Bir enfeksiyon durumunda, vücudun bağışıklık sistemi harekete geçer. Bununla birlikte grip virüsü ve solunum sinsityal virüsü (RSV), insan bağışıklık sisteminden kaçabilen bir virüs oluşturmak için bir araya gelebilir. Her iki virüsün de aynı anda birini enfekte ettiği ortak enfeksiyonları anlamaya çalışan araştırmacılar, laboratuvar ortamında insan akciğer hücrelerine her iki virüsü de bulaştırmıştır. Yayımlanan bulgulara göre, bu iki virüsün bağışıklık sisteminden kaçabilen hibrit bir virüs oluşturmak için birleşebilir.
Hibrit Virüs Nedir?
RSV olarak da bilinen solunum sinsityal virüsü; çoğunlukla soğuk algınlığı benzeri semptomlarla karakterize olan ve yaygın olarak görülen bir virüstür. Bazı kişiler birkaç hafta içinde iyileşse de bu virüs özellikle ileri yaşta kişileri ve bebekleri daha ciddi şekilde etkileyebilir. RSV, 1 yaşından küçük çocuklarda görülen pnömoni’nin ve bronşiyolit’in en yaygın nedenleri arasında bulunur. Grip virüsleri ise yüzey proteinlerini oluşturan genlere bağlı olarak alt tiplere ayrılabilir. Bir grip mevsimi boyunca, gribin farklı (A ve B) alt türleri hastalığa neden olabilir.
Hibrit virüs ise iki ya da daha fazla virüs aynı konakçı hücreyi enfekte ettiğinde meydana gelir. Bu virüs türü enfeksiyonu bloke etmesi beklenen grip antikorlarının varlığında dahi komşu hücrelere bulaşabilir. Hücreleri enfekte etmek için komşu RSV proteinlerini kullanır. Araştırmalardan elde edilen net sonuç, iki genomdan türetilen yeni bir değişken elde edildiğidir. Bu değişim, RNA virüsleri başta olmak üzere virüslerde önemli genetik değişkenliği işaret eder. RNA virüsleri, ayrıca konakçıların RNA'ları ile yeniden birleşebilir.
Yapılan bir araştırmada konakçı hücre RNA'nın, bir grip virüsünün (orthomyxoviridae) genine eklenmesi ile hibrid virüs varyantına yol açtığı gözlemlenmiştir. Bu nedenle bu kombinasyon, virüslerin yeni genomlar yaratmasına, aynı ya da farklı viral moleküllerle etkileşime girerek molekülleri değiştirmesine ve genişletmesine de izin verir. Her iki virüs de kendi alanı dışındaki dizilerle böyle bir etkileşim meydana getirebilir.
Araştırma sonuçları, küçük DNA virüslerinin, RNA virüsleri ve DNA plazmidleri arasındaki kombinasyon olaylarının bir sonucu olarak ortaya çıkmış olabileceğini düşündürmektedir. DNA moleküllerinin yaptığı gibi RNA molekülleri sadece birbirleriyle yeniden birleşmekle kalmaz, farklı moleküller olan RNA ve DNA molekülleri arasındaki dizilerin değişmesine de izin verir.
Önceki araştırmalar, grip virüsünün nefes borusu, boğaz ve burnu enfekte etme eğiliminde olduğunu ve bunun da ilişkili semptomlara yol açtığını göstermiştir. RSV enfeksiyonları ise boğaz ve akciğerlerdeki hücreleri enfekte etme eğilimindedir.
Enfekte olmuş bir hastada hibrit virüs oluşma olasılığı düşüktür. Bununla birlikte yeni çalışmalar, virüslerin farklı hücrelere nasıl bulaşacağını öğrenebileceğini gösterir. Bir grip-RSV hibriti, tek başına grip virüsünün enfekte edebileceği burun, boğaz ve soluk borusu gibi hücre aralıklarını genişletebilir. Tipik olarak RSV'nin hedefi olan akciğer hücrelerini de etkileyebilir.
Covid-19 Hibrit Virüs Oluşturabilir mi?
Araştırmacılar Omicron varyantının 2020'nin başlarında Çin'in Wuhan kentinde pandeminin ilk ortaya çıktığında görülen SARS-CoV-2 ile hibrit virüs oluşturup oluşturamayacağını laboratuvar ortamında test eder. Bu araştırma sırasında Omicron varyantının başak proteini genini SARS-CoV-2 virüsünün genomuna eklerler. Amaç, Omicron’un başak proteininin hastalığın ölümcül etkilerini azaltıp azaltmadığını anlamaktır. Araştırma sonuçları, Covid-19 teşhis testlerinin iyileştirilmesi ve hastalığı yönetmenin daha iyi yollarının bulunması açısından önemlidir.
Hibrit Virüs Nasıl Bulundu?
Araştırmacılar, çalışmalarında akciğer hücrelerini bir petri kabına yerleştirdikten sonra her iki virüsün örneklerini ekler. Hücreleri enfekte ettikten sonra iki tip virüsün hibrit bir virüse dönüştüğünü bulurlar. Sonuçta, RSV virüsünün gövdeyi ve grip virüsünün üst kısmındaki yapraklı bölümü oluşturduğu bir virüs ortaya çıkar.
İki rakip virüs arasındaki bu tür bir etkileşimin daha önce görülmemesi de çalışma sonuçları arasında bulunur. Tamamen farklı iki aileden gelen virüsler, yeni bir virüs patojeni oluşturur.
Bu hibrit virüsü, grip antikorlarıyla karşılaştığında bile diğer hücreleri enfekte edebilir. İnfluenza antikorları, hibrit virüs üzerindeki influenza proteinlerine yapışır. Virüs, hibrit virüsün gövdesi üzerindeki RSV proteinlerini kullanarak akciğer hücrelerine yayılmaya devam edebilir.
Hibrit virüse daha yakından bakıldığında, bu virüsün yakınlardaki diğer hücreleri enfekte edebildiği de görülür. Ayrıca grip enfeksiyonuyla savaşmak için gelen antikorların genellikle olduğu gibi çalışmadığı da keşfedilir. Bunun nedeni, hibritin bazı hücrelere RSV proteinlerini bulaştırmasıdır.
Henüz doğrulamamış olsa da araştırmacılar hibrit virüsün tek başına virüslerden daha geniş bir hücre tipini enfekte edebildiğinden şüphelenir. Ayrıca, bu tür enfeksiyonların potansiyel olarak ciddi akciğer enfeksiyonlarına yol açabileceği ve RSV virüslerinin akciğerlerin daha derinlerine gitme eğiliminde oldukları da belirtilir.
Araştırmacılar, önce insan vücudunun içinde oluşup oluşamayacağını belirlemek için hibrit virüs çalışmalarına devam etmektedir. Ayrıca, insanlara birden fazla virüs bulaştığında başka hibrit virüs türlerinin oluşup oluşmayacağıyla ilgili çalışmalar da yapılmaktadır.
Çoğu insan, bebeklik yıllarında enfeksiyon geçirdikten sonra RSV ve gribe karşı antikorlara sahip olur. Bu nedenle, RSV ile grip arasındaki hibrit virüsün, bağışıklıktan kaçan bir virüs üreterek bir tehdit oluşturması pek olası değildir. Hibrit virüs, günümüzde yalnızca yapay bir şekilde elde edilmiştir. Bu çalışmalar, solunum virüslerinin yeniden birleşebileceğine dair önemli bir virolojik kanıt olsa da bunun ne sıklıkta olabileceği bilinmemektedir.
Hibrit Virüs Nedir? Hakkında Sık Sorulan Sorular
RSV olarak da bilinen solunum sinsityal virüsü; çoğunlukla soğuk algınlığı benzeri semptomlarla karakterize olan ve yaygın olarak görülen bir virüstür.