Yaraların iyileşmesi, derinin fizyolojik fonksiyonlarını sürdürmesi için hayati önem taşır. Bu yüzden yaranın kapatılması ve enfeksiyon riskinin azaltılması için pansuman yapılır. Biyobozunur ve biyouyumlu yapıya sahip olan pansuman malzemeleri, çeşitli yaraların kapatılması için öncelikle tercih edilir. Bazı malzemeler yaraların iyileşmesini sağlarken bazıları da ağrıları giderebilir, sıcaklığı ve nemi koruyabilir.
Pansuman Malzemeleri Nelerdir?
Pansuman malzemeleri, cilde yapıştırılarak bir yarayı kapatmak için kullanılır. Jel (hidrojel), köpük, gazlı bez, bandaj gibi farklı şekillerde olabilir. Farklı malzemeler, farklı yara türlerinin tedavisi için kullanılır. Ameliyat sonrası yaralar veya yanıklar gibi ciddi yaralanmaları tedavi etmek için kullanılan aljinatlar, hidrojeller ve şeffaf yara örtüleri de bu malzemeler içindedir. Çoğu; polimerler, elastomerler ve doğal ürünler gibi bileşiklerden yapılır.
Hidrokolloid Yara Örtüleri
Hidrokolloid yara örtüleri; sodyum karboksimetil selüloz gibi jel oluşturan hidrofilik parçacıkların yanı sıra jelatin veya pektin gibi başka maddeler içeren emici ve esnek pedlerdir. Bu parçacıklar, nem ile birleşerek yara bölgesinde jel benzeri bir madde oluşturur. Çeşitli şekil, boyut ve kalınlıklarda mevcuttur. Sürülebilir formda veya tabakalar hâlinde olabilir. Uzun ömürlüdür, biyolojik olarak parçalanabilir ve kendinden yapışkanlı olduğu için kolay uygulanabilir.
Yaranın bakterilerden, çeşitli maddelerden veya diğer çevresel etkilerden korunmasına yardımcı olan ürünler; yarada bulunan büyük miktarda sıvıyı emebilir. Bu, ağrının ve şişliğin azalmasına ve müdahale olmaksızın iyileşmesine yardımcı olur. Nemli bir ortam yaratmasının yanı sıra oksijeni geçirmediği için kolajen sentezini hızlandırır ve bakteri sayısını azaltır.
Hidrokolloid yara örtüleri, genellikle bası/yatak yaralarının (basınç ülserleri) tedavisinde kullanılır. Düşük ila orta derecede eksudalı yaralar, nekrotik yaralar, kısmi ve tam yanıklar dahil olmak üzere diğer akut yaralar, çocuklarda cerrahi veya cerrahi sonrası yaralar için de uygundur.
Jelatinimsi kütle, pansuman ve yara yatağı arasında bulunur. Böylece pansuman çıkarıldığında veya değiştirildiğinde yüzeysel dokulara ve yeni rejeneratif epitele zarar gelmez. Vücut doğal olarak kendini iyileştirirken diğer maddelerin enfekte bölgeye girmesini engeller.
Ek olarak kan veya bakteriyel enfeksiyonu emmediği ve çevredeki hassas cilde zarar verebilecek yapışkan bir yapıya sahip olduğu için hidrokolloid pansumanlar derin ve enfekte yaralarda kullanılmamalıdır.
Hidrojel Yara Örtüleri
Hidrojel yara örtüleri; iyileşmesi zor, çok kuru bir yaranın nemlenmesini sağlamak amacıyla kullanılan ve çok az sıvı sızdıran veya hiç sıvı sızdırmayan malzemelerdir. Nem, yaranın iyileşme hızının artmasına yardımcı olabilir. Yaklaşık %90 oranında su içeriğine sahip olan ürünler, cildin en derin katmanlarına kadar etki ederek kan akışını iyileştirir. Kanamayı yavaşlatmak ve enfeksiyonun derin dokulara girmesini önlemek için yaraları kapatabilir.
Hidrojel pansumanlar, çeşitli tip ve boyutlardaki yaralar için faydalıdır ve çok yönlü uygulamaya imkân tanır. Bazı ürünler, yaraları iyileştirirken hastanın rahatlamasını sağlayan ek bir soğutma jeli içerir. Jel, ürün deriye temas ettiği zaman ortaya çıkar.
Hidrojel yara örtüleri, çok kuru yaraların yanı sıra ölü doku içeren ya da ağrılı veya nekrotik yaraların, bası yaralarının ve donör bölgelerinin iyileşmesine de yardımcı olur. Ayrıca ikinci derece yanıklar ve enfekte yaralar için de kullanılabilir.
Bu ürünlerin avantajlarından biri de etkinliğini kaybetmeden veya hassas cildi tahriş etmeden sık aralıklarla değiştirilebilmesidir. Yara temizse, jelin haftada bir veya iki kez değiştirilmesi yeterlidir. Yara nekrotik veya enfekte ise günlük pansuman gerekebilir. Diğer pansumanlarla birlikte, acil müdahale gerektiren durumlarda yaraların kapatılması için kullanılabilir.
Aljinat Yara Örtüleri
Aljinat; Laminaria veya Ascophyllum dahil olmak üzere kahverengi deniz yosunlarından elde edilen doğal bir polisakkarittir. Kalsiyum veya sodyum gibi tuzların bir türevidir. Aljinat yara örtüleri, yara yüzeyine uygulandığında bir jel oluşturarak kendi ağırlığının yaklaşık 20 katı sıvıyı emer ve yaranın iyileşmesi için nemli bir ortam oluşturur. Pansuman değiştirilirken veya steril salinle durulanırken uygulanabilir.
Bu ürünler yara kokusunu azaltabilir ve hemostatik ajanlar olarak hareket edebilir. Bu sayede diyabetik ayak ülserleri, bası yaraları, yanıklar ve enfekte cerrahi yaralar gibi akut ve kronik yaraların tedavisi için uygun olur. Lifli bir yapıya sahip olan ürünlerin sıvıyı yeteri kadar emmemesi durumunda yara üzerinde lif parçaları kalabilir. Bu yabancı maddeler, enfeksiyona neden olabilir ancak ürünler, doğal olarak parçalandığı için bu nadir görülür.
Bu pansumanlar, emdiği sıvı miktarı ve yaranın durumuna bağlı olarak haftada iki kez değiştirilebilir. Yüksek miktarda sıvı emdiği için bazen iki günde bir değiştirilmesi gerekir. Ürünü çok sık değiştirmek, fazla kuruluğa ya da yaraya bakterilerin girmesine neden olabilir. Bu nedenle, yalnızca yüksek sıvı drenajı olan ıslak yaralar için kullanılmalıdır; aksi takdirde yaraları çok çabuk kurutarak iyileşmeyi engelleyebilir. Aljinat yara örtüleri kendi kendine yapışamadığı için ikincil bir pansuman yapılması gerekebilir.
Köpük Yara Örtüleri
Köpük pansumanlar, hava kabarcıklarını içerecek şekilde üretilen poliüretandan oluşur. Kılcal harekete dayalı olarak sıvıları emmesini sağlayan gözenekli bir yapıya sahiptir. Gazları ve su buharını geçirebilir. Bu ürünlerin doku, kalınlık ve gözenek boyutları değişebilir. Aynı zamanda emme kapasitesi, sargının kalınlığına ve içindeki maddelere göre değişir.
Bu ürünler genellikle opaktır. Tabaka ya da sürülebilir köpükler hâlinde mevcuttur. Yaprak formdaki ürünler, yara yüzeyi ile temas hâlinde olan ve salgıları emen hidrofilik bir tarafa sahiptir. Dış hidrofobik taraf, nemli ortam oluşmasına katkıda bulunur.
Köpük örtü, yaraların etrafında nemli bir ortam ve ısı yalıtımı sağlar. Bu nedenle sıvı miktarı yüksek yaralarda kullanıma uygundur. Hafif yanıklar ve diyabetik ülserlerin tedavisinde kullanılır. Köpük, hasarlı bölgede bakteri üremesini durdurmaya yardımcı olur ve özellikle bası yaralarının kenarını kaplayarak iltihaplanma ve enfeksiyon olasılığını azaltır. Ancak bu ürünler; kuru, nekrotik ve sık bakım gerektiren yaralar için uygun değildir.
Şeffaf Yara Örtüleri
Şeffaf sargılar, yarayı çevreleyen cilde yapışarak nemi korumak için tasarlanan ince ve esnek, yarı geçirgen, tek kullanımlık poliüretan malzemelerdir. Su buharı ve gazları geçirirken sıvıları ve bakterileri geçirmez. Yapışkan olduğu için eklem gibi hareketli bölgelerde ve kafa derisi gibi saçlı bölgelerde uygulama kolaylığı sağlayabilir.
Sıvı emme kapasitesi sınırlı olduğu için malzemenin altında sıvı oluşmasının önüne geçmek gerekir. Fazla sızıntı olması, yapıştırıcıyı etkisiz hâle getirebilir ve bakterilerin çoğalmasını kolaylaştırabilir.
Bu pansumanlar, yüksek elastik özellikleri ve yaranın kapanmasını çıkarmadan kontrol etmeye uygun şeffaf yapısı nedeniyle yaygın olarak intravenöz (IV) kateter bölgeleri ve deri greft bölgeleri dahil olmak üzere yeni iyileşmiş ya da yüzeysel yaraları kapatmak için kullanılır.
Temiz ve dikişli cerrahi yaralar, sıyrıklar ve ikinci derece yanıklarda kullanılması uygundur. Bu yaralarda enfeksiyonların daha erken bir zamanda fark edilmesine ve potansiyel komplikasyonların belirlenmesine yardımcı olur. Yara yatağı sürtünmesini önleyebilir, yara bölgesini nemli tutabilir ve mikrop bulaşmasını önleyebilir. Derin veya iltihaplı yaralarda kullanılırsa iyileşme daha uzun sürebilir veya enfeksiyon yayılabilir.
Gazlı Bez
Gazlı bez, genel yara bakımı için geleneksel olarak ilk tercihlerden biridir. Çoğunlukla pamuktan dokunan, çeşitli şekil ve boyutlarda yapılan ped ya da rulo şeklinde pansuman malzemeleridir. Yaraları koruyabilir, fazla sıvıyı emebilir ve bakteri üremesini azaltabilir.
Cerrahi veya lokal yaraların temizliğinde, hemostaz tedavisinde ya da hijyenik bakımda tek seferlik kullanıma uygundur. Genellikle diğer pansuman malzemeleri ile birlikte kullanılır.
Kuru gazlı bezler, çıkarılmaları ağrılı ve çıkarıldıktan sonra çevredeki sağlıklı dokuda önemli yan hasara neden olabileceği için derideki yaraya doğrudan uygulanmamalıdır. Ayrıca, deriyi tahriş edebilen veya enfeksiyona neden olabilen ince mikro lifleri geride bırakabilir.
Acil Servis