Dispepsi

Dispepsi



Kişiler, hayat boyu çeşitli sağlık sorunları ile karşı karşıya kalır. Vücudumuzu doğrudan etkileyen ve günlük hayatta sık karşılaşılan sağlık sorunlarının başında mide-bağırsak sistemi ile alakalı problemler gelir. Sindirim sistemiyle alakalı problemler beslenme alışkanlığı ile yakın ilişkili olduğu gibi, çeşitli hastalıklardan da ileri gelebilir. Tüm bunların yanında, günümüzde sık görülen sindirim rahatsızlıklarından biri de dispepsidir.

Dispepsi Nedir?

Dispepsi veya fonksiyonel dispepsi; özellikle mide ve onikiparmak bağırsağındaki birtakım fonksiyonel bozukluklarının sindirim sisteminde rahatsızlığa sebep olmasıdır. Buna göre; dispeptik olan kişilerde altta yatan organik herhangi bir neden olmamasına rağmen, organların çalışmasında çeşitli işlev bozuklukları gelişerek hazımsızlık, şişkinlik, ishal gibi sindirim sistemine dair farklı şikâyetler meydana gelir. Şikâyetler hastadan hastaya değişkenlik gösterebildiği gibi, aynı hastada zamanla farklı belirtiler de gelişebilir. Ortaya çıkan belirtiler en az 1 ay boyunca devam eder.

Fonksiyonel dispepsi geliştiği takdirde, hastaların hayat kalitesi ciddi manada olumsuz etkilenebilir. Semptomlar 1 ila 6 aydan uzun sebat edebildiğinden, kişiler uzun süreli sindirim sistemi problemlerine maruz kalabilir. Araştırmalar toplumun yüzde 20’sinde dispeptik yakınmaların mevcut olduğunu ortaya koymuştur.

Dispepsi Neden Olur?

Dispeptik semptomların hangi sebeplerle ortaya çıktığı tam olarak bilinmemektedir. Bununla beraber, bir hastada ortaya çıkan sindirim sistemi ile alakalı şikâyetlerin organik sebeplere veya çeşitli hastalıklara bağlı olarak geliştiğine dair kanıt bulunamadığında, ilgili organlarda fonksiyonel birtakım bozuklukların geliştiği kabul edilerek fonksiyonel dispepsi tanısı konulabilir.

Dispepsi, hastalıklarla doğrudan ilişkilendirilmese de çeşitli risk faktörleri ile alakalıdır. Bu anlamda, aşağıdaki özelliklere sahip kişilerde dispeptik şikâyetlerin gelişme olasılığı toplumun geri kalanına göre daha yüksektir:

• Cinsiyet: Araştırmalara göre, dispeptik yakınmalar kadınlarda daha sık görülmektedir. Bir diğer deyişle, kadınların sindirim sisteminde dispepsi geliştirme riski erkeklerinkine göre daha yüksektir.

• Stresli hayat veya çeşitli psikolojik sorunlar: Günlük yaşamda sıklıkla strese maruz kalınması, sindirim sisteminin işlevlerinde bozulmalara yol açabilir. Benzer şekilde, depresyon veya anksiyete gibi psikolojik sorunlar yaşayan kişilerde sindirim sorunlarına daha fazla rastlanılmaktadır.

• Sigara kullanımı: Sigara ve alkol tüketimi gibi zararlı alışkanlıklar sürekli hale geldiğinde mide-bağırsak işlevlerinde aksamalara yol açabilir.

• Beslenme alışkanlığı: Yetersiz, dengesiz ve sağlıksız beslenme alışkanlığı mide ve bağırsak çalışma düzeninde değişimlere ve bozulmalara neden olur.

• İlaç kullanımı: Ateş düşürücü ve ağrı kesici özelliklerde olan non steroidal antienflamatuar ilaçları (NSAİİ) kullanan kişilerde mide-bağırsak işlevleri zarar görebilir.

• Çölyak hastalığı: Tedavisi olmayan bu hastalıkta, dispepsinin ortaya çıkardığı rahatsızlıklar gözlemlenebilir.

• Enfeksiyonlar veya bağırsak florasındaki değişimler: Özellikle midenin işlevinin bozulmasında önemli etkenlerden biri olan H. pylori bakterisinin yol açtığı enfeksiyonlarda; mide asidinin artması veya yanlış antibiyotik kullanımı gibi çeşitli etkenler sonucu bağırsaktaki faydalı bakterilerin değişmesi durumunda dispepsi gelişebilir.

Dispepsi Belirtileri Nelerdir?

Dispepsi temelde mide ve onikiparmak bağırsağındaki işlevsel aksamalardan kaynaklandığından, klinikte neden olduğu belirtiler bu bölgelerle alakalı olarak gelişir. Aşağıdaki belirtiler sıklıkla dispeptik yakınmalar olarak kabul edilir:

• Üst sindirim sistemi bölgesinde yanma ve acı

• Karın ağrısı

• Geğirme

• Şişkinlik ve gaz hissi

• Yemek sonrası çabuk doyma veya az yemekle rahatsız edici şekilde doygunluk hissetme

• Bulantı, kusma

• Kötü ağız kokusu

• Kilo kaybı

Dispepsi Tanısı Nasıl Konur?

Dispepsi tanısı; benzer şikâyetlere neden olan diğer hastalıkların ekarte edilmesi, yani yokluğunun tespit edilmesi durumunda konur. Buna yönelik olarak, hekim tarafından hastalık hikayesi ayrıntılı olarak alınır ve detaylı fizik muayene yapılır. Gerekli görüldüğü takdirde ek görüntüleme ve laboratuvar tetkiklerine başvurulabilir. Nihayetinde, aşağıda bulunan belirtilerden bir ya da birden fazlasının son 3 ayda mevcut olması, ayrıca belirtilerin fonksiyonel dispepsi tanısından 6 ay öncesinde başlamış olması halinde fonksiyonel dispepsi tanısı söz konusu olabilir:

• Karın ağrısı

• Rahatsızlık hissi

• Erken doyma

• Karında veya göğüste yanma hissi

• Yemek sonrası doygunluk hissi

• Belirtileri açıklayabilecek organik bir sebebin olmaması veya altta yatan bir hastalığın olmaması

Dispeptik şikâyetler sıklıkla farklı sindirim problemlerinde de görülebildiğinden, ayırıcı tanı yapılırken aşağıdaki şu hastalıklarla karıştırılabilir:

• Gastroözofageal reflü hastalığı

• Peptik ülser hastalığı

• Gastroparezi (mide tembelliği)

• İrritabl bağırsak sendromu

• Üst sindirim sisteminin kanserleri

Burada önemli olan nokta, dispepsi tanısının konulabilmesi için organik bir sebebin tespit edilememesinin gerektiğidir. Kişide yukarıda ifade edilen hastalıklardan şüpheleniliyorsa, bu hastalıkların tanısında gereken somut delillerin tespit edilmesi gerekir. Aksi takdirde, dispeptik yakınmalara sahip kişilerde belirli bir hastalık tespit edilemediğinde fonksiyonel dispepsi tanısı konur.

Dispepsi Tedavisinde Neler Yapılır?

Dispeptik şikâyetlere çok çeşitli hastalıkların neden olabilmesi ve fonksiyonel dispepsi hastaları arasında dahi semptomların tür ve şiddeti açısından farklılık göstermesi nedeniyle, fonksiyonel dispepsiye yönelik tedavi yaklaşımı kişiden kişiye farklılık gösterir. Etkili bir tedavinin yapılabilmesi doğru tanının konulmasına bağlıdır. Bu anlamda, dispeptik semptomlara yol açan organik bir patolojinin tespit edilmesi durumunda, ilgili hastalığın spesifik tedavisinin uygulanması gerekir.

Fonksiyonel dispepsi tanısı konulduğunda ise hastadaki şikâyetlere yönelik semptomatik tedavi planlanır. Bu doğrultuda aşağıdaki yaklaşımlar dispepsi tedavisinde sıklıkla benimsenir:

• Karında veya göğüste yanma ile seyreden dispepside; öncelikle mide asidini düzenleyici antiasitler, antihistaminikler veya proton pompa inhibitörleri reçete edilir. Semptomlara H. pylori enfeksiyonun sebep olduğu tespit edilirse, antibiyotik tedavisi uygulanabilir.

• Hazımsızlık veya şişkinlik şikâyetlerine yönelik prokinetik ilaçlar, mide boşaltımını artıran ilaçlar veya bağırsak düzenleyici ürünler önerilebilir. Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme alışkanlığının kazandırılması bu noktada önemlidir. Gerekli görüldüğü takdirde beslenme, uzman bir diyetisyen tarafından profesyonel bir şekilde düzenlenebilir.

• Stres dispepsi gelişiminde önemli bir risk faktörü olduğundan, stres yönetimine yönelik tavsiyeler verilebilir; gerekirse stres veya anksiyete bozuklukları gibi psikolojik rahatsızlıklara yönelik tedaviler planlanabilir. Gerekirse ilaç tedavisi veya psikoterapi de tercih edilebilir.

• Sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklara son verilmelidir.

• Düzenli egzersiz yapmak mide-bağırsak işlevlerinin düzenlenmesinde faydalıdır. Fazla kilolu olan kişilerin ideal kiloya ulaşması sindirim sistemi sağlığı için oldukça önemlidir.

Uzm. Dr.
İrfan Berber
İç Hastalıkları
MEDICANA ATAŞEHİR
Profili Gör
Oluşturma: 23.03.2021 03:03
Son Güncelleme: 03.11.2023 01:30
Oluşturan: İrfan Berber
+A A-

İlgili Bölüm Hekimleri