Vücudu meydana getiren hücrelerin kontrolsüzce çoğalmaya başlayarak tümör dokusu oluşturması ile ortaya çıkan kanser hastalığı, günümüzün önde gelen sağlık sorunlarının başında gelmektedir. Kanser hastalığı köken aldığı hücreye bağlı olarak farklı klinik özellikler gösteren ve hastalarda birbirinden farklı semptomlar ile seyreden alt türlere sahiptir. Klinik izlemde sık görülen kanser alt türlerinden biri de dil kanseridir.
Dil Kanseri Nedir?
Dil dokusu kalın bir epitel dokusu ile kaplıdır; epitelin altında dilin çok yönlü ve esnek hareket kabiliyetinden sorumlu geniş bir kas dokusu yer alır. Dil anatomik olarak ağız tabanını meydana getiren epitel ve kas dokularıyla ilişkili olmanın yanında, çevresinde yer alan tükürük ve salgı bezleri ile kasların tutulum gösterdiği kemik dokularla da yakın ilişkilidir. Ağız bölgesi içinde yer alan damar ve sinir dokuları ile dil oldukça yakın komşuluk gösterir.
Dil kanseri sıklıkla dilin hem ağız tabanından hem de ağız boşluğuna bakan yüzlerindeki epitel dokulardan kaynaklanır. Daha az sıklıkla ise dilin kas tabakalarında, sarkoma türünde kanser dokuları gelişebilir. Epitel dokudan kaynaklanan dil kanserlerinde, dilin yüksek seviyede kanlanıyor olması ve lenf damar ağından zengin olması nedeniyle, erken dönemde çevre dokulara yayılım ve metastaz görülebilmektedir.
Dil, anatomik olarak ağız boşluğu içinde değerlendirilen ön kısmı ile yutak ve gırtlakla komşuluk gösteren arka kısımdan oluşur. Bu bakımdan dilin ön kısmından kaynaklanan kanserlere oral dil kanseri adı verilirken arka kısmından köken alan tümör dokularına orofarengeal kanser adı verilir. Bu iki kanser türü, çevre dokularla olan ilişkileri nedeniyle klinikte farklı seyredebilir.
Dil Kanseri Neden Olur?
Dil kanserinin neden geliştiğine dair kesin bir kanıt henüz elde edilebilmiş değildir. Bununla birlikte, yapılan çalışmaların ışığında belirli parametrelerin dil kanseri gelişme riskini anlamlı ölçüde artırdığı anlaşılmıştır. Bu risk faktörleri aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- Aile Öyküsü: Ailesinde, özellikle birinci derece yakınlarında ağız bölgesinde yer alan dokulardan kaynaklanan kanser öyküsü olan kişilerde dil kanseri gelişme riski daha yüksektir.
- Sigara veya Tütün Kullanma Alışkanlığı: Sigara kullanımı, sigara dumanına maruz kalınması veya tütün türevi ağız içinde çiğnenen ot ve benzeri kimyasalların kullanımında ağız ve dil kanserlerinin gelişme riski artar.
- Alkol Kullanımı: Alkolün ağız içi dokularda hasar meydana getirmesine bağlı olarak dil kanserinin gelişme riski yükselir.
- HPV gibi bazı Viral Enfeksiyonlar: Human papillomavirus (HPV) özellikle rahim ağzı, penis, vulva gibi bölgelerin kanserlerinde risk artışı yaptığı gibi ağız ve dil kanserlerinin de gelişmesini kolaylaştırır. Yine benzer şekilde HIV enfeksiyonu sonrasında da ağız içi bölgelerin kanserlerinde risk artışı yaşanır.
- Yetersiz Ağız Hijyeni: Ağız temizliğinin yapılmaması sonucunda ağız içi dokularda hasar ve tahriş arttığından, kanser gelişme riski de yükselir.
- Kötü Beslenme: Araştırmalar vitamin ve antioksidan yönünden zengin meyve ve sebze gibi gıdaların az tüketilmesinin kanser gelişme riskini artırdığını göstermektedir.
Dil Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
Dil kanserinde hastaların yaşadığı semptomlar hastalığın şiddeti, tümörün boyutu, yaygınlığı, çevre dokularla ilişkisi gibi farklı faktörlere bağlı olarak değişkenlik arz eder. Erken safhadaki kanser hastalığında herhangi bir belirti görülmeyebilir ancak biraz daha sonraki dönemlerde aşağıdaki semptomlar hastalarda izlenebilmektedir:
- Dilde şişlik
- Dilde yaralanmaya ve kanamaya meyilli, ağrılı kitle
- Dil üzerinde çevresi kızarık, kırmızı veya beyaz renkli plak veya ülsere lezyon varlığı
- Yutma güçlüğü veya yutma ile birlikte baş gösteren şiddetli ağrı
- Ağız içinde veya dilde uyuşukluk
- Boğaz ağrısı
- Nefes darlığı
- Boyunda şişlik
Dil Kanseri Tanısı Nasıl Konulur?
Dil kanserinin tanısı, diğer kanser türlerinde olduğu gibi tümör dokusundan yapılan biyopsi ile elde edilen materyalin patolojik incelemesi sonrasında konulur. Biyopsi öncesinde ve sonrasında tümör dokusunun boyutu, yaygınlığı, çevre dokularla ilişkisi ve muhtemel metastazlarına yönelik detaylı radyolojik incelemesi yapılır; dil kanserinin değerlendirilmesinde aşağıdaki tekniklerden yararlanılır:
- Ultrason: Dil iyi kanlanan ve bol lenf damarı ile ilişkili olan bir organ olduğundan, dil kanserinin ilerlediği durumlarda boyundaki lenf bezlerine tümör hücrelerinin yayılımı görülebilir. Dilde ve boyunda şişlik şikâyeti olan hastalarda bu bölgenin incelenmesinde ultrasondan yararlanılabilir.
- Bilgisayarlı Tomografi (BT): Ağız içi, ağız tabanı ve boyun bölgesinin incelenmesinde önemli veriler sunan yöntemlerin başında BT görüntülemesi gelir. Tomografi ile elde edilen radyografik kesitler bilgisayar yardımıyla üç boyutlu görüntüye dönüştürülerek tümörün yaygınlığı değerlendirilebilir.
- Manyetik Rezonans (MR): Ağız bölgesi küçük bir alanda çok farklı dokulara ev sahipliği yaptığından dil kanserinin çevre dokularla ilişkisinin değerlendirilmesinde daha hassas yöntemlere ihtiyaç duyulabilir. MR ile farklı dokuların ilişkisi net olarak ayırt edilebilir.
- PET-BT: Nükleer tıp dalı tarafından uygulanan ve değerlendirilen PET-BT ile tüm vücudun kanser hücresi açısından taraması yapılarak olası metastaz lezyonlarının belirlenmesi mümkündür.
Bahsi geçen radyolojik yöntemlerin ardından tespit edilen şüpheli kitlelerden biyopsi yapılarak alınan doku parçalarının patolojik incelemesi sonrası, tümör dokusunun kökeni ve biyolojik özellikleri ortaya konularak uygun tedavi yöntemi belirlenir.
Dil Kanserinin Tedavisinde Neler Yapılır?
Tedavi planlaması tümör dokusunun boyutuna, özelliklerine, yaygınlığına, çevre dokularla ilişkisine ve metastaz varlığına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Dil kanseri vakalarında aşağıdaki tedavi yöntemlerinden biri veya birkaçı uygulanabilir:
- Cerrahi: Erken dönemde tespit edilen dil kanserlerinde, tümör dokusu ile dilin bir bölümünün cerrahi işlem ile uzaklaştırılması tedavide yeterli olabilmektedir. Daha geniş bir alanı etkileyen tümörlerde dilin önemli bir kısmı alınmakla birlikte, vücudun farklı bölgelerinden alınan dokularla dilin yeniden yapılandırılması, diğer bir deyişle rekonstrüksiyonu mümkündür.
- Radyoterapi: Cerrahi işlem sonrası tümör hücrelerinin tamamen giderildiğinden emin olunabilmesi için ışın tedavisi yapılması önerilebilir. Bu sayede dokularda mikroskobik düzeyde kalan ve cerrahi olarak giderilemeyen kanser hücreleri radyasyon yardımıyla yok edilir.
- Kemoterapi: İleri evre dil kanserlerinde kanser hücrelerinin özelliklerine göre farklı rejimlerde kemoterapik ilaç uygulamaları yapılabilir.
- Akıllı İlaç Uygulamaları: Son bilimsel çalışmaların ışığında tümör hücrelerinin patolojik incelemesi sayesinde tespit edilen belirteçlere yönelik akıllı biyolojik ilaçlar geliştirilmiştir ve kliniklerde başarı ile uygulanmaktadır.
Dil Kanseri Nedir ve Tedavisi Nasıldır? Hakkında Sık Sorulan Sorular
Dil kanseri gelişme riskini; aile öyküsü, sigara veya tütün kullanımı, alkol kullanımı, HPV gibi viral enfeksiyonlar, yetersiz ağız hijyeni ve kötü beslenme arttırmaktadır.
Dilde; şişlik, ağrılı kitle, kızarıklık, lezyon görülmesi, uyuşukluk gibi belirtiler görülebilir.