NIPT, anne adaylarına bebekleri hakkında doğru genetik bilgileri veren, invaziv olmayan ve uygulaması kolay bir doğum öncesi tarama testidir. Hamileliğin 10. haftasından itibaren koldan alınacak bir kan örneği ile bebekte herhangi bir kromozomal anormallik olup olmadığı öğrenilebilir. Bununla birlikte test, teşhis için kullanılamaz. Down sendromu gibi bazı kromozomal anormallikler için riskin belirlenmesi amacıyla yapılır.
Genetik materyali (DNA) içeren kromozomlar, genellikle çiftler halinde düzenlenir. İnsanda toplam kromozom sayısı 46'dır. Cinsiyet kromozomları (X ve Y), bebeğin erkek (46XY) veya kadın (46XX) olduğunu belirler.
Non-invaziv prenatal test (NIPT), bir bebeğin belirli kromozomal hastalıklara yakalanma riskinin yüksek ya da düşük olup olmadığının belirlenmesi için DNA teknolojilerinin kullanıldığı bir kan testidir. Gebelik sırasında anneden alınan kan örneği üzerinden yapılır. Bozukluklara yol açan genetik varyasyonları belirlemek için ise anne kanındaki plasental kökenli fetal DNA'yı değerlendirmek için genellikle gelişmiş teknolojiler kullanılır.
NIPT, tamamen güvenlidir bir testtir, anne adayına ya da bebeğe zarar vermez. Genellikle tek ya da ikiz bebekler için uygulanır. IVF (tüp bebek) ve taşıyıcı gebeliklerde de yapılabilir. Bununla birlikte 3 veya daha fazla bebeğe hamile olan kişiler için NIPT uygun değildir.
Taramalı genetik koşullar açısından risk altındaki ebeveynler, anne yaşının 35 ve üzerinde olması, baba yaşının 40 yaş üzeri olması, maternal serum taramasında pozitif sonuçlar ve invaziv teşhis prosedüründen kaçınmak isteyen hastalar için de testin yapılması uygundur.
Aşağıdaki durumlarda NIPT testi önerilmez:
NIPT, aşağıdaki durumların riski hakkında bilgi verebilir:
Test, bu üç bozukluğun tümü hakkında sonuç verir. Yalnızca Down sendromu veya yalnızca Edwards sendromu ve Patau sendromu için tarama yapılmaz. NIPT, ayrıca cinsiyet kromozomlarıyla bağlantılı belirli anormallikleri de tarayabilir. Örneğin Turner sendromu, bir kızda eksik bir X kromozomu olduğunda ortaya çıkar. Kleinfelter sendromu (XXY), Jacob’s sendromu (XYY) ve Triple X sendromu da belirlenebilen bozukluklar arasında bulunur. Bu test; nadir görülen diğer kromozomal anormallikler, kardiyak anormallikler ya da spina bifida gibi fiziksel kusurlar hakkında bilgi sağlamaz.
NIPT testinin sağladığı bazı avantajlar aşağıdaki gibidir:
Kan testi gebeliğin 10. haftasından itibaren yapılabilir. Kadınların kaç haftalık hamile olduğunun belirlenmesi için öncelikle bir ultrason taraması yapılması gerekir.
Bu tarama testi ile ilişkili düşük yapma riski yoktur. Bazen detaylı ultrason taraması sırasında anormallikler görülebilir. Bu durumda NIPT, hamileliğin ilerleyen dönemlerinde yapılabilir.
Testin yapılması için öncelikle anne adayının kolundan 7-10 ml kan örneği alınmalıdır. Kan, anne adayının kanında bulunan ve hücresiz DNA (cfDNA) olarak da bilinen küçük DNA parçalarının incelenmesi için laboratuvara gönderilir. Bu parçaların çoğu anneden gelse de bir kısmı plasentadan geldiği için fetüsün DNA'sını da taşır. Kandan izole edilebilen cfDNA, bir dizi anormallik açısından incelenebilir. Her parçanın hangi kromozomdan geldiğini belirlemek mümkündür.
Doğru sonuçların alınabilmesi için kan örneğinde yeterli fetal DNA olması gerekir. Numunede yetersiz fetal DNA varsa, başka bir kan numunesi alınması gerekebilir. Test sonuçları, genellikle 7-10 gün içinde çıkar.
Bu test, kromozal bozukluklarla ilgili kesin sonuçlar vermez. Yalnızca, belirli koşullara göre bu bozukluklarla ilgili riskin düşük ya da yüksek olması açısından bilgi verir. Belirli bir koşul için "yüksek risk" sonucunun doğruluğu yaklaşık %99'dur. Bu durumda, tanıyı doğrulamak için koryon villus örneklemesi (CVS) veya amniyosentez gibi invaziv bir test yapılabilir.
Test sonucu "düşük risk" çıktıysa, bebeğin test edilen sendromlardan birine sahip olma olasılığı son derece düşüktür. Bununla birlikte yapısal anormalliklerin kontrol edilmesi için hamileliğin 20-22. haftalarında bir anatomi taraması yapılmalıdır.