Boyun Tutulması

Boyun tutulması, gergin boyun kasları nedeniyle birdenbire ortaya çıkabilir ve birkaç gün veya haftalarca sürebilir. Duruş bozukluklarından ciddi yaralanmalara kadar pek çok farklı nedenden dolayı gelişebilir. Boynun sertleşmesinin nedeninin belirlenmesi, ağrının hafiflemesinin ve hareket kabiliyetinin artırılması için en iyi tedavinin bulunmasına yardımcı olur.

Boyun Tutulması Nedir?

Boyun tutulması, genellikle boyunda ve omuzda ağrı ve özellikle bir tarafta hareket kısıtlılığı olarak tanımlanır. Genellikle omzun üst kısmına kadar uzanan ve her iki bölgeyi de etkileyebilen levator skapula kası nedeniyle meydana gelir.

Tutulma, servikal omurganın herhangi bir yerindeki bir yaralanma nedeniyle ortaya çıkabilir. Kafatasının ve servikal omurganın eklemlendiği başın tabanında meydana gelebilir. Semptomlar, genellikle servikal kolonda görülmekle birlikte kollara ve ellere yayılabilir.

Boyun tutulması nedeniyle baş ağrısı görülmesi yaygındır. Genellikle sert olan üst boyun eklemleri, ağrıyı sinirler yoluyla başa yönlendirebilir. Bu da baş ağrılarına ve boyunla ilişkili migrenlere neden olabilir. Bu baş ağrıları, boyundaki sinirler tahriş olduğunda, gerildiğinde veya sıkıştığında tetiklenir. Kötü duruş, zayıf boyun ve üst sırt kasları, boyun eklemlerindeki iltihaplanma veya yumuşak doku gerginliği baş ağrısına yol açabilir.

Boyun tutulması, kol ağrısı da dahil olmak üzere birçok türde ağrıya neden olabilir. Kol ağrısı, boyun eklemleri arasındaki kemik boşluğundan (servikal omurga) çıkan sinirlerin zarar görmesi sonucu ortaya çıkan bir işlev bozukluğundan kaynaklanabilir.

El ve kollardaki iğnelenmeler sinir tutulumuna bağlıdır. Boyundaki bir sinir sıkıştığında veya tahriş olduğunda ağrıya, kollarda ve ellerde karıncalanma ve iğnelenme belirtileriyle birlikte kas güçsüzlüğüne ve uyuşukluğa da neden olabilir.

Boyun tutulması; yüz, çene ve sinüs ağrılarına da sebep olabilir. Başın, çenenin, yüzün, boynun ön kısmının kasları ve üst trapezius kasları sinüs, çene veya yüz ağrısında sıklıkla etkilenir.

Boyun Tutulması Neden Olur?

Boyun tutulması, genellikle aşağıdaki durumlarda meydana gelir:

• Bilgisayar başında geçirilen uzun saatler, boynun ve omuzların üzerindeki baskıyı artırarak duruşun bozulmasına neden olabilir.
• Uygun olmayan bir pozisyonda uyumak, ertesi sabah boynun hareket ederken zorlanmasına neden olabilir.
• Akıllı telefon veya kitaplara bakmak için çok fazla zaman harcanması, genellikle kas gerginliğine ve dolayısıyla da sertliğe yol açar.

Boyun tutulmasının diğer olası nedenleri aşağıdaki gibidir:

Duruş Bozuklukları

Uyku sırasında veya masa başında çalışırken başın çok ileride konumlandırılması, boyun sertliğine ve ağrıya neden olabilir. Bu durumda, boyundaki bağlarda ve kaslarda aşırı gerginlik görülür.

Baş, biraz öne yerleştirildiğinde, servikal omurgaya ek bir basınç yüklenir. Servikal omurga, bu ek yükü desteklediği için ağrı ve sertlik meydana gelebilir.

Omurga Sakatlıkları

Boyun yaralanması, omurga travması, omurga kırıkları ve omurga kanalının daralması gibi tıbbi acil durumlar boynun tam hareket kabiliyetini engelleyebilir ve boyun sertliğine neden olabilir. Omurga yaralanmalarına bağlı hareket kısıtlılığı aynı zamanda kollarda güçsüzlük, kuvvet veya his kaybıyla da ilişkilidir.

Yaralanmanın ciddiyeti, boyun tutulmasının ne kadar süreceğini belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Küçük yaralanmalar yalnızca birkaç gün boyunca rahatsızlığa neden olabilirken daha ciddi yaralanmalar nedeniyle tutulma haftalar veya aylar sürebilir.

Artrit

Eklem zarının iltihaplanmasıyla ilişkili olan artrit, vücuttaki eklemleri etkiler. Bu durum, eklemlerin düzgün hareketini önleyerek boyun sertliğine yol açabilir. Tutulma, özellikle romatoid artrit, psoriatik artrit ve osteoartritte yaygın olarak görülür. Osteoartritteki kemik çıkıntıları da eklemlerin düzgün hareket etmesini engelleyerek boyun sertliğine yol açar.

Menenjit

Menenjit, omuriliği ve beyni kaplayan zarların iltihaplanmasıdır. Bakteri, virüs, mantar veya mikobakterilerin neden olduğu enfeksiyon nedeniyle oluşur. Bu etkenler beyin omurilik zarlarını alevlendirir. Boyun hareketleri ise meninksleri ve ona bağlı sinirleri gererek boyun ağrısına ve sertliğe neden olabilir. Genellikle lomber ponksiyonla teşhis edilir.

Boyun Tutulması Belirtileri Nelerdir?

• Boyun tutulmasının belirtileri aşağıdakileri içerir:
• Ağrı
• Boynu bir tarafa hareket ettirmede zorluk
• Kas spazmı
• Bir sinirin tahriş olması durumunda kol veya elde uyuşma, karıncalanma veya güçsüzlük

Boyun Tutulması Nasıl Geçer?

Boyun tutulması, öncelikle sorunun nedenini belirleyecek olan fizyoterapistler tarafından etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Tedavi, sorunun nedenine bağlı olarak ısı kullanımının yanı sıra masaj ve mobilizasyonları içerebilir.

Fizyoterapi

Fizyoterapi, ağrı ve tutukluğu hafifletirken fiziksel fonksiyonu iyileştirebilir. Günlük aktivitelerin, çalışmanın ve uykunun daha kolay yönetilebilmesine yardımcı olabilir.

Fizyoterapi, aşağıdaki uygulamaları içerebilir:

• Sertliği gidermek için ısı terapisi
• Hareket aralığını ve gücü artırmak için egzersiz programları ve esneme hareketleri
• İyileşmeyi desteklemek için yumuşak doku masajı
• Tetik nokta terapisi
• Akupunktur
• Postür ve uyku uygulamaları

Fizyoterapist, boyna ısı uyguladıktan sonra boyundaki omurlara hafifçe baskı uygulayarak kasları gevşetebilir ve daha geniş bir hareket aralığı sağlayabilir.

Bir diğer tedavi ise daha önce spazm geçiren kasları gevşetmek için ısı terapisinin kullanılmasıdır. Boyundaki kas spazmını hafifletmek için hafif germe egzersizleri de terapiye eklenebilir.

Ev Uygulamaları

Boyun tutulması, yaralanmalardan veya kronik rahatsızlıklardan kaynaklanabilse de genellikle kas gerginliğinin veya zayıflamasının sonucudur. Yıllarca süren kötü duruş, boyundaki kasları ve eklemleri zayıflatabilir ve zamanla kronik ağrıya yol açabilir. Hafif ve orta dereceli vakalarda ev ilaçları yardımcı olabilir.

Çoğu durumda, boyun tutulması iki haftadan fazla sürmez. Boyun ve omuz ısıtma yastığı ve steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) kullanmak gibi dinlenme ve ev ilaçları ile 24 saat içinde iyileşme görülebilir. Semptomların kötüleşmesi veya iki hafta içinde geçmemesi durumunda mümkün olan en kısa sürede tıbbi yardım alınması gerekir. Bu, altta yatan ciddi bir sorunun işareti olabilir.