Hiperkinetik hareket bozukluklarından biri olan tremor; vücudun bir ya da birden fazla bölümünde görülen istem dışı, kontrol edilemeyen hareketlerdir. Ritmik hareketler nedeniyle titreme hastalığı olarak da bilinen tremor çok farklı nedenlerle ortaya çıkmaktadır. Beynin kas hareketlerini kontrol eden bölgelerinde meydana gelen hasarlardan Parkinson gibi hastalıklar ve strese kadar farklı faktörler Tremor hastalığına neden olmaktadır.
Etkilenen vücut uzuvları ve gösterilen semptomlara göre çeşitli tremor tipleri bulunmaktadır. Belli semptomlarla karakterize olan bu tiplerin tanı ve tedavisinde bazı yöntemler kullanılmaktadır. İlaç tedavileri ve ilerleyen dönemlerde cerrahi müdahale ile hastalar günlük yaşam aktivitelerine devam edebilmektedir.
Tremor Neden Olur?
Tremor, nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte pek çok faktöre bağlı olarak gelişebilmektedir. Günlük hayatta görülen titremelerin çoğu aşırı değildir, bu yüzden normal olarak adlandırılır. Genetik faktörler, çevresel faktörler, psikolojik faktörler ve en önemlisi de sinir sistemini bozan hasarlar tremora neden olabilmektedir.
Hastalığa neden olan genler belli değildir; bununla birlikte, hastaların ailelerinin tıbbi geçmişlerinde tremor görülmüşse bu hastalarda belirtiler normalden daha erken görülebilmektedir.
Beynin belli bölgelerinde görülen ve kas ve iskelet sistemini etkileyen hasarlar da tremorun nedeni olabilmektedir. Bununla birlikte, hastaların beyin görüntülerinde anormalliğe rastlanmamaktadır. Özellikle Esansiyel tremorda hekimler öncelikle sinir sisteminde görülen ve kas sistemine etki eden hasarlardan şüphelenmektedir. Beyin görüntülerinin normal olması hastalığa tanı koymayı da zorlaştırmaktadır.
Titremeye neden olan bazı faktörler şunlardır:
- Stres ve yorgunluk,
- İleri yaş,
- Aşırı kafein tüketimi,
- Aşırı efor sarf etme kaynaklı kas yorgunluğu,
- Düşük kan düzeyi.
Tremor, bazı hastalarda ise çeşitli hastalıklar ve diğer tıbbi nedenlerle ortaya çıkabilmektedir. Kaza ve yaralanmalara bağlı kafa travmaları, Parkinson hastalığı, felç, beyin tümörleri, vücudun normalden daha fazla tiroid üretmesine neden olan hipertiroidi, multipl skleroz ve alkol bağımlılığı bu nedenlerden bazılarıdır. Bazı hastalıklar için kullanılan ilaçlar ve etken maddeleri de titremelere neden olabilmektedir. Bu ilaçlar arasında bazı psikiyatrik rahatsızlıklarda kullanılan ilaçlar, amfetaminler ve hormon dengesini bozan kortikosteroidler bulunmaktadır.
Bazı araştırmacılar tremora neden olan yapının talamus olduğunu düşünmektedir. Kas ve iskelet sistemi üzerinde etkili olan ve hareketlerin kontrolünü sağlayan talamusun hasarlı beyin aktivitelerinden etkilenmesi de tremorun nedenlerinden biri olabilmektedir.
Tremor Tipleri Nelerdir?
Tremor hastalığının çok farklı tipleri olsa da temelde istirahat tremoru ve hareket tremoru olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
İstirahat tremoru, kişiler dinlenme halindeyken ve kaslar istemli bir şekilde kasılı değilken ortaya çıkan tremor tipidir. Genellikle eller ve ayaklarda görülen titremeler, hasta hareket etmeye başladığı zaman kaybolmaktadır.
Hareket tremoru ise kişiler hareket halindeyken ve kaslar istemli bir şekilde kasılı iken ortaya çıkan tremor tipidir. Hareket halindeyken görülen titremelerin başlangıç zamanları yoktur. Bu tip tremorlar başlangıç zamanlarına göre inisiyal, dinamik ve intansiyonel olmak üzere 3’e ayrılmaktadır.
Hareket tremoru içinde değerlendirilen postüral tremor ise heyecan, korku, gerginlik gibi durumlarda amplitüdün arttığı, yer çekimine karşı belli bir pozisyonun korunması ile görülen tremor tipidir.
Esansiyel Tremor
Genel olarak %1-5 oranında en sık görülen tremor tipi Esansiyel tremordur. Bu tipte, hastalarda tremor belirtilerinden farklı olarak herhangi bir nörolojik bulguya rastlanmamaktadır. Nedeni belli olmayan titreme hastalığı olarak da bilinen Esansiyel tremorda baş ve boyun bölgelerinin yanı sıra eller de etkilemektedir. Genellikle yetişkinlerde görülen bu titremeler tek elde başlamakta ve zaman içinde diğer ele de yayılmaktadır. Nesnelerin kavranması ya da yazı yazmak gibi basit motor hareketlerinde titremeler artış gösterirken istirahat ya da uyku halinde ve alkol alındığında ise titremeler durmaktadır.
Çoğunlukla ellerde oluşan, bacak ve gövdede nadiren görülen Esansiyel tremorun artmasına neden olan faktörler de bulunmaktadır. Stres, yorgunluk, heyecan, sinir, ısı değişimleri ve duygu durumunda yaşanan diğer değişiklikler bu faktörlerden bazılarıdır.
Belirtileri Nelerdir?
Tremorun farklı tiplerine göre hastalarda görülen semptomlar da değişiklik göstermektedir. Bununla birlikte, özellikle ilk evrelerde hastaların çoğunda benzer belirtiler görülmektedir.
- Vücudun kol, bacak, el, ayak bölümleri ile kafa ve boyun bölgelerinde görülen istemsiz titremeler,
- Yazı yazmada görülen zorluklar,
- Nesneleri kavramada ve kontrol etmede güçlük yaşanması,
- Konuşurken sesin ve dilin titremesi.
Tremorun en sık görülen tipi olan Esansiyal tremorda ise bu ek semptomlar da gözlenmektedir:
- Stresli ve yoğun dönemlerde titremelerin artması,
- Hareket halinde artan titremelerin istirahat halinde iken yavaşlaması,
- Dinlenme anında bile titremelerin görülmesi,
- Göz, göz kapakları ve yüzün belli bölgelerinde görülen seğirmeler,
- Düşme ve yaralanmalara neden olan ve çok sık görülmeyen denge problemleri.
Tremor Hastalığına Tanı Nasıl Konulur?
Titreme hastalığının tanısı için belirli bir kan testi ya da tetkik bulunmamaktadır. Bu nedenle, hastalığın tanısı ancak semptomların benzediği diğer hastalıkların ekarte edilmesi ile yapılabilmektedir. Bu amaçla kan ve idrar testlerinden, elektromiyografiden (EMG) ve MR başta olmak üzere radyolojik görüntüleme yöntemlerinden yararlanılmaktadır.
Klinik muayene sırasında ise hastanın tıbbi öyküsü ve gösterdiği semptomlar dinlenmektedir. Uzman hekim fiziki muayenede öncelikle titremelerin şiddetini ölçmek istemektedir. Bu amaçla hastalardan bazı hareketleri yapması beklenmektedir. Bu hareketler bir nesneyi kavramak ya da yazı yazmak gibi temel ve basit hareketleri kapsamaktadır. Aynı zamanda, hastanın kas ve iskelet sistemi, postürü ve reflekslerinin de değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla ise hekimler yine hastaların bazı hareketleri tekrar etmesini istemektedir. Parmak ucu ile yüzün belli bölgelerine dokunmak ya da düz bir çizgi üzerinde yürümek hastanın yapması gereken hareketlerden bazılarıdır.
Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Tremorun kesin bir tedavisi olmasa da semptomları azaltmak için uygulanan bazı yöntemler bulunmaktadır. Kullanılacak tedavi yöntemi belirlenirken hastalığın derecesi büyük önem taşımaktadır. Çok hafif titremeler için genellikle herhangi bir tedavi uygulanmamaktadır. Hastalar, bu hafif titremeler için çoğunlukla hekimlere de danışmamaktadır. Daha ağır ve şiddetli titremelerde ise ilaç tedavisi, botoks ve cerrahi müdahale gibi yöntemlerden yararlanılmaktadır.
İlaç Tedavisi
Esansiyel tremorun nedenini değil yalnızca titreme belirtilerini en aza indirmek amacıyla hastalara ilaç tedavisi uygulanmaktadır.
- Propranolol gibi adrenalin hormonunu ve şiddetli titremeleri sınırlayan beta-blokerlar,
- Adrenalin hormonunu sınırlayan ve bir çeşit kan basıncı ilacı olan flunarizin,
- Alpazolam gibi ruhsal durumu düzenleyici antidepresanlar,
- Primidon gibi sinir uçlarında görülen uyarılmayı azaltan antikonvülsan ilaçlar.
Botoks Tedavisi
Genellikle yüz ve kafa bölgelerinde uygulanan botoks, kasları zayıflatmak amacıyla kullanılmaktadır. Bu sayede titremeler en aza indirilmektedir. Botoks, bazı durumlarda ellere de uygulanmaktadır.
Cerrahi Müdahale
İlaçla tedavinin yeterli olmadığı durumlarda şiddetli titremeleri olan hastalara cerrahi operasyon da önerilmektedir.
Beyin pili olarak da bilinen Beyin Stimülasyon Cerrahisi, tremorun yanı sıra şiddetli titremelerin yaşandığı Parkinson ve distoni gibi hastalıklarda da kullanılan bir yöntemdir. Kas ve iskelet sistemi hareketlerinin kontrol bölgesi olan talamusa ince kablolarla küçük elektrotlar yerleştirilmektedir. Güç kaynağı olan pil ise genellikle göğüs kafesine yerleştirilmektedir. Belirlenen bölgelere yerleştirilen elektrotlar şiddetli titremeye neden olan beyin sinyallerinin önüne geçmektedir.
Stereotaktik radyocerrahi de cerrahi operasyonlardan biridir. Titremelere neden olan bölgeye güçlü X ışınları verilerek belirlenen bölge etkisiz hale getirilmektedir.
Sık Sorulan Sorular
- Tremor hastalığından korunmak mümkün müdür?
Esansiyel tremor başta olmak üzere herhangi bir titreme hastalığı bulunanlar yaşam tarzlarında bazı değişiklikler yaparak belirtileri en aza indirebilmektedir. Sigara kullanmamak, kafein içerikli içecekleri tüketmemek, stresli ve gergin ortamlardan uzak durmak ve nefes egzersizleri yapmak semptomların azalmasını sağlamaktadır.
- Esansiyel tremor hastaları günlük yaşamlarına devam edebilir mi?
Toplumda en yaygın olarak görülen hareket bozukluklarından biri olan Esansiyel tremor genel olarak ilerleyici bir hastalıktır. Fakat bu ilerleme oldukça yavaş olmakta ve yıllar alan bir sürece yayılmaktadır. Erken evrelerde ve hafif titremelerin görüldüğü dönemlerde hastalar günlük hayatına normal bir şekilde devam edebilmektedir. Bununla birlikte, titremelerin arttığı dönemlerde ve özellikle heyecan ve stresin arttığı sosyal ortamlarda titremeler de artabilmektedir. Bu ağır titremelerin görüldüğü hastalarda belirtilerin en aza indirilmesi için tedavi uygulamak gerekmektedir.
- Esansiyel tremor Parkinson hastalığının bir türü müdür?
Esansiyel tremor, toplum genelinde Parkinson’a göre 10 kat daha fazla görülmektedir. İki hastalığın en önemli farkı titremelerin görüldüğü zamandır; Parkinson’da titremeler dinlenme halinde yoğunlaşırken Esansiyel tremorda ise hareket halindeyken artmaktadır. Aynı zamanda, Esansiyel tremorda Parkinson’dan farklı olarak titreme dışında bir bulgu görülmemektedir.
- Esansiyel tremorda tedaviye ne zaman başlanır?
Esansiyel tremor genellikle hafif titremelerle başlamaktadır. Çoğu insan bu titremeler için doktora bile başvurmamaktadır. Bununla birlikte, titremlerin arttığı ve hastaların günlük yaşamını etkilemeye başladığı zaman tedaviye başlamak gerekmektedir.