Mide Kanseri

Mide Kanseri



Mide kanseri, midenin iç yüzeyini kaplayan sağlıklı hücrelerin çeşitli nedenlere bağlı olarak kanserli hücrelere dönüşmesi sonucu meydana gelen ölümcül bir hastalıktır. En sık görülen kanser çeşitlerinden biri olup tüm dünyada rastlanan kanser çeşitlerinin %10’ unu oluşturur. Erkeklerde, kadınlara göre daha sık oranda görülür. Türkiye’ de akciğer kanserinden sonra ikinci en sık rastlanan kanser türüdür.  Oldukça sinsi seyreden ve genellikle hastalığın ilerlemiş evrelerinde bulgu veren bu kanser çeşidine teşhis için başta mideye yapılan endoskopik inceleme(gastroskopi) olmak üzere batın ultrasonu, tomografisi gibi bazı görüntüleme yöntemlerini yapmak gerekmektedir.

Mide Kanseri Nedir?

Mide kanserlerinin %90’ ı adenokarsinomdur. Yani mide kanseri denildiğinde genellikle mide iç yüzeyini kaplayan hücrelerden oluşan kanser çeşidi akla gelir. Midede daha nadiren lenf bezi hücrelerinden kaynaklanan lenfoma denilen kanser çeşidi de görülebilir. Yine daha nadir olarak hormon salgılayan hücrelerden kaynaklanan nöroendokrin tümörler ve mide duvarından kaynaklanan gastrointestinal stromal tümörler midede gelişebilir.

Mide Kanseri Sebepleri Nedir?

Mide kanseri, genetik risk faktörleri ile beraber diyet, sigara gibi birçok çevresel risk faktörünün karmaşık mekanizması sonucu meydana gelir. Tüm dünyada mide kanserlerinin %70’ i gelişmekte olan ülkelerde görülmekte olup sıklığı hastalığa sebep olan risk faktörlerinin farkındalığındaki artışa bağlı olarak azalmaktadır. Erkeklerde daha sık görülmekte olup bazı genetik özellikleri taşıyan ailelerde daha fazla yatkınlık bulunmaktadır. Genetik alt yapı dışında hastalığın ortaya çıkmasında en önemli faktör çevresel risk faktörleridir.

Mide Kanseri Riskini Artıran Faktörler Nelerdir?

Mide kanseri ile direkt ilişkisi olduğu gösterilen ve halk arasında mide mikrobu olarak bilinen Helikobakter pilori isimli bakteri, insanlara genellikle çocukluk çağında enfekte su ve gıdalarla geçmektedir. Uzun süre mide içinde sessiz bir şekilde yaşayan bu bakteri zamanla gastrit, ülser ve daha nadiren mide kanserine yol açmaktadır.  Sigara ve diğer tütün ürünlerini kullanmak, aşırı tuzlu veya tuzlanmış ürünler (salamura balık, turşu gibi), nitrit ve nitrozamin denilen kanserojen maddelerin bulunduğu her türlü yanık ürün (ekmeğin yanığı, etin yanmış kısmı gibi), tütsülenmiş ürünleri aşırı tüketmek (mangalda pişmiş ürünler gibi), aşırı alkol tüketmek, düşük lifli beslenmek yani az sebze-meyve tüketmek, düşük narenciye yani C vitaminini az almak mide kanseri için risk faktörleridir. Ayrıca son yapılan çalışmalarda çağımızın en büyük sorunlarından biri olan obezite yani aşırı kilolu olmak mide kanseri artıran bir diğer risk faktörüdür. Kömür, kalay, çinko, bakır gibi metal işlerinde, lastik sanayinde çalışanlarda mide kanseri riski artmaktadır. Yine 15-20 yıl önce midesinin bir kısmı alınmış olan kişilerde de mide kanseri toplumun diğer kesimlerine göre artmıştır.

Mide Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Mide kanseri genellikle çok sessiz ve sinsi seyrettiği için genellikle hastalığın daha ilerlemiş evrelerinde şikayetlere yol açar ve bulgu verir. Bu nedenle tanı konulan çoğu hasta geç evrede doktora başvurur. Aile hikayesi bulunan ve sigara, aşırı alkol, tuzlu, tütsülenmiş yiyecekler gibi kanserojen ürünleri tüketen kişilerin mide ile ilgili erken doyma, şişlik, tedaviye rağmen geçmeyen mide ağrıları, bulantı, kusma, gaz gibi yakınmaları olduğunda en yakın zamanda hekime başvurmaları ve bu konuda deneyimli bir Gastroenteroloji uzmanına gerekli tetkikleri yaptırmaları gerekmektedir. Kısaca mide kanseri semptomları genellikle şu şekildedir:

  • İştahsızlık, şiddetli mide ağrısı, erken doyma, bulantı, kusma
  • Diyete ve egzersize bağlı olmaksızın beklenmedik şekilde aşırı kilo kaybı
  • Yutma güçlüğü, gıdaların mideye geçişinde zorluk hissetme, takılma hissi
  • Kan kaybına bağlı olarak ortaya çıkan halsizlik, yorgunluk, kesiklik hissi, baş dönmesi, solukluk
  • Siyah renkli dışkılama, kanlı kusma
  • Mide ve karın bölgesinde ele gelen sertlik

Mide Kanseri Tanısı Nasıl Konulur?

Şikayet ve bulgularla birlikte yapılan kan tetkikleri ve bazı görüntüleme yöntemlerinde (batın ultrasonu veya tomografi gibi) mide kanserinden şüphelenilen olgularda, bu konuda eğitim almış ve deneyimli bir Gastroenteroloji doktoru tarafından yapılan üst sindirim sistemi endoskopisi (gastroskopi) tanı için altın standart inceleme yöntemidir.

  • Üst Sindirim Sistemi Endoskopisi (Gastroskopi): Ucunda ışıklı video kamera sistemi bulunan oldukça esnek endoskopi cihazı ile ağızdan girilerek yemek borusu, mide ve ince bağırsağın ilk bölümünün incelenmesi işlemidir. İşlem sırasında anormal yapılar saptanırsa, endoskoptan geçen aletler kullanılarak biyopsi yani doku örneği alınabilir.  Alınan doku örneği, patoloji laboratuvarında incelenerek kanserin olup olmadığı saptanır.
  • Görüntüleme testleri: Ultrason, tomografi, magnetik rezonans görüntüleme (MR) ve pozitron emisyon tomografi (PET-BT) gibi görüntüleme yöntemleri ile tanı ve hastalığın evresinin belirlenmesi sağlanabilir.

Mide Kanseri Evreleri

Tüm kanserlerde olduğu gibi mide kanserinde de hastaların yaşam süresi ve tedavi şekli kanserin evresine göre değişir. Bu nedenle mide kanseri tanısı konulduktan sonra hastanın hangi evrede olduğunu bilmek çok önemlidir.  Erken mide kanseri denilen ve sadece mide içindeki üst katmanları tutan hastalık evresinde kanserli dokuyu sadece ameliyata gerek olmadan endoskopik olarak tedavi etmek, çıkartmak mümkün iken 4. Evre denilen hastalığın son evresinde kemoterapi tedavisi ön çıkmaktadır.


  • 1. Evre: Bu kısımda kanser, mukozadaki hücrelerin üst tabakasının altından daha fazla büyümemiştir. Kanser herhangi bir lenf noduna veya vücudun başka bir bölümüne yayılmamıştır.
  • 2. Evre: Kanser, üst hücre tabakasının altında büyümüştür. Fakat ana kas tabakasına ulaşmamıştır. Yalnızca midenin yakınındaki üç ile altı lenf noduna yayılmıştır. Mideye uzak olan diğer organlara kanser henüz yayılmamıştır.
  • 3. Evre: Kanser midenin ana kas tabakasına haline gelmiştir. Yedi veya daha fazla lenf noduna yayılmış, ancak mide dışındaki dokulara veya organlara yayılmamıştır.
  • 4. Evre: Bu evre, hastalığın en ileri evresi olup kanserli hücreler midenin dışında vücudun diğer bölgelerine metastaz yapmıştır yani yayılmıştır.


Mide Kanseri Tedavisi

Mide kanseri tedavisinin şekli ve yöntemi, hastalığın teşhis edildiği evre ve hastanın klinik durumuna göre değişir. Buna bağlı olarak da tedavinin başarı oranı da hastaya göre değişiklik göstermektedir. Şunu bir daha belirtmek gerekir ki kanser teşhisi ne kadar erken konulursa tedavinin başarı oranı ve hastanın yaşam süresi o kadar iyi olur. Mide kanseri tedavisinde ameliyat, kemoterapi, radyoterapi, hedefe yönelik tedavi veya immünoterapi yöntemleri tek başına veya birlikte kullanılabilir.

Mide Kanseri ve Kemoterapi

Kanser tedavisi için geliştirilen ilaçların damar yolu veya ağız yolu ile hastaya verilmesine kemoterapi denilir. Vücuda giren bu ilaçlar genellikle kana karışarak kanserli hücrelerin bulunduğu ilk çıkış yerine ve aynı zamanda kanserli hücrelerin yayıldığı yani metastaz yaptığı diğer organlara ve dokulara giderek etkilerini gösterirler. Mide kanserinde sadece kemoterapi değil bazen radyoterapi de beraber uygulanabilir.

  • Eğer kemoterapi, mide kanseri ameliyatından önce verilirse buna neo-adjuvan kemoterapi denilir. Burada amaç ameliyat öncesi tümörün küçültülmesi ve ameliyata yardımcı olmaktır.
  • Ameliyat sonrası kemoterapi verilirse buna adjuvan kemoterapi denilir.  Burada amaç mide kanserini ortadan kaldırmak ve kanserin tekrarlamasını önlemektir.
  • Ameliyat sonrası radyoterapi yani ışın tedavisi ve kemoterapi ile beraber verilirse buna kemoradyoterapi denilir. Bu yöntem özellikle ameliyatla tamamen çıkarılamayan kanserler için yararlı bir yöntemdir.

Mide Kanseri Ameliyatı

Mide kanseri tedavisinde ameliyatın başlıca iki amacı vardır. Bunlar mide kanserini tedavi etmek ve kansere bağlı yeme bozukluğu, kusma, kanama gibi sindirim sistemi rahatsızlıklarını tedavi ederek hastanın yaşam kalitesini artırmaktır. Bu amaçla ya total gastrektomi denilen midenin tamamen alınması veya parsiyel gastrektomi denilen midenin bir kısmının çıkartılması işlemi uygulanabilir.  Operasyon sırasında kanserli mide dokusu ile beraber etraftaki lenf bezleri de çıkartılır. Ameliyat süresi yapılan işlemin zorluğuna, hastaya ve ek diğer faktörlere göre 2-5 saat sürebilir. 

Mide Kanseri Ameliyatında Olası Riskler ve Komplikasyonlar

Herhangi bir büyük ameliyatta olduğu gibi, mide ameliyatının da pek çok riski vardır. Ameliyat sonrası kanama, enfeksiyon, ameliyat bölgesinden çevre dokulara kaçak olması, anesteziye bağlı kalp ve akciğer rahatsızlıkları gibi bazı ciddi ve ölümcül yan etkiler gelişebilir.

Mide Kanseri Ameliyatı Sonrası Yaşam

Ameliyatta midenin bir kısmı veya tamamı alındığı için hastalar daha küçük porsiyonlarla ve sık sık beslenmelidir. Yüksek proteinli ve düşük karbonhidratlı hafif yiyecekler, hastaların yemekten sonra daha iyi hissetmelerine yardımcı olabilir. Mide ameliyatından sonra yeni bir yeme yöntemine uyum sağlamak zaman ve sabır gerektirebilir. Karın krampları ve ağrı gibi rahatsız edici semptomların genellikle zamanla düzeldiğini veya düzeleceğini bilmek faydalı olabilir. Birçok hasta, mide kanseri ameliyatı sonrası iyileşme sürecinde, ameliyattan bir yıl sonra normal veya normale yakın yeme alışkanlıklarına geri döner.

Mide Kanseri Olanların Beslenmesi

Mide kanseri olan kişilerde, midenin bir kısmının veya tamamının çıkarılması gerekebilir. Bu da hastaların iştahlarını ve yiyecekleri sindirme şeklini etkiler. Birçok hastada iştahsızlık, kilo kaybı, mide ağrısı, erken doyma hissi yaşanmasına neden olabilir. Bu durum, kişilerin bir diyetisyen takibinde mide kanseri beslenme listesi hazırlanarak yeme alışkanlıklarını değiştirmelerini gerektirebilir.

    • Dengeli bir diyet programı oluşturmak, ameliyat sonrası mide kanseri tedavisinde önemli bir yere sahiptir. Örneğin, düşük lifli sert olmayan meyveler, pişmiş sebzeler, kabuklu deniz ürünlerinden ziyade balık tüketmek önerilmektedir.
    • İşlenmiş gıdaları mümkün olduğunca en aza indirmek gerekir. Pastırma ve sosis gibi yiyeceklerden uzak durmak, bunun yanı sıra şeker, paketlenmiş atıştırmalık yiyecekler ve tatlandırıcı kullanılmış işlenmiş gıdaları en aza indirmek gerekir.

Mide Kanseri Tedavisi Başarı Oranı ve Yaşam Süresi

Mide kanseri tedavisinde başarı oranı hastalığın yakalandığı evre ve hastanın yaş ile fiziksel durumuna göre değişiklik gösterir. Ancak tedavi başarısını ve yaşa süresini etkileyen en önemli gösterge kanserin evresidir. Tedaviye yanıtı değerlendirirken hastaların tedaviden sonraki 5 yıl içerisinde hayatta kalma oranları baz alınmıştır. Kanser, birinci evrede yakalanırsa yani mide dışına yayılmadan teşhis ve tedavi edilirse, 5 yıllık sağ kalım oranı % 70' dir. Kanser ikinci evrede ise tedavi sonrası 5 yıllık sağ kalım oranı %32-45, üçüncü evrede ise tedavi sonrası 5 yıllık sağ kalım oranı % 9-20'dir. Kanser mide dışında vücudun uzak bir kısmına yayılmışsa, yani dördüncü evre ise 5 yıllık sağ kalım oranı % 4'tür.

Gastroenteroloji
Dr. Öğr. Üyesi
Murat Keskin
Gastroenteroloji
MEDICANA BURSA
Profili Gör
Oluşturma: 07.08.2020 02:42
Son Güncelleme: 23.12.2021 04:47
Oluşturan: Murat Keskin
+A A-

İlgili Bölüm Hekimleri