Nörobilişsel bir bozukluk olan delirium hastalığı, çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan ve kişide algı, yargılama ve düşünce bozukluğuna sebep olan bir hastalıktır. Acil müdahale gerektiren ve daha çok yaşlılarda görülen bu hastalık kimi zaman demans hastalığıyla karıştırılsa da iki hastalığı birbirinden ayıran birtakım özellikler bulunmaktadır.
Delirium Hastalığı Nedir?
Latince “de-lira” kelimesinden türetilen delirium “yoldan çıkmak/çıldırmak” anlamına gelir. İlk kez 2500 yıl önce Hipokrat tarafından tanımlanan delirium, nörobilişsel bir bozukluktur. Genellikle bilinç, bellek, düşünce, algı, davranış, dikkat ve uyku bozukluklarıyla birlikte, duygularda dalgalanmalar gözlemlenen delirium hastalığı, aniden ortaya çıkan ve çoğu zaman geçici olarak etki eden bir hastalıktır.
40 yaş ve üstü grupta gençlere oranla daha fazla görülen delirum hastalığının toplamda erişkinlerin yaklaşık olarak sadece %1’ini etkilediği söylenebilir. Bunun dışında, bu rahatsızlık, genellikle acilde yatan hastaların %10’unda, terminal dönemdeki hastaların %40’ında ve hastanede veya yoğun bakımda yatan hastaların %50’sinde görülür.
Delirium akut olarak birkaç saat ya da birkaç gün sürebileceği gibi bazı durumlarda bu hastalığın kronik olarak haftalar ya da aylar sürdüğü de söylenebilir. Daha çok yaşlılarda görülen bu hastalık küçük yaştaki çocukları da etkileyebilir.
Delirium hastalığının altında yatan nedenler ise şu şekildedir:
- Kafa travması
- Epileptik nöbet (sara krizi)
- İnme
- Menenjit
- Ensefalit (beyin iltihabı)
- Tümör, apse gibi lezyonlar
- Kalp yetmezliği
- Kardiyak aritmi (ritim bozukluğu)
- Şok
- Elektrolit dengesizliği
- Dehidratasyon (sıvı kaybı)
- Hipoglisemi veya hiperglisemi
- Böbrek yetmezliği
- Karaciğer yetmezliği
- Anemi (kansızlık)
- Vitamin eksikliği (B12, folik asit, tiamin, nikotinik asit)
- Travma ve kırıklar
- Yanıklar
- Hipoksi/hiperkapni
- Anestezi
- Paraneoplastik sendromlar
- Parkinson hastalığı
- Wilson hastalığı
- Enfeksiyonlar
- Uyku yoksunluğu
Delirium Hastalığı Belirtileri
Delirium hastalığı, aniden ortaya çıkan bir rahatsızlık olduğundan belirtilerin de kısa bir süre içerisinde görüldüğü söylenebilir. Belirtiler gün boyunca dalgalanma gösterebilir ve hastalığa neden olan faktörün ortadan kaldırılmasıyla belirtilerde azalma görülür. Delirium hastalığının yaygın olarak görülen belirtileri aşağıda sıralanmıştır:
- Algı bozukluğu
- Düşünce ve düşünce akışında bozukluklar
- Anksiyete (kaygı) ve korku
- Huzursuzluk
- Uyku ritminin bozulması, düzensiz uyku
- Çok canlı rüyalar görme
- Yönelim bozukluğu
- Bellek bozukluğu
- Dikkat dağınıklığı
- Kafa karışıklığı
- Halüsinasyon görme
- Sistematik olmayan hezeyanlar
- Psikomotor bozukluklar
- Konuşma bozuklukları
- Refleks bozuklukları
- Yorgunluk ve halsizlik
- Dış uyaranlara karşı aşırı duyarlı olma
- Dalgın olma
- Çabuk sinirlenme
- Aşırı duygusal tepkiler gösterme
Delirium Hastalığı Tedavisi
Delirium hastalığı tedavisi için öncelikle doğru tanı konulması büyük önem taşır. Bunun sebebi de bu hastalığın sıklıkla şizofreni, bipolar bozukluk, demans ve depresyonla karıştırılmasıdır. Hastalığın yeteri kadar tanımlanamamasına bağlı olarak tanı ve tedavi sürecinde geç kalınması hastalığın daha ağır seyretmesine ve hatta bazı durumlarda ölüme bile yol açabilir.
Demans hastalığıyla karıştırılan delirium hastalığında, bazı ayırt edici belirtiler görülür. Örneğin, delirium aniden başlayan ve bilinç bozukluğu görülen bir hastalıkken, demans hastalığı yavaş seyirlidir ve bilinç bozukluğuna neden olmaz. Delirium hastalığı tanısında uyku bozuklukları önemli bir kriter olarak sayılırken, demans hastalığı genel anlamda uyku düzenini etkileyen bir rahatsızlık değildir. Aynı zamanda, delirium hastalığında algı ve davranış bozukluğu sıkça görülürken, demans hastalığında bu gibi durumlar nadir olarak görülür.
Delirium tanısı konulduktan sonra dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bu hastalığın altında yatan faktördür. Tedavide uygulanan destekleyici yöntemlerde, ilaçlara ara verilmesi ya da ilaçların tamamen kesilmesi gerekebilir. Çünkü bazı ilaçlar delirium hastalığının şiddetini artırabilir. Yan etkiye sebep olabilecek ilaçlara ara verilmesinin yanı sıra, hastaya düşük dozda antipsikotik ilaçlar verilebilir. Hastalık, vitamin veya sıvı kaybından kaynaklıyorsa, bu durumda vitamin takviyesi yapılmalı ve hastanın yeteri oranda sıvı aldığından emin olunmalıdır. Özetle, delirium hastalığına sebep olan faktöre bağlı olarak tedavi planı oluşturulur.
Tedavinin etkili olabilmesi için kontrollerin aynı doktor tarafından yapılması büyük önem taşır. Ayrıca, hastanın dış uyaranlardan uzak, sessiz ve yeteri kadar ışık alan bir odada kalması da önemlidir. Doktor tarafından hastanın düzenli aralıklarla kontrol edilmesi ve hastanın kendine zarar verme riski göz önünde bulundurularak daima odada başka birinin bulundurulması da dikkat edilmesi gereken noktalar arasında yer alır. Hastanın kaldığı odaya saat, takvim gibi eşyalarla birlikte kendisine ait olan, tanıyacağı eşyaların konulması hastanın farkındalığını artırır ve bu noktada hastanın yakınlarıyla irtibata geçmek hastanın daha yakından takip edilebilmesini sağlar.