Hemen Adet Olmak İçin Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Hemen Adet Olmak İçin Yapılması Gerekenler Nelerdir?



Adet kanaması kadın fizyolojisinin önemli bir parçasını oluşturur. Kadın vücudunun hormon sistemi ve üreme sisteminin birlikte çalışmasıyla meydana gelen adet kanaması döngüsünde ortaya çıkan bozukluklar çeşitli sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Bunun yanında belirli durumlar ya da kullanılan ilaçlar adet döngüsünde aksaklıklara neden olarak normalden daha uzun adet döngüleriyle sonuçlanabilir. Bu gibi problemler sebebiyle adet kanamasının gerçekleşmesine yardımcı olan tedavi yöntemleri geliştirilmiştir.

Adet Kanaması Nedir?

Adet kanaması belirli periyotlarla görülen ve kadın fizyolojisinin temel özelliklerinin başında gelen vajinal kanamaları ifade eder. Sağlıklı bir kadında uygun zaman dilimleri içinde, uygun süre boyunca belirli miktar kanın vajina yoluyla vücuttan uzaklaşması sağlıklı bir üreme sistemini gösterir. Bununla birlikte adet kanamasında yaşanan çeşitli aksaklıklar kadınlardaki belirli sağlık problemlerine işaret edebilir.

Adet Kanaması Nasıl Olur?

Kadında üreme sistemi yumurtalık (over), fallop tüpleri, rahim ve rahim ağzı (serviks) gibi iç organlar ile vajina ve vulva gibi dış organlardan meydana gelir. Yumurtalıklar ürettikleri çeşitli hormonlar sayesinde endokrin sistemin de önemli bir parçasını oluşturur. Fizyolojik olarak hormon sisteminin merkezini oluşturan beyindeki hipofiz bezinin ürettiği FSH ve LH adlı hormonların etkisiyle yumurtalıkta üremeyi sağlayan yumurta hücrelerinin olgunlaşması başlatılır. Yumurta hücreleri olgunlaştıkça, yumurtalıktaki diğer hücrelerden östrojen ve progesteron gibi kadın eşey hormonlarının üretimi tetiklenir.

Hipofizden salgılanan FSH ve LH ile yumurtalıktan üretilen östrojen ve progesteron vücuttaki çeşitli dokularda fizyolojik olayları tetkikler, hücrelerin gelişimini etkiler ve vücut gelişimini uyarır. Özellikle östrojen ve progesteron etkisiyle değişime uğrayan dokulardan biri gebeliğin gerçekleştiği rahim iç dokusudur. Endometrium adı da verilen rahim iç dokusu östrojen ve progesteron etkisiyle olası bir gebeliğe hazır hale getirilir. Sağlıklı bir gebelik meydana geldiğinde hormonların bu etkisi korunur ve progesteron hormonu sayesinde gebeliğin sağlıklı şekilde sürdürülmesi sağlanır.

Ancak gebelik gelişmediği takdirde yumurtalık tarafından progesteron hormon üretimine devam edilmez. Bunun sonucunda rahim iç dokusunun hormon desteği kesilir, iç doku zamanla dökülmeye ve kanamaya başlar. Dökülen ve kanayan doku parçaları rahimdeki kas tabakasının kasılması ile vajina yoluyla vücuttan uzaklaştırılır. Rahim iç dokusu, yeni başlayan döngüdeki östrojen etkisiyle olası bir gebeliğe yönelik hazırlığa yeniden başlar. Bu şekilde sürüp giden rahim iç dokusunun yenilenme ve dökülme süreci adet kanamasını tanımlar.

Adet Kanaması Olmaması Ne Anlama Gelir?

Kadınlarda adet kanamasının yokluğu veya amenore temelde iki ana başlık altında incelenir. Bu başlıklar doğuştan beri hiç adet görmemeyi ifade eden primer amenore ile doğal adet döngüsüne sahip olan kadınlarda sonradan gelişen adet görmemeyi tanımlayan sekonder amenoredir. Bu bakımdan aşağıdaki durumlarda hastalarda primer veya sekonder amenore ortaya çıkabilir:

  • Gebelik: Adet kanamasının kesilmesinin ve sekonder amenorenin en sık nedeni gebeliktir. Gebelik sonucunda progesteron salgısı kesilmez ve rahim iç dokusu dökülmeden canlılığını devam ettirir. Sonuçta adet kanaması görülmez.
  • Emzirme: Doğum sonrası emzirmenin uzun süre devam ettirilmesi, adet döngüsünden sorumlu hormon düzeylerinin baskılanmasına ve adet döngüsünün başlatılamamasına yol açar.
  • Menopoz: Yumurtalığın üreme fonksiyonlarını ve hormon üretim kapasitesini kaybetmesi halinde menopozdan söz edilir. Bu durumda sağlıklı bir rahim varlığında dahi adet döngüsü başlatılamaz ve adet kanaması kesilir.
  • Polikistik over sendromu (PKOS): Yumurtalığın üreme hücresi olan yumurta hücrelerini döllenme amacıyla rahme aktarması fonksiyonunun çeşitli nedenlerle aksaması durumunda yumurtalık tarafından üretilen hormonların kan düzeylerinde bozulmalar meydana gelir. Bu ise rahim iç dokusunun gelişme sürecini bozarak düzenli bir adet döngüsünün gelişmesine engel olur. Sonuçta uzun süre adet kanaması görülemeyebilir veya adet döngü süresi önemli ölçüde uzayabilir.
  • Obezite: Vücuttaki yağ dokusunun artmasıyla yumurtalık tarafından östrojen ve progesteron kan düzeyleri yağ dokusunun metabolik aktivitesine bağlı değişime uğrar. Bu ise adet döngüsünün fizyolojik mekanizmasında bozulmalara ve adet gecikmesine neden olur.
  • Yetersiz beslenme: Gıda alımının az, yetersiz ya da dengesiz olması halinde vücut fizyolojisi için gerekli minerallerin, vitaminlerin veya diğer yapısal ürünlerin yeterince alınmaması durumunda adet döngüsü de olumsuz etkilenebilir.
  • Yumurtalık hastalıkları: Yumurtalığın anatomik olarak bozulmasına yol açan kistler, kitleler veya lezyonlar; yumurta hücresinin gelişimini ve rahme bırakılmasını etkileyebildiği gibi hormon üretimini de aksatarak adet döngüsünü bozabilir.
  • Tiroit hastalıkları:Tiroit bezi tarafından üretilen hormonlar metabolizma hızını belirler. Ayrıca, biyokimyasal olarak adet döngüsünü düzenleyen hormonlarla da yakın ilişkilidir. Tiroit hormonlarının azlığı veya çokluğu halinde adet döngüsü doğrudan etkilenerek döngünün hızlanmasına ya da yavaşlamasına yol açabilir.
  • Yumurtalık veya rahim yokluğu: Gelişimsel olarak veya sonradan çeşitli hastalıklar nedeniyle cerrahi yöntemle çıkarılması halinde yumurtalık ya da rahmin olmaması adet döngüsünün gerçekleşmesini önleyebilir.
  • Stres: Yoğun stres yaşanması adet döngüsü üzerinde baskılayıcı bir etki yaratabilir.
  • İlaçlar: Bazı ilaçların kullanımında yan etki olarak adet döngüsünde bozulmalar meydana gelebilir.


Hemen Adet Olmak İçin Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Adet döngüsünün olağan akışının dışında erkenden adet görmek isteyen kadınlar çeşitli yöntemlere başvurarak adet kanamasını başlatabilir. Buna yönelik en sık kullanılan ve en etkili olan yöntem ilaç tedavisidir. Bunun dışında bazı egzersizler ve beslenme önerilerinin de adet kanamasını erken döneme çektiği düşünülmekle birlikte etkinliği tartışmalıdır.

Adet kanamasını başlatmada en etkili yöntem progesteron içeriğine sahip adet söktürücü ilaçlardır. Bu ilaçların 5 gün kadar kullanımı sonrası rahim iç dokusu adet için gereken kalınlığa ulaşır. İlacın kullanımı sonrasında birkaç gün içinde rahim iç dokusunun üzerindeki progesteron etkisi sona erdiğinden adet kanaması başlatılır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta adet söktürücü ilaç kullanımı ile başlatılan adetin 7-8 gün içinde tetiklenebilmesidir.

Bir diğer yöntem doğum kontrol haplarının kullanımıdır. Gebeliğe karşı koruyuculuk amacıyla veya adet düzensizliğinin giderilmesi için kullanılan doğum kontrol haplarının düzenli kullanımı sayesinde 21 gün boyunca adet olmadan devam eden süreç, 1 haftalık adet kanaması ile tamamlanır ve 28 günlük düzenli bir adet döngüsü elde edilir. Bu süre içinde hapların erken kesilmesi halinde adet kanaması daha erkenden başlatılabilir. Buradaki önemli konu ise doğum kontrol haplarının düzenli kullanılmaması halinde gebeliğe karşı koruyucu etkinliğinin azalmasıdır.

Ayrıca C vitamini alımı; çemen otu, zencefil, çörek otu, kekik çayı gibi bitkisel ürünlerin kullanımı; yoga, pilates gibi bazı egzersiz yöntemleri ve masajlar; sıcak duş ve cinsel birleşme gibi yöntemlerle adetin başlatılabileceğine dair veriler olsa da hiçbir yöntemin etkinliği tam anlamıyla bilimsel olarak kanıtlanmamıştır.

Hemen Adet Olmak İçin Yapılması Gerekenler Nelerdir? Hakkında Sık Sorulan Sorular

Adet kanamasını başlatmada en etkili yöntem, progesteron içeriğine sahip adet söktürücü ilaçlardır.

Gebeliğe karşı koruyuculuk amacıyla veya adet düzensizliğinin giderilmesi için doğum kontrol haplarının düzenli kullanımı gerekir.

Op. Dr.
Bahar Besen
Kadın Hastalıkları ve Doğum
MEDICANA ÇAMLICA
Profili Gör
Oluşturma: 26.05.2022 11:05
Son Güncelleme: 24.06.2022 11:47
Oluşturan: Bahar Besen
+A A-

İlgili Bölüm Hekimleri