Günlük hayat alışkanlıkları, vücudumuzun fizyolojik koşullarını etkileyerek sağlığımıza katkı sağlayabileceği gibi çeşitli sağlık sorunlarına da yol açabilir. Yeterli ve dengeli beslenmek, düzenli egzersiz yapmak bedenimiz için faydalı alışkanlıklar iken; sigara tüketimi veya günlük hareket miktarının azalması belirli hastalıkların gelişmesinde önemli etkenler olarak karşımıza çıkar. Bu şekilde sağlıksız yaşam tarzlarının neden olduğu sorunların başında damar tıkanıklığı gibi kalp ve damar hastalıkları gelir.
Damar Tıkanıklığı Nedir?
Damar tıkanıklığı; atardamarlardaki veya toplardamarlardaki kan akışının gerçekleştiği damar boşluğunun (lümen), meydana gelen çeşitli durumlara bağlı olarak kan akışını engelleyecek şekilde daralması durumudur. Damar lümeni; boşluğa doğru ilerleyen organik sebeplere bağlı olarak daralabileceği gibi, damar cidarındaki birtakım olaylar nedeniyle veya baskı gibi dış etkenler sebebiyle de daralabilir. Dolayısıyla, damar tıkanıklığının gelişmesinde farklı faktörlerin etkili olduğu söylenebilir.
Damar tıkanıklığı sonucunda, etkilenen damarın kan dolaşımını sağladığı organ ve dokularla ilgili problemler ortaya çıkar. Organ veya dokuya kan akışının azalması veya tamamen durması sonucunda, ilgili bölgeye oksijen ve besinlerin taşınmasında aksamalar yaşanır ve dokulara ait hücreler stres altında kalır. Zamanla hücreler oksijen ve besin yetersizliği nedeniyle ölmeye başlar. Tıkanıklık giderilmediği takdirde büyük ölçüde doku ölümü ve nekrozla beraber, doku veya organda yetmezlik belirtileri görülebilir. Bu mekanizma, özellikle dünyada en sık görülen hastalık grubunu oluşturan kalp-damar hastalıklarında kalp krizine; beyin-damar hastalıklarında ise inmeye sebep olabilir.
Damar Tıkanıklığı Nasıl Gelişir?
Vücudumuzda temelde üç çeşit damar bulunur. Bu damarlar şu şekilde özetlenebilir:
1. Dokulara oksijen ve besin taşınmasında önemli rol üstlenen ve kalbe yakınlığı nedeniyle kan akış hızı kuvvetli olan atardamarlar veya arterler
2. Dokularda üretilen zararlı maddeler ve karbondioksitin ilgili bölgelere gönderilip atılmasından görevli toplardamarlar veya venler
3. Bu iki damar arasında yer alan ve dokulardaki besin ve oksijen alışverişinin gerçekleştiği kılcal damarlar veya kapiller damarlar
Bu damarlarda meydana gelen çeşitli olaylar nedeniyle damar lümenini tıkayıcı unsurlar ortaya çıkar. Bu mekanizmalar arasında en sık karşılaşılanlar arasında, halk arasında damar sertliği olarak bilinen ateroskleroz bulunur.
Ateroskleroz
Ateroskleroz; kanda bulunan yağ ve kolesterol oranının artmasıyla orantılı olarak, damar çeperinde kolesterol ve yağdan zengin çizgilenme ve plakların meydana gelmesi durumudur. Oluşan plaklar, beyaz kan hücreleri tarafından gerçekleştirilen iltihabi reaksiyonları tetikleyerek daha kompleks bir yapı kazanır. Giderek büyüyen aterosklerotik plak; lümeni daraltarak damar tıkanıklığı şikâyetlerini başlatabilir veya tıkanıklık dolayısıyla biriken kanın etkisiyle yırtılıp damar içi pıhtılaşmayı tetikleyerek damarı tamamen tıkayabilir. Ateroskleroz, özellikle kalbin koroner damarları veya beynin atardamarlarında sık görülen sorunlardan biridir.
Damar İçi Pıhtılar
Damar sertliği dışında etkili olan bir diğer mekanizma ise çeşitli faktörlerin etkisiyle gelişen damar içi pıhtılardır. Tıp literatüründe Virchow üçlüsü olarak bilinen damar hasarı, kanın belirli bir bölgede birikmesi ve pıhtılaşmaya yatkınlık durumlarından birinin varlığında, damar içinde pıhtı gelişimi gerçekleşebilir. Bunun sonucunda, vücudun belirli damarlarında pıhtılar gelişerek o bölgede tıkanıklığa yol açabilir.
Oluşan pıhtılar, kan akımının etkisiyle parçalandıktan sonra vücudun farklı bölgelerine kan dolaşımı ile taşınıp, daha küçük damarlarda tıkanıklığa da neden olabilir. Bu mekanizmalar, özellikle bacak toplardamarlarında gelişen derin ven trombozu ve bu rahatsızlığın önemli komplikasyonlarından biri olan akciğere pıhtı atması (pulmoner emboli) olaylarında etmendir.
Bu iki temel mekanizma dışında çeşitli hastalıklardan kaynaklanan farklı etkenler nedeniyle de değişik seviyelerde damar tıkanıklığı belirtileri görülebilir.
Damar Tıkanıklığı Neden Olur?
Damar lümenini içeriden veya dışarıdan etkileyen çok farklı nedenlerle damar tıkanıklığı sorunu baş gösterebilir. Genellikle aşağıdaki rahatsızlıklarda damar tıkanıklığı ile alakalı belirtiler ortaya çıkar:
- Damar sertliği: Ateroskleroz etkisiyle gelişen damar içi plaklar veya bu plakların hasar görmesi sonucu gelişen pıhtılaşma (tromboz), çeşitli seviyelerde gelişen damar tıkanıklıklarının en sık görülen sebebidir.
- Damar içi pıhtılaşma: Özellikle bacaklardaki toplardamarlarda kanın uzun süre birikmesi sonucunda veya kanda pıhtılaşmaya yatkınlık durumu meydana getiren çeşitli durumlarda, damar içinde pıhtı oluşumu gerçekleşerek damar tıkanıklığına sebep olabilir.
- Emboli: Kalp odacıklarında veya damar içinde gelişen pıhtılar, kalp atımının etkisiyle bulunduğu bölgeden ayrılarak, kan dolaşımı vasıtasıyla vücudun farklı yerlerine taşınabilir. Bu durumda pıhtı daha küçük damarları tıkayabilir. Bu olaya emboli adı verilir.
- Vaskülit: Damar çeperinin iltihaplanmasına yol açan çeşitli romatolojik veya otoimmün hastalıklarda, damar cidarının ödemlenmesi sonucu damar lümeni daralabilir veya tamamen tıkanabilir.
- Baskı yapan kitleler: Damar etrafında yer alan kemik, kas dokuları veya bağ dokularına ait genişlemeler, çıkıntılar; enfeksiyonlara bağlı olarak gelişen apseler, dokulardaki ödem ya da tümörler damar lümenine dışarıdan baskı yaparak tıkanıklığa yol açabilir.
- Damar çeperine veya dışına kanama: Çeşitli yaralanmalar sonucunda damarın zedelenmesi ile oluşan kanamalarda, kan damar ile dış dokular arasında veya damar çeperi içinde biriktiğinde (hematom) oluşturduğu baskı sebebiyle damar tıkanıklığı gelişebilir.
- Kanser: Damar dokusundaki hücrelerde kanser gelişmesi durumunda (anjiomyolipom, anjiosarkom vb.) damar tıkanıklıkları yaşanabilir. Benzer şekilde, kan hücrelerinin aşırı miktarda çoğalmasıyla sonuçlanan çeşitli kan kanserlerinde de dolaşım zayıflayarak damarlarda tıkanmaya neden olabilir.
- Enfeksiyon: Damar cidarını etkileyen çeşitli enfeksiyon etkenleri damarlarda tıkanma yapabilir. Enfeksiyonların iltihabi reaksiyon sonucu pıhtılaşmayı tetiklemesiyle gerçekleşen damar içi pıhtılaşma yoluyla da tıkanma meydana gelebilir.
Damar Tıkanıklığı Belirtileri Nelerdir?
Damar tıkanıklığı ile ilgili belirtiler doğrudan etkilenen damar bölgesi, alakalı organ veya dokulara göre değişkenlik gösterir. Bu açıdan klinikte görülebilecek çok sayıda şikâyet ve semptom damar tıkanıklığı ile ilgili olabilir. Bununla birlikte, damar tıkanıklığı sıklıkla kalp-damar hastalıkları, beyin-damar hastalıkları ile kol ve bacaklardaki damarı ilgilendiren periferik damar hastalıklarında görüldüğünden, belirtiler genellikle bu hastalıklara dair gelişir.
Aşağıdaki belirtiler, ilgili hastalık etkeni ve etkilenen organa bağlı olarak, damar tıkanıklığı durumunda karşınıza çıkabilir:
- Ağrı (kalp etkilendiğinde göğüs ağrısı)
- Etkilenen organda his kaybı veya güç kaybı
- Atardamar tıkanıklıklarında ciltte solukluk, kıllarda dökülme
- Toplardamar tıkanıklıklarında ciltte kızarıklık ve sıcaklık artışı, cildin parlak görünmesi, bacak şişliği veya ödem gelişmesi
- Çarpıntı
- Nefes darlığı ve öksürük
- Konuşmada güçlük, denge kaybı, görme kaybı gibi çeşitli nörolojik belirtiler
- Ateş
Damar Tıkanıklığı Tedavisinde Neler Yapılır?
Damar tıkanıklığına yönelik uygulanacak tedavi; hastanın kişisel özelliklerine, tıkanıklığın sebebine, bulunduğu bölgeye ve ek hastalıkların varlığına göre değişkenlik gösterir. Bu nedenle, damar tıkanıklığı tespit edilen bir kişinin uzman bir hekim tarafından ayrıntılı hastalık öyküsünün alınması ve hastaya detaylı fizik muayene yapılması büyük önem arz eder. Hekim tarafından gerekli görüldüğü takdirde çeşitli görüntüleme ve laboratuvar tetkiklerine başvurularak uygun tedavi planlanır.
Kalp damar hastalığı veya periferik damar hastalığı gibi aterosklerozdan kaynaklanan durumlarda; eğer tıkanıklık belirli bir oranın üzerinde gerçekleşmemiş ve hayatı tehdit edecek derece ciddi semptomlara yol açmamışsa, öncelikli olarak ilaç tedavisi tercih edilebilir. Bu kapsamda, damarları genişleterek kan akımını kolaylaştıran damar genişleticiler, kan basıncı etkisiyle aterosklerotik plağın yırtılmasını önlemek ve semptomları kontrol altında tutmak için antihipertansifler ve plağın büyümesi önlenerek tıkanıklığın azaltılmasına yönelik kolesterol düşürücü ilaçlar reçete edilebilir.
Tıkanıklık yüksek seviyelere ulaştığında ise kanın damar içinde pıhtılaşmasını önlemeye yönelik olarak aspirin gibi trombosit fonksiyonlarını düzenleyici kan sulandırıcılar tercih edilir. Damar tıkanıklığının altında yatan etken pıhtı oluşumu ise, antikoagülan ilaçlar da hekim kontrolü altında verilebilir.
Ciddi seviyede veya tam damar tıkanıklıklarında, hayatı tehdit eden veya organ kaybına yol açan sorunlar gelişebildiği için acil tedavi uygulanması gerekir. Bu kapsamda, pıhtının giderilmesine yönelik olarak antikoagülan ilaç tedavisinin yanında, trombolitik ilaç tedavisi de hastane şartlarında verilebilir. İlaç tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda ise girişimsel yöntemlerle pıhtı açılabilir. Bu doğrultuda anjiografik yöntemler uygulanabildiği gibi, cerrahi olarak pıhtının çıkarılması veya pıhtı ile tıkanan bölgenin alınarak, başka bir damar dokusundan ilgili bölgeye köprüleme işleminin yapılması (bypass ameliyatı) söz konusu olabilir.
Damar tıkanıklıklarında, etkilenen organa bağlı olarak çeşitli ek belirtiler ortaya çıkabilir. Bunlara yönelik semptomatik tedavilere sıklıkla ihtiyaç duyulur. Kalp-damar hastalıklarında kalp ritmini düzenleyiciler, tansiyon ilaçları ve kalp yetmezliği ilaçları kullanıldığı gibi, beyin-damar hastalıklarında antiepileptikler veya beyin ödemini giderici ilaç tedavileri de uygulanabilir.
Bunların yanında vaskülit, baskı yapan durumlar, kanser gibi farklı sebeplerden ileri gelen damar tıkanıklıklarında tedavi altta yatan hastalığın spesifik tedavisi ile sağlanır.
Damar Tıkanıklığı Nasıl Önlenebilir?
Damar tıkanıklığı sorunu ile mücadelede en etkili yöntem, tıkanıklık oluşumunun önlenmesidir. Bu anlamda hayat tarzında yapılacak çeşitli değişiklikler oldukça etkilidir. Damar tıkanıklığı ile ilgili hastalıkların gelişiminin önlenmesi için aşağıdaki tedbirler alınabilir:
- Yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazanılmalıdır. Yağ ve kolesterol oranı yüksek, hazır gıdaların tüketimi azaltılmalıdır.
- Düzenli olarak egzersiz yapılması, damar sağlığı açısından oldukça önemlidir. Hareketsiz günlük yaşam damar tıkanıklığı için en önemli risk faktörlerinden biridir.
- Sigara ve alkol tüketimi gibi zararlı alışkanlıklara son verilmelidir.
- Stres yönetimi sağlanmalıdır. Stresle mücadele adına çeşitli aktivite ve alışkanlıklara ağırlık verilmeli, gerekirse psikolojik alanda profesyonel yardım alınmalıdır.
- Uzun süre oturma veya ayakta kalmaya neden olan durumlarda (seyahat, iş ortamı vb.) aralıklı olarak bacakların hareket ettirilmesi önemlidir.
Damar Tıkanıklığı Nedir, Teşhis ve Tedavisi Nasıldır? Hakkında Sık Sorulan Sorular
Ağrı, his veya güç kaybı, atardamar tıkanıklığında ciltte solukluk, toplardamar tıkanıklığında ciltte kızarıklık, parlama ve ödem, çarpıntı, nefes darlığı, nörolojik bazı belirtiler ve ateş görülebilir.