Menenjit, beyni ve omuriliği çevreleyen meninks adı verilen koruyucu zarların ve arada bulunan sıvının, nadir görülen, ancak ciddi bir enfeksiyonudur.
Saatler içinde ölüme neden olabilir, bu nedenle erken teşhis ve tedavi hayati önem taşır. Genellikle akut seyirlidir. Menenjit, erken dönemde fark edilip, hemen tedavi edilmediğinde beyinde veya sinirlerde kalıcı hasara neden olabilen bir hastalıktır.
Hastalığın en belirgin bulguları ateş, baş ağrısı, kusma ve ense sertliğidir. Ancak, ateş, baş ağrısı ve kusma bir çok enfeksiyon hastalıklarında da olabilmektedir. Bu nedenle bu belirtilerin varlığında hemen bir hekime başvurmak oldukça önemlidir.
Menenjit her yaşta, ancak farklı etkenlere bağlı olarak oluşabilir. En çok görüldüğü yaş grubu:
Menenjit, bağışıklık sistemi henüz gelişmemiş olan yeni doğanlarda ve bir yaşın altındaki küçük çocuklarda en tehlikeli hastalıkların başında gelir. Sağırlık, nörolojik sekeller, epilepsi, zeka geriliği, öğrenme güçlüğü ve hatta ölüme neden olabilir. Dalağı hasarlanmış veya alınmış olan kişiler ile bağışıklık sistemi bozuklukları gibi sağlık sorunlarına sahip kişiler de risk altındadır.
Bir üst solunum yolu enfeksiyonu takiben menenjit gelişebilir. Menenjite neden olan bazı mikroplar kolayca yayılabildiğinden, yoğun nüfuslu ve insanların birbirine yakın yaşadığı yerlerde salgınlar olabilmektedir. Yurtlar, kışlalar gibi toplu halde kalınan yerlerde etkenin yayılma ihtimali yüksektir.
Menenjit, bakteri, virüs, mantar ve parazitlerle oluşabilir. Menenjitin spesifik nedenini belirlemek önemlidir. Çünkü, etkene bağlı olarak tedavi farklılık gösterir. Menenjite karşı koruma sağlayan etkenlere yönelik aşılar mevcuttur. Çocukluk çağında yapılan karma aşılar menenjite neden olan birçok etkene karşı koruyuculuk sağlamaktadır.
Menenjitin en yaygın görülen türü viral menenjittir. Bakterilerin neden olmadığı duruma aseptik menenjit denir. Viral menenjit genellikle daha hafif seyreder, tedavi edilmezse ciddi hale gelebilir. Suçiçeği, grip, kabakulak, kızamık, herpes simpleks virüsü gibi hastalıklara neden olan virüsler ile Batı Nil virüsü menejite neden olabilir. Enterovirüs kategorisindeki virüsler (Koksaki virüsü A, Koksaki virüsü B ve Ekovirüsleri), vakaların yaklaşık yüzde 52-58'sinde etkendir. Bunlar yaz ve sonbahar aylarında daha yaygındır. Bakteriyel menenjit, en nadir görülen menenjit türü olması ile birlikte en riskli menenjit türüdür.
En sık görülen türler:
Yavaş büyüyen organizmalar (mantarlar ve mycobacterium tuberculosis gibi) beyninizi çevreleyen membranları ve sıvıları istila eden kronik menenjite neden olur. Kronik menenjitin gelişmesi iki hafta veya daha fazla sürer. Kronik menenjitin baş ağrıları, ateş, kusma ve zihinsel bulanıklık gibi semptomları akut menenjite benzer.
Menenjite sebep olan virüs ve bakteriler insan vücuduna birden fazla yol ile nüfuz edebilir Bunların başında öksürme, öpüşme ve hapşırma gelir. Ortak kullanılan mutfak eşyalarının da virüsün bulaşmasına yol açtığı bilinmektedir. Özellikle iyi temizlenmeyen veya paylaşımlı kullanılan tabak, çatal ve kaşık aracılığıyla menenjit bulaşabilir. Virüsler ve bakteriler vücuda ağız, burun veya kulak aracılığıyla girer. Ardından beyne ulaşarak beyin ve omuriliği çevreleyen zarda enfeksiyona neden olurlar. Menenjit kapan kişinin bir an önce tedavi görmesi gerekir.
Etkenden bağımsız olarak tüm menenjitlerde ateş, baş ağrısı, bulantı, kusma (bazen fışkırır tarzda), iştahsızlık, huzursuzluk, sinirlilik, ışık hassasiyeti, bel-boyun ağrısı ve sertliği, uyku hali, epileptik nöbet, koma görülebilir. Meningokoksik menenjitte deride mor-kırmızı döküntü olabilir. Döküntü genellikle hızlı bir şekilde yayılmadan ve kırmızı veya mor lekelere dönüşmeden önce küçük, kırmızı iğne batmaları şeklinde başlar. Şeffaf bir bardağın kenarını cilde sıkıca bastırırsanız solmaz.
Menenjit belirtileri, hastalığın türlerine göre farklılık gösterebilir. Her ne kadar viral ve bakteriyel menenjit belirtileri başlangıçta benzer olsa da hastalık ilerledikçe bu durum değişir. Bakteriyel menenjitin belirtileri, genellikle diğer türlerin belirtilerinden daha şiddetli seyreder. Hastalık farklı yaştaki kişilerde farklı belirtilere yol açabilir.
Menenjit belirtileri, gribi (influenza) taklit edebilir. Semptomlar birkaç saat içinde veya birkaç gün içinde gelişebilir.
Belirtileri, hastalığın farklı türlerinde değişiklik gösterdiği gibi yaşa göre de değişebilir. Bebeklerde kusma, yemek yememe, yüksek ateş, nöbet geçirme ve cildin soluk bir renge bürünmesi gibi belirtiler menenjitte de olabilir. Hastalığın belirtileri herkeste aynı sırayla görülmeyebilir. Bazı hastalarda hastalığın tüm belirtileri ortaya çıkmaz.
İki yaşından büyük herhangi birinde olası belirti ve semptomlar şunları içerir:
Yeni doğanlar ve bebekler şu belirtileri gösterebilir:
Özetle;
Genel Menenjit Belirtileri | Bakteriyel Menenjit Belirtileri |
Bilinç bulanıklığı ve baş ağrısı | Bilinç bulanıklığı |
Kusma ve mide bulantısı | Kusma ve mide bulantısı |
Soğuk el ve ayaklar | Ateş ve titreme |
Titreme | Vücutta morluklar |
Hızlı nefes alıp verme | Sinirli ve gergin ruh hali |
Parlak ışıklardan rahatsız olma | Boyun tutulması |
Uykulu olma ve uyanmakta zorlanma | Uyuşukluk ve bitkinlik hali |
Hastalığın tanı sürecinde doktorun fiziksel muayenesi, kan testleri, beyin bilgisayarlı tomografisi ve lomber ponksiyon gerekebilir. Kesin tanı için beyin omurilik sıvısının mikrobiyolojik ve biyokimyasal testler gereklidir. Tedavi hastanede yapılmalıdır. Hastalığın tedavisi birkaç gün sürebileceği gibi birkaç hafta da sürebilir. Bu süre hastalığın ne kadar erken tespit edildiğine bağlıdır; hastalığın etkilerinin tamamen geçmesi daha uzun sürebilir. Herhangi bir komplikasyon yaşanması halinde farklı tedavilere başvurmak gerekebilir. Viral menenjit genellikle kendi kendine iyileşir ve nadiren uzun vadeli sorunlara neden olur.
Hastalığa neden olan virüs ve bakteriler öksürük, hapşırık, öpüşme, sarılma ya da başka insanların diş fırçasının veya yemek yediği araçların kullanılması sonucunda insandan insana bulaşabilir. Ortak kullanılan mutfak eşyalarının da virüsün bulaşmasına yol açtığı bilinmektedir. Özellikle iyi temizlenmeyen veya paylaşımlı kullanılan tabak, çatal ve kaşık aracılığıyla menenjit bulaşabilir. Menenjit kapma riskini azaltmak için sık sık el yıkamak gereklidir.
Menenjit aşıları, çocukların aşı takviminde tek başına yer almaz. Rutin aşı programında 2. aydan itibaren uygulanan Pnömokok aşısı ve karma aşı içinde yer alan Hemophilus İnfluenza aşısı ile önemli iki menenjit etkenine karşı bebeklerde koruma sağlanmaktadır. Ülkemizde H. Influenza Tip B'ye karşı aşılama 2006 yılında, Pnömokok aşısı ise 2008 yılında rutin çocukluk çağı aşılama programına alınmıştır. Halen HIB aşısı 2, 4 ve 6. ayda, 3 doz ve takiben 18. ayda rapel şeklinde uygulanmaktadır. Pnömokok aşısı 2, 4 ve 12. aylarda uygulanmaktadır.
Meningokok için de aşılar mevcuttur. Ancak, ülkemizde halen çocuklukta rutin olarak uygulanmamaktadır. Bağışıklık sistemi henüz gelişmemiş olduğundan bu ağır hastalığa en açık konumda olanlar bebeklerdir. Aşılama, 9-23 aylık bebeklere, 3 ay ara ile 2 kez; 2-11 yaş arasında ise bir kez önerilmektedir. Aşının yan etkilerinin şiddetlenmemesi için, karma aşılar ile beraber yaptırılmaması önerilmektedir.
Meningokok B ve Meningokok ACWY ile aşılama 6 haftalıktan itibaren yapılabilir. Meningokok aşısı aşağıdakiler için önerilir: