Akalazya, yemek borusunun mideye yakın tarafında bulunan özofagusun gevşeyememesine bağlı olarak gıdaların mideye geçiş yapamaması şeklinde tanımlanabilir. Yemek borusunda görülen bir çeşit hareket bozukluğu olan akalazyanın en yaygın belirtisi yutma güçlüğüdür. Katı ve sıvı gıdaları yutmakta zorluk çeken hastalar, beraberinde kusma ihtiyacı hissedebilir. Yavaş yavaş ilerleyen akalazya hastalığının tedavi edilmemesi durumunda gıdaların akciğere kaçması ile ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.
Akalazya Nedir?
Akalazya, yemek borusunda gerçekleşmesi gereken fonksiyonların bozulduğu bir sindirim sistemi hastalığıdır.
Akalazya hastalığında, tüketilen gıdaların yemek borusundan mideye geçişi sırasında açılan alt özofagus sfinkterinin yeteri kadar gevşeyememesi nedeniyle besinler yemek borusunda birikir. Tüketilen yiyecek ve içecekler uzun bir süre mideye geçemediği için hastalarda genellikle mide bulantısı ve kusma belirtileri görülür. Besinlerin ağza gelmesi sebebiyle akalazya, reflü ile karıştırılsa da farklı görüntüleme yöntemleri ile özofagus hareketleri takip edilerek doğru tanı koymak mümkündür.
Akalazya hastalığı nadir görülen bir hastalıktır. Genellikle 20 veya 30’lı yaşlarda başlayan bu hastalık, yavaş seyreder. Kadın ve erkeklerde neredeyse eşit oranda görülen akalazya, ihmal edilmemesi ve tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.
Akalazya Nedenleri Nelerdir?
Akalazya, yutma eylemiyle birlikte kapakçık sistemini uyaran sinir hücrelerinin ölmesi veya zarar görmesi sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Bu sinir hücrelerinin neden öldüğü kesin olarak bilinmese de otoimmün hastalıklar ve diyabetin akalazya rahatsızlığına neden olabileceği düşünülmektedir. Viral hastalıklar ve yemek borusu (özofagus) kanseri de bu rahatsızlığa yol açabilir.
Akalazya Belirtileri Nelerdir?
Akalazya hastalarında yemek yeme ve yutma ile ilgili semptomlar ön plandadır. Yutma fonksiyonlarındaki yetersizlik veya tam yokluğunda yemek borusunda genişleme olur. Dolayısıyla yediklerinin sindirilmemiş gıda şeklinde şekilde kusma ve öğürme şikayetleri olabilir. Yemek borusunun gıda ile dolması ve kusma nöbetleri beraberinde göğüs ağrısı şikayetlerini doğurur. Göğüs ağrısı şiddetli olduğu için başvurduğu merkezlerde kalp krizi geçirme veya solunum sıkıntısı şeklinde anlaşılabilir. Beslenme eksikliği nedeniyle zaman içerisinde kilo kaybı kaçınılmaz olacaktır.
Akalazya Tanısı Nasıl Konur?
Hastadan alınan öykü tanıda önemli yer tutar. Hastanın öyküsü muayenesi ve genel değerlendirmesi sonrasında bazı tetkiklerin yapılması ön tanıyı kesin tanıya dönüştürmeye ve tanının doğruluğunu ispat etmeye yardımcıdır.
Endoskopi
Optik bir sistem ile yemek borusunu inceleme esasına dayanır. Direk bakı ile yemek borusunun içerisi değerlendirilebilir.
Baryumlu Özofagus Grafisi (Özofagogram)
Baryum adında bir kontrast madde kullanılarak çekilen, yemek borusunun anatomik yapısını izleyebildiğimiz bir görüntüleme yöntemidir.
Manometri
Yemek borusunun mideye bağlandığı alt sfinkter tonusunun ve özofagusun maruz kaldığı basıncın ölçüldüğü bir yöntemdir.
Akalazya Tedavisi Nelerdir?
Etkin bir tedavi yoktur ancak yapılan uygulamalarla semptomatik düzelme sağlanabilir.
Pnömatik Balon Dilatasyon
Endoskop yardımı ile özofagus alt sfinkterden bir balon geçirilmesi ve şişirilerek dilatasyon (genişleme) sağlandığı bir yöntemdir
İlaç Enjeksiyonu
Kas kasılmasını azaltma veya felç yapılmasının hedeflendiği bir takım ilaçların endoskopi yoluyla enjekte edildiği bir yöntemdir.
Heller Miyotomi
Yemek borusunda düz uzanan ve dairesel uzanan kaslar vardır. Yemek borusunun alt sfinkteri dairesel uzanan bir kas grubudur ve şiddetli kasılması veya gevşeyememesi nedeniyle akalazya hastalığı olur. Bu cerrahi yöntemle bu kas grubu kesilerek mevcut patolojik durum ortadan kaldırılır. Bu yönteme reflü cerrahisi olarak bilinen fundoplikasyon (mide duvarının katlanması) ameliyatı da sıklıkla eklenir. Bu sayede hem yutma güçlüğü ortadan kaldırılır hem de yediklerimizin mideden yemek borusuna kaçması engellenmiş olur. Bu ameliyat laparoskopik (kapalı) yöntemle güvenle yapılabilmektedir.