Vücutta metabolik olaylar sonucunda atılması gereken ürünler ve ihtiyaç olan oksijen, besin, mineral, vitamin gibi moleküller kan yoluyla taşınmaktadır. Kanın dolaştığı bu sisteme dolaşım sistemi adı verilmektedir. Vücuttaki denge, kalbin pompaladığı bu sıvı sayesinde atıkları vücuttan uzaklaştırıp gerekli molekülleri hücrelere sağlayarak oluşturulmuş olur.
İnsan vücudundaki ortalama kan miktarı yetişkin bir insan için 5 litre olup insan vücudu için korunması gereken önemli bir değerdir. Bundan dolayı vücutta ciddi kan kaybı oluşan durumlarda (trafik kazaları ve hastalıklar gibi) kan değerleri ve kan grubu kontrol edilerek gecikmeden eksik miktarın yerine konulacağı şekilde bir kan takviyesi yapılması gerekmektedir.
Kişinin ihtiyacına göre kanın içeriğinde bulunan ürünler ayrı olarak da verilebilmektedir. Bu ürünler trombosit süspansiyonu, tam kan ve taze donmuş plazma gibi kanın farklı hücre tipleri özelinde hazırlanan ürünlerdir. Kan nakli gerektiren durumlarda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta alıcı ve verici arasında kan grubunun uyuşup uyuşmadığıdır.
Kan Grubu Nedir?
Kan gruplarını belirleyen şey kandaki hücrelerden biri olan kırmızı kan hücrelerinin üzerinde bulunan ve antijen olarak adlandırılan proteinlerdir. Bu proteinler sayesinde vücuttaki savunma mekanizması olan bağışıklık sistemi kan hücrelerine karşı bir yanıt oluşturup oluşturulmayacağını belirler.
Kırmızı kan hücrelerinde mevcut olan antijenlere karşı antikor bulunmazken olmayan antijenler için kan plazmasında antikorlar oluşur. Bu antikorlar sayesinde bağışıklık sistemi vücutta farklı bir kan grubu tespit edince onu yok etmek için oluşturulan antikorları kullanır. Bu sebeple kan ihtiyacı olan birine kan nakli yapılırken kan grupları arasında bir uyuşmazlığın olup olmadığına dikkat edilmesi gerekir. Aksi takdirde vücuda farklı bir kan grubun giriş yapması sonucu bağışıklık sisteminin vereceği tepki ölümcül boyutlara ulaşabilir.
Kan nakline ek olarak doku ve organ nakillerinde de kan grubunun uyumanı bakılması önemlidir, farklı bir kan grubunun mevcut olması hem doku ve organ ölümüne yol açabileceği gibi ölümcül komplikasyonlara da neden olabilir.
Kaç Farklı Kan Grubu Vardır?
Kan grupları kendi içinde birçok farklı proteine bakılarak belirlenmektedir. Fakat günümüzde yaygın olarak kontrol edilen iki sistem bulunmaktadır. Bu sistemler AB0 ve Rh sistemleridir. Kullanılan bu iki sisteme göre kan grupları belirlenir. Örneğin kırmızı kan hücrelerinin yüzeyinde B antijen proteini bulunan ve Rh faktörü bulunan bir kişinin kan grubu B Rh+ olarak isimlendirilir. B Rh+ kan grubuna sahip bir kişinin kanında bunlara ek olarak A antijeni için antikor (anti-A) bulunur. Bu nedenle A kan grubu olan bir kişiyle B kan grubu olan bir kişi arasında kan nakli yapılamamaktadır.
AB0 ve Rh sistemine göre belirlenmiş 8 farklı kan grubu aşağıdaki gibidir.
- A Rh+ Pozitif
- A Rh- Negatif
- B Rh+ Pozitif
- B Rh- Negatif
- AB Rh+ Pozitif
- AB Rh- Negatif
- 0 Rh+ Pozitif
- 0 Rh- Negatif
A Rh- (Negatif) Kan Grubu
Kanda bulunan kırmızı kan hücrelerinin üzerinde A grubu antijen proteini mevcut fakat diğer yandan Rh antijen proteini mevcut değil ise kan grubu A Rh- (Negatif) olarak adlandırılır. Aynı zamanda A Rh- (Negatif) kan grubuna sahip bir bireyin kanında B antijenine karşı antikor bulunmaktadır.
A Rh- (Negatif) Kan Grubu Kimlere Kan Verebilir?
A Rh- (Negatif) kan grubuna sahip bir birey kan verme şartlarına uygunsa; A Rh- (Negatif), A Rh+, AB Rh+, AB Rh- (Negatif) kan gruplarına sahip olan bireylere kan verebilir.
A Rh+ Kan Grubu Kimlerden Kan Alabilir?
A Rh- (Negatif)kan grubuna sahip bir birey; 0 Rh-, A Rh- (Negatif) kan grubuna sahip ve kan verme şartlarına uygun olanlardan kan alabilir.
A Kan Grubuna Göre Beslenme
Kan grupları arasındaki farklılıkların bireylerin fizyolojik durumunu nasıl etkileyebileceği araştırılan bir konudur. Bu farklılıklar bireylerin hayat tarzında ve beslenmesinde de bazı düzenlemeleri gerektirebilir.
A kan grubuna sahip olan insanların meyve, sebze, soya peyniri, deniz ürünleri, hindi ve tam tahıllı yiyecekleri seçmesi gerekirken kırmızı etten uzak durması gerekmektedir. Deniz ürünleri, sebzeler, ananas, zeytinyağı ve soya kilo kaybına yardımcı olabilecek besinler arasındadır. Kilo verme açısından süt ürünleri, buğday ve mısır uzak durulması gereken yiyecekler arasındadır.
2014 yılında yapılan çalışmaya göre ise kan grubu diyetlerini uygulayan kişilerin kardiyometabolik risk faktörlerinde (kolesterol vb.) bir iyileşme olduğunun saptandığı fakat bunun yapılan diyetle herhangi bir bağlantısının olmadığı ortaya konmuştur. Bundan dolayı beslenme alışkanlıkları şekillendirilirken özellikle yüksek kolesterol ve diyabet gibi sağlık problemleri mevcut ise kan grubundan önce bu tarz noktalara bakılır. Ayrıca diyete başlamadan önce bir beslenme uzmanına danışıp ondan yardım almak daha sağlıklı olacaktır. Aksi takdirde karaciğer problemleri ve obezite gibi sağlık problemleri meydana gelebilir.