Varikosel, testislerden kanı boşaltan damarların genişlemesi nedeniyle oluşan şişliktir. Çoğunlukla sol testiste meydana gelir ve testisleri küçültebilir. Sperm üretiminde ve kalitesinde azalma olabileceği için kısırlığa neden olabilir. Erkeklerde kısırlığın yaygın görülen nedenlerinden biridir. Zayıf dolaşım nedeniyle bacaklarda gelişen varisli damarlara benzer ve acı verici olabilir. Varikosel, zamanında tedavi edilmezse erkeklerin doğurganlığı üzerinde kalıcı bir etkiye sahip olabilecek sorunlardan biridir.
Varikosel Nedir?
Varikosel, skrotumdaki (testisleri tutan gevşek deri kesesi) damarların genişlemesi anlamına gelir. Skrotum, ayrıca kan ve oksijeni testislere getiren ve bunların testisten çıkmasını sağlayan damarları da içerir. Bu genişlemiş damarlar, spermatik kordda bulunan pampiniform pleksus adı verilen bir damar türünü etkiler. Bu kordon, spermi taşıyan tüp ve kanı testislere taşıyan damarları tutar. Spermatik kord, kasık kanalından ve karın boşluğundan testislere kadar uzanır. Arterleri, damarları, lenfatik damarları ve sinirleri içerir.
Kan, testislerde dolaşmak yerine damarlarda birikerek varikosel olarak da bilinen şişkin bir damara neden olur. Varikosel, erkek üreme sisteminin ayrılmaz bir parçası olan bu organların tamamını etkiler.
Erkekler varikosel meydana geldiğinde, genellikle daha düşük sperm sayılarına ve daha kötü kalitede spermlere sahip olur. Bunların her ikisi de kısırlığa yol açabilir ancak her vakada sperm sayısı etkilenmeyebilir.
Varikosel Neden Olur?
Çoğu zaman varikoselin nedeni bulunamaz. Hastalık, artan karın basıncı veya özellikle böbrek problemlerinden dolayı soldaki damarın tıkanmasıyla ilişkili olabilir. Hastalığa, testislere kan taşıyan spermatik kord kapakçıklarındaki işlev bozukluğunun neden olduğu düşünülmektedir. Valfler düzgün çalışmadığında kan damarlarda birikerek damarların genişlemesine neden olabilir. Damarlar genişledikçe testislere zarar verebilir ve sperm üretimini engelleyebilir.
Şişmiş lenf düğümleri ve hatta karın arkasındaki diğer tümörler bazen kan akışını engelleyebilir. Bunun sonucunda ani skrotal damar genişlemesi meydana gelebilir. Bu durumu yönetmek bazen zor olabilir.
İleri yaştaki erkeklerde karın bölgesindeki büyük damarların tıkanması, testis torbasında varikosel oluşmasına neden olabilir. Bu, böbrekte bir tümör geliştiğinin işareti olabilir ve yalnızca 40 yaş üzerindeki erkeklerde meydana gelebilir.
Varikosel Belirtileri Nelerdir?
Testislere giden kan ve oksijen akışı bazen düzgün olmayabilir ya da engellenebilir. Bu durum testislerin gelişimini etkileyerek varikosel belirtilerine neden olabilir ya da hastalar hiçbir semptoma sahip olmayabilir. Belirtiler arasında aşağıdakiler bulunur:
- Ağrı: Dolaşım sırasında kan düzgün akmadığında testislerin etrafında birikmeye başlayarak ayakta dururken daha da kötüleşebilen donuk bir ağrıya neden olur. Ağrının şiddeti, şişliğin boyutuna göre değişebilir. Hastalar, uyku sırasında ya da yatarken ağrıyı daha az hissedebilir.
- Şişkinlik: Varikoselin boyutu arttıkça skrotumda belirgin bir şişlik ortaya çıkabilir. Bu şişlik, testislerin üzerinde bir torba gibi görünebilir. Varikosel küçükse, şişlik ancak dokunularak hissedilir.
- Boyut farkı (atrofi): Varikosel, etkilenen testisin yumuşayarak küçülmesine ve boyut farkına neden olur. Testislerin sol tarafında daha sık görülür. Bu nedenle sol testisler sağa göre daha küçük görünebilir. Benzer şekilde, nadir bir durumda varikosel sağ tarafta olabilir. Bu durumda sağ testis sola göre daha küçük görünebilir. Damarlardaki blokaj nedeniyle her iki tarafta da gelişim eşit olmadığında boyut farkı ortaya çıkar.
- Kısırlık: Bazı durumlarda varikosel şiddetliyse veya tedavi edilmezse doğurganlık sorunlarına neden olabilir. Hastalar, varikosel tedavi edilmeden çocuk sahibi olmakta zorlanabilir ancak varikosel olmasına rağmen yine de çocuk sahibi olmak mümkündür.
Genellikle sol tarafta meydana gelen varikosel zaman içinde büyüyebilir. Venöz kan kolonu sol tarafta daha hacimlidir; bu nedenle kanın drenajı daha zordur. Hastalık oluştuğunda, ayrıca testis iltihaplanabilir.
Hastalığın sperm kalitesine verdiği zararın ise kanın testis içinde birikmesiyle ilgili olduğu düşünülmektedir. Biriken fazla kan sperm DNA'sında hasara, ısı stresine ve testislere giden kan akışında azalmaya yol açabilir.
Varikosel Nasıl Teşhis Edilir?
Varikosel, varisli damarlarla karşılaştırılabilen yaygın bir hastalıktır. Hastalığın tanısı, bu dönemde testislere kan akışı arttığı için çoğunlukla ergenlik döneminde konur. Çoğunlukla fiziki muayene sırasında teşhis edilir. Hastalar ayakta dururken ya da ıkınırken hissedilebilir. Dışarıdan bakıldığında şişmiş damar görülebilir. Varikosel testislerin boyutunu değiştirdiği için ebat farkına da bakılabilir.
Teşhis sırasında aşağıdaki ölçeklendirmeden yararlanılır:
- I. derece varikosel yalnızca valsalva manevrası sırasında hissedilir.
- II. derece varikosel valsalva olmadan ayakta dururken hissedilir.
- III. derece varikoselde hasta hareketsizken şişkinlik dışarıdan görülebilir.
Tanıyı doğrulamak için renkli doppler ultrason taramasına başvurulması gerekebilir. Ultrason, sağ ve sol testislere giden kanın miktarının ölçülmesine ve karşılaştırılmasına yardımcı olur. Testislerden birine veya her ikisine giden kan akışında önemli bir değişiklik veya kişide ağrı varsa, cerrahi tedavi önerilir. Böbrek kanseri gibi tümörlerle bağlantısı nedeniyle 40 yaşın üzerindeki erkeklerden başka testler de istenebilir.
Doğurganlık potansiyelinin değerlendirilmesi amacıyla meni analizi yapılabilir. Meni analizi; genellikle sperm sayısı, sperm hareketi, meni hacmi ve doğurganlık potansiyelini ölçmek için önemli olduğu düşünülen diğer faktörler hakkında bilgi verir.
Varikosel Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Erkeklerde ve kadınlarda hassas olan üreme organları, enfeksiyonlara ve komplikasyonlara eğilimlidir. Hiçbir belirtiye veya kısırlık komplikasyonuna neden olmayan küçük varikoseller için tedavi gerekli olmayabilir. Bununla birlikte doğurganlığı etkileyen ya da rahatsızlık veren genişlemiş damarlar için ameliyat gerekebilir.
Varikoselektomi ameliyatı, genişlemiş damarın kapatılmasını içerir. Laparoskopik olarak veya açık cerrahi teknikler kullanılarak damarların kapatılması mümkündür. Laparoskopik cerrahi genellikle iki taraflı varikosellere uygulanır. Ürolog, vücuda karından veya leğen kemiğinden girerek mevcut anormal damarları klemp kullanarak bağlar. Damar kapatıldığında kan doğal olarak yakındaki sağlıklı damarlardan akmaya başlar. İşlem, aynı gün tamamlanarak hastalar taburcu edilebilir.
Cerrahi iyileşme, 10-14 gün boyunca egzersiz yapılmadığı sürece hızlı gerçekleşir. Hastalar, günlük hayatlarına genellikle ameliyattan 5-7 gün sonra başlayabilir. Kısırlık ameliyatından 3 ila 4 ay sonra ise meni analizi yapılabilir. Varikoseli onarmak için yapılan ameliyat, doğurganlığı ve sperm kalitesini artırabilir. Ameliyat çok az risk taşır ancak tedaviyle bile varikoselin geri dönmesi mümkündür.
Varikosel embolizasyonu da bir günde tamamlanabilen minimal invaziv bir ameliyattır. Amaç, varikosele giden tüm damarları bulmaktır. Lokal anesteziyle veya kasık ya da boyundaki çok küçük bir delikten hafif sedasyonla yapılır. Çoğunlukla 45 dakika ila 1 saat arasında sürer.
İşlem sırasında ilacı iletmek için boyun ya da kasık bölgesine kateter takılır. Daha sonra içine bir bobin yerleştirilecek olan kateter varikoselin içine alınır. Böylece kan, farklı damarlara ulaşamaz. Bu yöntem, varikosel tedavisinin ana komplikasyonu olan hidrosel riskini azaltır.
Embolizasyon işleminden sonra iyileşme hızlıdır. Hastaların operasyon sonrası 7-10 gün istirahat etmesi önerilir. Genellikle 1-2 gün sonra günlük hayata dönmek mümkün olur. Embolizasyon, ameliyatla aynı tekrarlama riskine sahiptir.
Varikosel tedavisinden kaynaklanan komplikasyonlar çok nadirdir; kanama, testis ağrısı, kalıcı varikosel veya hidrosel oluşumu (skrotal hacmin artmasıyla birlikte sıvı birikmesi) görülebilir.
Varikosel Nedir? Hakkında Sık Sorulan Sorular
Varikosel, testislerden kanı boşaltan damarların genişlemesi nedeniyle oluşan şişliktir.
Varikoselektomi ameliyatı, genişlemiş damarın kapatılmasını içerir.