Çocuklarda büyüme ve gelişme, sağlıklı bir erişkin hayatının sağlanmasında oldukça önemlidir. Bu dönemde doku ve organ bazında ortaya çıkan aksaklıklar, doku hasarları veya anatomik bozukluklar erken teşhis edilip tedavi edilmediği takdirde yaşam boyu sürecek ciddi sağlık problemleriyle sonuçlanabilir. Bu durumun önlenebilmesi için çeşitli tarama yöntemleri klinik pratikte sıklıkla uygulanır, bahsedilen sağlık problemlerinden bir doğuştan kalça çıkığıdır.
Doğuştan Kalça Çıkığı Nedir?
Doğuştan kalça çıkığı veya gelişimsel kalça displazisi (GKD), kalça eklemini oluşturan dokuların gelişim sürecindeki aksaklıklar nedeniyle anatomik olarak uygun olmayacak şekilde gelişim göstermesine bağlı ortaya çıkan bir sağlık problemidir. Eklemin gelişim göstermesiyle birlikte eklemdeki anormallik ilerleyebilir ve erişkinlik döneminde ciddi eklem hastalıklarına veya yaşam kalitesinde gerilemeye yol açabilir.
Kalça ekleminin bütünlüğü kalça kemiğindeki eklem çukuru ile uyluk kemiğinin eklem başı arasındaki anahtar-kilit tarzındaki uyumuyla sağlanır. Çocukluk çağında iki kemiğe ait eklem yüzeylerindeki bu uyum belirli hareketlerle bozularak uyluk kemiğinin eklem başlığının kalça kemiğinden ayrılması ve çıkık gelişmesiyle sonuçlanabilir. Eklem kapsülünün sık sık kalçadan çıkması ise büyüme ve gelişme sürecinde eklem dokusunun zedelenmesine yol açar. İlerleyen dönemlerde eklem sağlıklı yapısını kaybeder ve hareket özelliğini tamamen yitirebilir. Bu ise hem uyluk boyunda kısalmaya hem de yürüme bozukluğuna neden olabilir. Eklem yapısı bozularak erken yaşta eklem kireçlenmesi (osteoartrit) gelişebilir.
Kalça çıkığı, yenidoğan bebeklerin önemli ve ciddi bir sorunudur. Yapılan çalışmalara göre doğan her 1000 bebekten birinde doğumsal kalça çıkığı gelişebilir. Bu bakımdan hastalık farkındalığının artırılması, hastalığın erken teşhis edilmesi ve uygun tedaviye başlanılması oldukça önemlidir.
Doğuştan Kalça Çıkığı Neden Olur?
Doğuştan kalça çıkığının gelişme nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte anne karnındaki dönemde ve doğum sonrası gelişme sürecinde oluşan çeşitli şartlar ve rahatsızlıklar kalça çıkığı gelişme riskini artırabilir. Bu durumlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- Aile öyküsü: Ailede çocukluk çağında kalça çıkığı öyküsü olan kişilerin çocuklarda da kalça çıkığı gelişme riski artar. Bu durum kalça eklemi anatomisini belirleyen genler nedeniyle açıklanabilir.
- Cinsiyet: Yapılan bilimsel çalışmalar doğuştan kalça çıkığının kız çocuklarında daha fazla görüldüğü göstermiştir. Kız çocuklarında kalça kemiğinin daha geniş olması, eklemin gelişim sürecini ve anatomik yapısını etkilediğinden kalça çıkığına yatkın hale getirebilir.
- İlk gebelik: İlk hamilelik döneminde olan kadınlarda rahmin yeterince genişlememesi anne karnındaki bebeğin dar bir alanda kalmasına ve kalça ekleminin yeterli gelişim gösterememesiyle sonuçlanabilir.
- Büyük bebek: Çeşitli sağlık problemleri nedeniyle bebek boyutunun normalden fazla olduğu hallerde kalça eklemine olan bası artarak gelişim süreci olumsuz etkilenebilir.
- Amniyon sıvısında azalma: Gebelikte bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısının çeşitli nedenlerle azaldığı hallerde tüm vücutla birlikte kalça ekleminin de gelişimi bozulabilir.
- Makat doğum: Doğum esnasında bebeğin ilk gelen kısmının bacaklar ve makat bölgesi olması halinde kalça eklemi zarara uğrayabilir ve çıkık gelişebilir.
Doğuştan Kalça Çıkığı Belirtileri Nelerdir?
Kalça çıkığına ortaya çıkan klinik belirtiler hastanın yaşına ve eklemin etkilenme durumuna göre oldukça farklılık gösterir. Hayatın ilk yıllarında fizik muayene hariç kalça çıkığına dair herhangi bir belirti izlenemeyebilir. Kalça ekleminin zamanla zarar görmesiyle birlikte ergenlik ve yetişkinlik döneminde ciddi klinik semptomlar ortaya çıkabilir. Bu belirtiler aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- Yürüme bozukluğu, sekerek veya aksayarak yürüme
- Bir uyluğun diğerine göre kısa kalması
- Etkilenen kalça ekleminin kullanımından kaçınılması
- Dize yayılım gösterebilen kalça ağrısı
- Kalça ekleminde ağrı ve anatomik bozukluk nedeniyle eklem hareket açıklığında kısıtlanma
- Kalça eklemi anatomisinde bozulma ve uyluğun anormal şekilde yerleşmesi veya dönmesi
- Çocuklarda oturma, emekleme ve yürüme gibi hareket kabiliyetlerinin gelişiminde gecikme
Doğuştan Kalça Çıkığı Tanısı Nasıl Konur?
Doğuştan kalça çıkığı sık görüldüğü ve önemli klinik sonuçları olduğu için, bebeklik döneminde taraması yapılan sağlık problemlerinin başında gelir. Bu bakımdan hayatın ilk 3 ayı içinde bebeklerin ortopedik kontrol muayenesine gitmesi, fizik muayene yoluyla kalçadaki muhtemel çıkığın tespit edilmesi ve kalça ultrasonu yardımıyla bunun kesinleştirilmesi gerekir. Özellikle kız çocuklarda kalça çıkığı daha sık görüldüğünden tarama testlerinin rutin olarak yapılması önemlidir.
Tarama esnasında bebek düz bir zemine yatırılır ve hekim tarafından her iki bacaktan tutularak Ortolani ve Barlow testleri uygulanır. Ortolani testinde hekim bacakları her iki yana açarak ve vücuttan uzaklaştıracak şekilde kasılmasını sağlayarak eklemin maksimum şekilde gerilmesini sağlar. Barlow testi ise hekimin bacakları yeniden orta hatta buluşturması yoluyla eklemin eski hale gelmesini sağlar ve bu sırada eklemde çıkık gelişip gelişmediğini tespit etmesine yardımcı olur.
3 aydan büyük bebeklerde çeşitli klinik belirtiler kalça çıkığı açısından anlamlı olabilir. Bu belirtiler arasında hareket kısıtlılığı, bacak boyutunda azalma ve topallama sayılabilir. Daha büyük kişilerde hareket bozukluğunun gelişmesi, yürüyememe veya sekerek yürüme gibi belirtiler ileri incelemeyi gerektiren semptomlar olarak karşımıza çıkabilir. Radyolojik incelemede kalça ekleminde çeşitli düzeylerde hasar veya anatomik bozukluklar tespit edilebilir.
Doğuştan Kalça Çıkığı Tedavisinde Neler Yapılır?
Kalça çıkığının bebekliğin erken döneminde tarama testleri ile tespit edilmesi tedavi başarısı açısından çok önemlidir. Kalça çıkığının eklemin henüz gelişme safhasındayken tespit edilmesi halinde uygulanan çeşitli tedaviler eklem yapısının sağlıklı şekilde yapılanmasına yardımcı olur ve hayatın sonraki dönemlerinde eklem problemlerinin gelişmesini önler. Bununla birlikte, ileri yaşlarda tespit edilen kalça çıkıklarında eklemin çeşitli düzeylerde zarar görmesi nedeniyle sağlıklı eklem yapısının geri kazandırılabilmesi için cerrahi veya girişimsel uygulamalar gerekebilir.
6 aydan küçük çocuklarda tespit edilen kalça çıkıklarında Pavlik bandajı adı verilen ve kalça eklemlerine özel bir pozisyon verilmesini sağlayan ekipmanlar kullanılır. Pavlik bandajı sayesinde kalça eklemine ait yüzler doğru pozisyonda tutulur ve ekleme ait dokuların çıkığa izin vermeyecek şekilde gelişmesi temin edilir. Pavlik bandajı genellikle 6 ile 12 hafta boyunca kullanılır. Pavlik bandajına rağmen kalça çıkığının düzeltilememesi halinde kalça eklemi anatomisinin düzeltilmesi için cerrahi girişimlerin uygulanması gündeme gelebilir. Genel anestezi altında yapılan cerrahi sırasında eklem kapsülünün çıkığa meydan vermeyecek şekilde onarılması ve konumlandırılması yapılır, boyu kısalan uyluk bölgesi diğer tarafla eşit hale getirilir.
Ergenlik veya yetişkinlik döneminde izlenen kalça çıkıklarında eklem geri döndürülemez şekilde zarar gördüğünden eklemin açık ameliyat yoluyla düzeltilmesi veya tamamen çıkarılarak protez uygulaması yapılması gerekebilir. Cerrahi işleme kadar eklemdeki ağrı şikayetine yönelik anti-inflamatuvar türünde ağrı kesiciler reçete edilebilir veya eklem içine steroid enjeksiyonu yoluyla şikayetlerin giderilmesi hedeflenebilir. Doğuştan kalça çıkığı anatomik gelişim sürecinin bir parçası olarak ortaya çıkabildiğinden önlenemez. Bu bakımdan hastalığın ekleme hasar vermeden erken teşhis edilmesine yönelik uygun tarama testlerinin yapılması hastalıkla mücadelede en etkili yöntemdir. Erken teşhis ve tedavi yöntemleri sayesinde kalça çıkığına bağlı sağlık problemleri engellenebilir.
Doğuştan Kalça Çıkığı Nedir? Hakkında Sık Sorulan Sorular
Anne karnındaki dönemde ve doğum sonrası gelişme sürecinde oluşan çeşitli şartlar ve rahatsızlıklar kalça çıkığı gelişme riskini artırabilir. Aile öyküsü, cinsiyet, ilk gebelik, büyük bebek, amniyon sıvısında azalma, makat doğum bu durumlar arasındadır.
İlk 3 ayı içindeki bebeklerin ortopedik kontrol muayenesine gitmesi, fizik muayene yoluyla kalçadaki muhtemel çıkığın tespit edilmesi ve kalça ultrasonu yardımıyla bunun kesinleştirilmesi gerekir.