Topuk ağrısı, iş gücü kaybına neden olabilen ve zaman zaman önemli hastalıkların belirtisi olarak ortaya çıkan yaygın bir şikâyettir. Kişinin fiziksel aktivitelerini sınırlandıran bu şikâyet sonucunda yaşam kalitesi düşer. Tedavisinde çeşitli yöntemler uygulanabilir. Bunun nedeni topuk ağrısının birçok farklı nedeni olmasıdır. Ağrının görüldüğü bölgeye göre değerlendirme yapılarak nedeni bulunabilir.
Ayakla ilgili yaygın rahatsızlıklardan biri olan topuk ağrısında hasta ağrılı ayağını kullanırken ağrının şiddeti artabilir. Çoğunlukla hafif bir şekilde başlayan ağrı zamanla artar. Topuğa ağırlık verildiğinde ise daha yoğun bir ağrı hissedilir. Genellikle tek bir topukta ağrı hissedilse de ikisinde birden ağrı da görülebilir.
Topuk ağrısı, hareketsiz geçirilen zamanın sonucu olarak da artabilir. Bu nedenle hasta sabah uyandığında daha çok ağrı hissedebilir. Yürümek ağrıyı hafifletmek için yardımcı olsa dahi uzun yürüyüşler veya uzun süre ayakta kalmak da artmasına yol açabilir. Dolayısıyla topuk ağrısı, günlük işlerin aksamasına neden olur.
Topuk ağrısı, genellikle topuğun hemen altında ayak tabanında ya da topuğun arkasında Aşil tendonunun topuk kemiğine bağlandığı noktada oluşur. Ek olarak zaman zaman ağrı topuk ile ayağın iç veya dışını da etkileyebilir. Topuk altındaki ağrıya plantar fasiit, arkasındaki ağrıya ise Aşil tendiniti denir.
Topuk ağrısı çoğunlukla herhangi bir tedaviye gerek kalmadan düzelse de bazen kalıcı hale gelebilir. Nedenine bağlı olarak topukta ağrı, yanma, bıçak saplanıyormuş hissi veya zonklama hissedilebilir. Doğru bir tedavi için tanının doğru konulması büyük bir önem taşır. Bunun için de hastanın tıbbi öyküsü ve fiziksel muayene gereklidir.
Topuk ağrısının çeşitli nedenleri olabilir. Bir hastalığa bağlı olarak ortaya çıkabileceği gibi tek başına da görülebilir. Yaygın nedenler plantar fasiit ve Aşil tendinitidir. Çoğunlukla topuk kemiğinde veya çevresindeki dokularda yaralanma ya da enfeksiyon nedeniyle topuk ağrısı yaşanır. Ek olarak sinirlerden kaynaklı da topuk ağrısı hissedilebilir.
Bunların yanı sıra yaygın olmayan nedenler arasında tarsal tünel sendromu, stres kırığı, topuğun altında bulunan yağ yastığının çürümesi, Haglund sendromu ve sinüs tarsi sendromu bulunur. Nadiren de olsa topuk kemiği tümörü veya enfeksiyonu da topuk ağrısına yol açabilir.
En yaygın iki nedenden biri olan plantar fasiit, topuk dikeni olarak da bilinir. Ayak kemeri ve topuk kemiğini ayak parmaklarının tabanına bağlayan dokunun iltihaplanmasıdır. Bu durumda topukta bıçak saplanması gibi bir ağrı veya zonklama hissedilebilir. Topuğun alt kısmında hissedilen bu ağrı, bir süre hareketsiz kalındıktan sonra topuğa ağırlık verildiğinde ortaya çıkar. Uzun bir süre oturduktan sonra ya da sabahları ilk adım atıldığında plantar fasiit ağrısı yaşanabilir.
En yaygın ikinci neden olan Aşil tendiniti ise Aşil tendonunun iltihaplanmasıdır. Aşil tendonu, topuk kemiğinin arkasını baldır kasına bağlayan kısımdır. İltihaplanma halinde tendonun çevresinde hafif şişlik ile birlikte topuk ve baldırda sabah tutukluğu olabilir. Bu durumda topuk kemiğinin biraz üstünde sıkışma ya da yanma hissinin eşlik ettiği bir ağrı yaşanabilir. Aşil tendiniti, çoğunlukla egzersiz öncesi baldır kasları için ısınma hareketleri yapılmaması, çok fazla koşmak veya uygun olmayan ayakkabıların giyilmesinden kaynaklanır.
Topuk ağrısını tetikleyen risk faktörleri şunlardır:
Topuk ağrısı için doktora başvurmayı gerektiren durumlar şu şekilde sıralanabilir:
Topuk ağrısının tedavi edilmesi için doğru teşhis büyük önem taşır. Bunun nedeni, bu sağlık sorununun birden fazla nedene bağlı olarak görülebilmesidir. Öncelikle kapsamlı bir fiziksel muayene yapılarak hastanın tıbbi öyküsü dinlenir. Semptomların ayrıntılarıyla birlikte ne zamandır sürdüğü ve ne şartlarda görüldüğü öğrenilir. Gereken durumlarda tanı konulabilmesi için testler de yapılabilir. X-ray veya MRI görüntüleme yöntemleri ile incelemeler yapılarak ağrının nedeni tespit edilir ve böylece tanı konur. Sonrasında uygulanan tedavi yöntemleri ise şunlardır:
Topuk ağrısının önüne geçmek için alınabilecek bazı tedbirler bulunur. Bunlardan ilki ideal kiloda olmaktır. Kilonun fazla olması, topuğa binen yükü artırmasından dolayı ağrıya neden olur. Bu nedenle topuklardaki yükü azaltmak için ideal kiloya ulaşılması ve bunun korunması gerekir.
Doğru ayakkabı seçimleri de topuk ağrısını önlemek için dikkat edilmesi gereken bir konudur. Ayağa tam oturan, yeterli desteği sağlayan ayakkabılar seçmek veya ayakkabının içine topuğun rahatlamasına yardımcı olacak pedler takmak topuk ağrısının önlenmesine yardımcı olur.
Egzersizlerden önce ısınma hareketleri yapmak topuk ağrısını engellemeye destek olur. Spor esnasında topuklara uygulanan baskı, topuk ağrısını tetikleyebilir. Özellikle uzun mesafe koşuları ya da ağır sporlar için ısınma hareketlerinin yapılması son derece önemlidir. Ayrıca egzersiz sonrası da esneme hareketleri yapılması gerekir.
Topuk ağrısının önlenmesi için sert zeminlerde ayakkabı giyilmesi önem taşır. Ek olarak uzun süre ayakta kalındığında ayakları dinlendirmek de ağrıyı önlemek için yeterli olabilir. Ancak ağrı uzun süre geçmediğinde bir doktora başvurulması gerekir.