Karaciğer kistleri, karaciğerde sıvı dolu kesecikler şeklinde oluşan ve birçok kişide görülebilecek kistlerden biridir. Çoğunlukla belirtilerini hemen görmek zordur. Ancak çeşitli görüntüleme teknikleri ile bu kistlere tanı konulabilir. Bazıları iyi huylu olsa da kötü huylu olan kistlerin varlığına da sıklıkla rastlanmaktadır. Özellikle kötü huylu kistlerin erken tedavi edilebilmesi, hastalıkların ilerlememesi açısından önemlidir. Karaciğer kistlerinin çeşitleri arasında; Ekinokokkozis, basit kistler ve kistadenomlar sayılabilir. Bununla beraber karaciğer kistleri, polikistik karaciğer hastalığına da sebep olabilir.
- İçindekiler
- Karaciğer Kisti Nasıl Oluşur?
- Karaciğer Kisti Belirtileri Nelerdir?
- Karaciğer Kisti Türleri Nelerdir?
- Polikistik Karaciğer Hastalığı
- Karaciğer Kistleri Teşhisi
- Karaciğer Kistlerinde Tedavi Yöntemleri
- Karaciğer Kisti Ameliyatının Riskleri Nelerdir?
- Karaciğer Kisti Ameliyatı Sonrası
- Karaciğer Kisti Tedavi Edilmediğinde Neler Olur?
- Karaciğer Kistlerinden Korunma Yolları
Karaciğer Kisti Nasıl Oluşur?
Karaciğer kisti nedenleri araştırıldığında, doğuştan gelen sebeplerin dışında evcil hayvanların da hastalığın gelişimine katkıda bulunduğu görülmüştür. Kişilerin vücuduna giren kistler öncelikle bağırsak sistemine yerleşir. Karaciğer kisti oluşumunda insanlar ara konak durumundadır. Burada genişleyen parazitler, kolayca bağırsak duvarını aşıp, kan ve lenfleri kullanarak karaciğere ulaşır. Buradan daha da ilerleyerek akciğer ve diğer tüm organlara yerleşir ve kist olarak hayatlarını devam ettirirler. Vücuda girdikleri ilk zamanlarda çok küçük boyutlarda oldukları için kendilerini çok fazla belli etmezler. Ancak kistler zamanla büyümeye başlar ve bulunduğu alanda çeşitli baskılara neden olur. Bu durum da kişileri çeşitli risklerle karşı karşıya bırakır.
Karaciğer Kisti Belirtileri Nelerdir?
Karaciğer kisti oluşmaya başladığı dönemde kişilerde, ağrı ya da başka belirtiler hakkında çok fazla şikâyet meydana gelmez. Ancak zamanla kist büyüyerek kendine yer edinmeye başladığında birtakım belirtiler ortaya çıkmaya başlar. En fazla görülen belirtiler ise şunlardır:
- Sık sık tekrar eden mide bulantısı
- Yoğun ishal
- Sindirim sorunları
- Safra kesesinde tıkanma ve enfeksiyon durumu
- Şiddetli ve sürekli devam eden karın ağrısı
- Şişkinlik ve dolgunluk hissi
Belirtilerin görülme durumu kişiden kişiye değişiklik gösterir. Kistler büyüdükçe bulundukları alanlara baskı uygulamaya başlar. Bu da artık hastalığın kendini yavaş yavaş belli etmesi anlamına gelir.
Karaciğer Kisti Türleri Nelerdir?
Ekinokokkozis
Ekinokokkozis karaciğer kisti, hayvanlardan insanlara bulaşan ve tedavi edilmediğinde ölüme sebep olabilecek bir kisttir. Halk arasında "köpek kisti" olarak da bilinir. Ekinokokus granulozus ismi verilen bir parazitin meydana getirdiği kistle oluşan hastalık, ciddi sorunları da beraberinde getirir. Bu parazit daha çok kedi ve köpek gibi etçil hayvanların organlarında kendine yaşam alanı bulur. Hayvanların ince bağırsaklarında yaşayan Ekinokokus parazitinin yumurtaları, dışkı ile dışarıya atılarak hastalığın insanlara bulaşmasına neden olur. Parazitin dışkı yolu ile dışarıya atılan yumurtaları son derece sağlam bir yapıya sahiptir. Toprağa karıştığında ve soğuk havalarda bir yıla kadar hayatta kalabilir. Çevreye hızla yayılan yumurtalar, rüzgâr ve yağmur gibi çeşitli hava olayları ile daha da geniş bir alana dağılım gösterir. Parazitin bulaşma yolu sadece dışarıdan doğal yollar değildir. Kişiler, marketten ya da pazardan aldıkları meyve ve sebzeleri iyi yıkamadıklarında, bu paraziti kolayca vücutlarına alabilirler. Aynı zamanda keçi, koyun ya da büyükbaş hayvanlar da meralarda otlanma sırasında bu hastalığı kapabilme riski altındadır.
Kistadenom ve Kistadenokarsinom
Kistadenomlar iyi huylu olarak bilinen kistlerdendir. Doğum sonrasında oluşan ve epitelyum hücreden kaynaklı olan basit yapıdaki kistlere benzetilirler. Biliyer kistadenomları basit kistlerden ayıran en önemli özellik, kalın duvarlı ve septasyon özellikli olmalarıdır. Sıklıkla benign (iyi huylu) tümörler olarak görülmekle birlikte, malign tranformasyona (kötü huylu tümörlere dönüşüme) uğradıkları da görülebilir. Kistadenokarsinom kistleri ise zamanla kanserli tümörlere dönüşebilen kistlerdir. Bu kistler çok yavaş büyür ve büyüdüklerinde çapları yaklaşık olarak 12 santime kadar ulaşabilir.
Basit Kistler
Karaciğerin basit kistleri, doğum esnasında ya da önceden geçirilmiş iltihapların kalıntısı olarak ortaya çıkabilirler. Basit kistlerin içinde berrak bir sıvı olur. Kişiden kişiye büyüklükleri ve sayıları farklılık gösterebilir. Basit kistlerin zamanla kötü bir hastalığa dönüştüğü söylenemez. Karaciğerde oluşan basit kistlerin tehlikeli yanı, zaman zaman tümör özelliği bulunan kistlerle ayırt edilememesi ve bu yüzden kanserli kistlerin teşhis edilmesini geciktirebilmesidir. Basit kistler, sıklıkla herhangi bir belirti vermezler. En belirgin belirtileri üst karında ortaya çıkan ağrılardır.
Polikistik Karaciğer Hastalığı
PLD olarak kısaltılan polikistik karaciğer hastalığı çok az rastlanılan genetik hastalıklardan biridir. Karaciğerde 20’den daha fazla kist olması durumudur. Hastalığın mevcut olduğu bireylerde genellikle böbrek kistleri de görülmektedir. Bu kistler genelde doğuştan gelir ve toplu halde bulunurlar. Hastalığın üç farklı tipi mevcuttur. Bunlar:
- Polikistik Karaciğer Hastalığı (en sık görülen tür)
- Otozomal Dominant Polikistik Karaciğer Hastalığı
- İnfantil polikistik karaciğer hastalığı
Karaciğer Kistleri Teşhisi
Karaciğer kistleri, çeşitli nedenlere bağlı olarak oluşan ve hemen kendini belli etmeyen bir yapıdadır. Ancak zamanla kistlerin boyutları büyümeye başlar. Bu da çeşitli baskıların oluşmasına neden olur. Tedavi edilmeyen kistler, farklı hastalıklarla birlikte kişinin hayatını tehdit etmeye başlar. Karaciğerde oluşan kistler için tanı konulmak istenildiğinde çeşitli görüntüleme teknikleri kullanılır. Bu görüntüleme tekniklerinin başında Bilgisayarlı Tomografi (BT), Manyetik Görüntüleme (MR) ve ultrasonografi yöntemleri gelir. Eğer kistlerde çok fazla büyüme meydana gelmişse, doktorlar fiziksel muayene sırasında da bunları fark edebilir. Bazı kistler tedavi gerektirmeden belli bir zaman sonra kendiliğinden kaybolsa da kötü huylu olanlar için çeşitli tedavi yollarına başvurmak gerekir. Kistin boyutlarına ve risk durumlarına göre doktor en uygun tedavi yöntemini belirler.
Karaciğer Kistlerinde Tedavi Yöntemleri
Karaciğer kistleri belli bir boyuta ulaştıktan sonra kişiler için ciddi riskler haline gelebilir. Tedavi edilmediğinde farklı hastalıkların da tetikleyicisi olan kistler, tanısı konulduktan sonra etkili bir tedavi ile ortadan kaldırılabilir. Bu hastalık için uygulanan tedavi yöntemleri şu şekildedir:
Ameliyat
Karaciğer kisti tanısı konulduğunda en çok başvurulan yöntemlerden birisi ameliyattır. Ameliyat yöntemi daha çok kistadenokarsinom (kötü huylu karaciğer kisti) ve kistadenom kist türlerinde tercih edilen bir yöntemdir. Bu kistler çok riskli olduğundan hemen alınmaları gerekir ve en hızlı yöntem ise ameliyattır. Ameliyatlar açık ve kapalı olmak üzere iki farklı şekilde yapılabilir. Laparoskopi adı verilen kapalı yöntem son zamanlarda en çok tercih edilen ameliyat yöntemidir. Bu çeşit ameliyat sırasında küçük aletler ve ince tüpler kullanılır. Bu uygulama sırasında karın bölgesinden küçük kesiler atılır ve ameliyat gerçekleştirilir. Kapalı yöntemle yapılan ameliyatların iyileşme süreci, açık ameliyatlara oranla daha kısadır.
İlaç Terapisi
Hastalığın tedavisi için hem medikal hem de bitkisel ilaç çözümleri bulunmaktadır. Hastalığın teşhisinden sonraki tedavi sürecinde, uzman doktor kontrolünde önerilen ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır. Ekinokokkozis parazitinin neden olduğu kistlerde de diğer türlerde olduğu gibi ilaçla tedavi olabilme şansı vardır. Bu kistler oldukça tehlikelidir. Hastalar, çeşitli ameliyatlardan geçirildikten sonra iki yıllık bir ilaç tedavisine alınabilir.
Karaciğer Kisti Ameliyatının Riskleri Nelerdir?
Karaciğer kistlerinin alınması için yapılan ameliyatlar bazı komplikasyonlar oluşturabilir. Kistin boyutları, hastanın genel sağlık durumu, bulunduğu yer ve hangi organlara dağıldığı, keseciklerin patlama ihtimali gibi konular, ameliyat sırasında ortaya çıkabilecek riskler arasında gösterilebilir. Ameliyat sonrasında hava kaçağının oluşmaması ve enfeksiyon risklerinin meydana gelmemesi için, çeşitli önlemlerin alınması gerekir. Hastalar ameliyat sonrasında 3-4 gün hastanede gözetim altında tutulurlar.
Karaciğer Kisti Ameliyatı Sonrası
Karaciğer kisti ameliyatı sonrasında, hastalar servise ya da yoğun bakım odalarına alınırlar. Bu süreçte 6 saat boyunca ağızdan beslenmeyecek olan hastaların damar yolu ile gıda almaları sağlanır. 6 saatlik süreç tamamlandıktan sonra hastalardan çeşitli hareketleri gerçekleştirmeleri istenir. Yürümek, öksürmek ya da nefes alıp vermek gibi basit hareketler hastanın toparlanmasına yardımcı olur. Hastanede yatış sürecinde hem damar hem de ağız yolu ile hastaların birtakım ilaçları almaları sağlanır. Verilen tüm ilaçlar hakkında da hastalara detaylı bilgiler verilir. Alınan tüm tedbirler, herhangi bir risk durumunun ortaya çıkmasını engellemek içindir.
Karaciğer Kisti Tedavi Edilmediğinde Neler Olur?
Uzun yıllar fark edilmeme riskleri bulunan karaciğer kistleri, tedavi edilmediği takdirde birtakım hastalıkların meydana gelmesine neden olurlar. Bu kistlerin içerisinde üreyen birçok bakteri vardır. Bu bakteriler karaciğerde delinme, yırtılma gibi sorunların yanında sarılık gibi problemlere de neden olabilir. Bu tarz sorunlar da hastalık ile mücadele sürecini zorlaştıran durumlardır. Hastalığın erken teşhisinde düzenli kontrol ve zaman kaybetmeden bir uzmana danışılması önem taşır.
Karaciğer Kistlerinden Korunma Yolları
Karaciğer kistlerinden korunmak için, ev hayvanlarının gerekli parazit aşılarının yapılması gerekir. Ev hayvanları söz konusu olduğunda genelde tüyden bulaştığı düşünülen bu hastalıklar, tüylerden ziyade bunların üzerine yer edinen parazitlerden bulaşır. Ancak ev hayvanlarının aşıları eksiksiz yapıldığında bu risk ortadan kalkar.
Kiste neden olan parazitler, hayvanlar aracılığı ile çevreye dağılırlar. Çeşitli doğa olayları ile hızla yayılan parazitler meyvelerin ve sebzelerin üzerine yapışır. Kişiler bunları yıkamadan yediklerinde parazitleri direkt olarak vücutlarına almış olurlar. Bu nedenle de pazardan veya marketten alınan tüm meyve ve sebzelerin çok iyi yıkanması gerekir.
Kistler büyüdükçe daha büyük riskler meydana getirir. Özellikle sert bir darbe karşısında yırtılma riski olan bu kistler, kişilerde solunum durmasına neden olabilecek reaksiyonlar meydana getirebilir. Bu riskler karşısında vücutta bir kist saptandığında ihmal edilmemesi, hastalıktan korunmak adına büyük önem taşır.