Kolesterol

Kolesterol



Dünya genelinde sağlık sorunlarına bağlı ölümlerin en başta gelen sebebi kalp-damar hastalıklarıdır. Kalp hastalıkları vücudun metabolizmasıyla ve bununla ilişkili biyokimyasal maddelerle yakından ilişkilidir. Kişinin beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivitesi, stres durumu gibi faktörler vücut metabolizmasını ve kalp sağlığını doğrudan etkiler. Bu doğrultuda ele alınması gereken, metabolizma ile ilişkili parametrelerden biri kandaki kolesterol düzeyidir.

Kolesterol Nedir?

Kolesterol, beslenme veya metabolizma sürecindeki birtakım biyokimyasal reaksiyonlar sonucunda vücutta üretilen, çeşitli fizyolojik fonksiyonlarda önemli görevleri olan bir besin maddesidir. Besinler, enerji üretiminde kullanılan makrobesinler ve fizyolojik olaylarda görev alan mikrobesinler olmak üzere iki alt kategoride sınıflandırılır. Makrobesinleri protein, karbonhidrat ve yağlar oluştururken; mikrobesinler arasında vitaminler ve mineraller yer alır. Kolesterol, yağ kapsamında değerlendirilen besin maddelerinden üretilir ve vücut fonksiyonlarında kullanılır.

Kolesterol, yağ asitlerinin uzun zincir ve halkasal formlar almasıyla üretilen ve vücut dokusuna kazandırılan bir madde olduğu gibi, belirli hormonların üretiminde hammadde olarak da kullanılabilir. Özellikle böbreküstü bezlerinde üretilen, vücudun su-tuz dengesini, stres durumlarına yanıtını belirleyen; kan şekerinin düzenlenmesi, ikincil cinsiyet karakterlerinin oluşması gibi fonksiyonları olan kortizol, aldosteron, östrojen, testosteron gibi hormonların üretiminde doğrudan kullanılır. Hücrelerin dış kısmını oluşturan zarların yapısında da kolesterol bulunur. Ayrıca, sindirimde önemli görevleri olan safra sıvısındaki asitlerin ve tuzların yapımında da görev alır.

Yağlar, makrobesinler arasında vücuda en fazla enerji kazandıran besin maddeleridir. Vücuttaki hücre ve dokuların önemli bir kısmının yapısında da yağ bulunur. Dokuların yapısal bütünlüklerini koruması ve enerji elde etmesi için yağların gerekli dokulara taşınması oldukça önemlidir. Yağların kan dolaşımında taşınması esnasında zarar görmemesi ve etkili şekilde transferinin sağlanması da yine kolesterol sayesinde mümkündür.

Tüm bu fizyolojik fonksiyonlarının yanında, kolesterolün kanda kontrolsüz şekilde artması belirli sağlık sorunlarının gelişimini tetikleyebilir. Başta kalp damar hastalıkları olmak üzere diyabet, obezite, serebrovasküler hastalıklar gibi sık görülen ve hayatı tehdit edebilen rahatsızlıkların gelişiminde kolesterol yüksekliği kritik bir rol oynar. Bu nedenle kolesterolün ideal düzey aralığında tutulması oldukça önemlidir.

Kolesterol Yüksekliği Neden Olur?

Kolesterolün vücuda kazandırılmasının iki yolu vardır. Bunlardan ilki, kolesterolün beslenme ile bitkisel veya hayvansal gıdalardan elde edilmesidir. Beslenmeyle alınan yağlar belirli oranda kolesterol de içerdiğinden, doymamış veya doymuş yağ tüketimi yoluyla yüksek miktarda kolesterol alınabilir. Vücuda yeterli miktarda kolesterol beslenme yoluyla, sağlık için yararlı ve gerekli yağlar vasıtasıyla alındığında, vücutta gereksiz kolesterol üretiminin önüne geçilir.

Diğer kazanım yolu ise beslenme ile alınan karbonhidrat veya yağ asitlerinin dokularda kolesterol üretmesidir. Glikoz gibi basit şekerlerin bolca bulunduğu tahıl, unlu mamuller, makarna, patates gibi ürünlerin çok tüketilmesi sonucu alınan fazla karbonhidratın vücutta depolanması gerekir. Fazla alınan glikoz ve diğer maddeler, yağ asitlerine ya da kolesterole dönüştürülerek metabolize edilir. Sonuçta kandaki kolesterol düzeyi yükselir.

Bu doğrultuda, kan kolesterol düzeyinin kontrolsüz ve sağlıksız yüksekliğinin en önemli sebeplerinden birinin beslenme alışkanlığı olduğu söylenebilir. Vücutta bazı besin maddelerinin denetimsiz şekilde artması kolesterol yüksekliği ile sonuçlanabilir. Bu ise kalp hastalıkları başta olmak üzere ciddi sağlık problemlerine neden olabilir.

Kolesterol Nasıl Düşer?

Kolesterol yüksekliğinin giderilmesinde ilk ve en önemli adım yaşam tarzı değişikliklerinde bulunmaktır. Beslenmeyle alınan karbonhidrat ve zararlı yağların azaltılarak, örneğin Akdeniz tipi beslenmeye ağırlık verilmesi, vücudun ihtiyaç duyduğu kadar kolesterolün temin edilmesini ve vücutta toksik düzeyde kolesterol üretilmesini engeller. Sigara ve alkol tüketimi gibi zararlı alışkanlıklara son verilmesi de kolesterolün düşürülmesinde yararlıdır. Bunun yanında, fiziksel aktiviteler de kan glikoz seviyesini kontrol altına alıp fazla yağ dokusunun yıkılmasını sağlayarak kolesterolün düşürülmesine katkıda bulunur.

Yaşam tarzı değişikliklerine rağmen kontrol altına alınamayan yüksek kolesterol düzeylerinde hekim kararıyla medikal tedavi verilmesi gerekebilir. Kolesterol yüksekliği kalp damar hastalıkları ve serebrovasküler hastalıklarda etkili olduğundan, bu rahatsızlıkların tedavisinde ve önlenmesinde kolesterol düşürücü ilaçlardan sıklıkla yararlanılır. Bu ilaçlar arasında vücuttaki kolesterol üretimini baskılayan ilaçlar (statinler), besinlerle alınan kolesterolün emilimini engelleyen ilaçlar, safra asidi bağlayıcılar ve yeni nesil biyolojik ajanlar yer alır.

Kolesterol Hakkında Sık Sorulan Sorular

Kolesterol yüksekliğinin giderilmesinde ilk ve en önemli adım yaşam tarzı değişikliklerinde bulunmaktır. Tütün ve alkol ürünleri tüketmemek ve fiziksel aktivite önerilmektedir.

Hekim kararıyla medikal tedavi verilmesi gerekebilir. Kolesterol yüksekliği kalp damar hastalıkları ve serebrovasküler hastalıklarda etkili olduğundan, kolesterol düşürücü ilaçlardan sıklıkla yararlanılır

Uzm. Dr.
Semiha Ayaydın Kaplan
İç Hastalıkları
MEDICANA KADIKÖY
Profili Gör
Oluşturma: 08.04.2022 10:48
Son Güncelleme: 31.05.2024 01:04
Oluşturan: Semiha Ayaydın Kaplan
+A A-

İlgili Bölüm Hekimleri