Solunum sistemimiz, vücudumuzun dış ortamla sık temas eden bölgelerinin başında gelir. Buna bağlı olarak, soğuk havalarla beraber görülme sıklığı artan üst solunum yolu enfeksiyonları başta olmak üzere, çok çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkar. Hayat kalitesini ciddi manada olumsuz etkileyen bu sağlık problemleri, farklı klinik belirti ve semptomların görülmesine neden olur. Bu belirtilerin başında geniz akıntısı gelmektedir.
Geniz Akıntısı Nedir?
Vücudumuzda soluk yoluyla alınan hava, ilk olarak üst solunum yollarına uğrar ve devamında akciğerlere doğru iletilir. Burun boşluğunda nemlendirilen ve ısıtılan hava, yabancı maddelerden ve mikroorganizmalardan temizlenmesi amacıyla bağışıklık sistemine ait çeşitli dokularla karşılaşır. Bu bölgelerden biri de genizdir. Geniz bölgesinin ardından gırtlak ile soluk borusuna aktarılan hava akımı, bronşlar vasıtasıyla akciğere ulaşır ve böylece solunum süreci tamamlanır.
Eğer çeşitli sebeplerle burun ve geniz bölgesinin epitel dokusunda (mukoza) iltihaplanma durumu gerçekleşirse, içeriği etkene göre değişkenlik gösteren sıvı kıvamdaki salgıda artış ortaya çıkar. Oluşan salgı, burun veya geniz yoluyla üst solunum yolundan drene olur ve sonuçta burun ve geniz akıntısı şikâyetleri meydana gelir. Geniz akıntısı, iltihaplı salgının dokulara ulaşması nedeniyle ağız dokusunda, yutakta ve gırtlakta iltihaplanmaya yol açabilir.
Geniz Akıntısı Nasıl Gelişir?
Üst solunum yolunu oluşturan bütün anatomik bölgeler, kan damarlarının yoğun olarak bulunduğu özel bir epitel doku ile kaplıdır. Mukoza adı verilen bu doku; yüzeyinin nemli olması ve bol damar içeriği sayesinde havanın ısıtılması ve nemlendirilmesinde oldukça önemli bir rol oynar. Solunan havanın içeriği ile vücuttaki çeşitli fizyolojik olaylara bağlı olarak mukozada çeşitli değişimle gelişebilir ve mukozada ödemleşme veya iltihaplanma gerçekleşebilir.
Mukozadaki değişimler, yüzeyin nemlenmesinden sorumlu salgıların miktarını artırarak üst solunum yolu boyunca akıntıya neden olur. Sıvı kıvamdaki bu salgı mikroorganizmaların üremesi için elverişli bir ortam oluşturduğundan, başta berrak renkli bir sıvı halinde olsa da zamanla iltihaplı bir kıvam kazanarak sarı-yeşil renk alır. İltihaplı akıntı üst solunum yolu boyunca tüm dokularda iltihaplanmaya ve enfeksiyonlara neden olabilir.
Bahsedilen akıntı geniz bölgesinden ağız ve yutağa doğru aktığında, geniz akıntısı veya postnazal akıntı olarak ifade edilir.
Geniz Akıntısı Neden Olur?
Geniz akıntısı, temelde üst solunum yollarının iltihaplanması veya çeşitli etkenler sonucu tahriş olmasıyla ortaya çıksa da çok çeşitli sebepler sonucunda gelişebilir. Hastalarda geniz akıntısı şikâyeti, sıklıkla aşağıdaki sebeplerle gözlenmiştir:
Üst solunum yolunun viral enfeksiyonları: Geniz akıntısının en sık sebeplerinden biri burun boşluğu, geniz ve diğer üst solunum yolu mukozasının iltihaplanmasına yol açan virüs enfeksiyonlarıdır. Başta nezle ve grip olmak üzere, solunum yoluyla bulaşan her türlü enfeksiyonda iltihaplı geniz akıntısı gelişebilir.
Sinüzit: Burun boşluğuna açılan sinüslere ait mukozanın iltihaplanması sonucu, salgı miktarındaki artışa bağlı geniz akıntısı sıklıkla görülür.
Solunan havanın kuru olması: Kuru hava, mukozada tahrişe yol açarak salgı üretimini tetikler ve geniz akıntısı ile sonuçlanır.
Soğuk hava: Solunan havanın düşük sıcaklıkta olması durumunda, mukozadaki damarlar daralarak mukoza salgısında artışa neden olur ve geniz akıntısı meydana gelir.
Havadaki ani değişimler: Hava sıcaklığında, özelliğinde veya akımında ani değişiklikler, mukozadaki kan akışı ve salgı üretiminde değişiklikleri tetikleyerek geniz akıntısına neden olur.
Alerji: Doğadaki çeşitli biyolojik unsurlara karşı alerjik reaksiyon gösteren kişilerde yoğun mukoza salgısı üretimine bağlı geniz akıntısı görülür. Bu husus, özellikle alerjik rinit hastalarında tipiktir.
Yabancı cisim solunumu: Üst solunum yolunun herhangi bir bölgesinde yabancı bir cisim nedeniyle tıkanıklık meydana gelirse; hem mukoza salgısı artış gösterir hem de cismin bulunduğu bölge mikroorganizmalarca enfekte olarak salgının iltihaplanmasına neden olur. Artan mukoza salgısı geniz akıntısı olarak drene olabilir.
Hamilelik: Gebelikte çeşitli hormonların kandaki düzeylerinde değişiklikler ortaya çıkar. Bu yeni hormon dengesi, mukozadaki kan damarlarının genişlemesine ve salgı artışına yol açabilir. Dolayısıyla gebelikte fizyolojik nedenlerle geniz akıntısı gelişebilir.
Beslenme: Tüketilen çeşitli özelliklerdeki besinler (baharatlı, acı vs.), üst solunum yollarını tahriş ederek salgı üretimini tetikleyebilir. Sonuçta geniz akıntısı ortaya çıkabilir.
Sigara dumanı: Burun ve geniz mukozasını tahriş edebilecek sigara dumanı veya çeşitli kimyasallarla kontamine olan havanın solunması geniz akıntısına neden olabilir.
İlaçlar: Bazı antihipertansif ilaçlar veya doğum kontrol hapları gibi hormon içerikli ilaçlar, yan etki olarak geniz akıntısı yapabilir.
Geniz Akıntısına Hangi Belirtiler Eşlik Eder?
Geniz akıntısı şikâyeti, altta yatan sebebe bağlı olarak çeşitli belirtilere eşlik eder. Bu belirtiler aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Boğaz ağrısı: Geniz akıntısı doğrudan ağız boşluğu, dilin arka kısmı ve gırtlağa doğru drene olduğundan, iltihaplı geniz akıntısı bu bölgelerde de iltihaplanmaya neden olabilir. Buna bağlı olarak boğaz ağrısı şikâyeti gelişebilir.
Boğazda şişlik: Benzer mekanizmayla iltihaplanan gırtlak ve çevresi, boğazda şişlik olarak kendini gösterebilir.
Burun akıntısı: Geniz akıntısı, üst solunum yollarında burun akıntısı olarak da kendini gösterebilir.
Burun tıkanıklığı: Üst solunum yollarının iltihaplanması, mukozada ödeme yol açarak burun tıkanıklığı şeklinde ortaya çıkabilir.
Öksürük: Gırtlağın geniz akıntısı yoluyla tahriş olması ve iltihaplanması öksürüğe sebep olabilir. Aynı şekilde, üst solunum yolu enfeksiyonlarında mukozanın zarar görmesine bağlı olarak da öksürük refleksi tetiklenebilir.
Baş ağrısı: Sinüzite bağlı geniz akıntılarında baş ağrısı tabloya eşlik edebilir.
Bulantı ve kusma: Ağız boşluğuna ve gırtlağa drene olan geniz akıntısı, bulantıya yol açarak kusma refleksini tetikleyebilir.
Ağız kokusu: Uzun dönem geniz akıntısı ağız boşluğuna drene olan kişilerde, iltihaplı salgıya bağlı kötü ağız kokusu ortaya çıkabilir.
Kulak ağrısı, işitme kaybı gibi kulakla ilgili şikâyetler: Geniz bölgesi anatomik olarak orta kulakla bağlantılı olduğundan, iltihaplı salgı orta kulağa geçerek bu bölgenin iltihaplanmasına neden olabilir. Bu durumda orta kulak iltihabına bağlı belirtiler görülebilir.
Geniz Akıntısı Tedavisinde Ne Yapılır?
Geniz akıntısının giderilebilmesi için öncelikli olarak geniz akıntısının altında yatan sebebin doğru şekilde teşhis edilmesi gerekir. Titizlikle yapılan fizik muayene ve gerekli tetkiklerin verileri doğrultusunda tanı koyulduktan sonra tedavi planlanır. Geniz akıntısının tedavisinde atılacak adımlar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- Geniz akıntısı enfeksiyona bağlı geliştiği takdirde, sıklıkla ilaç tedavisine başvurulur. Bu doğrultuda, sinüzit gibi bakteriyel enfeksiyonların söz konusu olduğu durumlarda antibiyotik tedavisi verilirken; viral enfeksiyonlara bağlı olgularda semptomların kontrol altına alınmasına yönelik ilaçlar reçete edilebilir.
- Geniz akıntısının kaynağı olan mukoza salgısının azaltılması, şikâyetin giderilmesi adına temel hedeftir. Bu amaçla sıklıkla antihistaminik ilaçlar, dekonjestan burun spreyleri veya steroid içerikli intranazal spreyler kullanılır. Dekonjestan spreyler hekim onayı olmadan, gereğinden uzun süre kullanıldığında; semptomların daha da kötüleşmesine ve burun tıkanıklığı başta olmak üzere hastalık şikâyetlerinin artmasına neden olabilir. Bu bakımdan, ilaçların hekim kontrolü ve talimatına uygun olarak kullanılması önemlidir.
- Geniz akıntısına yol açan mukoza salgısının daha akışkan hale getirilmesi de semptomatik olarak fayda sağlayacaktır. Bu anlamda, hastalık süresince bol sıvı tüketilmesi oldukça yararlıdır. Sıcak içecek veya çorba tüketimi de önerilir. Salgının akışkan hale getirilmesinde mukolitik özellikteki ilaçların reçete edilmesi de bir başka yöntemdir.
- Buhar üreten makinelerin kullanılarak burun boşluğunun nemlendirilmesi, tuzlu su veya okyanus suyu içerikli solüsyonlarla burun boşluğunun sık sık yıkanması geniz akıntısının giderilmesinde uygulanabilecek diğer yöntemler arasında sayılabilir.