Kist; vücudun herhangi bir bölgesinde bazı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan içi sıvı dolu, yumru şeklinde kitlelere verilen isimdir. Dokular ya da organlarda görülebilen kistlerin boyutları değişkenlik gösterir. Çoğunlukla iyi huylu olan kistler herhangi bir belirtiye neden olmadan ortaya çıkabilir. Bu tip kistler belli aralıklarla takip edilir. Büyük boyutlu olan kistlerin ise cerrahi müdahaleyle alınması gerekebilir.
Kist ve Tümör Arasındaki Fark Nedir?
Kist ve tümör görünüm itibariyle benzer özelliklere sahiptir. Bununla birlikte, yapıları tamamen farklıdır. Kistler de tümörler gibi iyi ya da kötü huylu olsa da çoğu kist vücutta herhangi bir hasara neden olmaz. Kistlerin daha çok deri altı ve yumurtalıklarda çıktığı söylenebilir. Çoğu iyi huyludur ve yavaş gelişim gösterir. Genel anlamda başka bir hastalığa neden olmaz.
Tümörler ise vücudun herhangi bir bölümü ve dokusunda ortaya çıkabilir. Kötü huylu tümörler kanser olarak adlandırılır. Hızlı bir şekilde yayılabilir ve şiddetli belirtilere neden olabilir.
Kist Neden Olur?
Kist oluşumuna neden olabilecek faktörler şu şekildedir:
-
- Genetik faktörler
- Doğumsal (konjenital) hastalıklar
- Vücudun çeşitli bölgelerinde ortaya çıkan iyi ya da kötü huylu tümörler
- Hücre deformasyonları ya da hücre ölümleri
- Kronik enflamatuar rahatsızlıklar
- Enfeksiyonlar
- Geçirilen cerrahi operasyonlar
- Travmalar ve yaralanmalar
Kist Belirtileri Nelerdir?
Küçük ve belli belirsiz olan kistler genellikle herhangi bir belirtiye neden olmaz. Bununla birlikte, kistlerin çoğu şişlikler şeklinde kendini gösterir. Belirtiler ise kistin bulunduğu vücut bölgesi ve tipine göre değişkenlik gösterir.
Bazı kist türlerinin yaygın görülen belirtileri şu şekildedir:
-
- Kadınlarda sık karşılaşılan yumurtalık kistleri bazı durumlarda asemptomatik olsa da bazı vakalarda oldukça şiddetli seyreder. Bu durumda, karında ağrı ve şişlik, adet öncesi ve adet döneminde pelvik ağrı, düzensiz adet kanamaları, bağırsak hareketleri sırasında ağrı hissi, sırt ve bel ağrıları, mide bulantısı ve kusma, kısırlık, hormonal dengesizlik ve cinsel ilişki sırasında ağrı gibi belirtiler görülür.
- Epidermoid ve dermoid kistler yumru şeklinde kendini gösterir. Genellikle içi dolu olan bu kistler gözle görülür şekilde ve kırmızımsı renktedir.
- İç organlarda görülen kistler belirti göstermeyebilir. Bununla birlikte, akciğer, karaciğer ve böbrek gibi organlarda işlev kaybı ve bu bölgelerde ağrıya neden olabilir. Böbrek kistinde bulantı ve kusma da görülebilir.
Bu belirtiler kistin tipine göre değişebileceği gibi kistin boyutuna göre de farklılaşır. Karaciğer, akciğer ve böbrek gibi organlarda çok büyük boyutlara ulaşan kistler, keskin ağrılara neden olabilir. Bu ağrılar deri altında görülen çok büyük kistler nedeniyle de oluşabilir.
Bazı durumlarda bu ağrıların şiddeti artabilir. Hastaların belli pozisyonlarda durması ya da ani hareket etmesiyle ağrı şiddetlenebilir. Bazı durumlarda ise içi sıvı dolu kistin patlaması da ağrıya neden olur. Bu durumda çok keskin ve dayanılmaz acıya sebep olan belirtiler görülebilir. Böyle bir durumda, hastaların vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurması gerekir.
Kist Türleri
Vücudun çeşitli bölgelerinde kist oluşumu görülebilir. Yaygın olarak karşımıza çıkan bazı kist türleri şu şekildedir:
Yumurtalık (Over) ve Rahim Kistleri
Over kisti olarak da bilinen yumurtalık kistleri en sık görülen kist türlerinden biridir. İçi sıvıyla dolu olan bu kistler yumurtalıkların birinde ya da her iki yumurtalıkta da görülebilir. Hem yumurtalık hem de çikolata kistleri çoğunlukla medikal yöntemlerle tedavi edilir.
Böbrek Kistleri
Böbrek kistleri doğumsal olabileceği gibi tıkanıklıklar nedeniyle de oluşabilir. Bu organda ortaya çıkan soliter kistler çok çeşitlidir. Bu kist türünün böbrek hastalığı olan kişilerde görülme riski daha fazladır.
Meme Kistleri
Kadınlarda sık görülen meme kistleri çoğu zaman iyi huyludur ve herhangi bir belirtiye neden olmaz. Bazı durumlarda ise kitlenin bulunduğu bölgeye temas sonucu ağrı ve hassasiyet görülebilir. Kistin boyutu ve adet dönemine göre belirtiler şiddetlenebilir.
Dermoid ve Epidermoid Kistler
Genellikle embriyo döneminde ortaya çıkan dermoid ve epidermoid kistler, deri altında yağ ve keratin gibi maddelerin birikmesi sonucu oluşur. Çoğunlukla boyun bölgesinde görülür.
Dermoid kistler boyunla birlikte en sık çenede ortaya çıkar. Bununla birlikte, vücudun herhangi bir bölgesinde görülebilen dermoid kistler doğumda ortaya çıkan bir durum olsa da çoğu zaman belirti göstermez. Bu kistler; özellikle çocuk 3-4 yaşına geldiğinde gözle görülür hale gelir. Hareketli bir yapıya sahip olan bu kistlerde ter ve yağ bezlerinin yanı sıra kıl folikülleri de görülebilir.
Epidermoid kistler ise en sık göz, kaş ve burun bölgelerinde ortaya çıkar. Genellikle doğumdan hemen sonra tespit edilebilir.
Bu iki kist türü görüntü olarak birbirine oldukça benzer yapıdadır. İki kist de sarımsı-kırmızımsı bir renkte, içi dolu yumrular şeklinde kendini gösterir. İltihaplı kitleler daha kırmızı bir renkte olabilir. İki kist türünün ayrıldığı nokta ise dermoid kistlerin içinin dolu olması, ancak epidermoid kistlerde yağ ya da ter bezinin görülmemesidir.
Bu kist çeşitlerinin yanı sıra, el bileğinde görülen ganglion kisti, dizde ortaya çıkan baker kisti, kistik akneler ve mukoza kistleri gibi farklı kist türleri de bulunur.
Kist Tanısı Nasıl Konur?
Kist tanısında öncelikle fiziki muayene sırasında hastalarda hangi belirtilerin görüldüğüne bakılır. Boyut olarak büyük kistler ağrı gibi belli semptomlara neden olabilir. Bu belirtilerin vücutta nerede görüldüğü de oldukça önemlidir. Ayrıca, deri altı ya da üstünde ortaya çıkan şişlikler kistin daha kolay tespit edilmesini sağlar.
Özellikle iç organlarda meydana gelen kistler için tanı sürecinde görüntüleme yöntemlerinden yararlanılır. Ultrasonografi, kesin tanı için öncelikli olarak kullanılan yöntemdir. Yumurtalık kistleri başta olmak üzere karaciğer, akciğer ve böbrek kistlerinin teşhisinde ultrasonografi yöntemine başvurulur. Bu sayede, kistin tam konumu ve boyutları hakkında detaylı bilgi elde edilebilir.
Bazı durumlarda ise hiçbir belirti göstermeyen kistler tesadüfen keşfedilir. Bu durumda, hastalar, farklı bir nedenle sağlık kurumuna başvurmuş olabilir. Kistin boyutu ve konumuna göre ciddi bir rahatsızlığa neden olabileceği durumlarda cerrahi yöntemlerden faydalanılır.
Kist Tedavisinde Hangi Yöntemler Kullanılır?
Kist tedavisi; kistin boyutu, yeri ve hastanın genel sağlık durumuna göre planlanır. Bazı küçük boyutlu kistler herhangi bir belirtiye neden olmadığı için yalnızca düzenli olarak takip edilir. Zaman içinde büyük boyutlara ulaşan ve hastaların sağlığını tehdit etmeye başlayan kistlere ise müdahale edilmesi gerekir.
Deri kistleri genellikle küçük bir kesiyle alınırken, yumurtalık kistleri için cerrahi operasyon ya da ilaçlı tedavi uygulanır. Bazı durumlarda ise kistin yalnızca içi boşaltılır. Kistlerin oluşum bölgesi fark etmeksizin tüm uygulamalardan sonra kistten örnek alınması gerekir. Patolojik incelemenin ardından kistin iyi ya da kötü huylu olduğu belirlenir.