Kanser hastalığı günümüzde tıp biliminin gündeminde bulunan, üzerine sayısız bilimsel çalışmanın yapıldığı ve toplumda oldukça sık görülen ciddi sağlık sorunudur. Etkilediği doku ve organa göre isimlendirilen kanser hastalığında, türüne göre klinik seyir ve hastalığın şiddeti değişkenlik gösterebilir. Günümüzde sık görülen kanser türlerinden biri de karaciğer kanseridir.
Karaciğer kanseri, vücudun hayati organlarından karaciğer ait dokulardan kaynaklanan, sürekli bölünerek kitle oluşturmaya meyilli, kötü huylu tümör dokularının oluşmasıyla sonuçlanan kanser türünü ifade eder. Karaciğer dokusu yapısı gereği karın içinde çevre dokularla yakın ilişkide olan, iyi kanlanan ve çeşitli biyokimyasal özellikleri bünyesinde barındıran nitelikli bir doku olduğu için karaciğer kanseri de bu niteliklere göre diğer kanser türlerinden önemli ölçüde ayrılan özelliklere sahiptir.
Karaciğer vücut için hayati çok sayıda fonksiyona sahip önemli bir iç organdır. Başlıca görevleri arasında kanda bulunan sayısız miktardaki molekülün ve maddenin metabolizmasının sürdürülmesi, vücut dokularının ihtiyaç duyduğu çeşitli protein veya maddelerin üretilerek kan dolaşımına sunulması, vücut için toksik maddelerin zararsız hale getirilerek vücuttan uzaklaştırılması, sindirimde önemli görevleri olan safra salgısının üretilmesi sayılabilir. Karaciğer dokusu içinde meydana gelen kötü huylu tümör dokuları nedeniyle karaciğerin bahsedilen fonksiyonlarında aksamalar oluşabilir ve ciddi sağlık problemleri ortaya çıkabilir.
Kanser hücreleri, kaynaklandıkları dokuların kanserojen adı verilen ve hücrelerin genetik fonksiyonlarında değişimlere yol açan etkenlere maruz kalmaları sonucunda, sınırsız şekilde bölünme ve kitle oluşturma yetisi kazanması sonucu ortaya çıkar. Kanser dokuları sürekli çoğalmalarının yanında, kan damarlarıyla etkileşim kurarak vücudun başka dokularına da taşınabilir ve yeni kanser kitlelerin oluşmasına neden olur. Metastaz adı verilen bu süreç sonucunda vücudu meydana getiren doku ve organların fonksiyonlarının bozulması sonucunda yaşamı tehdit eden problemler ortaya çıkabilir.
Karaciğer dokusu oldukça iyi kanlandığı için karaciğer dokusunda ortaya çıkan kanser dokuları karaciğeri oluşturan dokulardan kaynaklanabileceği gibi farklı dokulardan köken alan kanser hücrelerinin metastaz yapması sonucu gelişen yabancı dokulara ait kanser dokularından da oluşabilir. Yapılan çalışmalar sonucunda karaciğerde tespit edilen kötü huylu tümörlerin en sık nedeninin sindirim sisteminden kaynaklanan kanser türlerinin metastazlarından kaynaklandığı gösterilmiştir. Bunun yanında hepatoselüler kanser, kolanjiyoselüler kanser, hepatoblastoma ve anjiosarkoma adı verilen karaciğer dokusu kökenli çeşitli kanser türleri de klinikte sık izlenir. Karaciğer kökenli kanserlerin gelişiminde etkili faktörler aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Karaciğer kanserine bağlı gelişen klinik belirtiler kanser dokusunun yerleşimi, boyutu, türü ve yayılım düzeyi gibi parametrelere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bununla birlikte aşağıdaki belirtiler karaciğer kanserinin seyrinde hastalarda izlenebilir:
Karaciğer kanserinin tanısında hastanın anamnezinin ve fizik muayene bulgularının yanı sıra, bazı laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemlerinden yararlanılır. Bu bağlamda aşağıdaki tetkikler karaciğer kanseri tanısının konulmasında yardımcıdır:
Karaciğer kanserinde tedavinin planlaması hastanın sağlık durumu, hastalığın yaygınlığı, semptomların şiddeti, kanser türü gibi çeşitli faktörlere göre belirlenir. Bu bakımdan uygun vakalarda tedavide öncelikli seçenek karaciğerde tespit edilen tümör dokusunun cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Bunun yanında karaciğerde tespit edilen tümörler genellikle metastaza ait kitleler olduğundan tedavide kemoterapi ve radyoterapi uygulanması gündeme gelebilir. Bazı karaciğer tümörlerinde radyofrekans veya kemoembolizasyon gibi girişimsel yöntemlerle tümör kitlelerinin küçültülmesi veya vücuttan uzaklaştırılması sağlanabilir.
Gelişen tıp teknoloji sayesinde akıllı ilaç olarak da bilinen immünoterapi ve hücre bazlı tedavilerin yaygınlaşması sayesinde kanser hücrelerine karşı etkili yeni tedavi yöntemleri geliştirilmektedir, daha etkin ve başarılı tedaviler uygulanabilmektedir. Seçilmiş vakalarda karaciğerin tamamen çıkarılarak uygun donör bulunması halinde karaciğer nakli yapılması planlanabilir.