Prolaktin anne sütü artırımı ile ilişkilendirilir. Ancak, prolaktin bir kadın hamile olmadığında veya emzirmediğinde yükselebilir. Prolaktin yüksekliği kadınlarda normal adet fonksiyonunu ve doğurganlığı etkileyebilecek çeşitli durumlara neden olabilir. Erkeklerde ise göğüslerde büyüme, meme ucu akıntısı gibi sebeplerden kaynaklı olabilir.
Yüksek prolaktin seviyelerinin belirtileri arasında düzensiz adet dönemi, cinsel isteksizlik, cinsel işlev bozukluğu, anksiyete, depresyon ve psikoz yer alır.
Prolaktin, hipofiz bezi tarafından üretilen bir hormondur. Hipotez bezi beynin tabanında bulunur.
Prolaktinin vücuttaki ana rolü hamilelik sırasında meme dokusunun büyümesini sağlayarak bebek dünyaya geldikten sonra emzirme sürecinin başlaması için gerekli sinyali vermektedir. Bu nedenle, hamile kadınlarda ve yeni annelerde prolaktin seviyeleri normalde yüksektir.
25 ng/mL'den (25 µg/L) az
80 - 400 ng/mL (80 - 400 µg) /L)
20 ng/mL'den (425 µg/L) az
Prolaktin hipofiz bezinizden gelir. Hipofiz bezi, beyninizin tabanında, burnunuzun üst kısmıyla aynı hizada bulunur.
Hiperprolaktinemi kanınızda normalden yüksek prolaktin seviyelerine sahip olduğunuz anlamına gelir. Prolaktin seviyesinde anormal yükselmeler, hipofiz bezinin içindeki prolaktin üreten hücreler gerekenden fazla hormon ürettiğinde veya laktotroflar anormal şekilde büyüyerek tümör oluşturduğunda meydana gelebilir.
Prolaktin seviyesinin normalden yüksek olması kadınlarda yumurtalıkların çalışma şeklini etkileyebilir, adet sorunlarına ve kısırlığa neden olabilir. Erkeklerde, testislerin çalışma şeklini etkileyebilir ve daha düşük cinsel istek ve erektil disfonksiyona (ED) neden olabilir.
Hamile veya emzirmeyen kadınlarda ya da erkeklerde, vücuduna süt üretmeye başlaması yönünde sinyal verebilir.
Kadınlarda prolaktin yüksekliği belirtileri arasında adet gecikmesi, menopoz semptomlarının görülmesi yer alır. Yüksek prolaktin seviyeleri göğüslerden süt akmasına neden olabilir.
Erkeklerde prolaktin yükseliği testisleri olumsuz etkileyerek sperm üretiminin azalmasına sebep olur. Düşük testosteron seviyeleri ise cinsel isteksizlik, kas kütlesinde azalma ile anemiye sebep olabilir.
Gebe olmayan kadınlarda prolaktin seviyeleri 25 ng/mL'den az olmalıdır. Yüksek prolaktin seviyesi gebe kalmayan kadınlarda istenmeyen bir durumdur. Gebe kalındıktan sonra prolaktin seviyelerinde artış görülmelidir.
Kadınlarda stres, hamilelik ve meme ucu uyarımı prolaktin seviyelerinde artışa neden olabilir. Hem kadınlarda hem de erkeklerde kronik böbrek hastalığı ve hipotiroidizm prolaktin düzeylerinin yükselmesine neden olabilir.
Prolaktin yüksekliği için düzenli beslenme ve stresten arınma birincil önceliktir. Hiperprolaktinemi yani prolaktin yüksekliğinde ilaç tedavisi da kullanılabilir. Hipofiz adenomu veya diğer tümörlerin tedavisi için cerrahi müdahale gerekebilir. Öncelikle prolaktin düzeyini yükselten neden bulunmaya çalışılmalı ve bu neden tedavi edilmelidir. Prolaktin seviyelerindeki artış mutlaka bir doktor tarafından değerlendirilmeli ve tedavi için doğru yöntem bulunmalıdır.
Prolaktin seviyelerini düşüren yiyecekler genellikle çinko bakımından zengindir. Aşağıdaki besinler çinko bakımından zengin yiyeceklere örnek olarak verilebilir;
Kabuklu deniz ürünleri
Dana eti,
Hindi ve
Fasulye
Patates
Muz,
Somon
Tavuk
Ispanak
Prolaktin yüksekliğinde kan şekerinizi sabit tutmaya yardımcı olacak bir beslenme programı faydalı olabilir. Bu nedenle şekerli içecekler, işlenmiş gıdalar ve şeker oranı yüksek gıdaları tüketmekten kaçının. Ayrıca diyetinizde yeterli miktarda protein ve lif tükettiğinizden emin olun.
Prolaktin yüksekliği kilo alımına sebep olabilirken obezite ile de ilişkilendirilebilir.
Normalden düşük prolaktin seviyeleri nadirdir ancak bir hipofiz bozukluğunun belirtisi olabilir. Prolaktin düşüklüğü doğum sonrası emzirme için yeterli sütün olmayacağı anlamına da gelir. Bu genellikle anormal derecede düşük prolaktin seviyelerinin tek belirtisidir.
Prolaktin hormonunu arttırarak anne sütü üretimine yardımcı olan besinlerden bazıları şunlardır;
Ispanak emzirmeyi destekleyen demir, kalsiyum, folat ve K vitamini açısından zengindir. Ispanak, yüksek fitoöstrojen içeriği nedeniyle özellikle faydalıdır. Bu bileşikler vücudunuzdaki östrojeni taklit ederek süt üretiminin artmasına neden olur.
Süt üretimini teşvik eden yulaf enerjinizi ve dayanıklılığınızı artıran yavaş sindirilen karbonhidratlar içerir.
Sağlıklı yağlar ve antioksidanlarla dolu kuruyemişler süt üretimibe destek olabilir. Fındıkla beraber ceviz, badem, kaju da tüketebilirsiniz.
Hurma lif ve kalsiyum yönünden zengindir ve anne sütü üretimine yardımcı olabilir.
Lif, A ve C vitaminleri, potasyum ve kalsiyum içerir.
Fitoöstrojen içerir ve aynı zamanda iyi bir enerji kaynağıdır.
Zencefil, doğal bir emzirme yardımcısıdır. Düzenli olarak tüketildiğinde, depresyonu önler ve bağışıklık fonksiyonunu güçlendirir.
Flavonoidler ve saponinler açısından zengindir, süt salgısını artırmaya ve korumaya yardımcı olur. Aynı zamanda üreme sağlığını destekler ve sindirim sorunlarını giderir.
Kadınlarda belirtiler şunları içerebilir:
Düzensiz adet görme veya adet görmeme
Hamile veya emzirmeyen kadınlarda süt üretimi
Meme ucu akıntısı
Kısırlık
Erkeklerde belirtiler şunları içerebilir:
Meme ucu akıntısı
Sertleşme bozukluğu
Jinekomasti (Büyümüş göğüsler)
Cinsel isteksizlik
Yüz ve vücuttaki kılların azalması
Prolaktin seviyelerindeki anormal yükseklik kısırlığa sebep olabilir. Ancak her prolaktin yüksekliği olanda kısırlık görülmeyebilir. Prolaktin hormonu yükseldikçe kadının yumurtlama fonksiyonunda bozulmalar gözlenebilir. Hiç adet görememe, adetten kesilme de görülebilir.