Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu



Özellikle yılın soğuk geçen aylarında görülen üst solunum yolu enfeksiyonları arasında; soğuk algınlığı, grip, farenjit, larenjit, sinüzit, bademcik iltihabı ve orta kulak iltihabı sayılabilir. Bu hastalıklar çoğu zaman evde uygulanan tedavi yöntemiyle iyileştirilebilir. Ancak, semptomların uzun süre boyunca devam ettiği ve şiddetlendiği durumlarda daha ciddi tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulur.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu Nedir?

Üst solunum yolu enfeksiyonları (ÜSYE); vücudumuza solunum ve temas yoluyla girerek sinüsler, burun, kulak, yutak ve gırtlak bölgesindeki sağlıklı dokuları istila eden virüslerin veya bakterilerin yol açtığı bir hastalık grubudur. Soğuk algınlığı ve grip başta olmak üzere, birçok solunum yolu hastalığını kapsayan üst solunum yolu enfeksiyonları akut veya kronik seyredebilir.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları Kimlerde Görülür?

Üst solunum yolu enfeksiyonları her yaş grubunda görülebilir. Fakat, anneden bebeğe geçen antikorların zamanla kaybolmasına bağlı olarak, 6 aylıktan büyük bebeklerde ve çocuklarda daha sık görülen bir hastalık grubudur. 10 yaşın altındaki çocuklar, her sene ortalama 3-8 kez bir üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalanır.

Gelişmiş ülkelerdeki çocuk hastalıklarının %70'ini bu hastalık grubu oluşturur. Ülkemizde ise ÜSYE, 0-14 yaş grubundaki çocuklarda ölüm sebepleri arasında dokuzuncu sırada yer alır. Diğer yandan, yaşlılık döneminde de görülme sıklığı ve şiddetinde artış gözlenir.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu Belirtileri

Üst solunum yolu enfeksiyonu hastalıklarının belirtileri genellikle birbirlerine benzemekle birlikte; hastalığın viral ya da bakteriyel kaynaklı olmasına veya enfekte olan bölgelere göre belirtiler farklılıklar gösterir. Örneğin soğuk algınlığında boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı ve akıntısı, hafif ateş gözlenirken; gripte bunlara ek olarak yüksek ateş, kas ve baş ağrıları ve kırgınlık gözlemlenebilir. Larenjitte ses kısıklığı, bademcik iltihabında ise yutkunma güçlüğü gibi tablolara rastlanabilir.

Ancak, hastanın bağışıklık sisteminde (örneğin, diyabete veya kemoterapi tedavisine bağlı) bir zayıflık varsa, belirtiler şiddetleniyor ve üç haftadan daha fazla sürüyorsa, öksürükle beraber kanlı balgam çıkıyorsa hastada zatürre söz konusu olabilir; bu gibi bir durumda vakit kaybetmeden doktora danışılmalıdır.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu Tanısı Nasıl Konur?

Belirtileri nedeniyle çoğu zaman birbirleriyle karıştırılan üst solunum yolu enfeksiyonlarının iki kaynağı vardır: Virüsler ve bakteriler. Bu tip hastalıkların tanısını koymak son derece kolay olmasına karşın, kökeninin viral ya da bakteriyel olduğunun anlaşılması için uzmanlık gereklidir. Hastalığın tanısında genellikle laboratuvar tetkiklerine ihtiyaç duyulmaz; klinik semptomların varlığı ve muayene bulguları dikkate alınır. Tanı süresinde hastalık; alerjilerden, kronik sinüzitten, astımdan, gripten, HIV enfeksiyonundan, bronşitten ve zatürreden ayırt edilmelidir.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu Tedavisi

Viral üst solunum yolu enfeksiyonu hastalıklarının önemli bir kısmının belirgin bir tedavisi yoktur; semptomları kontrol etmeye yönelik uygulamalar söz konusudur. Bu enfeksiyonlar bakteri kaynaklı olmadığı için antibiyotik kullanımı önerilmez. Hekim tavsiyesi olmadıkça antiviral ve aşırı vitamin kullanımı da sakıncalı olabilir.

Bakteriyel üst solunum yolu enfeksiyonlarında ise hekim tarafından gerekli gördüğü takdirde antibiyotik tedavisi uygulanabilir.

Üst Solunum Yolu Enfeksiyonu Hastalıkları Nelerdir?

En yaygın ve bilinen üst solunum yolu hastalıkları soğuk algınlığı (nezle), grip, orta kulak iltihabı, sinüzit, larenjit, farenjit ve bademcik iltihabıdır. Burun boşluğu enfekte olduğunda nezle, gırtlak enfekte olduğunda farenjit, gırtlak kapağı enfekte olduğunda epiglottit, bademcikler enfekte olduğunda tonsilit (bademcik iltihabı), ses tellerinin bulunduğu larenks bölgesi enfekte olduğunda larenjit, soluk borusu enfekte olduğunda ise trakeit meydana gelir.

Soğuk Algınlığı (Nezle)

Soğuk algınlığı, üst solunum yolu enfeksiyonları arasında en yaygın olan ve ani gelişen bir hastalıktır. Rinit ya da nezle olarak da adlandırılır. Tek bir hastalıktan çok, 200'ü aşkın virüsün neden olduğu bir grup hastalığa işaret eder. Hastalığa neden olan başlıca virüs çeşidi ise rinovirüstür. Rinovirüsler, tıpkı diğer virüs türleri gibi enfekte olmuş birinin öksürmesi, hapşırması veya konuşması sonucu havaya dağılan damlacıklar yoluyla ağız, göz ve burundan girerek bulaşır. Bunun dışında havlu, telefon, oyuncak, kapı kolu, elektrik düğmesi gibi sık temas edilen eşyaların ve bölgelerin temizlenmemesi de bulaşma riskini artırır.

Soğuk algınlığı, 6 yaşından küçük çocuklarda daha sık görülür. Bununla beraber; bağışıklık sistemi zayıf olanlar kişiler, kronik hastalar, sigara kullananlar ve kalabalık ortamlara maruz kalanlar da nezle için risk grubundadır. Ayrıca düşük nem oranı, burun mukozasını kuruttuğu için özellikle çocukları virüslere karşı daha hassas hale getirir.

Soğuk algınlığı, virüsün vücuda girmesinden 1-3 gün sonra, çoğunlukla boğaz ağrısıyla belirti verir. Hastalığın süresi ortalama 7 gündür, fakat bazen atlatmak daha uzun zaman alabilir.

Soğuk Algınlığı Belirtileri

    • Burun tıkanıklığı ve akıntısı
    • Boğaz ağrısı
    • Öksürük
    • Kas ağrısı
    • Baş ağrısı
    • Hapşırma
    • Hafif ateş
    • Kırgınlık
    • Hafif göz yanması veya kaşınması
    • Koku ve tat alma duyularında bozukluk

Bebeklerde:

    • Huzursuzluk
    • Hafif ateş
    • Burun tıkanıklığı
    • Uyku sorunları
    • Kusma ve ishal

Soğuk Algınlığı Nasıl Tedavi Edilir?

Soğuk algınlığının herhangi bir tedavisi olmamakla beraber, belirtilerini azaltmaya yönelik destekleyici tedavi yöntemleri uygulanabilir. Soğuk algınlığı tedavisinde antibiyotik kullanılmaz. Kullanılan tedavi yöntemleri ise şöyledir:

    • Hafif ağrı kesiciler
    • Burun spreyleri (4 günden fazla ve 6 yaş altı çocuklarda kullanılması önerilmez.)
    • Öksürük şurupları (Çocuklara doktor kontrolünde verilmelidir.)
    • Bol su içmek ve sıvı tüketmek (özellikle sıcak limonlu su ve tavuk suyu çorba)
    • Dinlenmek
    • Oda ısısını orta sıcaklığa getirmek ve havanın kuru olduğu ortamları buharla nemlendirmek
    • Deniz suyu bazlı gargara solüsyonları ile gargara yapmak

Soğuk Algınlığı Nasıl Önlenir?

Soğuk algınlığının önleyici bir aşısı yoktur. Bununla birlikte, hastalıktan basit önlemlerle korunabilmek ve yayılmasını engellemek mümkündür. Bu konuda dikkat edilmesi gereken noktalar şöyledir:

    • Kafein ve alkol aşırı tüketilmemelidir.
    • Eller düzenli ve doğru şekilde yıkanmalı, çocuklara el yıkamanın önemi öğretilmelidir. Sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el dezenfektanı kullanılmalıdır.
    • Evler dezenfekte edilip ve havalandırılmalıdır. Ailede soğuk algınlığı geçiren biri varsa; mutfak ve banyo gibi alanlar dezenfekte edilmeli ve ayrı havlu kullanılmalıdır.
    • Çocukların oyuncakları düzenli olarak temizlenmelidir.
    • Kişisel eşyaları ortak kullanılmamalıdır. Bardaklar ve çatal-bıçaklar paylaşılmamalı, hasta kişilerle yakın temasta bulunulmamalıdır.
    • Sağlıklı beslenilmelidir.
    • Uyku düzenine dikkat edilmelidir.
    • Yeteri kadar ve düzenli egzersiz yapılmalıdır. Stresten uzak durulmalıdır.
    • Bol su içilmelidir.
    • Enfeksiyon varsa; hapşırırken burun ve ağız kağıt mendille, mendilin olmadığı ani durumlarda ise dirsek içiyle kapatılmalıdır.

Soğuk Algınlığında Hangi Durumda Hekime Başvurulmalı?

Soğuk algınlığı 38.5 dereceden yüksek ateşe neden olmuşsa, ateş 3 günden fazla ve belirtiler 2 haftadan fazla sürmüşse; nefes darlığı, hırıltılı nefes alıp verme ve çok şiddetli baş ve boğaz ağrısı sorunları varsa, zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Bebeklerde 38 derecenin üstünde ateş; herhangi yaşta bir çocukta ise yükselen veya iki günden fazla süren ateş, stabil veya kötüye giden semptomlar, şiddetli baş ağrısı ve öksürük, hırıltılı nefes alıp verme, kulak ağrısı, huysuzluk, baygınlık hissi ve iştahsızlık görüldüğünde hekim kontrolü kesinlikle gereklidir.

Soğuk Algınlığının Sebep Olabileceği Komplikasyonlar

Soğuk algınlığının olası komplikasyonları; orta kulak iltihabı, sinüzit, zatürre ve astımdır. Soğuk algınlığı, tedavi edilmediğinde faranjit, menenjit veya bademcik iltihaplanmasıyla sonuçlanabilir.

Grip (Influenza)

İnfluenza virüslerinin neden olduğu viral bir enfeksiyon olan grip; burnu, boğazı ve akciğeri etkileyen bir hastalıktır. Ateşle birlikte aniden gelişir ve bazı komplikasyonlar oluşturup ölümcül sonuçlara sebep olabilme riskine sahiptir.

Grip Kimler İçin Risklidir?

    • 5 yaşından küçük çocuklar, özellikle 6 aydan küçük bebekler
    • 65 yaş üstü kişiler
    • Bakım evlerinde yaşayanlar
    • Hamileler ve yeni doğum yapanlar
    • Bağışıklığı düşük olan kişiler
    • Kronik hastalığı bulunanlar (astım, kalp, diyabet, karaciğer ve böbrek yetmezliği gibi)
    • Obezite hastaları (vücut kitle endeksi 40'ın üzerinde olanlar)

Grip Belirtileri

    • Geceleri daha da yükselen ateş
    • Kas ağrısı
    • Titreme ve terleme
    • Baş ağrısı
    • Geçmeyen kuru öksürük
    • Nefes darlığı
    • Halsizlik
    • Tıkalı veya akan burun
    • Boğaz ağrısı
    • Kas ve eklem ağrısı
    • (Özellikle bebeklerde) kusma ve ishal

Grip Nasıl Bulaşır?

Grip, tüm viral üst solunum yolu enfeksiyonlarında olduğu gibi, hastalığı geçiren kişinin hapşırması, öksürmesi ve konuşmasıyla havaya yaydığı damlacıkların solunması sonucu bulaşır. Ayrıca, enfekte olmuş kişinin eşyalarını kullanmak veya dokunduğu yüzeylere dokunmak, elleri yıkamamak, elleri burun ve ağza değdirmek de bulaşma riskini yükseltir.

Gribin Hangi Aşamasında Hekime Görünmleli?

Yetişkinlerde nefes alamama, göğüs ağrısı, devam eden baş dönmesi, nöbet, mevcut sağlık sorunlarının kötüye gitmesi, aşırı halsizlik ve kas ağrısı durumunda; çocuklarda ise nefes darlığı, mavi renge dönen dudaklar ve yetişkinlerde olduğu şiddetli ağrılar, nöbet ve var olan sağlık sorununun kötüleşmesi gibi durumlarda acil olarak bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Gribin Sebep Olabileceği Komplikasyonlar

Grip, uzun sürdüğünde ve tedavi edilmediğinde bazı komplikasyonlara yol açabilir. Zatürre, astım atakları, bronşit, kalp problemleri, kulak enfeksiyonu ve akut solunum sıkıntısı sendromu bu komplikasyonlardan birkaçıdır.

Grip Nasıl Önlenir?

Kişiler, birkaç basit yöntem uygulayarak gribe yakalanma veya hastalığı bulaştırma riskini düşürebilir. Bu yöntemler şöyledir:

    • Grip aşısı olmak (bebeklerde 6. aydan sonra)
    • Elleri 20 saniye boyunca su ve sabunla yıkamak ya da alkol bazlı dezenfektan kullanmak
    • Hapşırma ve öksürme anında yüzü mendil veya dirsek içiyle kapamak
    • Ev, ofis ve diğer ortamlarda hijyen kurallarına dikkat etmek; enfekte olabilecek objelere dokunduktan sonra eli yüze götürmemek ve eşyaları dezenfekte etmek.
    • Sürekli temas halinde olunan yüzeyleri temiz tutmak
    • Kalabalık ortamlardan uzak durmak
    • Bol su içmek
    • Sağlıklı beslenme ile bağışıklık sistemini güçlendirmek

Grip Nasıl Tedavi Edilir?

Grip tedavisinde genellikle evde dinlenme, sağlıklı beslenme (sebze meyve, protein, lif, mineral ve probiyotik yönünden zengin ve dengeli beslenme), ağrı kesici kullanımı ve bol sıvı tüketimi yeterlidir. Ancak, çok ağır bir enfeksiyon geçiriliyorsa ve komplikasyon ihtimali gündemde ise, hekim tavsiyesiyle antiviral veya diğer destekleyici ilaçlar kullanmak tedaviyi güçlendirebilir.

Uzm. Dr.
Hayriye Belma Siber
İç Hastalıkları
MEDICANA ÇAMLICA
Profili Gör
Oluşturma: 07.06.2024 04:35
Son Güncelleme: 13.06.2024 11:14
Oluşturan: Hayriye Belma Siber
+A A-

İlgili Bölüm Hekimleri