Kalp hastalıkları toplumda en sık görülen sağlık problemlerinin başında gelir. Kalp damar hastalıkları dünyada sağlık problemlerine bağlı görülen ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer alır. Kalpte ortaya çıkan rahatsızlıklar kişilerin günlük yaşam kalitesini ciddi anlamda olumsuz etkileyebildiği gibi, yaşamı tehdit edecek seviyede ciddi klinik problemlere yol açabilir. Toplumda sık görülen kalp hastalıklarının başında kalp ritim bozuklukları gelir.
Kalp Ritim Bozuklukları Nedir?
Kalp, dokusunda yer alan özelleşmiş hücrelerdeki elektriksel aktivite üzerinden düzenli kasılarak çalışan bir organdır. Sağlıklı bir bireyde kalp belirli bir düzen ve hızda atarak fizyolojik fonksiyonlarını yerine getirir ve vücudun yaşamasını sürdürebilmesi için gerekli kan dolaşımını sağlar. Ancak çeşitli nedenlerle kalp düzenli ritmin dışına çıkarsa sağlıklı bir kan dolaşımının sağlanmasına engel olacak şekilde kan pompalama fonksiyonunda aksaklıklar meydana gelir. Bu duruma aritmi veya ritim bozukluğu denir.
Kalpte meydana gelen ritim bozuklukları kalp hızının etkilenme şekline veya atımların düzensiz hale gelmesine bağlı olarak farklı türlere ayrılır. Aritmi türleri aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir:
- Bradikardi: Kalbin atım hızının normalden daha yavaş olduğu ritimleri kapsar. Bu bakımdan dakikada 60’tan daha az miktarda atan kalpte bradikardiden bahsedilir.
- Taşikardi: Kalbin normalden daha hızlı attığı ritimlerde taşikardiden söz edilir. Dakikada 100’den fazla atması taşikardinin varlığını gösterir.
- Prematür Atım: Kalbin düzenli atımı esnasında düzenle uyuşmayacak şekilde normalden daha erken atım görülmesi durumudur.
- Düzensiz Atım: Kalbin atım şeklinde düzensizlik olması halidir. Özellikle fibrilasyon adı verilen ve etkili kalp kasılmasını sağlamayan düzensiz atımlar bu başlıkta incelenir.
Kalp Ritim Bozuklukları Neden Olur?
Kalp ritim bozuklukları kalbin elektriksel aktivitesinden sorumlu kalp kası dokularını olumsuz etkileyen fizyolojik koşullar, çevresel etkiler veya bazı sağlık problemlerinin sonucunda ortaya çıkabilir. Aşağıdaki durumlarda kalp ritim bozuklukları izlenebilir:
- Genetik: Bazı genetik faktörler kalp kaslarının fizyolojik koşullarda çalışmalarını engelleyerek doğuştan aritmi gelişimine neden olur.
- Anatomik problemler: Kalbin sağlıklı anatomisinin dışında gelişen bazı doku bölümleri ciddi ritim bozukluklarına davetiye çıkarabilir.
- Kalp hastalıkları: Ritim bozukluklarının önemli bir nedeni kalp damarlarında daralma, tamamen tıkanıklık, kalp kapak fonksiyonlarının bozulması, kalp yetmezliği, kalp kasının iltihaplanması gibi kalp hastalıklarıdır.
- Akciğer hastalıkları: Akciğerlerde meydana gelen enfeksiyonlar veya akciğer damarlarına pıhtı atması gibi problemlerin seyrinde kalp ritim bozuklukları oluşabilir.
- Enfeksiyonlar: Vücutta ortaya çıkan enfeksiyonlarda yüksek ateş ve kan damarlarında genişlemeye bağlı olarak kalp hızı artar ve ritim bozukluğu gelişebilir.
- Ağrı: Şiddetli kronik ağrısı olan hastalarda sinir sisteminin aktifleşmesine bağlı kalp ritminde değişiklikler olabilir.
- Stres: Yoğun stres, depresyon veya kaygı durumlarında kalp ritmi olumsuz etkilenebilir.
- Sıvı kaybı: İshal, sıcağa maruz kalma, kusma gibi çeşitli nedenlerle ciddi sıvı kaybına uğrayan hastalarda kalbin pompalama fonksiyonu bozularak ritim bozukluğu ortaya çıkabilir.
- Yüksek tansiyon: Kan basıncının çok yükseldiği hallerde kalbin kasılması zorlaştığından aritmi gelişebilir.
- Alerji: Ciddi alerjik reaksiyonlarda kan damarları genişleyerek kan basıncının ciddi düşmesine ve kalbin ritim fonksiyonlarında aksamaya neden olabilir.
- Tiroit hastalıkları: Tiroit hormonlarının normalden fazla veya az olmasıyla sonuçlanan tiroit hastalıklarının seyrinde kalp ritim bozukları izlenebilir.
- Böbrek yetmezliği: Böbrek fonksiyonlarının ciddi bozulmasıyla birlikte kanda yer alan sodyum, kalsiyum, potasyum gibi minerallerin normal sınırlarının dışına çıkması doğrudan kalp ritmini etkileyebilir.
- Diyabet:Şeker hastalarında hem kan şekerinin düzensizliğine bağlı metabolizmanın bozulması, hem de kan sıvısı ve minerallerinin dağılımındaki sorunlar kalp ritmini etkileyebilir.
- Kansızlık: Ciddi kansızlık durumunda dokulara yeterli oksijen sağlanamadığından kalbin elektriksel aktivitesi de olumsuz etkilenir.
- Uyku apnesi: Uyku esnasında solunumun kısa süreli durması hem dokulardaki oksijen miktarını düşürür hem de kalbin kasılma fonksiyonunu bozarak aritmiye yol açabilir.
- Madde kullanımı: Sigara, alkol veya bazı ilaçların kullanımında kalp ritmi olumsuz etkilenerek aritmi gelişebilir.
Kalp Ritim Bozuklukları Hangi Belirtilere Yol Açar?
Kalp ritim bozuklukları altta yatan nedene bağlı olarak farklı şekillerde cereyan eder. Bu bakımdan bazı ritim bozukluklarında kalbin kanı pompalama fonksiyonu ciddi anlamda kısıtlandığından ciddi klinik belirtiler veya yaşamı tehdit edebilecek durumlar ortaya çıkabilir. Bazı aritmiler ise kalbin kasılma fonksiyonunu etkilemeden hastalarda bazı semptomlarla selim bir seyir gösterebilir. Bu bakımdan ritim bozukluklarında hastalarda aşağıdaki belirtiler görülebilir:
- Çarpıntı
- Boyunda veya göğüste rahatsızlık hissi, kalp atımlarının hissedilmesi
- Kalbin hızlı atması
- Göğüs ağrısı
- Nefes darlığı
- Halsizlik, yorgunluk, sersemlik hali, baş dönmesi
- Bayılma
- Soğuk terleme
- Ölüm korkusu, ciddi kaygı
Kalbin kasılma fonksiyonunu bozan durumlarda hastalarda genel durum bozukluğu, bilinç bulanıklığı veya bilinç kaybı ile birlikte kalp fonksiyonlarının tamamen bozulması söz konusu olabilir.
Kalp Ritim Bozuklukları Tanısı Nasıl Konur?
Kalp ritim bozukluklarının tespitinde hastadan alınan öykü ve yapılan fizik muayene incelemesi sonrası en sık kullanılan yöntem elektrokardiyografi ya da EKG’dir. EKG sayesinde kalbin elektriksel aktivitesi doğrudan incelenebilir ve aktivitede ortaya çıkan değişiklikler anlık takip edilebilir. Bununla birlikte gün içinde kısa süreli ritim bozukluğuna uğrayan ve sonrasında normal ritme dönen bazı hasta gruplarında 24 saatlik incelemeye ihtiyaç duyulabilmektedir. Bu hastalarda 24 saatlik EKG olarak da değerlendirilebilen Holter incelemesi kullanılır.
Bu tetkiklerinde yanında kalpte aritmiye yol açan durumların tespit edilmesine yönelik olarak kalbin kasılma fonksiyonunun ve anatomisinin incelenmesini sağlayan ekokardiyografi (EKO), efor testi, Röntgen incelemesi ve kan tetkikleri sıklıkla kullanılır.
Kalp Ritim Bozuklukları Tedavisinde Neler Yapılır?
Kalp ritim bozukluklarının giderilmesinde aritmiye yol açan altta yatan nedenin doğru tespit edilmesi elzemdir. Altta yatan hastalığın tedavi edilmesi sıklıkla kalp ritim bozukluğunun da sonlandırılmasını temin eder. Bununla birlikte yaşamı tehdit edebilen veya ciddi klinik bozulmaya yol açan bazı ritim bozukluklarında kalp ritminin tekrar normale dönmesini sağlamak için medikal tedaviden sıklıkla yararlanılır.
Taşikardi olarak da bilinen hızlı ritimlerde kalbin yavaşlatılması ve sağlıklı ritmine döndürülmesi için anti-aritmik adı verilen ilaç gruplarından yararlanılır. Kalp krizi, kalp kapak bozuklukları gibi kalp hastalıklarının seyrinde görülen bazı ritim bozukluklarında kalp damarlarının tekrar fonksiyonel hale getirilmesi veya kapak probleminin düzeltilmesi gerekir. Yaşamı tehdit eden ventriküler taşikardi veya ventriküler fibrilasyon gibi durumlarda elektroşok tedavisinin uygulanması gerekebilir.
Ritim bozukluklarının seyrinde kalbin pompalama fonksiyonunun yetersiz kalması nedeniyle dolaşım sisteminde damar içi pıhtılaşma riski yükselir ve beyin başta olmak üzere diğer organlara pıhtı atılma riski artar. Bu nedenle bazı aritmilerde tedavide kan sulandırıcı ilaçlara başvurulabilir.
Kalp Ritim Bozuklukları Nedir? Hakkında Sık Sorulan Sorular
Kalbin normalden daha hızlı attığı ritimlerde taşikardiden söz edilir. Dakikada 100’den fazla atması taşikardinin varlığını gösterir.
Kalbin atım hızının normalden daha yavaş olduğu ritimleri kapsar. Bu bakımdan dakikada 60’tan daha az miktarda atan kalpte bradikardiden bahsedilir.