oniki parmak bağırsağının bir kısmı korunarak ameliyat gerçekleştirilir.

Whipple ameliyatı pankreas kanseri için gerçekleştiriliyorsa bazen tümörün damarları etkilemesi veya sarması nedeniyle bazı damarlarla (süperior mesenterik, portal ven) ilgili girişim de gerekebilir. Tümörün bu damarlarla ilişkili olması ameliyata engel değildir ancak bu durum ameliyatın zorluğunu arttıran bir faktör olduğundan bu konuda deneyimli cerrahların varlığını gerektirir.

Whipple Ameliyatı Kaç Saat Sürer?

Pankreas, safra kanalı ve 12 parmak bağırsağının oluşturduğu kavşakta sadece bu 3 organın değil mide, ince bağırsak, safra kesesi ve lenf bezlerinin de çıkarılması nedeniyle ameliyat süresi 5 ila 8 saat arasında değişmektedir. Bu süreyi tümörün bulunduğu ve yayıldığı yerler de etkilemektedir.

Whipple Ameliyatı Sonrası

Whipple ameliyatı sonrası ortalama hastanede kalış süresi 7-10 gündür. Whipple ameliyatı sonrası tüm ameliyatlar sonrasında görülebilecek yara enfeksiyonları, emboli (pıhtı atma) ya da akciğer problemleri görülebilir. Whipple ameliyatına özgü olarak görülebilecek en sık iki komplikasyon mide boşalmasında geçilme ve safra ve pankreas salgılarının akımı için yapılan yeni yollarda sızıntılar (anastomoz kaçağı).  Bu komplikasyonlardan mide boşalmasındaki gecikme yaşamı tehdit edici bir problem olmayıp, nazogastrik denilen burundan sokulan ve ucu midede sonlanan bir sondanın çekilememesine neden olarak hastanın hastanede yatış süresini uzatır. Safra ve pankreas sıvılarının devamlılığı için sağlanan yeni yollardaki sızıntılar en çok pankreas sıvısındaki sızıntılardır. Bu komplikasyon Whipple ameliyatı sonrası hastaların %15-30 unda görülebilir. Pankreas ile ince bağırsak arasındaki oluşturulan yeni yoldaki sızıntılar buradaki drenlerin uzun sürede çekilmesine gerekirse girişimsel radyolojide yeni drenler takılmasına hatta yeniden ameliyata alınmaya neden olabilir. Bu sızıntı bazı hastalar için yaşamı tehdit edici olabilir. Ameliyat sonrasında bazı hastalar yoğun bakıma alınır ve tedavisine burada devam edilir.

Hastaların ameliyat esnasında çıkarılan piyesin patolojik incelenmesi sonucunda düzenli yapılan tümör konseylerinde ilave tedaviler (Kemoterapi, Radyoterapi) gereksinimi kararı verilip hastaya ve yakınlarına iletilir.

Whipple Ameliyatı Sonrası Beslenme

Whipple ameliyatı sonrası beslenme oldukça önemlidir. Kademeli olarak beslenme yağdan ve proteinden fakir diyet ile devam eder. Ameliyat sonrasında pankreas enziminin azalması, insülin/glukogon dengesinin bozulması sebebiyle alınacak her gıdaya dikkat etmek gerekir. Besin değeri yüksek yiyecekler tercih edilmeli, ağır ve yağlı besinlerden, alkolden ve şekerli yiyeceklerden de uzak durulmalıdır. Besinlerin daha iyi emilmesi ve kolay sindirilmesi için ise gün içerisinde 5-6 öğün yemek yenmelidir. Yemeklerin yanı sıra günde en az 8 bardak su içmek gereklidir. Ayrıca doktor tarafından verilmiş olan ek vitaminlerin, doktorunuz tarafınca uygun görülmesi sonrasında rapor edilecek beslenme solüsyonlarının da kullanımı aksatılmamalıdır.

Whipple ameliyatı sonrası ishal besinlerin emiliminin zorlanmasından dolayı yaşanabilmektedir. Böyle bir durumda aşırı lif ve gaz oluşturan gıdalardan kaçınılmalı, düşük lifli gıdalar tüketilmelidir. Ayrıca Whipple ameliyatı sonrası kusmalar ya da mide bulantısı yaşayanların sıvı alımını yemekten 1 saat önce ve yemekten sonra gerçekleştirmesi gerekir. Beslenmenizi düzenledikten sonra bu tarz rahatsızlıklarınız devam ediyorsa ise mutlaka doktorunuza başvurmalısınız.

Whipple Ameliyatı Sonrası Bakım

Ameliyat sonrasında doktorunuz tarafından verilen ilaçların kullanımı aksatılmamalıdır. Bu ilaçlar içerisinde en önemlisi pankreas enzimlerini düzenleyici ilaçlardır. İlacın dozu baştan ayarlanıp rutin kullanım sonrasında düzenlenecektir. Doktorunuz sizi rutin kontrollere çağıracaktır. İlk 2 yıl 3 ayda bir olan takipler, sonrasında 6 ayda bir olacaktır.

Whipple ameliyatı sonrası yaşam boyunca yapılan alışkanlıklarda beslenme dışında da stresten uzaklaşmak, sigara kullanmamak gerekmektedir.

Ameliyat sonrası kemoterapi ve/veya radyoterapi alınacaksa bu bölüme ait doktorlar bakım konusunda sizi bilgilendirecektir.

Whipple Ameliyatı Sonrası İyileşme

Genellikle 7-10 gün hastanede kalarak başlayan iyileşme süreci hastaya göre değişiklik gösterebilmektedir. Hızlı iyileşebilmek adına ameliyat sonrasında gerekli olan bakımların düzenli yapılması büyük önem taşımaktadır. Hastanın en az 8-12 hafta boyunca ağır faaliyetlerden kaçınması gerekmektedir. Kontrollerde bir aksilik yaşanmaması durumunda ise hasta normal hayatına yavaş yavaş dönebilir.

Whipple Ameliyatının alternatifi var mı?

Son zamanlarda nanoknife olarak bilinen kanserli hücrenin ölümüne yardımcı olan teknik giderek yaygınlaşmakta. Bu yöntem ile damarları saran ileri evre kanserlerde bile özel elektrotlar yardımıyla bu bölgedeki kanser hücreleri öldürülebilmektedir. Whipple ameliyatı sonrasında cerrahi sahada hala gözle görülür kanser hücresi görülmesi durumunda da nanoknife tekniği ile kalan kanseri geri dönüşümsüz öldürülebilir.

Prof. Dr.
Ersin Öztürk
Genel Cerrahi
MEDICANA BURSA
Profili Gör
Oluşturma: 21.07.2020 10:44
Son Güncelleme: 23.12.2021 10:32
Oluşturan: Ersin Öztürk
+A A-

İlgili Bölüm Hekimleri