
Anksiyete, gerçek veya algılanan tehditlere yanıt olarak ortaya çıkan kaygı, gerginlik veya endişe hissidir. Kaygı bozuklukları, geçmeyen ve zamanla kötüleşebilen kaygıya sahip olduğunuz durumlardır. Semptomlar, iş performansı, okul ödevleri ve ilişkiler gibi günlük aktiviteleri etkileyebilir.
Herkes anksiyete bozukluğuna sahip olabilir, ancak istismar, ciddi kayıplar veya diğer olumsuz deneyimler yaşayan kişilerde bu bozukluğun ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir. Anksiyete bozuklukları fiziksel sağlık durumuyla yakından ilişkilidir ve bundan etkilenir.
Yürüyüş, egzersiz, takım sporları, meditasyon, nefes egzersizleri, uzun banyolar, yoga gibi teknikler anksiyete belirtilerinin kontrol altına alınmasını ve kaygının hafiflemesini sağlayabilir.
Anksiyete nedir?
Anksiyete (kaygı bozukluğu) kaygı, korku, dehşet ve huzursuzluk hissidir. Terlemenize, huzursuz ve gergin hissetmenize ve kalp atışlarınızın hızlanmasına neden olabilir. Kaygı bozuklukları olan kişiler sıklıkla günlük durumlar hakkında yoğun, aşırı ve sürekli endişe ve korku yaşarlar. Genellikle bu durum, dakikalar içinde zirveye ulaşan ani yoğun kaygı ve korku veya dehşet duygularının tekrarlayan ataklarını içerir.
Anksiyete belirtileri nelerdir?
Anksiyetenin belirtileri arasında hızlı nefes alma, sinirli, gergin ya da huzursuz hissetme, terleme, titreme, kalpte çarpıntı hissi yer alır. Ayrıca endişeyi kontrol etmekte zorluuk, yaklaşan bir tehlike ya da panik duygusuna sahip olmak gibi belirtilere de sebep olabilir.
Anksiyetenin belirtileri şöyle sıralanabilir;
- Sinirli, huzursuz veya gergin hissetmek
- Yaklaşan bir tehlike, panik veya kıyamet duygusuna sahip olmak
- Kalp atış hızının artması
- Hızlı nefes alma (hiperventilasyon)
- Terleme
- Titreme
- Zayıf veya yorgun hissetmek
- Şu anki endişeden başka bir şeye konsantre olma veya düşünme sorunu
- Uyumakta zorluk çekme
- Gastrointestinal (GI) sorunlar yaşamak
- Endişeyi kontrol etmekte zorlanma
- Kaygıyı tetikleyen şeylerden kaçınma isteği
Anksiyete neden olur?
Kaygının nedeni bilinmemektedir. Genetik, beyin biyolojisi ve kimyası, stres ve çevre gibi faktörler rol oynayabilir.
Anksiyete nasıl tedavi edilir?
Anksiyete tedavisinde psikoterapi, bilişsel davranış terapisi, ilaç tedavisi ya da uzun süreli yüzleştirme tedavisi tercih edilebilir. Kaygı bozukluklarına yönelik genel tedavi seçenekleri şunlardır:
Psikoterapi
Psikoterapi uzun dönemli bir tedavi biçimidir. Kişinin anksiyetesinin boyutları, diğer bozukluklarla bir arada olup olmadığı, hangi davranış biçimlerinin aktif olduğu gibi sorulara göre anksiyete tedavisinde kullanılacak yöntem belirlenir. Amaç hastanın duygularını kendi başına yönetebileceği bir aşamaya gelmesidir. Bunun için kişinin stresle başa çıkma yöntemleri geliştirmesi ve kendi davranış kalıplarını anlaması gerekmektedir. Bu, zaman alan ancak oldukça etkili bir yöntemdir.
Bilişsel davranış terapisi
Bilişsel davranış terapisi daha kısa dönemli bir terapidir. Kanıta dayalı tedavilerden birisidir. Negatif ve irrasyonel düşünce kalıplarının değiştirilmesi, panik atakların önüne geçilmesi gibi alanlarda yardımcıdır. Kişilere duygu yönetimi ile ilgili uygulanabilir beceriler kazandırılması amaçlanır.
İlaç tedavisi
Anksiyete bozukluklarının ilaçla tedavisinde ise antidepresanlar, sakinleştirici etkisi olmayan davranış düzenleyiciler ve kalp ritmini düzenlemek için beta blokerlar kullanılabilir.
Diğer tedaviler
Bunlara ek olarak, uzun süreli yüzleştirme tedavisi özellikle travma sonrası stres bozukluğu ve fobilerde etkilidir. EMDR denen göz hareketlerinin kontrolüne dayanan tedavi, yüzleştirme tedavisine benzer. Kişilerin travmatik anılarını yeni bir gözle ele almasına ve bu anıların kişilerin duygu durumları üzerindeki baskısını azaltmasına yardımcı olmak amaçlanmaktadır.
Hafif anksiyete ya da gündelik hayatta karşılaşılan durumlar karşısında yaşanan kaygı ve endişe durumlarında kişiler stres yönetimi, rahatlama teknikleri, egzersiz, davranış değişiklikleri ya da sosyalleşme gibi yöntemlerle önlem alabilir. Gündelik hayattaki stresin kontrol altına alınması anksiyete dışında pek çok başka hastalığın gelişmesinin önüne geçmeye de yardımcı olacaktır.
Zaman ve duygu yönetimi tekniklerinin öğrenilmesi ve gündelik hayatta kullanılması, işlerin ve ilişkilerin öncelik sırasının yapılması, stres kaynaklarının işveren ya da aile ile paylaşılması, stresin kişilerin sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmaya yarayabilir.
Yürüyüş, egzersiz, takım sporları, meditasyon, nefes egzersizleri, uzun banyolar, yoga gibi teknikler anksiyete belirtilerinin kontrol altına alınmasını ve kaygının hafiflemesini sağlayabilir.
Tekrar eden rahatsız edici düşüncelerin kaygıyı tetiklemesi halinde, bu düşüncelere alternatif düşünce geliştirmek ve negatif düşünceden uzaklaştıracak zihin egzersizleri önerilir. Kişilerin, negatif düşünceleri baskılamak yerine onları pozitif olanlarla değiştirmek için aktif çaba göstermesi, zaman içerisinde bu döngünün kırılmasına yarayabilir. Bu çalışma fobiler ya da bazı hafif obsesif düşünce kalıplarının kırılmasında da kullanılabilir. Tüm bunların yanında, kişilerin kaygı ve endişelerini paylaşabilecekleri ve duygusal destek alabilecekleri sosyal çevrelerinin olması ya da destek gruplarına katılmaları da kaygının azaltılmasında faydalı olacaktır.